1/3

Platform Oyunları

Tolga Canatan 13.09.2012 - 10:12
Hedef sadece hoplayıp, zıplamak mı?
Platform oyunları, oyun karakterlerinin genellikle asma katların ya da çeşitli engellerin olduğu alanlarda ilerlemeye çalışmasıyla şekillenmiştir. Bu tip oyunlarda kahramanımız hedefine ulaşmak ya da görevini tamamlamak için farklı farklı tasarlanan ama temelde aynı mekanik üzerine oturtulmuş haritalarda oradan oraya hoplayıp emelini gerçekleştirmeye çalışır. Çeşitli bulmacalar ile de oyuncuyu kendine bağlayabilen platform oyunları, oyun türleri içersinde şüphesiz üst sıralardadır.

Bu tarz oyunlarda zorluk seviyeleri, senaryosu veya oyunun amacı düşük seviyelerde kalır. Belirli platformların üzerinde kıpır kıpır dolaşan karakterlere sağlam hikayeler yazmakta her yiğidin harcı değildir ne de olsa.

Geçmişe Kısa Yolculuk
Platform oyunlarının türediği yıllar 1980'lere dayanıyor. Geliştirilen ilk platform oyunlarında karakterler platformdan platforma zıplayarak ilerleyebildiği sade bir oyun yapısı vardı. Tabii yıllar geçtikçe teknoloji de ilerledi ve geliştiriciler hayal gücünü ekranlara daha iyi yansıtabildi. Artık oyun karakterleri havada asılı platformlarda sadece zıplamıyor, gerektiğinde koşabiliyor, yüzebiliyor, tutunabiliyor ve sallanabiliyordu.

1980'lerden 1990'ların ortalarına doğru gelindiğinde artık platform oyunları da diğer türlerin çarpıcı özelliklerini barındırır olmuştu. Herhangi bir shooter ya da RPG oyun unsurlarını barındırabilen platform oyunları kalitesini hızla artıyor ve basamakları bir bir tırmanıyordu.

Platform Oyunları
Örneğin 1987'de Contra'yı çıkartan Konami, shooter havasını platform türünde estirmeye başlamıştı. Ayrıca 1992 yapımı amiga oyunu Flashback ile, macera unsurları platform atmosferiyle harmanlanarak oyuncuların beğenisine sunulmuştu. "Peki ya RPG ?" dediğinizi de duyar gibiyim. 1997 yılında PS için çıkartılan Castlavenia oyunu tam anlamıyla RPG + Platform yapısını barındırıyordu. 2005'ten günümüze doğru gelindiğinde bu hızlı tırmanış yerini daha duru bir ortama bıraktı. Tabii ki oyunların teknolojik kalitelerinde hızlı yükselmeler mevcuttu ancak buna rağmen platform oyunları diğer türlerin baskısı altında ezildi kaldı. Haliyle yeni nesil platform oyunları içinde başarılı olanlar bir elin parmak sayısını geçemedi.

Platform Oyunları
Tüm zamanların en çok satan oyunlarından Super Mario'nun çeşit çeşit versiyonları çıktı ki, 2007 oyunu 'Super Mario Galaxy de bunlardan birisiydi. Nintendo'nun altın çocuğu Super Mario  önceki sene 'New Super Mario Bros' adıyla DS için çıkmıştı. Super Mario Bros, 30 milyona yakın kopya satarak neredeyse ilk Mario oyunu kadar başarılı oldu. (Tabii oyuncu sayısının artmasına bağlı olarak kısa zamanda bu kadar çok satmasından dolayı Mario serisinin en başarılı oyunu olduğu söylenebilir.) 2010 yılında çıkan Sonic Colors 2D platform anlayışını 3 boyutlu olarak sunmuştu. Bunun öncesinde 2009 yılında FrozenByte'ın oyunu olan 2.5 boyutlu Trine ortalamanın çok üstünde performans sergileyerek türüne yeni bir soluk getirdi. Masalsı atmosferi, fiziğe dayalı bulmacalarla destekleyen Trine'a, ikinci oyunuyla online co-op desteği de sunuldu ve platform oyunlarının ne kadar zevkli olduğu bir kez daha ispatlanmış oldu.

Platform Oyunları
Yeni nesilde türünün en iyi örneklerinden birisini çıkartan Frozenbyte'a Ubisoft ta katıldı ve bir çoğumuzun çocukluk arkadaşı Rayman'ın son oyunu 'Rayman Origins' i çıkartarak görsel şölen yaptı. Super Meat Boy, Limbo vb. oyunların eşsiz başarısı da son zamanlarda platform oyunların tekrar dikkate alınması gerektiğini vurguluyordu
2/3
Türleri
Platform oyunları, ilk örneğini verdiği günden bu güne kadar farklı yapılarda karşımıza çıkmıştır. Kimisinde kafasına zıpladığımız düşmanları alt etmekken kimisinde zekice tasarlanmış bulmacaları çözmektir esas amaç. Özellikleri bakımından birbirinden ayırmak gerekirse, platform oyunları dört-beş farklı kategoriye ayrılıyor...

Hop & Bop : 
En çok kullanılan ve 'platform' denildiği zaman zihinlerde canlanan oyun yapısıdır. Yaptığımız tek şey karakterimizi düşmanlardan sakınmak ve zamanı geldiğinde tepelerine zıplayarak onları alt etmektir.

Platform Oyunları
Bunun için gerektiğinde pek de özenle yerleştirilmemiş platformları kullanırız. Birkaç cümleyle açıklandığı zaman pek iç açıcı gelmeyen bu tür, aslında platform oyun mantığının temelini oluşturmaktadır. Ayrıca kabul etmeliyiz ki hepimiz Super Mario'yu bu basit ama bir o kadar da eğlenceli olmasından dolayı sevdik.

Puzzle: Bölüm geçmek için birkaç küçük böceği ezmenin yeterli olmadığı platform oyunlarıdır.

Platform Oyunları
Genellikle sizi çıldırtmadan eğlendirebilen şaşırtıcı derecede keyifli bulmacalarla donatılırlar. Yeni nesilde en güzel örneklerini, 'zaman'ı süper kullanan Braid ve fiziğe dayalı bulmacalarıyla ünlenen Trine vermiştir.

Run & Gun : Hop & Bop'un amca çocuğudur. Tek farkı yaşı biraz büyük olduğu için silah kullanma yetkisinin olması. Düşmanları masum ayaklarıyla ezmek yerine tehlikeli silahlarla birer birer avlar.

Platform Oyunları
Evet, türün bu örneğindeki efsane oyun Metal Slug'da olduğu gibi elimize silahı alır düşmanları teker teker vurarak bitiririz bölümleri. Shooter öğelerini barındırdığından 'Platform Shooters' olarak da adlandırılır. Diğer alt türlere göre bitirmesi biraz daha zor olan oyunlardır.

Cinematic : Hop & Bop'u beyaz bir kağıda, Puzzle'ı mavi renge, Run & Gun'ı da sarı renge benzetirsek, Cinematic türü için yeşile boyanmış beyaz bir kağıt diyebiliriz. (-Daha ne kadar karmaşık anlatılabilirdi ki ?)

Platform Oyunları
Diğer türlerin tüm özelliklerini barındıran bu türde, prensesi kurtarmak için önce üç dört kat yukarıya çıkmalısınız. Tabii önünüzdeki birkaç düşmanı alt edip, yıkılmış merdivene alternatif bir yol bulabilirseniz!  Şüphesiz türünün en iyi örneğini Apple II için çıkan Prince of Persia vermiştir.

Comical Action : Genellikle rengarenk bölüm tasarımlarıyla karşımıza çıkan bu tür, komik karakterler ve fazla ayrıntılı olmayan haritalarıyla dikkat çeker.

Platform Oyunları
Bölümü bitirmeniz için tüm düşmanları devirmeniz gerekir. Bunu başardığınız zaman da büyük olasılıkla tepeden düşen sebze, meyve ya da küçük paralarla ödüllendirilirsiniz. 1990'ların başındaki Snow Bros ya da birkaç yıl sonrasında çıkan World of The Billy örnek olarak gösterilebilir.

Isometric :
Aklınıza hemen Diablo geldi biliyorum. Aynı Diablo'daki gibi izometrik kamera açısına sahip platform oyunlarıdır.

Platform Oyunları
Üç boyutlu ortamlar için tasvir edilirler ancak iki boyutlu grafikler kullanılır. 1986 model Legend of Zelda ya da 1994 model eski kasa Little Big Adventure en sağlam örnekleridir.
3/3
Kamera Açıları
Kamera açılarının önemi küçümsenemez. Oyun içi kontrol mekanizmasıyla bire bir uyumlu olması gereken kamera açıları bazen en berbat oyundan bile zevk almamızı sağlarken bazen de şaheser niteliğindeki oyunların kalitesini birden düşürüverir.

Platform oyunları için de aynı şey geçerli. Super Mario, Brain ya da benzer bir oyunun ismini söylediğimizde zihinlerde oluşan ilk kavram '2D' oluyor. Yandan görünen karakterler, kağıt gibi incecik düşmanlar, oradan oraya atlamamıza izin veren çeşit çeşit platformlar...

Platform oyunlarında sadece yatay hareket edebilen kameraların devamlı takip ettiği karakterler sürekli burnumuzun dibindedir. Biz nereye gidersek kamerada oraya yönelir ki önümüzü görelim, sağ salim ulaşalım bölüm sonuna.

1980 'lerde kullanılan kamera açıları şimdilerde 'platform kamerası' dediğimiz zaman aklımıza gelenle bire bir örtüşüyor çünkü yıllar içersinde bu kamera açılarında farklılıklar yapılsa da öz itibariyle hep aynı kaldılar. Hoş, aksi durumda 'platform kamera açısı' diye bir şey de olamazdı.

Platform Oyunları
Teknolojinin, günümüzdeki kadar olmasa da, bir hayli gelişim gösterdiği yıllarda izometrik kamera açılarıyla desteklenen platform oyunları, hızla üç boyuta geçilmesiyle biraz daha farklı yapılara sokuldu. Yukarı da örneğini verdiğim Sonic Colors'daki gibi üç boyutlu hatta TPS kamera açısına sahip ancak platform mantığından uzaklaşmamış oyunlar geliştirildi. (-Daha iyi anlaşılması için akıllı telefonlardaki Temple Run örneğini verebilirim.) Bu tarz oyunlar türe farklılık getirse de, bana göre, hiç bir zaman gerçek platform yapısına yaklaşamamış geçici değişikliklerdi. Sabit görüşlü olmak ne kadar iyidir bilemiyorum ama platform oyunlarına yakışan tek bir kamera açısı varsa oda klasik kamera açısıdır.( Mario, Prince of Percia vb.)

Shooterlar, gerçek zamanlı stratejiler, araba yarışları, özel efektler, ekran kartları, son sistem bilgisayarlar derken piyasanın istediği oyunları oynamaya mecbur hissediyoruz kendimizi. Az prim yapan platform oyunlarını dikkate alan oyuncuların sayısı arzu edildiği kadar çok değil. Bunda yapımcıların da kabahati var. Satış rakamları  ya da kar edememe korkusundan işi ticari kaygılara dönüştürüp gerçekten özenle çalışılması gereken oyunları boşlayabiliyorlar. Biz de arada sırada çıkan Trine vb. oyunlarla avutuyoruz kendimizi. Platform oyunları daha çok desteklenip hak ettiği yere gelebilir. Shank gibi  oyunlar geliştirilip daha farklı şekillerde orjinal fikirlerle süslenebilir. Böylelikle hem oyun dünyası biraz daha çeşitlenmiş olur hem de platform sever oyuncuların sayısı artar.

Platform Oyunları
Rayman'ın renkli dünyası, Super Meat Boy'un çelik sinirleri, Prince of Persia'nın engel tanımazlığı ya da ailenizin tesisatçısı Super Mario'nun boruları!

"Platform oyunlarından hiç hoşlanmıyorum" diyen oyuncular bile en azından birisiyle tanışmış, iki boyutlu dünyanın tadına bakmıştır. Platform oyunlarının geleceği ne olacak bilmiyorum ama bu oyunlarla tanışıp bir daha yüzüne bakmayan oyuncuların sayısı arttıkça ömürlerinin çok da uzun olacağını sanmıyorum.

Platform severlere bir kaç tavsiye:
1. Trine 1 ve 2
2. Super Meat Boy
3. Braid
4. Terraria (Evet, benim için bir nevi platform oyunudur.)
5.  Shank 1 ve 2
6.  Rayman Origins
7.  Doodle Jump ( Akıllı telefonlar için.)
8.  Limbo
9. Super Mario Galaxy (Nintendo'su olanlar için.)
10. Sonic

Evet liste çok tanıdık ama hala oynamayan arkadaşlarımız varsa listedeki oyunları kaçırmasın.

Haftaya görüşmek üzere.
Yorumlar
MK Okuru
MK Okuru 5.07.2024 23:15
Kalan Karakter: 300 Gönder
İlginizi Çekebilir