PC oyuncuların son dönemlerde favori oyunu olan PUBG'nin yakaladığı başarının perde arkasına bakıyoruz.
Sadece Steam platformunda çıkarak kısa sürede inanılmaz satış başarılarına ulaşan PlayerUnknown's Battlegrounds, günden güne büyümeye ediyor. Çıktığı ilk günden bu yana dillerden düşmeyen oyun, oyunların kapış kapış satıldığı Steam Yaz İndirimleri döneminde, en çok satılan indirimli oyunlar arasında, indirim almadan üçüncü sıraya yerleşerek başarısını kanıtlamış oldu. Diğer Battle Royal oyunlarına kıyasla yeni nesil grafikler haricinde herhangi bir özellik sunmaya oyun, şu anda 6 milyon kopya satarak geliştiricisine adeta para basıyor.
Peki diğer Battle Royal olarak tabir edilen oyunlarla karşılaştırıldığında sınırlı bir içeriğe sahip olmasına karşın PlayerUnknown's Battlegrounds'ı bir fenomen yapan unsur ne olabilir?
Fiyat konusunda da handikapları bulunan oyun, tabuları yıkarak bu türden oldukça uzak duran oyuncuları bile kendine çekmeyi başardı. Hali hazırda büyük yatırımlar ile hayata geçirilen AAA oyunlar bile, günümüzün oyun algısı yüzünden kısa sürede tarihin tozlu sayfalarına karışıyor. Ancak son yıllarda öne çıkan rekabetçi yapımlar, hem küçük yatırımlara ihtiyaç duyuyor hem de uzun yıllar boyunca isimlerinden söz ettirebiliyorlar. Ubisoft, Blizzard ve EA Games gibi video oyun dünyasının köklü şirketlerinin, artık rekabetçi oyunlara yönelmesinin nedeni olarak bu durumu gösterebiliriz. Bu nedenle PlayerUnknown's Battlegrounds'ın tamamen rekabetçi bir yapıya sahip olması, kendini kolay bir şekilde ön plana çıkarmaya yetti.
Kişisel olarak PlayerUnknown's Battlegrounds'ı ve video oyun dünyasını yan yana koyduğumda, oyun dünyasını parçası eksik kalan bir yapboz, PlayerUnknown's Battlegrounds'ı ise bu yapbozu tamamlayan parça olarak görüyorum. Çıktığı dönemde oyuncuları kısa bir süre içerisinde etkisi altına alan oyun, video oyun dünyasında kendine ait boşluğu iyi bir şekilde doldurmayı başardı. Burada bir parantez açarak oyun dünyasına son 10 yılda dahil olan MOBA gibi Battle Royal'in de artık bir oyun türü olduğunu söylemek istiyorum.
İlk olarak DayZ, H1Z1, The Culling, Rust ve Ark gibi yapımlarda geliştirici kaynaklı sorunların, PlayerUnknown's Battlegrounds'ta bulunmadığı bariz bir şekilde ortada duruyor. Her hafta yeni bir güncelleme ile oyuncuların karşısına çıkan başarılı yapım, kısa sürede satış anlamında rakiplerine toz yutturmayı başardı. Halen optimizasyon sorunları ile boğuşan oyunu oynamak için yeri geldiğinde oyuncular 30 FPS'in altına bile razı oluyorlar. Çekiciliği günden güne artan oyun kendini tekrar etse de, co-op anlamında sahip olduğu oyun yapısı yüzünden oldukça zevkli bir hal alabiliyor. 100 oyuncunun uçaktan paraşütle atladığı ve vahşi bir şekilde birbirlerini öldürdüğü yapım, bazı uzmanlara göre insanın bilinçaltında yatan hayatta kalma iç güdüsünden dolayı oldukça sevilmekte.
İkinci olarak ise dikkatinizi oyunun reklam kampanyalarına ve pazarlama stratejilerinin başarısına çekmek istiyorum. Rekabetçi oyunların çok fazla oynandığı ülkelerde oyunu yerelleştirmeye çalışan PlayerUnknown's Battlegrounds'ın dağımtıcısı, oyunlarını ülke bazında oldukça başarılı bir şekilde tanıtıyorlar. Bugün daha Blizzard'ın veya Ubisoft'un rekabetçi oyunlarına çıkan yama notlarını bile Türkçe okuyamazken PUBG'nin yama notlarını Türkçe bir şekilde okuyabiliyoruz. Ülke oyuncularına özel etkinlikler, oyunu Türkçe anlatan servisler veya satış sonrasında müşteri desteği gibi konularda video oyun dünyasının milyon dolarlar kazanan şirketlerinden daha iyi bir iş ortaya koyan BlueHole ekibini bu konuda tebrik etmek gerekiyor.
Diğer taraftan oyunun sahip olduğu tür dolayısı ile YouTube veya Twitch gibi mecralarda, oldukça kolay bir şekilde ön plana çıkabiliyor. Yayıncılar aracılığı ile oyuncuların devamlı gözü önünde bulundurulan yapımın, bu sebepten dolayı reklamları da kendiliğinden oluşuyor.
Sona geldiğimizde PlayerUnknown's Battlegrounds'ı, Battle Royal türünün premium oyunu olarak görebiliriz. 10 sene boyunca desteklenecek olmasının yanında konsol platformuna da çıkacak olması, direkt olarak kendisini diğer Battle Royal oyunlarından ayırmakta. Ayrıca her hafta gelen güncellemelerin yanında yayınlanan videolardan, geliştirici ekibin oyun için ne kadar heyecanlı olduğunu da anlayabiliyoruz. Türkiye fiyatı 69TL olan oyunun bu fiyatı hak etmediğini düşünebilirsiniz. Ancak oyunun arkasına aldığı topluluk ve geliştirici desteğin yanında Battle Royal türünü seviyorsanız, PlayerUnknown's Battlegrounds sizin için en doğru tercih olacaktır.