“Shrink Sense” sayesinde duvarlarda veya yerlerde bulunan çizimleri
görebilir, normalde göremediğiniz platformları görerek üzerlerinden
yürüyebilirsiniz. Bu çizimler tamamıyla size yol göstermek amacıyla
yapılmış. Eğer oyun içerisinde kaybolduğunuzu düşünürseniz, kendinizi
küçülterek etrafa iyice göz atarsanız, ne yapmanız gerektiğini
kolaylıkla bulabilirsiniz.
Histerik misin arkadaşım? Alice’in
sağlığı dibe dayandığında, Hysteria modu aktif hale gelebiliyor. Bunu
istediğinizde sol analog çubuğa basarak yapabilir, Alice’i histerik moda
sokarak hasar almanızı önleyebilir ve düşmanlarınıza çok daha fazla
hasar verebilirsiniz. Histerik modun da kendine has, oldukça güzel
renkleri ve çizimleri var.
Son olarak da, Harikalar Diyarı’nda
gezinirken birçok gizli geçit, kapı ve yol bulacak, bu yolların
sonucunda şişeler ve dişler toplayacaksınız. Topladığınız dişler, oyunun
başında işlevsiz gibi görünse de, bir süre oynadıktan sonra
silahlarınıza “Upgrade” yani geliştirme yapmanıza yaradığını
öğreneceksiniz. Böylece her gördüğünüz kutuyu, salyangoz kabuğunu
kıracak ve içlerindeki dişleri alacaksınız. Beyaz dişler bir sayılırken,
altın diş bulduğunuzda beş diş olarak sayılacaktır.
Alice’in son sözleriSeslendirmeler
oldukça güzel, aksanlı konuşmalar anlaşılmayacak düzeyde değil ve
altyazı seçeneği hep aktif şekilde durduğundan konuşulanları rahatlıkla
anlayabiliyorsunuz. İngilizcesi yeterli olmayan arkadaşlar biraz
zorlanacaklar, zira topladığınız “anı” parçaları sesli mesajlar olarak
gelecek ve bu anı parçaları geçmişinizle ilgili birçok detayı ortaya
dökecek.
Karakterlerin sesleri, konuşmaları oldukça
başarılıyken, savaşlarda çıkan sesler de bir aksiyon aratmayacak
düzeyde. Müziklerine gelirsek, atmosferi daha da ilginç hale getiren
müzikler oyun içerisinde çalarken, bir anda aksiyonun başlaması ile
alttan alttan oyuncuya gazı veren müziklerin çalmaya başlaması da
etkileyici.
Alice: Madness Returns'ün çoklu oyunculu seçenekleri
olmaması da bir eksi sayılabilir. Gerçi bu oyunun çoklu oyunculu olması
ne işe yarar, onu da sorgulamak gerek. Çünkü zaten bulmacalar çok
zorlayıcı değiller ve aksiyona da dayalı bir oynanışın çoklu oyunculu
seçeneklerle desteklenmesi bana pek mümkün görünmedi zaten. Belki çok
klasikleşen Deathmach, Capture the Flag gibi çoklu oyunculu modları
oyuna eklenebilirdi, ama eklense de uzun süreli bir oynanışa sahip
olacağını söylemek biraz yalan olur gibi.
Bunlar da benim son sözlerimAlice:
Madness Returns, benim gibi dinazor oyuncular için çok nadir bulunan
oyunlardan birisi olarak nitelendirilebilir. Piyasada böyle oyunlar o
kadar az bulunuyor ki haliyle bulduğumuz zaman da kaçırmamamız
gerekiyor. İlk oyunu oynayıp beğendiyseniz, Alice: Madness Returns size
fazla bir yenilik sunmayacak belki, ama yine de kesinlikle vakit kaybı
olmayacaktır.
Platform oyunlarını seven biriyseniz ve birkaç
ufak grafik hatasını göz ardı edebilirseniz, Alice: Madness Returns,
verdiğiniz paranın hakkını size geri ödeyecektir. İyi eğlenceler
dilerim.