Çok değil, bundan sadece birkaç yıl önce mikrofon pazarına giriş yapan HyperX, bu konuda gerçekten büyük bir yol kat etti. Daha önce yaptığımız HyperX Quadcast inceleme içeriğimizde de firmanın bu ilk ürünlerinde bile ne kadar başarılı bir iş ortaya koyduğunu belirtmiştik. Firma bu pazarda yeni olmasına rağmen çok kaliteli ürünlere imza attı ve önemli bir pazar payını da şimdiden eline aldı diyebiliriz.
Nitekim 3 senelik bir süre geçmesine rağmen ben hala bütün işlerimde HyperX Quadcast mikrofonunu kullanmaya devam ediyorum. Bu süreçte farklı ürünler elime geçse de değiştirme ihtiyacı hissetmedim. Çünkü ses kalitesi, sahip olduğu modlar ve kullanım kolaylığı ile aslında tüm ihtiyaçlarımı karşılayan bir mikrofon olduğunu söylemem gerek. Bugün ise bu işi tam anlamıyla profesyonel kaliteye çıkaran, firmanın yeni mikrofon modeli HyperX Procast incelemesi ile karşınızdayım. İncelememizde hem bu mikrofonun özelliklerinden bahsedeceğiz hem de ikisi arasındaki kıyaslamaya yer vereceğiz.
Öncelikle HyperX Procast'i normal yayın mikrofonlarından ayıran en önemli özellik profesyonel tarafa daha yakın olması. Çünkü bağlantı türü olarak bu mikrofonda XLR tercih edilmiş. Bu da altın kaplama büyük diyaframlı kondansatör kapsülüne sahip olan bu mikrofonda normal USB mikrofonlara göre çok daha derin ve daha zengin vokal ses kalitesine ulaşabiliyorsunuz. XL bağlantısı olduğu için bu bağlantıyı destekleyen bir ses kartına ihtiyacınız olacağı anlamına geliyor. Aynı zamanda bir mixer'de ya da Zoom modeli bir alıcınız, mikrofonunuz varsa XLR bağlantısı sayesinde bu mikrofonu bu tarz cihazlarda da kullanmak mümkün.
HyperX Procast aslında benzer ürünlere göre çok fazla ekstra sunmuyor, fakat ses kalitesi anlamında gerçekten de çok iyi bir performans sağlıyor. Yani ben çok iyi bir ses kalitesi istiyorum ve XLR bağlayacak imkanım var diyorsanız, baştan sizi fazlasıyla tatmin edeceğini söyleyebiliriz. HyperX bu noktada mümkün olduğunca süslü, şaşalı yapıdan uzak durmuş ve daha çok teknik tarafa yönelmiş denebilir. Bu konuda mikrofonun hakkını kesinlikle teslim etmemiz gerek. Fakat içerisinden bir XLR kablosu da çıksaydı çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
Öncelikle kutu içeriğinde dediğim gibi bir XLR kablosuna yer verilmemiş. Mikrofon ile birlikte şık bir pop filtresi yer alıyor. Bu tarz bir mikrofonu genelde kol ile kullanılacağından bir stand da kutu içeriğine koyulmamış. Açıkçası Quadcast tarzı bir stand olmasını beklerdim ama dediğim gibi bunda tamamen profesyoneller düşünüldüğü için maliyeti kısmak adına böyle bir tercihe gidilmiş olabilir.
Cihazın tasarımına baktığımızda aslında ilk etapta Quadcast'e oldukça benzediğini görüyoruz. Oval bir yapısı var ve oldukça şık duran bir mikrofon. Mikrofonu tutan yuva kısmındaki lastikler markanın da rengi olan kırmızı renkte tercih edilmiş ve şık bir görünüm sağlanmış. Tabi filtre kısmı ayrı olduğu için tasarımı zenginleştirmek adına şeffaf bir filtreleme yapıldığını da görüyoruz. Buradan mikrofon içerisindeki altın kaplama büyük bir kondansatör gözüküyor.
Mikrofonun tasarımında şok standı dışında arka tarafta uç frekansı azaltabileceğiniz geçiş filtresi ve -10 db değerinde ses seviyesini ayarlayabileceğiniz bir geçiş anahtarı da bulunuyor. Tasarımda en çok aradığım şey ise üst tarafta yer alan dokunmatik sessize alma tuşu oldu. Buna benzer bir yapıya yer verilmemiş. Genel olarak ise o premium hissiyatını veren bir mikrofon olduğunu söylemem gerek. Özellikle şeffaf yapısı benim oldukça hoşuma gitti.
Başta da belirttiğim gibi eğer bilgisayarınızda kullanacaksanız bir ses kartına ihtiyacınız var. Aslında bu sebeple birçok yayıncı ya da mikrofona ihtiyacı olan kişi daha çok USB mikrofonlara yöneliyor. Fakat XLR kullanmak daha maliyetli olsa da ses kalitesini duyduğunuzda aslında aradaki farkı daha net bir şekilde anlıyorsunuz. Tek başına dinlediğinizde belki fark anlaşılmıyor ama peş peşe bir USB ve XLR mikrofonu dinlediğinizde sesin nasıl daha berrak, yüksek ve dip ses olmadan, net bir şekilde duyulduğunu fark ediyorsunuz.
İç aksanda gözüken büyük kondansatör sayesinde daha küçük diyafram kondansatörlerine çok daha iyi bir performans ile karşılaşıyorsunuz. Polar Pattern olarak yani kutup deseni tarafında kardioid bir mikrofon olduğunu görüyoruz. Açıkçası Quadcast'in farklı modlarını uzun süre kullanmış biri olarak firmanın bu konuda gerçekten de iyi iş çıkardığını söylemem gerek. Yani bir çok mikrofonun aksine bu farklı modlar görevini tam anlamıyla yerine getiriyor ve aradaki farkı dinlediğinizde net bir şekilde algılayabiliyorsunuz. Ayrıca değiştirilebilir 80Hz filtresi sayesinde ortamdaki gürültüyü büyük oranda engellemeyi başarıyor.
Tabi bu noktada mikrofon kardioid polar modeli desteklediği için konumlandırmasını da düzgün yapmanız gerekiyor. Tam karşıdan konuştuğunuzda mikrofondan ses kalitesi anlamında tam istediğiniz performansı alabiliyorsunuz. Mikrofon sesi çok net bir şekilde alıyor. Sesteki tonlamalar oldukça doğal doğal, dipses problemi yok ve hani o sesteki tokluğu tam olarak hissettiriyor.
Tabi büyük kondansatör ve teknik özellikleri göz önüne alındığında mikrofonun oldukça hassas bir yapıda olduğunu söylemem gerek. yani çıkaracağınız en ufak sesleri ile algılayacak bir hassaslığa sahip. Bu seviyede bir mikrofon için seslendirme ortamınızın da aynı seviyede izole edilmiş olması gerekiyor. Mikrofonla birlikte gelen 80Hz yüksek geçiş filtresi düşük uç frekansların bir kısmını azaltıyor, bu nedenle kullanırken kesinlikle bu ayarı açmanız gerek. Yine aynı şekilde mikrofonu bağladığınız bir mikser varsa onda da kazanç ayarlarını değiştirerek aslında bulunduğunuz ortama göre yapılabilecek en ince ayarı yapmanız, mikrofondan tam olarak performans almanızı sağlıyor diyebiliriz.
Sonuç olarak HyperX ProCast tasarım ve malzeme kalitesi açısından tatmin eden, harika ses veren bir XLR mikrofon. Fiyatı tabi ki klasik USB mikrofonlara oranla daha pahalı, fakat ses kalitesi açısından kesinlikle fiyatının karşılığını verdiğini söyleyebilirim. Procast, özellikle profesyonel düzeyde yayın yapan içerik üreticiler için tercih edilebilecek bir model. Yani bütçe kaygınız yoksa ve sesinizin yayındaki, kayıttaki kalitesine çok önem veriyorsanız tercih edebileceğiniz, göz atmanız gereken modellerden biri olmuş diyebilirim. Fakat discord sunucularında, yayınlarda ya da arkadaşlarınızla oyun oynarken sohbet için kullanacağınız bir mikrofon arıyorsanız Quadcast ve SoloCast gibi modellere de göz atabilirsiniz.