PlayStation markası uzun yıllardır güçlü donanımlar ve unutulmaz oyunlarla oyun dünyasına damga vurdu. Ancak PS5 Pro, sahip olduğu teknik avantajlara rağmen beklenen başarıyı sağlayamadığı için eleştirilerin odağında. Oyuncular, fiyatının yüksek olmasına karşın performans tarafında yaşanan tutarsızlıklardan dolayı bu konsolu sorgulamaya başladı.
PS5 Pro’nun çıkışı, PlayStation kullanıcıları arasında büyük bir heyecan yarattı. Daha kompakt tasarımı, genişletilmiş SSD kapasitesi ve PSSR teknolojisiyle donatılmış olması, konsolu cazip hale getirdi. Ancak iş oyun performansına geldiğinde tablo farklı bir hal aldı. Birçok yapımda, PS5 Pro versiyonunun baz modelden daha kötü çalıştığı iddiaları oyuncu topluluğunu şaşırttı. Özellikle Alan Wake 2, Silent Hill 2 ve Metal Gear Solid Delta gibi yapımlarda yaşanan donma ve görsel hatalar, PS5 Pro’nun güvenilirliğini zedeledi.
Sorunun temelinde geliştiricilerin PSSR teknolojisini optimize etmekte zorlanması yatıyor. PS5 Pro, kâğıt üzerinde güçlü donanımına rağmen geliştiriciler için öğrenilmesi zaman alan bir sistem sunuyor. Bu nedenle, konsola özel sürümler bazen yeterli testlerden geçmeden piyasaya çıkıyor. Böyle olunca, kullanıcılar yüksek fiyatlı bir üründe kalite yerine hayal kırıklığıyla karşılaşıyor.
PS5 Pro’nun en büyük handikaplarından biri de fiyatı oldu. Lansmanda 700 dolardan çıkan konsol, kısa süre içinde 750 dolara kadar yükseldi. Vergiler ve ek maliyetler dahil edildiğinde bu fiyat, birçok oyuncu için 800 doların üzerine çıkıyor. Yüksek maliyet karşısında oyuncular, “Neden baz modelden daha kötü performans veren bir konsola bu kadar para verelim?” sorusunu sormaya başladı. Sony’nin bu noktada tüketicilere net bir değer önerisi sunamaması, konsolun cazibesini iyice düşürdü.
Bu fiyat politikası, yalnızca Sony’ye özgü değil. Microsoft ve Nintendo da benzer şekilde maliyet artışlarıyla karşı karşıya. Ancak PS5 Pro’nun yaşadığı teknik sıkıntılar, fiyat artışını daha da problemli hale getiriyor. Oyunların baz modelde daha stabil çalıştığı bir ortamda, daha pahalı bir konsola yatırım yapmak çoğu oyuncuya mantıklı gelmiyor.
Sony’nin PS5 Pro için gösterdiği düşük pazarlama ilgisi de dikkat çekiyor. PS4 Pro, şirket tarafından sürekli gündemde tutulmuş ve güçlü bir şekilde tanıtılmıştı. Oysa PS5 Pro, adeta görmezden geliniyor. Bu durum, gelecekte PS6 Pro gibi bir modelin çıkmayacağına dair spekülasyonları güçlendiriyor. Donanımlar arasındaki kalite farkının azalması, “Pro” modellerin cazibesini doğal olarak düşürüyor.
Her şeye rağmen PS5 Pro için umutlar tamamen tükenmiş değil. 2026’da gelmesi beklenen büyük bir PSSR güncellemesi, konsolun performansını toparlayabilir. Ancak bunun da etkisi, geliştiricilerin bu teknolojiyi ne kadar benimseyeceğine bağlı. Oyuncuların güvenini yeniden kazanmak için Sony’nin yalnızca donanım gücüne değil, yazılım ve destek tarafına da ciddi yatırımlar yapması gerekiyor.
PS5 Pro, potansiyelini tam olarak yansıtamayan bir konsol olarak tarihe geçme tehlikesiyle karşı karşıya. Güçlü teknik özelliklere sahip olsa da, optimizasyon eksiklikleri ve yüksek fiyat politikası nedeniyle oyuncuların gözünde zayıf bir ürün imajı çiziyor. Eğer Sony, hem geliştirici desteğini hem de tüketici güvenini geri kazanamazsa, PS5 Pro PlayStation tarihindeki en tartışmalı konsollardan biri olabilir.