En sevilen anti-kahraman, yaşayan hapishane Butcher Bay'e karşı...
PlatformlarXBox 360
Yapımcı - YayıncıStarbreeze - Atari Interactive
Çoklu Oyuncu: Var
Oyun Türü: Aksiyon,Aksiyon
Merlin Puanı80
ArtılarSesler, müzikler, Butcher Bay'in kendisi, ışık ve gölgelendirme efektleri
EksilerYapay zeka eksiklikleri, uzun diyaloglar, eski oyunun gölgesinde kalması
Takvimler 2004’ü gösterdiğinde büyük bir sürprizle karşılaştık. Bu sürprizin
adı Chronicles Of Riddick: Escape from Butcher Bay’di. En iyi olmayı bırakın,
çizgi roman veya film uyarlamaları nadiren vasatı aşabilirlerdi. Escape from
Butcher Bay önyargıları müthiş atmosferi, harika sesleri ve başlı başına sanat
eseri sayılabilecek modellemeleri ile parçalayıp geçti. O artık FPS türünün
parlayan yıldızıydı. 2009 olduğunda anti-kahraman Riddick geri döndü. Dark
Athena, Butcher Bay’in devamı olacaktı. Peki eski oyunun başarısını
tekrarlayabilecek mi, yoksa gölgesinde mi kalacak?
"Hadi gitsene yahu işine, bende yukarı çıkayım! Saklanacağım diye kollarım ağrımaya başladı."
Butcher Bay, grafiklerinden çok gerilim dolu atmosferi ve karanlık mekanıyla
dikkat çekip, oyun severleri adeta başına çivilemişti. Ne yazık ki Dark Athena
biraz daha farklı bir yol izliyor. Devam oyunu, muhteşem atasıyla
karşılaştırıldığında daha monoton bir ortam ve atmosfer sunuyor. Escape From
Butcher Bay’in teknik özellikleri tazelenmiş. Hatta Dark Athena, HD’ye bile uyum
sağlayabilir. Ancak motor biraz olsun yaşını gösteriyor. Karakter modellemeleri
biraz fazla sert. Zaman zaman düşük kaliteli kaplamalar da ortaya çıkabiliyor.
Buna karşın ışıklandırma ve gölgelendirme efektleri son derece kaliteli.
Piyasaya çıkışının üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, pek az oyun Escape From
Butcher Bay’in atmosferine yaklaşabilir. Dark Athena bunu tam olarak
sunamamasına rağmen FPS’ler içinde iyi olanlardan biri sayılabilir.
Buraya gelenler umudu arkanızda bırakın
Butcher Bay hapishanesi bir çeşit galaksiler arası Alcatraz. Affetmez, merhamet
göstermez, umutları yok eder ve karanlığa boğar. Fakat Dark Athena’da
yöneteceğiniz karakterin Richard B. Riddick olduğunu kesinlikle unutmayın.
Irkının sonuncusu, evrende çok az varlığın karşısına çıkmayı göze alabileceği
bir karakter. Karanlık onun saatidir. Vazgeçmez, umut veya umutsuzluk
belirtileri göstermez ve geceden hiç mi hiç korkmaz. Riddick, Butcher Bay gibi
bir hapishaneden kaçmanın nasıl olacağının farkında. Bu Dark Athena’da her
şeyiyle hissediliyor. Pek çok yeteneğini uyum içerisinde ve akıllıca kullanmak
zorunda. Oyuna sadece yumruklarınızla başlıyorsunuz, ama kısa bir süre
içerisinde bıçaklar, tüfekler, pompalılar ve hatta topuzlarla dolu dev bir silah
deposuna kavuşuyorsunuz. Riddick her şarta uyum sağlayabilmesine rağmen,
karanlık ortamlarında evinde gibi hissediyor. Gölgelerde süzülmek, suikastçı
taktikleriyle adam öldürmek onun işi.
"Düşmanlarımıza arkadan yaklaşıp, onları gafil bir biçimde haklayabiliriz."
Pek az oyun Escape From Butcher Bay’in dengi olmasa da, Dark Athena’daki gibi
bir mekan atmosferi sunabilir. Yapım boyunca ilerledikçe adeta Butcher Bay’in
kendi canı olduğunu hissediyorsunuz. Yanınızda yolculuk eden mahkumlara emirler
ve görevler verebiliyorsunuz. Seslendirmelerin muhteşemliği tüm oyun
karakterlerini gerçeğe taşıyor. Duvarların ardından gelen çığlıklar bile
umutsuzluğu ifade ediyor. Dark Athena’nın tansiyonu oyunda ilerledikçe artıyor.
Dark Athena yeni bir hikaye akışı içeriyor ve Escape From The Butcher Bay’den
hemen sonraki zaman geçiyor. Bazı konularda atasının en güçlü yönlerini ortaya
koyuyor. Hatta kimi gelişmeler bile sunmayı başarıyor. Elbette fantastik ışık ve
gölge efektleri sunmayı ihmal etmiyor. Karakter modellemeleri de eskisine göre
çok daha gerçekçi. Riddick’i, Vin Diesel’in seslendirmiş olması da ayrı bir
avantaj unsuru oluşturmuş. Vin Diesel’in kalın ve karizmatik sesi oyunu
renklendiriyor. Herhangi bir mahkumdan, kaptan Revas’a kadar seslendirmelerden
profesyonellik akıyor.
"Adam gibi saklan demedim mi sana ha? Bak buldum işte seni, kaç kaçabilirsen şimdi."
Eskinin atmosferi aranıyor
Ne yazık ki oynanabilirlik Escape from Butcher Bay ile karşılaştırılamaz bile…
Konuşmalar çok uzun ve sıkıcı. Bilmeceler zaman zaman monoton ve abartılı ölçüde
karmaşık oluyor.
Neyse ki, oyunun temeli Butcher Bay ile aynı kalmış. Karanlık yerlerde
gözlerinizin parlayıp görüşünüzü artırması, karanlık köşelerde yattığınız
pusular, arı kovanı zihniyeti ile ortalıkta dolanıp duran sinir bozucu Droid’ler
var.
Yapay zeka konusunda çok fazla şey beklememek lazım. Düşmanlarınız inanılmayacak
bir ahmaklıkla öyle bariz yerlerde saklanıyorlar ki, acımamak mümkün değil.
İnsan en azından en aydınlık yerde durmasınlar bari diyor. Savaşlar sırasında
kullanabileceğiniz 3 farklı mod var; gizlilik, çabuk dövüş ve uzaktan atış.
Fakat yapay zeka eksikliği savaşların sonunu kolayca tahmin etmenizi sağlıyor ve
bu da biraz sıkıcı oluyor.
Yine de ürüne çeşitlilik katan bazı düşmanların hakkını yememek lazım. Örnek
vermek gerekirse bazı Mech’lerin ardı ardına saldırıları eğlence vaat ediyor.
Yapımın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan örümcek Droid’ler ise oyun
severlere sinir krizleri geçirtebiliyor.
"Alooo kimse var mı orada? Abi şimdi kamera kayıtta mı? Televizyona çıkacağım, ünlü olacağım demek."
Son saatler, son düşmanlar...
Sinir bozucu demişken dev robotları es geçmemek lazım. Oyunun son saatlerinde
ortaya çıkan dev android’ler epey zorlu olabiliyorlar. Sizi yerden yere
fırlatmaları, hem de bunu devamlı yapmaları monitörü paramparça etmek istemenizi
sağlıyor. İşte bu noktada Dark Athena’nın en büyük eksikliği göze çarpıyor,
“Hayal gücü eksikliği”. Rakiplerin daha yaratıcı olması beklerdik. Düşmanları
bir kere çözünce sonu çok daha kolay geliyor.
Dark Athena muhteşem bir oyun olmamasına rağmen, heyecan konusunda ilham verici
olabiliyor. Yapım çoklu oyuncu desteği ve 6 adet mod sunmayı ihmal etmiyor.
Klasik olarak Deathmatch, Capture the Flag, Team Deathmatch var. En ilgi
çekicisi Pitch Black modu, Riddick’in tüm becerilerini ortaya koymasıyla tercih
edilebilir bir mod oluyor. Butcher Bay Riot Pitts ise 3 takımın aynı Counter
Strike’taki gibi birbiriyle savaşmasına olanak sağlıyor. Pek çok arkadaşınız ile
aynı anda oynarsanız büyük eğlence vaat ediyor.
"Karanlık oyun içinde bizim en yakın dostumuz ve müttefikimiz."
Chronicles Of Riddick: Assault of Dark Athena çekici bir filmin, çekici bir
oyunu. Eskisi ile karşılaştırıldığında biraz hayal kırıklığı içeriyor, ama
online modu eğlenceli. Eğer Butcher Bay’i oynamadıysanız düşünmeden alın
oynayın, eğer oynadıysanız biraz hayal kırıklığına hazır olun. Son söz olarak
şunu söyleyebilirim ki, tüm eksikliklerine rağmen kesinlikle tavsiye ederim.
RIDDICK SERİSİ
Tehlikeli suçlu Richard
B.Riddick, sinema tarihinin en sevilen anti-kahramanlardan biri. Riddick
çok zeki, zaman zaman sosyopat eğilimler gösteren bir karakter. Diğer
özelliği de hayatta kalan son Furyan olması. Süper manyak Lord Marshall,
Riddick’in türünden geriye bir şey bırakmadığında, en büyük düşmanı olan
Riddick’i yaratmış oldu.
Pitch Black
Pitch Black, Riddick serisinin ilk filmiydi. Bu filmde Riddick bir kargo
gemisindeki mahkumdu. Uzay gemisi hasar alıp, bir çöl gezegenine
düştüğünde Riddick’te yapay komadan uyandı. Uçan avcı yaratıklar
saldırdığında, Riddick kendisinden beklenmeyecek şekilde sağ kalanları
organize edip, liderliklerini yaptı. Etrafları avcı yaratıklar
tarafından sarıldığında Caroline Fry kendini feda etti. Fry’ın
fedakarlığına kayıtsız kalamayan Riddick müthiş gücünü kullanıp
yaratıkları yok etti. Sağ kalan üç kişi (Jack, Riddick ve Imam)
gezegenden kaçtılar. Jack, Riddick için kanun güçlerine yalan söyleyip
Riddick’in kurtulmasını sağladı.
Dark
Fury
Kısa metrajlı bir animasyon filmiydi. Sağ kalan üç kişinin Pitch
Black’ten sonraki maceralarını anlatıyordu. Deli bir savaş gemisi
kaptanı tarafından; soyu tükenmiş yaratıkların olduğu bir hayvanat
bahçesine konulmak istenen Riddick’in cevabı pek de hoş olmuyordu.
The
Chronicles Of Riddick
Dark Fury’nin beş yıl sonrasında geçiyordu. Jack, Imam ve Riddick
efsanevi kötüler Necromonger’lara karşı bir savaş başlatıyordu. Süper
manyak Lord Marshall’ın güçleri Riddick için bile çok fazlaydı.
Riddick’in eski dostu Aereon araya girip Lord Marshall’ın dikkatini
dağıtıp, Riddick’in hayatını kurtarmış, ancak o da ölümcül bir yara
almıştı. Riddick fırsattan istifade Marshall’ı öldürdü, ama Aereon,
Riddick’in kollarında öldü. Son sahnede Riddick, Necromonger’ların
tahtını imparatoru öldürdüğü için ele geçiriyordu.
Bu younu oynayamamıştım ve 2 haftadır oynuyorum bugün finali gördüm. Süper ötesi... Sonundakşi replik güzel:
Kız: Birdaha onu görecekmiyiz
Riddick: Ben hoşçakal dediysem ömürboyu demişimdir.
Kız: Birdaha onu görecekmiyiz
Riddick: Ben hoşçakal dediysem ömürboyu demişimdir.