Yeni bir Paradox oyunu olan Crusader Kings 2’yi oynamaya başlayanlar onun ne kadar derin bir içeriğe sahip olduğunu anlamışlardır. Bu rehberde sizlere elimden geldiğince oyun hakkındaki tüm bilgileri basit bir şekilde anlatmaya çalışacağım – lakin bazıları o kadar basit olmayacaktır elbette. Bölümlere ayıracağım bu rehberin şemasını oyunun tutorial bölümünü ve dijital kılavuzunu esas alarak tasarladım. Dolayısı ile ana hatlarıyla;
şeklinde olacaktır. (Listede bulunan herhangi bir konuya doğrudan gitmek için o konunun üzerine tıklamanız yeterlidir. Şu an için hazırlanan bölümler Ara yüz ve Feodal Sistem. Kısa zaman içinde rehberin geri kalanı da sizlerle birlikte olacak. )
(Burada yazmayıp da başınıza gelen, burada okumanıza rağmen tam olarak çözemediğiniz veya oyunla alakalı başka her türlü sorunuz için murathalilbeyoglu@merlininkazani.com adresine mail atabilirsiniz.)
Bütün bu bölümler biriyle alakasız yerler olmadığı için anlattığım bölümün ilgili bir başka bölümle olan bağlantısına da olabildiğince değinmeye çalışacağım. Ayrıca bölümlerin de kendine ait alt bölümleri bulunacak. Öte yandan tutorial bölümünde bulunmayan özelliklerle ilgili şeylere de bu rehberde değineceğim.
Başlamadan önce şunu söylemek isterim ki ben ne kadar size bütün oyunun açıklamaya çalışsam da hepinize mutlaka tutorial’ı bir kere oynamanızı tavsiye ederim.
İnceleme yazısında da belirttiğim gibi oyunda bir ülke değil bir hanedan seçiyorsunuz. Dolayısı ile seçtiğiniz hanedanın liderinin ülkenin kralı olup olmamasına göre farklı seçenekleri bulunuyor. Örneğin kralın “Taç Kanunları” (Crown Laws) seçeneklerine erişimi bulunurken sadece derebeyi iseniz bu seçenekler karşınıza çıkmıyor. Öte yandan aynı konuma sahip kişilerin cinsiyet veya statü gereği farklı isimler alması mümkün.
Bir hatırlatma da oyundaki ipuçları (Hint) ile alakalı. Bunları mümkün olduğunca açık tutmaya çalışın, ta ki ilgili alanda artık hiç ipucuna ihtiyacınız kalmadığını düşünene kadar. Çünkü öyle bir an geliyor ki bazen çözümü zar zor gözüken bir sorunun aslında çok basit bir alternatifi olabiliyor ve bu ipuçları size onları gösteriyor.
Yükleme ekranlarında çıkan yazıları dikkatle okuyun, oralarda oyunun hiçbir yerinde söylenmeyen ipuçları ve özellikler anlatılıyor.
Son olarak imlecinizi bir simge veya yazı üzerinde tuttuğunuzda o konu ile ilgili detaylı bilgi imlecin aşağısında açılıyor bunu unutmayın. Bu şekilde o seçeneğin ne işe yaradığını daha iyi anlayabiliyorsunuz.
Rehbere arayüz ile başlamayı uygun buldum çünkü burada da sizi rahatlatacak seçenekler mevcut. Şimdi gelin rehberimize geçelim.
NOT: Bu rehberi daha rahat anlayabilmeniz için rehberi okurken bir yandan da İskoçya Kralı Malcom III’ü seçip oyuna başlamanızı tavsiye ederim. Nitekim rehberdeki görseller ve anlatılanlar yoğunlukla onun oyunundan yapılan alıntılardan oluşacaktır.
ARAYÜZ Oyunu ilk açtığınız anda karşınıza çıkan bu ekranda gördükleriniz şu şekilde:
-Sol üst köşede o sırada kontrolünüzde olan karakterin resmi bulunuyor -Onun altında elinde tutuğu unvana göre kontrol ettiği bölgenin arması mevcut. Armanın üstündeki tacın şekli ise karakterinizin unvanına göre belirleniyor, yani kralsa farklı bir taç, imparatorsa farklı, dük veya kont ise farklı bir taç göreceksiniz. -Karakter portrenizin hemen sağında bulunan sekiz tuş ise sırasıyla; Konsey (Council), Yasa (Law), Teknoloji (Technology), Ordu (Military), Entrika (Intrigue), Diplomasi (Diplomacy), Din (Religion) ve Karakterler (Characters). Bunlardan kısaca bahsedecek olursak: Konsey: Burada isteğinize göre atayacağınız beş danışmanınız bulunuyor.
Yasa: Bu bölüm ikiye ayrılıyor. Üst bölümde tahta sizden sonra kimin geçeceğini belirleyen yasayı seçerken, alt kısımda ülkenin veya (derebeyi iseniz) kontrolünüzdeki bölgenin geneline etki gösteren yasaları belirliyorsunuz.
Teknoloji: Her ne kadar oyunda teknoloji çok aktif olmasa da buradan ülkenizdeki askeri, ekonomik ve kültürel alandaki teknolojik gelişmelere öncelik tanıyıp, onları takip edebiliyorsunuz.
Ordu: Bu bölümde ülkenizde bulunan bütün orduların sayısal değerlerini görüyorsunuz. Üst kısımda ordularınızın toplam değerleri bulunurken altında ise size bağlı her bir derebeyinizin sizin ordunuza vereceği asker sayısını ve birliklerin çeşitlerini görüyorsunuz. Alt kısmın hemen üzerinde bulunan sekmelerde ise yine aynı şekilde paralı askerleri ve kutsal birlikleri görmeniz mümkün. Üst kısımdaki “Fleets” sekmesinde ise tıpkı ordunuz gibi donanmanızın genel sayısal değerini gösteriyor.
Entrika: Bu alanda üst kısımda yönettiğiniz karaktere bir hırs (Ambition) veya bir komplo (Plot) atayabiliyorsunuz. Hemen altında sol taraftaki küçük dikdörtgende kurduğunuz komploya destek olanları görebiliyorsunuz. Onun yanındaki büyük dikdörtgende ise kararlar (Decisions) bölümü yer alıyor. Burada oyuna çok büyük etki etmeyen ancak size bazı geçici ya da kalıcı özellikler veya avantajlar sağlayacak kararlar veriyorsunuz. Entrika ekranının altındaki üç sekmede ise size karşı olan tehditler (Threats), mahkûm ettiğiniz kişiler (Prisoners) ve başka insanların size ya da diğer karakterlere karşı kurduğu ve sizin öğrendiğiniz komplolar (Known Plots) bulunuyor.
Diplomasi:
Bu kısmın en üstünde solda iletişime geçeceğiniz karakterin portresini,
sağda mensup olduğu hanedanın armasını ve adını, daha sağda kökenini ve
dinini öğreniyorsunuz. Bunların altındaki yatay dikdörtgendeki küçük
kutularda ise onun size karşı olan düşüncesini, sizin ona karşı olan
düşüncenizi sayısal değerleri ile görüyorsunuz. Bunların altında sol
tarafta bu karakterden isteyeceğiniz veya ona verebileceğiniz şeylerin
listesini sağda ise yaptığınız seçimin etkisini görüyorsunuz.
Din:
Burada en üst kısımda o anki Papa’nın portresini görüyorsunuz.
Portrenin hemen altındaki kutuda onun sizin hakkınızdaki düşüncesinin
sayısal değeri mevcut. Papa’nın sağ tarafında ise aktif olan haçlı
seferleri ile kilisenin Hristiyan dünyası üzerindeki gücünü
görebiliyorsunuz. Ekranın altında sizin derebeyiniz olan piskoposlar
(Vassal Bishops) yer alıyor.
Karakterler:
Burası tam olarak bir arama ekranı. Burada oyundaki bütün karakterleri
araya bildiğiniz gibi filtreleme yaparak sadece kendi ülkenizdekileri,
belli bir derebeyliktekileri veya belli fiziksel özelliklere sahip
karakterleri de arayabiliyorsunuz.
-Ekranın sağ tarafında bulunan altı işaret ise oyundaki istatistiklerinizi gösteren bölge. Bunlar
sırasıyla sahip olduğunuz para (Wealth), o an yönettiğiniz karakterin
sahip olduğu prestij (Prestige), o an yönettiğiniz karakterin sahip
olduğu dini güç (Piety), o an yönettiğiniz karakterin sahip olduğu
toprak miktarı (Demesne Size), ülkenizdeki toplam toprak sayısı (Realm
Size) ve skorunuz (Score). Hemen altında mevcut tarihi ve oyunun hız
ayarını görüyorsunuz. Bunların altında iki zarftan açık renkte olanı
yüksek öneme sahip mesajları, koyu renkte olanı düşük öneme sahip
olanları gösteriyor. Onun altındaki açılır kapanır ekran (dilerseniz
sürekli açık da tutabilirsiniz) size genel bilgileri özet halinde
sunuyor.
- Sağ alt köşede ufak haritanız bulunuyor. Bunun
hemen sağında bulunan 13 seçenek ise harita modlarını oluşturuyor
(Terrain mod, Independent Realms mod,vs.). Hemen altındaki çubuklu
sembol (Ledger) sizi oyundaki tüm bilgileri detaylı olarak aktaran bir
ekrana götürürken, ev işareti (Go to home province) sizi tek tuşla ana
bölgenize götürüyor. Onun sağında ise aradığınız bir bölgeye, adını
yazarak doğrudan ulaştırabilecek tuş (Find Table) mevcut.
- Son olarak ekranın üst kısmında orta alanda ise acil mesaj bölgesi (Alert Zone) bulunuyor. Bilmeniz
gereken çok önemli bir konu olduğunda o durum size buradaki işaretlerle
bildiriliyor. Örneğin konseyinizde bir sandalye boşaldığında veya bir
karakteri tutuklama nedeniniz doğduğunda bunlarla ilgili uyarıları
buradan görebiliyorsunuz.
Evet, arayüzümüz kabaca bu şekilde.
Eğer fazla bir şey anlamadıysanız veya kafanız karıştıysa fazla merak
etmeyin nitekim burada gördüğünüz ana ve alt başlıkları ilerleyen
bölümlerde sizlere daha detaylı olarak anlatacağım.
FEODAL SİSTEM Her şeyden önce CK2’yi tam olarak anlamamız için yönettiğimiz alanlarda (yani haritada) neyin ne olduğunu ve ne işe yaradığını öğrenmemiz gerekli. Bunun için de oyundaki feodal sistemi iyice kavramamız gerekiyor.
Haritayı ilk açtığınız anda her harita stratejisinde karşımıza çıkan şehir görünümlü küçük alanlar ve onların oluşturduğu, kalın sınırlarla çizilmiş ülkeleri göreceksiniz. Bu bölümü daha iyi anlamak için şimdi haritanızı minimap’in sağındaki tuşlarda bulunan “Independent Realm” moduna getirin.
Bu modda her ülke farklı bir renkte sizlere sunuluyor bu şekilde ülkenizin sınırlarını daha rahat görebiliyorsunuz. Zaten genel olarak oyunu oynarken de bu modu kullanmanızı tavsiye ederim. Şimdi gelin Independent modda gördüklerimizin neler olduğunu tek tek öğrenelim.
Yerleşim yerleri Her şeyden önce bölgeleri küçükten büyüğe doğru sıralayacak olursak CK2’deki yerler:
Holdings (ufak yerleşim birimleri): Buralar haritada adı yazılı topraklar üzerine kurulan ufak yerleşim birimleri. Bunlar oyundaki en küçük yerleşim birimleri. Holdings’ler üç çeşit halinde bulunuyorlar; Castles (Kaleler), Cities (Şehriler) ve Churches (Kliseler). Bir toprağa (county/demesne) tıkladığınızda açılan County View sekmesinde o county içerisidne bulunan bütün bu holdingleri görebiliyorsunuz. O kontluğu (County) yöneten karakterin sağındaki Holding, kontluğun başkenti oluyor. Alttaki yerler ise o toprakta bulunan diğer şehir, kale veya kiliseleri temsil ediyor. Her Holding resminin üstünde iki adet arma göreceksiniz (bazen bunların ikisi de aynı arma olabilir). Bu armalardan soldaki o holding’in kendi arması iken sağdaki holding’in bağlı olduğu bölgenin armasını gösteriyor.
County (Demesne): Harita üzerinde her birinin ayrı ayrı ismi yazan yerler demense’ler yani kontluklar. Aslında demense bunların genel ismi olarak geçiyor. O yüzden biz onlara kontluk diyelim. Her kontluğun üzerinden bir ya da birden fazla holding bulunuyor. Misal buralarda isimlerini gördüğünüz Moray, Atholl, Ross, Buchan gibi yerlerin hepsi birer kontluk.
Duchy: Adından da belli olacağı gibi düklükler. Bu alanlar genellikle birden fazla kontluğun birleşiminden oluşuyor. Örneğin harita modunu “De Jure Duchies” a getirirseniz faklı renklerde alanlar olduğunu görüreceksiniz. Bunlardan turkuvaz renkteki alan Albany düklüğü ve bu düklüğün bağlı olduğu kontluklar Atholl, Gowrie, Strathearn ve Fife.
Kingdom: Eğer haritanızda “De jure Kingdom” modunu seçerseniz o zaman dünya üzerindeki krallıkları göreceksiniz. Şimdi bunu daha iyi anlamak için oyundaki iki imparatorluktan birisi olan Kutsal Roma İmparatorluğu’na (Holy Roman Empire) gidelim. Gördüğünüz gibi IR modda Kutsal Roma İmparatorluğu açık kahve rengi, devasa boyutlarda bir imparatorluk olarak bizlere sunuluyor. Nitekim kendisi farklı krallıklardan oluşuyor, zaten bu yüzden imparatorluk olarak anılıyor. Haritayı “De Jure Kingdom” moduna getirirseniz o zaman Kutsal Roma İmparatorluğuna bağlı olan krallıkları görebilirsiniz. Bu durumda Germany, Bohemia, Burgundy ve İtalya Krallıklarının Kutsal Roma imparatorluğuna bağlı krallıklar olduğunu görürsünüz. Yine aynı şekilde İskoçya’nın da bu moddayken hemen sol tarafındaki Duchy of The Isles düklüğünü bünyesine aldığını göreceksiniz. Lakin İskoçya bir krallık değil dolayısı ile Duchy of The Isles aslında kanunen İskoçya’nın hakkı olan özerk bir bölge, ancak o konuya daha sonra değineceğiz.
Empire: Bu da az önce sizlere belirttiğimiz krallıkları birleştiren imparatorluklar. Oyunda hem ülkelerin hem de karakterlerin ulaşabileceği en üst seviye bu nokta. İlk başladığınızda oyunda iki adet imparatorluk bulunuyor; Kutsal Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu. Diğer yerler imparatorluk özelliği taşımadığı için siyah çıkıyor. Bu arada Kutsal Roma İmparatorluğunun haritada sadece kendi "kingdom" olarak geçen bölgesi renkli gözüküyor. Özetleyecek olursak, haritada gördüğünüz bölgeler en küçükten büyüğe doğru:
Holding < County < Duchy < Kingdom < Empire
olarak sıralanıyor. Şimdi gelin bu bölgeleri bir de unvanları ile inceleyelim.
FEODAL SİSTEM konusu 5. ve 6. sayfalarda devam ediyor >>>>>>
Toprak unvanları Oyunda, tıpkı yerleşim birimlerinde olduğu gibi, unvanlarda da bir hiyerarşi söz konusu.
Holdingler En küçük yerleşim birimi olan holdingleri baronluk mertebesi kontrol ediyor. Holdinglerin önemli olan kısmı başkent olanları. Bahsettiğimiz gibi holdingler üç farklı çeşitte inşa edilebiliyor; kaleler, şehriler veya tapınaklar/kiliseler. Eğer kontluğunuzdaki başkent, şehir tabanlı ise o zaman kontluğun yöneticisi bir burgher(Şehirli), kale tabanlı ise feodal lord, kilise tabanlı ise prens-piskopos oluyor. Öte yandan bu sistem sizin bu bölgeden aldığınız vergi ve asker sayısını da etkiliyor ancak o kısımlara daha sonra geleceğiz. Aynı zamanda o holdingi yöneten kişinin de unvanı holdingin kuruluş şekline göre belirleniyor. Bunlar:
Barons, Baronesses: Eğer holdinginiz bir kale ise orayı yöneten kişiler cinsiyetlerine göre baron (erkek) ya da barones (bayan) unvanını alırlar. Bishops, Priests, Shamans, Muftis, Mullahs: Eğer holdinginiz dini bir yapıya hakim ise o zaman buranın yöneticileri (hepsi erkek) bağlı oldukları dine göre piskopos, rahip, şaman (pagan dinleri için), müftü veya molla unvanlarını alırlar. Mayors: Eğer holdinginiz bir şehir ise o zaman buranın yöneticileri belediye başkanı unvanını alıyorlar. Bu unvanlar başkent olan olmayan bütün holdingler için geçerli. Ayrıca bunlar oyundaki en küçük ve etkisiz unvanlar olduğu için sadece oyunun kendisi tarafından kontrol edilebiliyorlar. Kontluklar Burası daha önceden de belirttiğimiz gibi oyunda demesne ya da provincies olarak geçen ve haritada isimlerinin yazılı olduğu topraklar. Kontluklar feodal yapının başladığı nokta. Her ne kadar bir kont bir düke(eğer mevcutsa) ve her hâlükârda krala ve yine mevcutsa imparatora bağlı olsa da aynı zamanda kendi kontluğunun da hükümdarıdır. Yani oyunda tek bir bölgeye sahip olan bir karakteri seçseniz de o karakterin tıpkı kral veya imparator gibi, kendisine ait bir konseyi, ordusu, topladığı vergileri, vs. olacaktır. Kontluğunuzda ne yaptığınız tamamen sizi ilgilendirir. İç işlerinizde üst mertebelerin hiçbir söz hakkı yoktur ancak yine de (bağımsızlık için savaşmadığınız sürece) bir düke, krala, imparatora ya da belli bir hiyerarşi ile bu üçüne birden bağlı kalırsınız. Bu bölgenin yöneticileri de o toprakta başkent olan holdingin yapısına göre farklı unvanlar alır. Bunlar:
Counts, Earls, Countessas: Eğer kontluğunuzun başkenti olan holdinginiz bir kale ise o zaman kontluğu yöneten kişiler cinsiyetlerine göre kont (erkek), konti veya kontes (bayan) unvanını alırlar. Prince-Bishops, Metropolitans, High Priests, Seidhs, Shieks, Ayatollahs: Eğer kontluğunuzun başkenti olan holdinginiz dini bir yapı ise o zaman kontluğu yöneten kişiler Prens-piskopos, metropollere, yüksek rahip, seid, şıh ve ayetullah unvanını alırlar. Lord Mayor: Eğer kontluğunuzun başkenti olan holdinginiz bir şehir ise o zaman kontluğu yöneten kişi bu unvanı alır. FEODAL SİSTEM konusu 6. sayfada devam ediyor >>>>>>
Düklükler İki ya da daha çok kontluğun bir araya getirdiği bölgeler olan düklüklerin her zaman başında bir isim bulunmayabilir, yani doğrudan krala bağlı da olabilirler. Öte yandan bazı kontluklar da düklüklere bağlı olmayabilir. Düklükler feodal yapının ikinci basamağını oluştururlar. Tıpkı kontlar gibi dükler de kendi iç işlerinde bağımsızdırlar. Lakin onlar kontlara emirler de verebilir veya konseyine onları atayabilirler. Onların askerlerinden faydalanıp bütün kontluklardaki bütün holdinglerin kazancından belli bir kısmını vergi olarak alabilir. Düklüklerin de kendilerine ait bir başkenti vardır ve bu başkent düklüğün içindeki kontluklardan birisinde seçilir. Örneğin Moray Düklüğünün (Moray, Ross ve Caıthness kontluklarının oluşturduğu kuzeydeki bölge) başkenti Moray kontluğudur. Düklüklerin liderleri bu başkentleri kontrolü altındaki kontluklardan istediği birisine değiştirebilirler. Bu bölgenin yöneticileri de yine aynı holding mantığı ile başkenti olan kontluğun yönetici holdingi hangi tarzda bir yapıya sahipse ona göre şu unvanları alırlar:
Dukes, Doux, Emirs, Beylorbeys, Duchesses: Kale düklüklerinin yöneticileri dük, doux, emir, beylerbeyi ve düşes unvanlarını alır. Prince-Archbishops, Patriarchs, Archpriests, Grand Mufits, Grand Ayatollahs: Dini yapıya sahip düklüklerin yöneticileri prens-başpiskopos, patrik, başrahip, büyük müftü ve büyük Ayetullah unvanlarını alırlar.
(Çok aradım ancak maalesef bu unvanlara sahip hiçbir karakter bulamadım. Bulan varsa bana göndersin lütfen)
Doges:Şehir düklüklerinin yöneticileri Duka unvanını alırlar. Lakin düklükler konusunda belirtilmesi gereken bir husus mevcut. Başında da dediğim gibi her düklük tek bir kişiye bağlı olmayabileceği gibi düklüklerin sahiplerinin burada gördüklerinizden farklı unvanları olabilir. Örneğin Moray Düklüğü ’nün bir dükü bulunmaktadır (Prince Mael-Snechtai) ancak Albany Düklüğü ‘nün bir dükü bulunmamaktadır. Bu durumda o düklüğe dahil olan kontlar bu unvanı ele geçirmek için birbirleri ile çatışırlar. Öte yandan kontlar düklerin, dükler de kralların unvanlarını ele geçirip feodal piramitte üst kısımlara ilerlemeyi hedeflerler. Zaten Crusader Kings II’nin temel amacı da budur.
Krallıklar Krallıklar düklüklerin ve onların içine aldıkları kontlukların topluca oluşturdukları ve tek bir kişiye bağlı oldukları alanları gösterir.
Kings,Queens: Bu ikili hepimizin tanıdığı kral ve kraliçelerdir. Krallıkların yöneticilerine bu unvanlar verilir. Pope, Ecumenical Patriarchs, Caliph: Bu kişiler dini varlıkları ile büyük alanlara etki ederler. Bu kişiler bölgelerden çok dinlerin başındaki insanlardır. Dinlere göre bu kişiler Papa, bütün hristiyanlarca kabul edilmiş patrik veya halife unvanını alırlar. Serene Doges: Bu kişiler özellikle İtalya’da bulunan büyük şehir devletlerinin yöneticileridir. Bunlar yüksek duka unvanını alırlar. İmparatorluklar Birden fazla krallığı veya şehir devletini himayesi altına almış bölgelerdir. Bunlar oyunda bir ulusun elde edebileceği en üst noktadır. Yine aynı şekilde bunların unvanları da oyundaki karakterin elde edebileceği en üst nokta olur.
Emperors, Empresses: Bir imparatorluğa sahip olan kişi elbette cinsiyetine göre imparator veya imparatoriçedir. Özet İşte Crusader Kings II’deki feodal sistem hem topraklar açısından hem de toprak unvanları açısından bu şekilde açıklanabilir. Kısa bir özetini yapacak olursak toprak sistemi küçükten büyüğe:
Holdings -> County -> Duchies -> Kingdoms -> Empire
şeklinde sıralanmaktadır. Yine aynı düzenle genel toprak unvanları da:
Barons -> Counts -> Dukes -> Kings -> Emperors
şeklinde sıralanır. Bir karakter birden fazla bölgenin kontluk, düklük hatta krallık unvanını elinde bulundurabilir. Örneğin benim oyunumda kontrol ettiğim karakter şu anda tam 12 bölgenin kontu, beş bölgenin dükü iken hem İskoçya hem de İrlanda kralı unvanlarını elinde bulunduruyor. Elbette bunların hem artı yanları hem de eksi yanları mevcut.
Elinizde çok fazla düklük bulundurmak derebeylerinizin tepkisini çeker ve size karşı olan pozitif düşünceleri azalır. Bunun yanında demesne sayınız arayüzde sağ üst köşede bulunan “ Demesne Size” ı aştığında vergilerden ceza yemeye başlarsınız ve aşırı kontrolünüz yüzünden millet size karşı isyanlar çıkartmaya başlar. Dolayısı ile yapmanız gereken şey demesne size’ınızın elverdiği kadar kontluğu elinizde tutup, geri kalan kontlukları ve düklükleri (mümkünse önce çocuklarınıza) ardından da diğer hanedan liderlerine dağıtmanız olacaktır. Elbette bunu yaparken önceliği sizi sevenlere vermeyi düşünmelisiniz.
Öte yandan karakter portrelerinin altında size karşı olan düşüncelerini gösterdiği yere imlecinizi getirir ve bir süre beklerseniz o karakterin sizin hakkınızdaki eksi ve artılarının nedenlerini görebilirsiniz. Bunların içinde o karakterin sizin elinizde tutuğunuz ve kendisine vermenizi istediği unvan da bulunabilir. Eğer o karaktere o unvanı (düklük ya da kontluk ve hatta krallık) verirseniz o zaman eksi (kırmızı) olan düşünce puanı bir anda artıya çıkacaktır. Demesne’ler size verilecek vergiyi ve kendi şahsi ordunuza sağlayacağınız asker sayısını belirlediği için bu sayıyı Demesne size ile aynı tutmanızda fayda var. “/” işaretinin sağındaki rakam sizin elinizde tutabileceğiniz maksimum rakamı gösterirken solundaki rakam elinizde tuttuğunuz demesne sayısı göstermektedir.
Oyunda bütün imkanları elde edebileceğiniz karakterler, krallar veya imparatorlardır. Bu şekilde gerek yasa çıkartmakta gerek diplomaside normal bir derebeyinin seçeneklerinden çok daha fazlasına sahip olacaksınız. Dolayısı ile oyuna ilk olarak bir kral ya da imparator olan karakteri seçerek başlamanız daha faydalı olur.
EKONOMİ CK2’nin ekonomik sisteminin kaynağı tahmin edeceğiniz gibi topraktan gelmektedir. Oyundaki esas geliriniz hem kendinize ait hem de derebeylerinize ait topraklardan alınan vergilerle sağlanır. Her bölge size belli bir para ve asker sağlar. Dolayısı ile ülke olarak ne kadar çok bölgeye sahip olursanız o kadar çok asker ve paranız olur. Ancak bu iş o kadar basit değil elbette.
ArayüzdeWealth(servet) yazan kısımda yer alan para miktarı ülkenizin parası olduğu gibi aynı zamanda sizin KENDİ paranızdır. Yani oradaki değer doğrudan yönettiğiniz topraklar ve derebeylerinden aldığınız vergiler ile bazı oyun içi kararlarınız sonucunda kazandığınız paraların toplamını gösterir. Dolayısı ile krallıktan düşseniz dahi daha düşük bir statüde devam edeceğiniz oyundaki “Whealth” seviyeniz yine aynı yerde gösterilecektir.
Gelirler Oyunda temel olarak iki geliriniz mevcut. Bunlardan bir tanesi vergiler, diğeri ise savaş ganimeti. Öte yandan üçüncü bir seçenek de oyun sırasında ara sıra çıkan popup ekranlarındaki olayları çözme şekilleriniz.
Savaş ganimeti Savaşlar sizlere her zaman için bir miktar para kazandırır. Bu elde ettiğiniz yere ve başarıya göre çok büyük de olabilir, tatmin etmeyecek derecede küçük de.
Vergiler Vergileri temel olarak kontluklardan alırsınız. Bir kontluğun size vergi verip vermemesi bazı koşullara bağlıdır. Bunlar o kontluğu yöneten kişinin unvanı ve derebeylerinden alınan vergi ile ilgili yasayalardır
EKONOMİ konusu 8, 9, 10 ve 11. sayfalarda devam ediyor >>>>>>
Her şeyden önce dini bir unvana sahip kişiler (bkz. Feodal sistem ->Toprakunvanları) ancak sizleri Papa’dan daha çok severse size vergi verirler. Öte yandan diğer derebeylikler size yasalarınız el verdiğince her şekilde vergi verirler. Gerek dini unvana sahip yöneticiler gerekse derebeyleri sizleri ne kadar çok severse o kadar fazla vergi vereceklerdir.Kimin ne kadar vergi verdiğini, karakterinizin portresine tıkladıktan sonra alttaki “Vassals” sekmesini seçerek görebilirsiniz.
Gördüğünüz gibi şu anda bize vergi veren sadece iki vassalımız mevcut. Perth şehrinin belediye başkanı olan James de Perth ve Dunkeld piskoposu Edmund de Dunkeld.
James, bizzat sahibi olduğumuz kontluk olan Gowrie’nin başkenti Perth şehrinin belediye başkanı olduğu için, Edmund ise yan tarafında da gördüğünüz gibi bizi Papa’dan daha çok sevdiği için vergi veriyor.
Geri kalan vassallarımız ise bizlere hiç vergi vermiyor. Nitekim bu adamların karşılarındaki para sembolleri üzerinde imleci beklettiğinizde “NobleVassalTax” oranının %0.0 olduğunu görüyoruz. Bunun nedenine hem aşağıda, hem de karakter ekranı bölümünde değineceğiz
Vergilerdeki bir diğer unsur da demin bahsettiğimiz “Demesne Size” dır. Bunlar sizin doğrudan kontrol ettiğiniz bölgeler olduğu için onlardan koşulsuz bir şekilde devamlı olarak vergi alırsınız ve genellikle en yüksek vergileri buralar verir. Dolayısı ile Demesne boyutunuz ne kadar optimize olursa o kadar çok gelir elde edebilirsiniz. Lakin “Demesne Size”da belirtilen rakamdan fazla bir toprağa hakim olursanız o zaman hem vergilerde düşüş yaşarsınız hem de derebeyleriniz sizi sevmemeye başlar.
Demesne Size’ınız sizin kontrol ettiğiniz karakterin rank’ine, kültürel teknolojideki “legalism” seviyesine ve karakter ekranında görebileceğiniz Stewardship adlı traitinizin ne kadar iyi olduğuna bağlı olarak artar ya da azalır.
Vassallarınızın ne kadar vergi verdiğini karakter ekranındaki “Vassals” sekmesinden toplu olarak görebilirken her kontluğun ne kadar vergi verdiğini de ayrı ayrı ilgili kontluğun providence ekranından görebilirsiniz. Ekranın orta kısmındaki yerde sağ üstte para işareti olan yer “size ödenen vergi miktarı/kontluğun holdinglerden elde ettiği toplam gelir” şeklinde gösterilmektedir. Dolayısı ile bir bölgede ne kadar çok holding bulunursa o kadar çok vergi alma şansınız vardır.
Her bir kontluğun verdiği vergi ve sağladığı asker o kontluk içindeki holding’lerin tipine göre değişiklik gösterir. Örneğin şehriler size en yüksek vergi miktarını verirken asker sayısını düşük tutarlar.Kaleler size asker sayısını yüksek tutarken vergileri az miktarda öder, dini holdingler ise tamamen siz ve Papa arasında gidip gelir. Şimdi gelelim karakter ekranında diğer vassalların neden vergi vermediklerine.
Vergilerin ayarlanmasındaki bir diğer yöntem de vergi yasalarıdır. Sağ üst köşedeki “Laws” kısmına geldiğinizde aşağı tarafta “FeudalTaxation”, “City Taxation” ve “ChurchTaxation” seçenekleri göreceksiniz. Feudaltax. kısmının “none”(hiç), City kısmının “normal” ve Church kısmının “Min” olduğunu görüyoruz. Buradaki City ve Church kısmı başkent holdingleri şehir veya kilise olan yerleri simgeliyor. Öte yandan Feudal kısmı başkent Holding’i kale olan yerleri temsil ediyor.
Bunun sonucunda “Vassals” ekranındaki derebeylerin, ellerinde tutukları başkentlere bakacak olursanız hepsinin kale olduğunu göreceksiniz ve yasalarda kalelerden vergi alınma oranı “none” yani sıfır olduğundan dolayı iki bölge hariç hiç kimse size vergi ödemiyor. Dolayısı ile eğer bunlardan da vergi almak istiyorsanız “FeudalTaxation”ı en azından “Small” seçeneğine getirmeniz gerekiyor. Etkisi hemen olmayacaktır ancak birkaç gün içinde karakter ekranındaki Vassals kısmına bakarsanız oranların arttığını görürsünüz. Aynı şekilde her bir kontluktaki “size ödenen vergi miktarı/kontluğun holdinglerden elde ettiği toplam gelir” bölümünün sol tarafının arttığını göreceksiniz.
Gelir ve giderlerinizi kontrol etmenin başka bir yolu da karakter portrenizin altındaki armaya tıklamaktır. Buranın alt kısmının gelir (Income) ve gider (Expenses) olmak üzere iki tabloya ayrıldığını göreceksiniz. Gelirler kısmında sırasıyla bizzat size ait olan bölgeden(demesne) gelen geliri, kalelerden (FeudalTax) aldığınız vergileri, şehirlerden (City Tax) aldığınız vergileri, kilise (ChurchTax) bölgelerinden aldığınız vergileri ve toplam gelirinizi görebilirsiniz. Sağ tarafta ise ordu, donanma paralı asker, liege tax ve toplam harcama miktarınızı görürsünüz. Buradaki “LiegeTax”, yönettiğiniz karakterin bağlı olduğu düke ya da krala ödediği vergidir.
Karakterimiz olan Malcom III zaten kral olduğu için kendisinin üstünde birisi bulunmuyor dolayısı ile kimseye de vergi ödemiyor.
Diğer seçenekler Oyununda ara sıra popup ekranları ile karşılaşacaksınız. Bunların çoğu bir olayı size anlatacak ve sonucunda sizin karar vermenizi isteyecek işte bu durumlardaki bazı olayların sonucunda para kazanma ihtimaliniz mevcut.
Örneğin Spymaster’ınız sarayınızdaki bir kişinin hırsızlık yaptığını bulur ve onu sizin karşınıza çıkartırsa çaldığı paraları geri ödemeye zorlayabilirsiniz. Burada çaldığı parayı dediğime balmayın nitekim o para sizin hazinenizden hiç düşmediği gibi geri alınan para da mevcut hazinenize direk ekleniyor. Öte yandan papayı kendinize sevdirirseniz ve sürekli farklı dindeki ülkeler ile savaşırsanız kendisi size arada bir bağış yapıyor.
Giderler Az öncede belirttiğimiz gibi CK2 oyununda giderler genellikle ordu, donanma, paralı asker ve –eğer varsa- üstünüze ödediğiniz vergilerden oluşmaktadır. Bunun yanında entrkia (Intrigue) kısmındaki “Decisions” bölümündeki seçeneklerin bazıları da para karşılığında gerçekleşir.
Örneğin büyük bir turnuva düzenlemek size 200 altına mal olacaktır. Öte yandan oyun esnasında popup ekranı ile karşınıza çıkacak bazı durumlara karşı vereceğiniz kararlar da cebinizden para çıkmasına neden olabilir – misal oğlunuzu evlendirirken düğün masraflarını halktan vergi olarak toplamak yerine kendinizin ödemesi gibi.
Diplomasi ekranındaki “Send Gift”, “Assasinate” seçenekleri de yine para karşılığında yaptığınız eylemlerdir.
Özet CK2’de para kazanmanın pek çok yolu olduğu gibi sürekli olan tek yolu vergiler ve savaş ganimetleridir. Öte yandan sürekli olarak para kaybettiren şey ise ordu ve donanma masrafları ile –eğer varsa- üstünüze ödediğiniz vergilerdir.
Dolayısı ile eğer para kazanmıyorsanız veya kazancınızı arttırmak istiyorsanız ilk önce Demesne size’ınızı kontrol edin. Eğer hakkınız olandan azı varsa o zaman diğer beylikleri kızdırmadan bu rakamı optimum seviyeye getirmeye çalışın. Kimse size unvanını seve seve vermeyeceği için bunun en iyi yolu başka bölgeleri ele geçirip oraların kontluk unvanlarını elinize almaktır.
Unutmayın demesne sayınız elinizde tuttuğunuz kontluk sayınız ile aynı miktardadır. Yani ana ekranda Demesne sayınız 10/12 ise o zaman kontrol ettiğiniz karakterinizin unvanları arasında 10 tane de kontluk unvanı bulunmaktadır.Lakin gerekenden fazla kontluğu elinizde tutuyorsanız da bunları önceliği sizi sevenlere vermek kaydı ile HEMEN dağıtın.
Bunun yanında feodal beylerden de vergi alıp almadığınızı kontrol edin. Onlar vergi vermeyi sevmedikleri için bu karara tepki göstereceklerdir ancak hepsinin hakkınızdaki opinion’larını kontrol edip genelin yüksek olduğunu görürseniz hiç durmayın ve en azından ufak bir vergiyi onlardan talep edin. Elinizdeki county’lerde yeni holdingler kuracaksanız en fazla vergi verenin şehirler olduğunu aklınızda bulundurun. Bu arada bir county’i sadece şehir, kilise veya kaleler ile donatamıyorsunuz. Eğer bir conty’de iki tane şehir olsun istiyorsanız diğerlerinden de en az bir tane kurmuş olmanız gerekiyor.
Öte yandan ara sıra çıkan popup ekranlarındaki görevlerin sonuçlarını da dikkatli okuyun ve yönetim gücünüze zarar gelememesi koşulu ile para kazandıracak seçimleri tercih edin.
KARAKTER Şimdiye kadar anlattığımız noktalar oyun hakkında genel bilgilere dayanan şeylerdi. Ekonomi kısmı ile oyunda biraz etkileşime geçmiş olsak da o konu da sonuç olarak genel mekaniği anlatmak üzerine tasarlanmıştı. Artık dilerseniz oyunda iyice aktif olacağımız konulara geçmeye başlayalım.
Elbette bu bizim oyunumuz olduğu için en iyi başlangıç noktası da karakterimiz olacaktır. Söylediğim gibi Crusader Kings 2’de krallıklar yerine hanedanlarla oynuyorsunuz. Dolayısı ile oyuna başlarken aynı ülkeden pek çok farklı karakteri seçme imkanınız bulunuyor. Bu dilerseniz o ülkenin kralı –ki o da nihayetinde bir hanedanın başındaki kişi- , dilerseniz bir dük, dilerseniz de bir kont olabilir.
Seçeceğiniz karakter oyunu oynanışı, yasa çıkartma, diplomasi ve diğer bazı konuşardaki seçeneklerinizi etkilerken temelde aynı kalacaktır. Bir kral, dük ya da ufak bir kontu da seçseniz yine kendi konseyiniz, uygulayabildiğiniz yasalar, vergi alımı, ordunuz, vs. gibi şeyleriniz olacak. Fakat bir kont ya da dükü seçtiğinizde, kralların diplomasi ekranlarında bulunmayan “Bağımsızlığını iste” veya “Kötü yönetime isyan et” gibi yöneticinize karşı kullanabileceğiniz savaş nedenleri (Casus Belli) ortaya çıkacaktır. Öte yandan dük veya kont iken yasa ekranında “Taç yasaları” (CrownLaws) kısmını bulamayacaksınız. Kaynaklarınız krallara göre daha sınırlı olacak.
Lakin kral olan karakterleri seçtiğinizde amacınız hem hanedanınızın tahtta kalmasını sağlamak hem de ülkenizi olabildiğince güçlendirmek iken, kont veya dük seçtiğinizde amacınız yine ilk olarak hanedanınızı en güçlü konuma getirmek olduğu gibi kral olmak için de çaba harcayacaksınız.
Size hangisi daha hoş geliyorsa onu seçebilirsiniz elbette. Sonuçta her ikisinin de artıları ve eksileri, kolaylıkları ve zorlukları mevcut. Ancak size tavsiyem oyunu ilk oynadığınızda bir kralla başlamanız. Bu şekilde kont veya dük iken karşınıza çıkan seçeneklerden daha fazlasını görebilecek ve oyunu daha rahat tanıyabileceksiniz.
Ben bölümleri genel olarak kral seçimine göre anlatacağım ancak belli noktalarda kral-dük/kont arasındaki farklılıkları da olabildiğince detaylı şekilde açıklamaya çalışacağım.Pekala, şimdi gelelim karakter ekranımızı tanımaya.
KARAKTER konusu 13 - 21 sayfaları arasında devam ediyor >>>>>
Karakter portresi Sol üst köşedeki karakter portresi bizim o anda yönettiğimiz karakteri gösteriyor. Bu dinamik bir resim, yani karakterinizin burada zaman geçtikçe yaşlandığını (ömrü yeterse tabi) ve fiziksel olarak değiştiğini görebilirsiniz.
İmleci karakter portresi üzerinde tuttuğunuzda oyun size o karakter ile ilgili en basit bilgileri satırlar halinde veriri. Bu, her karakter portresi için geçerli bir özelliktir. Bu bilgiler sırasıyla:
-İlk satırda karakterin önce unvanı, sonra adı ve en sonunda da yönettiği en büyük alanın adını adı çıkar. Resimdeki karakterimiz İskoç Kralı Malcom III. Dolayısı ile burada ilk önce unvanını(King), sonra adını (Malcom III) ve son olarak da yönettiği en büyük alanın adını (Scotland) görüyoruz.
-İkinci satır bu karakter ile sizin (hem oyuncu olarak hem de oyundaki karakteriniz olarak sizin) onunla olan bağını gösterir. Resimde gördüğümüz kişi Duke Gospatrick I of Lothain. İmleci üzerine getirdiğimizde adının hemen altında yeşil renkle onunla olan bağımız belirtiliyor. Bu durumda Gospatrick I bizim kuzenimiz (Your Cousin) oluyor.
Kral olduğumuz için şu anda ülkede bulunan bütün karakterler bizim derebeyimiz aslında ancak yeşil ile yazılı yerde öncelikle bizlere aramızda kan bağı varsa bize kan bağımızı belirtecek, eğer aramızda kan bağı yoksa fakat o kişi bizim konseyimizde ise o zaman konseydeki görevini yazacak, bunlardan hiçbirisi yoksa o zaman o karakterin altında Vassal ibaresini göreceksiniz. Eğer karakterin altında yeşil ile yazılmış hiçbir ibare görmüyorsanız (Right-click to Interact hariç) o zaman anlayın ki o kişi doğrudan size bağlı değildir, yani arada bir dük bulunmaktadır.
-Üçüncü satırda ise karakterin elinde tuttuğu en üst düzey unvan yazar. Malcom III kral olduğu için onun üçüncü satırında “King of Scotland” yazısını görürüz. Öte yandan sadece Teviotdale kontluğundan sorumlu olan Earl Eadulf of Teviotdale’in üçüncü satırında “Spymaster of Lothian” unvanını görürüz. Bu da onun Lothian Dükü’nün konseyinde Spymaster’lık yaptığını bize gösterir.
-Dördüncü satırda yazan ise o karakterin hangi kontluğun varisi olduğunu size anlatır.
Peki bu kadar yazdık ettik de bunları bilmek ne işimize yarayacak? Şimdi bunları açıklayalım. Öncelikle isminizi ve unvanınızı bilmenin önemini geçiyorum. İkinci satırın önemi ise akrabalarınız ile alakalı. Genellikle ülkenizde sizi daha çok sevenler akrabalarınız oluyor, genellikle diyorum çünkü yönetim şeklinize göre bazen en çok nefret edenler de onlar oluyor. Üçüncü satırda ise etkileşime gireceğiniz karakterin elinde tuttuğu en büyük unvan yer alıyor.
Yukarıdaki Earl Eadulf of Teviotdale örneğinden yola çıkarsak, eğer siz Lothain Dükü’ne suikast yapmak ve komplo kurmak istiyorsanız öncelikle kendinizi sağlama almak için onun Spymaster’ını yok etmeniz gerekir (şart değil ancak emin bir adım).
İşte bu satırla da Lothain Düklüğündeki konseyde kimin Spymaster olduğunu öğrenebiliyorsunuz. Dördüncü satırın size verdiği ipucu ise elinizde olmayan bölgeleri ele geçirmek için size fırsatlar sağlıyor. Yine Earl Eadulf of Teviotdaleöğreniğe bakacak olursak kendisinin İngiltere topraklarına dahil bulunan Northumberland kontluğunun varisi olduğunu görüyorsunuz. Dolayısı ile bu adam Northumberland’i yasal yollardan ele geçirmek için etkili bir araç olabilir.
Karakter ekranı Herhangi bir karakterin portresine tıkladığınızda açılan ekranda en solda kontrol ettiği en büyük bölgenin arması ve onun üzerinde elinde tuttuğu en yüksek unvana göre belirlenen tacını ve karakterin resmini görüyoruz.
Bunun hemen altındaki küçük resimde ise karakter öldükten sonra yerine geçecek varisin resmi yer alıyor.
Karakter resminin sağında o karakterin evli olduğu kişiyi (eğer varsa) görüyoruz.Buranın altında ise incelediğiniz karakterin medeni durumuna göre onu evlendirmeniz veya yaşı küçükse şimdiden nişanlamanız için iki yüzük resmi görebilirsiniz. Örneğin MalcomIII’ün karısı öldüğü için onu yeniden evlendirebiliriz.
Sağ üst çaprazında ise o karakterin bağlı olduğu kişiyi görüyoruz.Bağlı olduğu kişinin resminin hemen yanında üstlü altlı iki adet rakam bulunuyor. Bunlardan üstteki, açmış olduğunuz karakterin bağlı olduğu kişi (Liege) hakkındaki düşüncesinin sayısal değerini, alttaki ise bağlı olduğu karakterin bu kişi hakkındaki düşüncesinin sayısal değerini gösteriyor. Karakter resminin sağ altındaki sayısal değer ise bu karakterin sizin hakkınızdaki düşüncesini gösteriyor. En üstte ise (sizin karakterinizin resminin yanında) karakterin unvanı/adı/kontrol ettiği bölge adı, yaşı ve varsa wikipedia link tuşu bulunuyor.
Resimde Duke Gospatrick I of Lothain’in resmini, hemen altında varisinin resmini, sağında eşinin resmini, sağ üst kısımda bağlı olduğu kişinin resmini ve ikisinin birbirleri hakkındaki düşüncelerinin sayısal değerlerini ve sağ altında da sizin hakkındaki düşüncesinin sayısal değerini görüyorsunuz. Elbette bağlı olduğu kişi aynı zamanda yönettiği kişi (yani siz) olduğu için sağ üstteki ve sağ alttaki değerler aynı (23).
Karakter resminin altındaki iki adet yatay dikdörtgenin üst kısmında o karakterin elinde bulundurduğu unvanlar (Titles)mevcut. Alt kısımda ise hak iddia ettiği (Claim) unvanlar yer alıyor.
Resme bakarsak Duke Gospatrick I of Lothain’in elinde bulundurduğu unvanların sağdan sola; Lothain Dükü, Lothain Kontu ve Dunbar Kontu olduğunu görürüz. Öte yandan aşağıda “Claim” ekranına baktığımızda ise kendisinin şu an için hiçbir unvan üzerinde hak iddia etmediğini görüyoruz, lakin bu her zaman böyle kalmayacaktır onu da belirtelim. Bu dikdörtgenin sol üstündeki parşömen simgesi ise sizi o karakterin diplomasi ekranına götürür.
Pencerenin sağ tarafındaki ufak dikdörtgenlere bölünmüş büyük dikey dikdörtgende ise yukarıdan aşağıya sırasıyla şunlar yer alıyor; ilk küçük yatay dikdörtgende karakterin bağlı olduğu evin (hanedanın) adı mevcut.
Buna göre Duke Gospatrick I, Dunbar hanedanından bir kişi. Altındaki kafa sembollü tuş hanedan ağacını, ağaç sembollü tuş o karakterin en fazla büyük büyükbabasına kadar geriye giden aile ağacını, dallar içerein taç sembollü tuş ise tüm diyardaki hiyerarşik yapının taşlarını gösteriyor. En sağda ise karakterin üyesi olduğu hanedanın arması bulunuyor.
Alttaki ikinci yatay dikdörtgende ise en üstte karakterin etnik kökeni, mensup olduğu din ve o dinin sembolü ile şu an için yaşadığı yerin neresi olduğu belirtiliyor. Ayrıca yaşadığı yeri gösteren küçük dikdörtgenin sağında da (eğer mevcutsa) karakterin isteğini (ambition) görebiliyorsunuz.
Yani Duke Gospatrick I soyu itibari ile bir İskoç, hristiyanlığın katolik mezhebine bağlı ve şu an için Lothian kontluğunda bulunan ve kontluğun başkenti olan Stirling kalesinde oturuyor. Karakterlerin oturdukları yerler çok ender olsa da zaman zaman değişebiliyor.
Buradaki bilgilerin sizlere şu açıdan yararı dokunur; oyun ilerledikçe gerek evlilikler olsun gerek hak geçmeler ile bölgenizdeki soylular ülkenizin etnik kökeni dışına çıkabilir. Örneğin bir Norveç prensesi ile evlendiğinizde veya kızınızı bir İngiltere prensine verdiğinizde ailenizin gelecek kuşakları giderek devşirmeye başlar. Öte yandan ele geçirdiğiniz topraklardaki halk da sizinle aynı etnik kökene sahip değilse sizin başlarında olmanızdan fazla hoşlanmayacaklardır. Bu bilgilerin temel aldığı bir diğer olay ise diplomaside geçerlidir.
Etrafınızdaki küçük bölgeleri savaşmadan ele geçirmek için onlara Vassal’lık teklif edebilirsiniz. Bu kişilerde başka etkenlerin yanında sizin etnik kökeniniz ile kendi etnik kökeni arasındaki farka ya da benzerliğe göre bu fikre olumlu ya da olumsuz bakacaklardır. Yani İskoçya kralı iken İrlanda’daki bir kontluğu vassal yapmak isterseniz teklifinizi reddetme nedenlerinden bir tanesi de ikinizin etnik kökeninin farklı olmasından kaynaklanacaktır. Aynı şey bağlı olduğunuz din ve mezhep için de geçerlidir.
Bir alt kısımdaki dikey dikdörtgenin sol tarafında incelediğimiz karakterin yeteneklerinin sayısal değeri, sağ tarafında ise o karakterin sahip olduğu para, prestij, dini güç ve skoru yer alıyor -tıpkı bizim arayüz ekranında sağ üst köşedekiler gibi.
Yetenekleri yukarıdan aşağıya sıralayacak olursak bunlar; diplomasi, martial, stewardship, intrigue ve learningdir. Bunların karşısındaki rakamlardan parantezsiz olanlar karakterin bizzat kendi sahip olduğu değer, parantez içindekiler ise kendisine bağlı olan diğer karakterlerin katkıları ile elde ettiği toplam değerdir.
Bu değer aynı zamanda o karakterin yönettiği bölgenin de igili yetenek puanını temsil eder. İmleci rakamların üzerinde beklettiğinizde bu sayıya nelerin dahil olduğunu görebilirsiniz.
Buna göre Duke Gospatrick I’in yeteneklerinde diplomasi 9, savaş 6, idarecilik (hazine) 6, entrika 8, dini öğretiler ise 8 puandır. Öte yandan kontrol ettiği Lothaindüklüğünün diplomasi puanı 26, savaş puanı 24, idarecilik (hazine) puanı 20, entrika 26, dini öğretiler puanı ise 23’tür.
Peki bu puanlar neleri gösterir. Öncelikle kendi puanlarınıza gelirsek, eğer yönettiğiniz karakter dük veya kont unvanlarına sahip ise o zaman bu puanlar size bağlı olduğunuz kişinin konseyinde en yüksek yeteneğinize uygun bir pozisyona atanmanızı sağlar. Bir kral veya imparator iseniz o zaman bu puanlar sadece bölge (state) puanınıza etki eder. State puanları önemlidir, çünkü konseyinizdeki kişilere yaptıracağınız işerin başarılı olup olmayacağı bu puanlarla belirlenir. Aynı zamanda teknoloji kısmındaki başarılarınız da yine state puanlarınıza göre belirlenir. Örneğin askeri alandaki teknolojik gelişmelerin ne kadar hızlı keşfedileceği StateMartial ile State Learning puanlarının toplamıyla belirlenir. Birisine suikast yapmak da yine state puanlarınızdan entrika tarafından belirlenir.
Bunların hemen altında bulunan yatay dikdörtgenlerden üstteki yerde ise incelediğiniz karakterin özellikleri (Trait) gösterilir. Bu traitler sadece olumlu, sadece olumsuz veya bazı alanlarda olumlu bazı alanlarda olumsuz etkiler yaratabilir. Yine hangi trait’in neye nasıl etki ettiğini imleci üzerinde durdurarak görebilirsiniz. En baştaki trait hariç olmak üzere karakterlerin bazı traitleri oyun boyunca değişimler gösterebilir.
Oyun boyunca karşınıza çıkan olaylara verdiğiniz kararlar doğrutusunda bazı traitler eklenip bazıları yok olabilir. Örneğin Papa’nın Haçlı Seferi ilan ettiği bir yere ordunuz ile adımınızı attığınız anda “Crusader” trait’ine sahip olursunuz. Yeni eklenen traitlerin bazıları o karakter ölene kadar kalırken bazıları geçici sürelere sahiptir. Öte yandan en baştaki trait karakterin ana kişiliğinizi oluşturan trait’tir. Bu, karakterin 6 yaşından 16 yaşına gelene kadar ki süreçte kimin yanında nasıl yetiştirildiğine göre belirlenir. Örneğin çocuğunuzu Spymaster’ınızın yanına verirseniz büyüyünce onun da en gelişmiş özelliği Intrigue olacaktır.
Diğer traitler de çocuğunuza karşı olan davranışlarına göre eklenebilir. Örneğin bebekken onu konuşmaya zorlarsanız sonunda iyi bir diplomat veya kekeme olabilir. Arkadaşları ile paylaşmadığı zaman onu tebrik ederseniz bencil ve küstah olabilir. Bu tarz durumlar oyun sırasında pop-up ekranı olarak karşınıza gelecektir ve anlatılan olayın altında verebileceğiniz kararlar yer alacaktır. Bu kararların üzerinde imlecinizi durdurursanız o kararın neden olacağı etkiyi ögrenebilirsiniz. Bunun altındaki ikinci yatay dikadötgende ise geçici süre ile size sağlanan traitler gösterilir. Bunlar belli bir zamana kadar size sunulan traitlerdir ve belli bir süre sonra yok olur. Buradaki traitler de oyun süresince o karakterin yaptığı şeyler ve verdiği kararlar doğrultusunda ortaya çıkar.
Karakter ekranının alt kısmında ise beş adet sekme göreceksiniz. Bunlar sıraslı ile aile (Family), derebeyler (Vassals), sarayınızda konaklayan kişiler (court), müttefikleriniz (Allies) ve şu anda uzaklarda olan saray mensuplarınız. Parantez içerisindeki rakamlar ise o alandaki kişi sayısı. Şimdi bunları tek tek açıklayalım.
Family: Bu alanda sizin büyük anne-büyük babalarınız, anne ve babanız, çocuklarınız, kardeşleriniz kısacası birinci dereceden aile üyeleriniz yer alır. Öte yandan yönettiğiniz karakteriniz henüz 16 yaşına basmamış ise ve öz anne ve babası ölümüş ise “Ward” (vesayet) kısmında size 16 yaşına gelene kadar kimin baktığı gösterilir. Buradaki karakter portrelerinin sağ üst kısmında ve sağ alt kısmında işaretler görebilirsiniz. Sağ alt kısımdaki kurukafa işareti o karakterin öldüğünü gösterir. Sağ üst kısımdaki işaretlerden taç işareti o kişinin sizden sonra tahtta geçeceğini, kan damlası ise o karakterin sizinle doğrudan kan bağı olduğunu gösterir.
Vassals: Burası sizin derebeylerinizi gösterir. Lakin ülkenizdeki bütün derebeyleri burada gözükmez. Burada sadece karakterlerin hepsinin kendi karakter ekranlarındaki “Liege” kısmında sizin resminizin olduğu karakterler bulunmaktadır. Kısacası bu karakterlerin de kendi vassal’ları olabilir ancak onlar bu listede gözükmezler çünkü onların “Liege” kısmında lisetede gördüğünüz karakterler bulunmaktadır.
Karakter portresi kısmındaki karakter örnekleri ile açıklayacak olursak; listede Duke Gospatrick I’i görebilirsiniz çünkü kendisi Lothain düklüğünü yönetmektedir ancak Earl Eadulf of Teviotdale’i göremezsiniz.
Nitekim Earl Eadulf of Teviotdale’in karakter ekranına girdiğinizde onun “Liege”inin Duke Gospatrick I olduğunu göreceksiniz. Öte yandan listede birkaç tane Earl bulacaksınız. Bunlar ise bir düklüğe bağlı olmayan kontlukları yönettikleri için “Liege” kısmında sizin resminiz gözükür. Kısacası buradaki karakterler kendi ekranlarındaki “Liege” kısmında sizin bulunduğunuz karakterlerdir.
Burada karakterlerin resimlerini yönettikleri en büyük bölgenin armasını isim ve en üst düzey unvanlarını, size ödedikleri vergi miktarını ve sizin hakkınızdaki düşüncelerini öğrenebilirsiniz. Burada bir hatırlatma daha yapalım.
Şimdi yasa (Laws) ekranına gidin ve orada imlecinizi sırası ile FeudalTax., City Tax. veChurchTax. bölümlerindeki işaretlenmemiş seçenekler üzerinde durdurun (misal FeudalTax.’da “Small” seçeneğinin üstüne getirin).
İmlecin altında otomatik olrak açılan ekranda tutuğunuz alan göre “FeudalVassalOpinion”, “BurgherVassalOpinion” ve “ClergyVassalOpion” ibarelerini görecek ve karşılığında eksi ya da artı ile yazılmış bir rakam göreceksiniz(ayrıca FeudalTax kısmında bir de “NobleVassalTax” ibaresi yer alacaktır) Bu rakam üzerinde durduğunuz seçeneği seçmeniz durumunda o türden vassal’ın size olan bakış açısının nasıl değişeceğini gösteriyor.
Peki ama onca Vassasl’ımızdan hangisi Feudal, hangisi Burgher hangisi Clergy?
İşte bunu da yine karakter ekranındaki Vassals kısmından görüyoruz. Şimdi karakter ekranına geri dönüp Vassals sekmesini açarsanız “Tax” kısmı altındaki para işaretlerinin üzerine imlecinizi getirdiğinizde ilgili Vassal’ınızın ne tür bir Vassal olduğunu anlayabilirsiniz.
Misal DukeGospatrickI’in hizasındaki para simgesine veya yanındaki rakam imalecinizi getirdiğinizde onun ödeyeceği verginin Noble vergisi olduğunu görüyorsunuz. “Laws” kısmında da gördüğümüz gibi “NobleTax” FeudalVassal bünyesine gidiği için Duke GospatrickI’in Feudal Vassal olduğunu anlıyoruz. Öte yandan yine Vassals ekranında vergi ödeyen ikiliden bir tanesi olan James de Perth’in hizasındaki rakama veya para işaretine geldiğinizde onun “BurgherVassal” olduğunu, yine aynı şekilde Edmund de Dunkeld’in hizasındaki işarete geldiğinizde ise onun da “ClergyVassal” olduğunu görüyoruz. Öte yandan Edmund de Dunkeld’in hizasında iki farklı “Opinion” rakamının ve ekstradan bir simgenin olduğunu göreceksiniz. Bildiğiniz gibi ruhban sınıfı size olduğu kadar Papa’ya da bağlı birisi. Dolayısı ile bu ekranda gördüğünüz her ruhban üyesinin hem size hem de Papa’ya karşı olan tutumunu görüyorsunuz.
Sol tarafta yer alan rakam Papa’ya karşı olan düşüncesinin sayısal değerini gösterirken sağ taraftaki rakam ise size karşı olan düşüncesini gösteriyor. Bunlardan hangisi yüksekse de vergisini ona veriyor. Burada size karşı olan düşüncesi daha olumlu olduğu için Edmund de Dunkeld vergisini size ödüyor. Zaten hizasındaki taç işareti de sizi Papa’dan daha çok sevdiğini gösteriyor.
Court: Court, demin de bahsettiğimiz gibi sizin sarayınızda kalan soylu ailelerin üyeleri. Bunlar genellikle bir toprak sahibi olmayan asillerden oluşuyor.
Öte yandan konseyinizde bulunan kişiler (ki bunlar toprak sahibi derebeyleri de olabilir) de sizin sarayınızda kalıyor. Zindanlarınız kalenizde olduğundan zindana attığınız kişiler de burada gözüküyor. Bunun yanında konsey üyelerinizden birisinin eğittiği çocuğunuz varsa onu da buradan görebilirsiniz. Örneğin MalcomIII’ün iki oğlu Duncan ve Domnall bu listede gözüküyor. Her ikisinin de resmine baktığınızda portreleri nin üst sağ ve sol köşelerinde birer simge göreceksiniz. Soldaki kitap simgesinin üzerine geldiğinizde her ikisinin de Gowrie’de (sarayınızın olduğu bölge) bulunan George de Abernethy tarafından eğitildiğini görüsünüz. Eğer konsey ekranına gelirseniz de George de Abernethy’nin sizin Spymaster’ınız olduğunu farkedeceksiniz. Sağ taraftaki simgelerde ise aile ekranında gördüğünüz simgeler mevcut. Taç tahttın varisini, kan damlası ile birinci kandan aile üyesi olduğunu gösteriyor.
Allies: Bu ekranda ise müttefiklerinizi görebiliyorsunuz. Crusader Kings 2’de müttefiklik doğrudan teklifle yapılmıyor, yalnızca evlilk yolu veya kan bağı ile müttefiklik kurabiliyorsunuz. Buradaki insanlar savaş sırasında yarım etmeleri için çağırabileceğiniz kişiler. Yalnız bu, hepsini istediğiniz zaman çağırabilirsiniz anlamına gelmiyor. Bunu örnekle açıklamak için ilerlemiş bir oyuna bakalım. Kontrolümüzdeki mevcut Kral Arnkjell ‘TheGreat’in gördüğünüz gibi 8 tane müttefiği mevcut. Burada gördüğünüz kişiler ya bizim ailemizden birisi ile evlenerek bize evlilik bağı ile akraba olmuş kişiler ya da aynı hanedanın üyeleri. Dolayısı ile bu karakterler “Allies” kısmında yer alıyorlar. Zaten listedeki karakterlerin adlarının yanında parantez içinde kırmızı harfle yazan yazılar sizlere ne tür bağ kurarak müttefik olduklarını açıklıyor. Misal Polonya Kralı BoleslawPiast bizim kızımız Eldrid’in kayınbiraderi. Fransa Kralı RenaudCapet ise bizim damadımız. Listede üçüncü sırada yer alan ve adaşımız olan ArnkjellDunkeld ise hem bizim oğlumuz, hem tahttın varisi hem de aynı hanedandan bir karakter. İttiak kurmak ve bu listedeki kişileri nasıl savaşa çağıracağımızı veya neden savaşa çağıramadığımızı diplomasi kısmında detaylı bir şekilde anlatacağım.
Abroad: Burası ise normalde sarayımızda ikamet eden ancak şu an için belli bir sebeple yabancı bir sarayda yaşayan kişileri görebileceğimiz yer. Buradaki karakterler temel olan ya sarayınızda ikamet ederken zindana attığınız ya da eğitim için, sarayınızda ikamet etmeyen birisinin yanına gönderdiğiniz karakterlerdir.Yabancı saraydan kastımız illa ki farklı bir ülkedeki saray değil. Unutmayın altınızdaki düklerin ve kontların da kendilerine ait bir sarayı bulunuyor.
Resimdeki örneğe bakacak olursak Fine Mac Gilla-Patraic esasında bizim sarayımızda ikamet eden ve aynı zamanda Dublin Kontluğu’nun varisi olan genç bir kız. Biz onu Tyrone’da ikamet eden Duke Gudrod II’ye eğitilmesi için göndermişiz (ya da o bizden talep etmiş). Dolayısı ile kendisi eğitimini tamamlayana kadar Duke Gudrod II’nin sarayında konaklayacak.
Özet Karakter ekranı bizim gerek kendi karakterimiz gerekse diğer karakterler hakkındaki bütün bilgileri edinebileceğimiz ekranımız. Buradan incelediğimiz karakterin ismini, yaşını, dinini, mezhebini, etnik kökenini, yeteneklerini, özelliklerini (trait), bizim hakkımızdaki düşüncelerini, bizim onlar hakkındaki düşüncelerimizi, onlara bağlı olan derebeylerini, unvanlarını, aile fertlerini, kısacası herşeyi görebiliriz. Bir karakter portresine sağ tıkladığınızda iki farklı tuş oratay çıkacaktır. Bunlardan solda kafa şeklindeki tuş sizi o karakterin ekranına getirirken soldaki parşömen doğrudan onunla diplomasi ekranına geçmenizi sağlar.
Karakter ekranı oyunda en çok vakit geçerireceğiniz yerler olacaktır. Nitekim daha önce de bahsettiğimiz gibi Crusader Kings II, tamamen karakterlere dayanan bir oyun. Oyunda size yaşatılmak istenen şey ülke yönetimi, yeni toprak ele geçirme veya dünya hakimiyeti değil kesinlikle. Dolayısı ile oyunu oynarken bu tarz bir çabaya fazla kapılmayın. Elbette mümkün olduğunca topraklarınızı genişletin ve mentıklı gördüğünüz savaşlara girin ancak unutmayın ki onlarca toprağı ele geçirmiş bir kral da olsanız eğer derebeyleriniz ile aranızı iyi tutmazsanız bir anda kendinizi tahttan düşmüş bulabilirsiniz.
Bunu engellemek için de özellikle yüksek makamlı karakterlerle aranızı iyi tutmaya çalışın. Gerekirse onlara istedikleri yerleri verin ve elbette onların güçlerini sürekli olarak gerek yasal gerek ilegal şekillerde sınırlandırın. Örneğin benim oyunumda Malcom III öldükten sonra yerine Duncan geçmişti ve o zamana kadar ülkemdeki en güçlü ikinci(!) hanedan bendim. İkinciydim çünkü Lothian dükü kuzenim GospatrickI’in benden neredeyse iki kat ordusu vardı. Ben de entrikalar ve yasalar ile onun elindeki bu gücü aldım. Hakkında öğrendiğim ilk komplo girişiminde onu hapse attım ve orada can vermesini sağladım. Ardından aynılarını oğluna da yaptım, ardından ondan sonra gelen varisi de uzun bir süre zindanda tutup iyice sindirdim. Nitekim o öldükten sonra hanedanlık 9 yaşındaki kızına kaldı. Hanedanın son üyesi olduğu için ondan sonraki varis yasal olarak bendim. Ben de gözümü kırpmadan suikastçımı son üyenin üzerine salıverdim ve o da ortadan kalkınca Dunbar hanedanlığı ortadan kalktı ve bütün toprakları ile unvanları bana geçti. Daha sonra onları dilediğim kişilere dağıttım, bazılarını da gelir getirmesi için elimde tutum. Bu şekilde hem KENDİ toprak sayımı (demesne sayısı) arttırdım, hem bana karşı en büyük tehlikeyi ortadan kaldırdım hem de ülkedeki en güçlü hanedan haline geldim.
İşte oyununuzun çoğunluğu bu şekilde geçecek. Dolayısı ile dış ülkelerle savaşı çok fazla arzulamayın nitekim an gelir en büyük savaşı içinizde yaşarsınız.
HIZLI TUŞLAR (QUICK LINKS) Ana ekrandaki karakter portresinin sağ tarafında sırayla dizilmiş 8 adet tuş sizin hızlı bağlantılarınız oluyor. Oyunda en çok kullancağınız tuşlar bunlar olacak. Bunlar soldan sağa sırasıyla; konsey (Council), yasaar (Laws), teknoloji (Technology), ordu (Military), entrika (Intrigue), diplomasi (Diplomacy), din (Religion) ve karakterler (Characters) tuşları.
Konsey(Council) Hızlı tuşarın en başındaki büyük taç işaretli tuşumuz konsey tuşumuz. Konseyler oyunda makamı, statüsü ne olursa olsun seçebileceğimiz tüm karakterlerin sahip olduğu bir grup. Dolayısı ile ister imparator olun ister dük, mutlaka bir konseyiniz olacaktır. Konseyimizde beş adet görevli bulunuyor. Bunlar; şansölye (Chancellor), mareşal (Marshal), vekilharç/hazine (Steward), casusbaşı (Spymaster) ve vaiz (Court Chaplain).
Bu karakterlerin her birinin ayrı görevleri mevcut. Bu karakterler istediğiniz zaman değiştirebileceğiniz karakterlerdir. Çoğunlukla konseydeki belli pozisyonlar için uygun karakterler bulunacaktır öte yandan siz de gözünüze kestirdiğiniz bir çocuk karakteri ileride konseyinizde yer alması için hazırlayabilirsiniz. Misal oğlunuzu veya kızını küçüklükten itibaren entrika özelliği üzerine yetiştirir bir de yaşı geldiğinde eğitimini bir Intrigue yeteneği yüksek olan birisinin yanında yaptırırsanız 16 yaşına geldiğinde sağlam bir Spymaster olup çıkacaktır. Zaten dikkat ederseniz buradaki beş pozisyonun her biri tüm karakterlerde bulunan trait’lere göre seçilen pozisyonalrdır. Diyarınızdaki tüm karakterleri konsey üyesi yapma imkanınız mevcut, elbette uygun koşullar altında.
Konsey üyelerinin gözüktüğü ekrana genel olarak bakacak olursak burada beş satırda her bir konsey üyesini görürüz. Buradaki her bir satırda soldan sağa doğru konsey üyesinin portresi, portrenin altında sizin hakkınızdaki düşüncesi sağ tarafında konseydeki görevi, onun hemen altında varsa unvanı ve ardından adı, onun altında nerede yaşadığı yer daha doğrusu konseyin bulunduğu yer yazar. Burası bütün konsey üyelerinde aynı gözükür çünkü konseyiniz sizin sarayınızda toplandığı için buradaki üyelerin hepsi sizin sarayınızda yaşamaya başlar. Satırın sağında üst kısımda o pozisyon için önemli olan trait’in simgesi mevcuttur. Hemen yanındaki rakam ise o pozisyona seçtiğiniz kişinin posizyon için önemli olan trait’teki seviyesi gösterilir. Bu aynı zamanda sizin o alandaki state puanınızı da belirler. State puanınız temel olarak konseydeki o pozisyona sahip kişinin trait değeri ile sizin aynı trait değerinin toplamına eşittir ki bu da sizin yönettiğiniz karakterin karakter ekranında trait kısmında parantez içinde yazan rakamdır.
Örnekleyecek olursak aşağıda konseyinizi ve karakteriniz MalcomIII’ün karakter ekranını yan yana görüyorsunuz. Sol taraftaki resimde konseyinizde şansölye (Chancellor) pozisyonundaki Mayor James of Perth’i görüyoruz. James’in şansölyelik için gerekli olan diplomasitrait’indeki değer 11 Sağdaki resimde ise karakteriniz MalcomIII’ün diplomasi traitinin 6 olduğunu görüyoruz. 6+11=17, bu da MalcomIII’ün diplomasi trait’i kısmında parantez içinde yazan rakamdır. Yani sizin toplam hükümetinizin diplomasi değeridir. Aynı şey diğer traitler için de geçerlidir. Trait ekranına devameedecek olursak, konseyinizdeki karakterlerin ilgili trait değeri altında üç farklı tuş göreceksiniz. Bunlar o karaktere harita üzerinde istediğiniz bir bölgede (bu ister siizntopraklarınızda ister yabancı topraklarda olsun) belirli bir eylemi yapmasını sağlar. Her pozisyonun, kendisine has üç farklı görevi vardır. Bunlara birazdan değineceğiz. Bu tuşların solunda yani karakter portresinin sağ altında ise atama tuşu (Appoint) bulunmaktadır. Buradan da mevcut üye yerine açılan listeden dilediğinizi atayabilirsiniz.
Eğer bir imparator veya kralı oynuyorsanız siz bir konseye katılmazsınız sadece sizin konseyiniz olur, öte yandan dük veya kont mertebesindeki bir karakter ile oynuyorsanız o zaman bağlı olduğunuz kişi (Liege) sizi kendi konseyine katabilir. Bunu da genellikle karakterinizin en güçlü olduğu trait’e göre belirler. Öte yandan konseyinizde bulunan kadınlar evlednikleri anda konseyinizden ayrılıp kocalarının yanına giderler. Konseyinizde bulunup da (bir unvan vererek)farklı bir bölgede yönetici olarak atadığınız kişiler yeni saraylarına gitmek üzere konseyinizden ayrılırlar. Konsey üyelerine posizyonları ile ilgili görevler vermediğiniz sürece ilgili trait’leri ile state puanınıza katkı sağlamak haricinde hiçbir şey yapmazlar (Spymaster hariç). Demin sizlere diyarınızdaki herkesi konsey üyesi yapma imkanınız var demiştim ya işe sakın onu önünüze geleni konseye atayabilirsiniz gibi algılamayın. Nitekim o sırada konseydeki bir pozisyona kimi atayıp atayamayacağınını oyunun kendisi belirler. Benim demek istediğim şey ise oyunun diyarınızdaki her karakteri uygun adaylar listesine koyabilecedir.
Konseydeki karakter satırında bulunan“Atama” (Appoint) tuşuna bastığınıza sağ tarafta bu pozisyona atanacak kişilerin listesi çıkar. Buradan da siz (genellikle) o pozisyona uygun en yüksek değerdeki trait’e sahip kişiyi atarsınız. Lakin sizlere daha öncesinde karakterlerden bazılarının hırsları (Ambition) olabileceğini söylemiştim. İşte bunlardan bir tanesi de konseydeki belli bir pozisyona girebilmek olacaktır. Eğer siz bu tarzda bir hırsa sahip kişiyi istediği pozisyona getirirseniz o karakterin o pozisyon ile ilgili trait’i otomatik olarak bir sayı artar ve o şekilde sabit kalır. Bu istekleri (ambition) gerek atama tuşu ile açtığınız ekranın en sağındaki sütunundan gerekse karakterlerin karakter ekranında yaşadıkları yerin yazdığı dikdötgen alandan görebilirsiniz. Öte yandan konseyden kovduğunuz karakterler de size bir hayli içerlenecekti, bu da aklınızın bir köşesinde kalsın.
Şimdi gelin bu konsey üyelerini ve neler yaptıklarını teker terek öğrenelim.
KONSEY konusu 23. sayfada devam etmektedir >>>>>>>>>>
Şansölye (Chancellor) Şansölye genel olarak danışman vediplomat görevindedir. Bu pozisyon Avrupa’da konseydeki en yüksek pozisyon olarak görülür. Bu poziyon için mutlaka diplomasi trait’i en yüksek olan kişiyi seçmelisiniz. Şansölyeler diğer bölgeler ile (bunlar ister kendi derebeyleriniz isterseniz yabancı toprakların yöneticileri olur) diplomatik ilişkilere girmek için, o bölge yöneticilerine karşı yasal savaş nedenleri yaratmak için veya o bölgede karşıt fikirler yaymak için kullanılır. Şansöyle ile yapabilecekleriniz:
Improve Diplomatic Relations: Bu eylemde şansölyeniz haritadan seçtiğiniz bir bölgeye giderek sizinle o bölgenin lordları arasındaki diplomatik ilişkiyi düzeltmeye çalışır. Bu şekilde o bölgedeki lordların size karşı olan düşünceleri pozitif yönde artmaya başlar.
Fabricate Claims: Bu özellik ile almayı kafanıza koyduğunuz fakat savaş çıkartmak için geçerli bir sebebiniz olmadığı yerlerde şansölyenizin, o toprağın yasal olarak sizin hakkınız olduğunu gösteren sahte belgeleri düzenlemesini sağlarsınız. Bu tuşa basıp haritada ele geçirmek istediğiniz yere tıkladığınızda şansölyeniz oraya gider ve orası ile ilgili sahte dökümanları hazırlamaya başlar. Eğer başarılı olursa sizin orası üzerinde hakkınız doğar ve o bölgeye sahip en üst mertebedeki kişiye karşı o bölgeyi almak adına savaş açabilirsiniz. Bu özelliği sadece kontluklarda (County) kullanabilirsiniz. Düklükleri ele geçirmek için o düklüğe bağlı bütün yerlere sahip olmanız gerekir. Bu şekilde o bölgenin düklük unvanını da ele geçirebilir ya da eğer yoksa oluşturabilirsiniz.
Sow Dissent: Bu tuş ile de şansölyeniz, gönderdiğiniz bölgedeki yerel asilleri onların üstlerine (Liege) karşı kışkırtmaya başlar. Bu şekilde o bölgenin kontlarının savaş çıkarmadan sizin himayeniz altına girmesini daha rahat kabul ettirme şansınız olur.
Mareşal (Marshal) Mareşal esasen ordunuzdan sorumlu kişidir. Bu pozisyon için mutlaka savaş (Martial) trait’i yüksek birisini atamanız gerekir. Mareşaller askeri görevleri yerine getirir. Yönetici (yani siz) orduya komuta etmediğiniz ya da edemediğiniz zaman ordunun baişına mareşaliniz geçer. Mareşaliniz ile ayaklanma riski olan yerlerde sükuneti sağlayabilir, bir bölgede asker yetiştirebilir veya askeri alanda teknolojik gelişmeler yaşatmasını sağlayabilirsiniz.
Supress Revolts: Bu tuş ile ya mareşalinizi isyan (Revolt) çıkma riski yüksek yerlere göndererek buradaki isyan yüzdesinin düşmesini ve nihayetinde yok olmasını sağlarsınız ya da çıkan halk isyanlarında yanına yeterli sayıda ordu vererek o bölgedeki isyanın daha kolay bir şekilde yatıştırılmasını ve isyandan sorumlu kişilerin tutuklanmasını sağlarsınız.
Train Troops: Bu tuş ile mareşalinizin, koyduğunuz bölgede daha çok kullanılabilir asker (Levy) üretmesini sağlarsınız. Yani diyelim ki sizin sarayınızın olduğu bölge olan Gowrie’de kullanabileceğiniz asker sayısı (Levy) 300 ise mareşaliniz zamanla bu sayıyı 500’e veya daha yukarılara çıkartabilir.
Research Military Tech: Bu tuş ile mareşaliniz yerleştirdiğiniz bölgede sizin için askeri alanda araştırmalar yapacaktır. Bu şekilde teknoloji bölümünde askeri teknolojik çalışmaların hızı artacaktır.
Vekilharç/Hazine (Steward) Bu kişi sizin ekonominizden sorumlu olan kişidir. Zaten süreki hazine dememin sebebi de bu yüzden. Bu pozisyon için mutlaka hazine (Stewardship) trait’i yüksek birisini atamanız gerekir. Vekilharç size vergi toplamanızda ve demesne’nizi yönetmenizde yardımcı olur. Öte yandan inşa edilen binaların inşa hızını arttır ve ekonomik alandaki teknolojik gelişmeleri de hızlandırabilir.
Collect Taxes: Bu tuş ile vekilharcınızı dilediğiniz bir bölgenize göndererek o bölgedeki verginin tam ve düzenli bir şekilde toplanmasını garanti altına alırsınız. Lakin burada dikkat etmeniz gereken nokta vekilharcı bir bölgede çok fazla tutmamaktır, aksi halde köylüler kendisine sinirlenip isyan çıkartabilir.
Oversee Construction: Bu tuş ile vekilharcınızı bina veya holding inşaatı yaptığınız yerlere koyabilir ve inşaatın normalden daha kısa bir zamanda tamamlanmasını sağlayabilirsiniz. Öte yandan bu size ters de tepebilir ve inşatınız sabotaja mahkum da gidebilir bunu unutmayın.
Research EconomyTech: Bu tuş ile vekilhracınızı koyduğunuz bir kontluğun (county) üzerinde ekonomik alanda araştırmaların daha da gelişmesini sağlarsınız.
Başcasus (Spymaster) Başcasus oyunda en çok kullanacağınız karakterlerden birisi olacaktır çünkü Crusader Kings II’de savaş hem cefakatli bir iştir hem de pahalıya patlayabilir. Öte yandan işleri sessiz sedasız halletmek her zaman için daha ucuz ve zevkli olur. Öte yandan savaşmaktan biraz daha zordur.İşte başcasusunuz da burada devreye girer. Bu pozisyon için mutlaka entrika (Intrigue) trait’i yüksek birisini atamanız gerekir.
Aslında başcasusunuz konseyde gayri resmi olarak yer alır, nitekim pozisyonu da gayri resmi bir pozisyondur. Yani soran olunca “Yok öyle birşey, nereden uyduruyorsunuz bunları” diyeceğiniz bir pozisyondur. Baş casusunuz sizin adınıza komploları düzenleyip suikastları yapan kişidir. Sizin adınıza entrikalar ile uğraşır. Diğer bölgelerde saman altında su yürütürken sizin bölgenizi de sağlama almaya çalışır. Eğer konseyinizde bir başcasus olmasa diğer karakterlere suiast düzenleyebilirsiniz ancak hiçbir şekilde başka karakterlerin hazırladıkları komploları öğrenemzsiniz.
Uncover Plots: Bu tuş ile başcasusunuz yerel (yani ülkeniz sınırları içinde bulunan) asillerin kurdukları komploları öğrenir ve size söylerler. Siz de bunları o kişiye karşı avantajınıza çevirip kullanabilirsiniz. Lakin bunun eksi yanı, başcasusunuz araştırdığınız kişi tarafından oratadan kaldırılabilir. Misal Gospatrick ile çekiştiğim yıllarda kendisi iki casusumu huzura erdirmişti. Nitekim bu durumda önce başcasusunuzdan “Lordum şunun hakkında birkaç ipucu yakaladım. Henüz kesin birşey yok ama burada bir hinlik var” tarzında bir mesaj gelir. Siz de buna ya “Bırak fazla kurcalama” ya da “Bak bakalım neyin neyismiş” diye cevap verirsiniz. İlki başcasusunuzun olayın peşini bırakması ikincisi ise daha derine inmesini sağlar. Daha derine indiğinde ise genellikle ya o kişi hakkında bir komplo bulur ya da işin sonunu görmeden öldürülür.
Build Spy Network:Bu tuş ile başcasusunuzun, onu yerleştireceğiniz kontluktaki asillere daha fazla dikkat etmesini sağlarsınız. Bu şekilde o kontlukta bulunan karakterlere karşı kuracağınız entrikalarda daha başarılı olursunuz. Misal bir karaktere sükast düzenlemek istediğinizde önce o karakterin yaşadığı yere başcasusunuzu gönderir ve bir süre beklerseniz karaktere düzenlediğiniz suikastın başarı oranı daha da artar.
Study Technology: Bu tuş ile başcsusunuzu gönderdiğiniz kontlukta gelişen hayret verici teknolojilerin sizin başkentinize (sarayınızın olduğu ve yaşadığınız yer) yayılma şansını arttırırsınız. Bu buluş, teknoloji alanındaki herhangi bir konu ile alakalı olabilir.
Vaiz (Court Chaplain) Vaiz sizin inanç konularındaki danışmanınızdır. Dini hususlar ile alakalı meselelere bu arkadaş bakar. Her ne kadar görevi din ile alakalı olsa da atayacağınız kişinin dini bir statüye sahip olması gerekmez. Bu pozisyon için mutlaka din öğretileri (Learning ) trait’i yüksek birisini atamanız gerekir. Bu kişiler topraklarınızda ait olduğunuz mezhebin inancını yayar, kültürel teknolojinin gelişimine yardımcı olur veya dini yöneticiler ile aranızı yapar.
Head Local Inquisiton: Bu tuş ile vaizinizintopraklarınız sınırlarında bulunan eski bölgelerde ya da yeni fethettiğiniz yerlerde kendi dininizi yaymasını ve bu sırada kafir ve sapkınları ortadan kaldırmasını sağlarsınız. Bu şekilde yeni fethettiğiniz farklı dine ait bölgelerde dini isyanlar çıkmasını da engellemiş olursunuz.Yine bu şekilde bölgedeki asillerin kafir damgasını yemesini sağlayarak onları Papa’nın dinden çıkartmasını sağlayabilirsiniz. Dinden çıkmış bir kişiye ise (gücünüzün yettiği kadar) istediğiniz şeyi yapabilirsiniz. Kralsanız onu idam eder veya ülkenizden kovarak bütün unvanlarını ve parasını elinden alabilirsiniz. Dinden kovulmuş birisine yaptığınız zülmü kimse hor karşılamayacak veya size engel olmayacaktır. Lakin bu görev vaizinizin kafirler tarafından saldırıya uğramasına da sebep olabilir.
Research Cultural Tech:Bu tuş ile vaizinizi haritada yerleştirdiğiniz kontlukta kültürel teknolojinin gelişiminin hızlanmasını sağlarsınız.
Improve Religious Relations: Bu tuş ile vaizinizin, gönderdiğiniz kontluktaki dini liderler ile aranızı yapmasını ve hatta onlarla Papa arasındaki ilişkinin bozmasını sağlarsınız. Ekonomi kısmında sizlere dini derebeylerinin (Vassal) sadece sizi Papa’dan daha çok severse sizlere vergi vereceğini anlatmıştık. İşte bu sevgiyi kazanmanın en etkili yollarından bir tanesi de budur.
Yasalar (Laws) Hızlı tuşlar listemizde ikinci sırada hakim tokmağı işaretli yasalar seçeneği bulunuyor. Yasa ekranını açtığınızda karşınıza ikiye ayrılmış bir bölüm çıkacaktır. Genel olarak anlatacak olursak üst kısım varislerle ilgili yasaları, alt kısım ise tacın gücü (eğer kral ya da imaparator iseniz) ve topraklarla ilgili yasaları içerir. Ekranın üst kısmında yönettiğiniz en üst sevieyedeki bölgenin armasını görürsünüz. Oynadığınız karakter ister kont olsun, ister dük, ister kral ya da imparator bu ekran her zaman için sizin kullanımınıza açık olacaktır. Tek fark ise dük ve kontlar da alt kısımda bulunan “Laws” sekmesindeki “CrownAuthority ve “Investiure” seçeneklerinin bulunmayacak olmasıdır. Çünkü bunları sadece ülkeyi yöneten karakterler uygulayabilir.
Aşağıdaki resimde Kral ArnkjellTheGreat’in “Laws” ekranını görüyorsunuz. Bu resimden örnek vererek konuyu biraz daha detaylandıracak olursak ekranın en üst kısmında sarı, mavi ve kırmızı renkte üç adet arma görüyorsunuz. Sarı arma İskoçya Krallığı’nı temsil ederken mavi arma İrlanda Krallığı’nı, kırmızı arma ise İngiltere Krallığı’nı temsil ediyor. Normalde oyuna ilk başladığınızda burada sadece sizin yönettiğiniz en üst seviyedeki (kontluk, düklük, krallık veya imparatorluk) bölgesinin armasını görürsünüz. Resim de üç arma görmenizin sebebi ise şu; Arnkjell zaten İskoçya kralı olduğu için sarı renkteki İskoç Krallığı arması mevcut, öte yandan İrlanda’nın %50’den fazlasını da fethettiğim için oyun bana İrlanda Kralı unvanını yaratma hakkını tanıdı, dolayısı ile Arnkjell aynı zamanda İrlanda Kralı unvanını da taşıyor. Kısa bir süre önce ise İngiltere kralı bana kendi ülkesindeki yasalardan “CrownAuthority ve “Investiure” yasalarındaki değişiklik tasarısına oy kullanma hakkını verdiğinden dolayı burada bir de İngiltere Krallığı arması bulunuyor.
Lakin bunların birbirlerinden farkları mevcut elbette. Aşağıdaki resme baktığınızda üç arma üzerindeki kanun koyucu gücümün farklarını görebiliyorsunuz. İskoç yasalarında (soldaki) herşeye izinim varken İrlanda yasalarında (ortadaki) sadece varis yasaları ile “CrownAuthority ve “Investiure” yasalarını değiştirme hakkında sahibim. Öte yandan İngiltere yasalarında (sağdaki) hiçbir iznim bulunmuyor. Burada sadece gözlem yapabiliyorum. Lakin yasaları değiştirme hakkım bulunmasa bile “CrownAuthority ve “Investiure” yasalarındaki değişiklik tasarısında oy kullanabiliyorum. Şimdi gelin bu yasaları tek tek inceleyelim.
Varislik yasaları (Succession Laws) Varislik yasaları oyunun dinamiğini tamamen başkalaştıracağı için değiştirmesi zor yasalardır. Bu yasaların amacı mevcut yöneticiden sonra kimin seçileceğine karar vermektir.Bu yasaları değiştirmek için pek çok koşulu yerine getirmeniz gerekir.
Açıklamaya aşağıdaki resim üzerinden devam edecek olursak sol tarafta gördüğünüz üç karakter mevcut varis ve varis adaylarıdır. Bunlardan en solda duran ve diğerlerine göre daha büyük portresi bulunan kişi asıl varistir. Zaten portresinin üzerindeki taç işareti ve altındaki varis “Heir” yazısı da bunu gösterir. Sağda duran diğer iki portre ise asıl varisin başına birşey gelmesi durumunda – ki bu genellikle ölmesi anlamına gelir- yedek varisleri sırasıyla gösterir. Bu durumdakral Arnkjell öldüğü zaman tahtta oğlu Prens Arnkjell geçecek. Lakin o tahtta geçemeden ölürse o zaman Kral Arnkjell’in yerine Prens Olver geçecek.
Ekranın sağ tarafında ise iki bölüme ayrılmış bir alan görüyorsunuz. Burada üstte cinsiyet yasaları (GenderLaws), altta ise varis yasaları (SuccessionLaws) yer alıyor. Ülkenizdeki varis yasasının ilk kelimesi “GenderLaws”tan ikinci kelimesi ise “SuccessionLaws”tan alınır. Önceki resimlerde gördüğünüz AgnaticGavelkind’ın Agnatic kısmı cinsiyet yasasından, Gavelkind kısmı ise varis yasasından alınmıştır.
Cinsiyet yasalarında varis olabiliecek kişilerin cinslerinin veya kral öldükten sonra unvanları paylaştırılırken kadınların da dahil edilip edilmeyeceğini belirleyen yasalardır. Bu bölümde üç farklı yasa bulunmaktadır. Agnatic(tepede yazan yasanın ilk kelimesi), Agnatic-Cognatic ve AbsoluteCognatic.
Agnatic:Bu yasada unvanları sadece erkek varisler alabilir. Kadınların hiçbir unvan alma hakkı yoktur. Yöneticinin (bu kişi kont ya da dük de olabileceği için kral yerine yönetici diyorum) hiç erkek çocuğu yoksa cinsiyet yasasını bu şekilde bırakmak mevcut unvanlarınızı kaybetmeniz anlamına gelir.
Agnatic-Cognatic: Bu cinsiyet yasasında eğer ortada ölen yöneticinin unvanlarını devralacak uygun erkek varisler olmazsa kadınlara ailedeki kadınlara bu unvanları sahiplenme hakkı doğar.
Absolute Cognatic: Bu cinsiyet yasasında ise kadınlar da ölen yöneticinin unvanlarını alma konusunda erkeklerle eşit haklara sahiptir.
YASALAR konusu 25. ve 26. sayfalarda devam etmektedir >>>>>>>>>>>
Cinsiyet yasaları varis olacak kişinin cinsiyetini belirlerken varis yasaları ise unvanları kimin hangi sıra ile alacağını belirler.
Gavelkind: Gavelkind’da yöneticininunvanları, esas unvan en büyük çocuğa verilmek üzere cinsiyet yasasına göre çocuklar arasında paylaştırılır. Her çocuk kendi payına bir unvan aldığı için bu varis yasası en büyük çocuk hariç herkes tarafından çok sevilir.
Seniority: Hanedanın en yaşlı üyesi ölen yöneticinin bütün unvanlarını alır. Ailenin en yaşlı üyesi ölen yöneticinin kardeşi,vs. olabileceği için en büyük çocuğunuz bu yasayı hiç sevemeyecektir. Lakin hanedandaki herkese bir fırsat doğduğu için diğer hanedan üyeleri bu yasadan mutluluk duyacaklardır.
Primogeniture: Bu yasada ise ölen yöneticinin bütün unvanlarını en büyük çocuk alır. Varisiniz (ki büyük olasılıkla bahsi geçen oğlunuzdur) bu yasayı çok severken hanedanınızdaki diğer kişiler şanslarını yitirdikleri için bu yasadan hoşlanmayacaklardır.
Elective: Bu yasa en karmaşık olanıdır. Bu sistemde toplam üç adet aday belirlenir. Bu adaylarden bir tanesi sizin diğer ikisi ise vassallarınızın adaylarıdır. Yönetici ve diğer tüm düşük seviyeli vassal’lar (misal yönetici kral ise dükler, yönetici dük ise kontlar) adaylarını kendi aralarından, yasal çocuklardan ve mevcut yöneticinin kardeşleri arasından seçebilirler. Krallıklar ve imparatorluklarda oy kullanma hakkı düklerindir, yani siz kral veya imparator iseniz ve bu yasa şeklini seçerseniz sadece elinde dük unvanınıı bulunduran kişiler adaylar için oy kullanabilir. Bu yasa şekli özellikle vasallar arasında oldukça yaygındır. Lakin yönetici olarak elinizde çok fazla düklük unvanı bulundurursanız diğer vassal’lar oy hakkının çoğunluğunu elinizde bulundurduğunuz için bu durumdan hiç hoşlanmayacaklardır. Öte yanda yöneticiniz bir kont ise bu durumda oy kullanma hakkına kontlar ve baronlar da dahil olur.
Bu yasayı seçtiğinizde siz ve diğer vasallarınızın adaylarının portreleri bu ekranda gözükmeye başlar. Portrelerin altındaki rakam o kişiyi aday gösteren "+" ona oy veren kiilerin sayısının toplamını gösterir. Elinde en yüksek oyu bulunduran adayın portresi “Heir” yazısının üstünde yer alırken ondan sonraki en yüksek oya sahip aday ikinci ve en düşük oya sahip aday da üçüncü sırada yer alır. Eğer tüm adayların oyları eşitse “Heir” yazısının üstünde yöneticinin aday gösterdiği kişi bulunur. Burada dikkat etmeniz gereken nokta aday gösterdiğiniz kişinin sizin hanedanınızın varlığını devam ettirecek birisi olmasıdır. Aksi halde hanedan üyesi olmayan birisi bu seçimi kazanırsa oyununuz biter.
Toprak Yasaları Şunu sakın unutmayın ki imparator, kral, dük veya kont da olsanız yönettiğiniz topraklarla bir yasayı “Yaptım, oldu” şeklinde değiştiremezsiniz. Mutlak monarşi sahibi olmadığınız için her yasa değişikliği belli bir süre oyalamaya tabi tutulacak ve oyların dağılımına göre kabul edilecek veya edilmeyecektir.
Yasaların kabul edilip edilmemesini belirleyen birkaç faktör olsa da bunlardan en önemlisi oy verecek olan düklerin ve/veya kontların sizleri ne kadar sevip sevmedikleri olacaktır. Bunun yanında çıkartacağınız yasanın türü veya kimlere olumlu kimlere olumsuz etki edeceği de önemli. Örneğin kiliselerden alınacak vergiyi arttırmak adına bir yasa çıkartmak isterseniz ve sizin topraklarınızda genellikle kale tabanlı bölgeler bulunuyorsa oy verenler çok fazla problem çıkartmayacaktır. Öte yandan sadece kral ve imparatorların kullanabildiği Taç yasalarındaki değişiklikler biraz uğraştıracaktır.
Oyunda değiştirebileceğiniz toplam yasa sayısı 8 ancak bunlardan ikisi olan "Crown Laws" ve "Investiture" yasalarını sadece krallar ve imparatorlar uygulayabilir. Dolayısı ile bir dük veya kontu yönetirseniz yasa ekranında bu ilk iki yasayı göremeyeceksiniz.
Dilerseniz öncelikle hızlı bir şekilde diğer altı yasayı anlatıp sonra bu ikisine detaylı değinelim. Geri kalan altı yasa tamamen topraklarınızdan alınan vergiler ve toplanacak asker sayısı ile alakalı. Hatırlarsanız sizlere daha öncesinden bir bölgenin asker temin sayısının o bölge türüne göre değiştiğini belirtmiştik. Ordunuza en çok asker veren bölgeler kale tabanlı bölgelerdir, şehirler size vergi olarak dönerken asker sayısını en az seviyede tutarlar. Öte yandan kilise tabanlı bölgeler sizlere dengeli sayıda ancak az miktarda asker ve vergi verecektir. Sırası ile inceleyecek olursak:
Feudal Levies: Bu yasa ile feodal topraklardan alacağınız asker sayısını belirliyorsunuz. (Oyunda Levy ismini gördüğünüz her yerde aklınıza asker gelsin. ) Ne kadar arttırırsanız feodal lordlar sizlerden o kadar nefret edecektir. Lakin yasal hakkınız olan ordu da o kadar büyüyecektir. Feudal Taxation: Ekonomi bölümünde de değindiğimiz gibi burası noble tax yani soylulardan alınan vergi miktarını belirliyor.
City Levies: Şehirlerden ordunuza gelecek asker sayısını belirler. City Taxation: Şehirlerden alınacak vergileri belirler. Church Levies: Kilise bölgelerinden alınacak asker sayısını belirler. Church Taxation: Kilise bölgelerinden alınan vergi oranını belirler.
Yukarıdaki altı yasanın tanımı bu şekilde. Şimdi geldik esas önemli iki yasaya; Crown Authority ve Investiture. Tekrardan hatırlatalım; oyunda kral veya imparator olmadığınız sürece bu iki yasayı yasa ekranınızda göremeyeceksiniz.
Crown Authority: Bu yasa kralın veya imparatorun, hükmettiği diyarlar (kontluklar, düklükler ve hatta imparator ise krallıklar) üzerindeki hükümünün derecesini belirler. Bu yasa oldukça önemli ve güçlü yasadır.
O kadar ki her kral veya imparator hüküm süresi boyunca bu yasayı sad3ece bir kez değiştirebilir. Dolayısı ile bu yasayı değiştirmeye karar vermeden önce çok iyi düşünün. Crown Authority’nin size hem artısı hem de eksisi bulunur. Bunlardan artı tarafı elinizdeki bölgelerden alacağınız asker sayısını ve vassal’larınız üzerindeki kontrolünüzü arttırmanız. Eksi tarafı ise bu vassalların sizlere karşı tepkilerinin oldukça yükselmesini sağlayacak.
Yasanın derecelerinden kısaca bahsedecek olursak “Min.” seviyesinde vassallarınız kendi bölgelerini sanki küçük bir imparatorlukmuş gibi yönetip hem birbirleri ile hem de diğer ülkelerin kontları, düklrei ve hatta kralları ile savaşabilirken, Max seviyede vassallar, bırakın savaş açamıyorlar. Öte yandan yine Min düzeyde asker alım sayısında hiçbir değişiklik olmazken Max seviyede tüm bölgelerden %40’lık asker artışı elde ediyorsunuz.
Investiture: Investiture kelime anlamı olarak göreve getirmek anlamına gelir. Oyunumuzun geçtiği dönemde bu konunun en büyük muhatabı ruhban sınıfı olduğu için bu yasa da tamamen onunla alakalı.
Buradaki olay basit. Piskoposlar, diğer soylular gibi veraset sistemi ile gelmezler sadece atanarak gelebilirler. İşte bu atama olayını kimin yapacağını bu yasa ile karar veriyorsunuz. Papal kısmında ölen piskoposları Papa’nın kendisi atarken Free kısmında başa kimin geçeceğini o piskoposun yöneticisi yani “Liege”i belirliyor. Eğer atamayı Papa’nın yapmasına izin verirseniz o zaman Papa’nın sizlerle olan ilişkisi güçleniyor ancak Free olarak ayarlarsanız kilise vassal’larının liege’leri ile emirleri altında bishop olan vassalların size karşı olan düşünceleri artıyor, öt yandan Papa ile aranız bozuluyor
Teknoloji (Technology) Crusader Kings 2’de teknoloji sistemi oyuna büyük derecede etki eden bir sistem değil. Üzerinde saatlerinizi harcayacağınız veya sürekli olarak kontrol etmeniz gereken bir sistem de değil. Aslına bakacak olursanız oyunda neredeyse bir asır boyunca teknoloji sizlerin aklına bile gelmeyecek ancak yine de sizlere bu bölümün ne işe yaradığını anlatalım.
Teknoloji ekranına baktığınızda en üstte Demesne ve Realm seçeneklerini görüyorsunuz. Bunlar teknolojilerin bölgesel ve ulusal olarak gösterilmesini sağlar. Demense’ler sizin sahip olduğunuz demesne’ler olarak belirleniyor.
Üç farklı teknoloji alanınız mevcut. Askeri, ekonomi ve kültürel. Bunların altında bulunan rakamlar ise kendi demesne’lerinizde teknolojik bonusu gösteriyor. Örnek vercek olursak; resimde askeri teknoloji altında bulunan 68 puan olduğunu göreceksiniz. Bu rakam State Martial ile State Learning’in toplamı oluyor. Bu da ülkenizdeki askeri ilerlemenin %68 oranında olduğu anlamına geliyor. Öte yandan siz askeri alandaki teknoloji seçeneklerinden herhangi birisine odaklanırsanız o teknolojik gelişmeye 100 puan daha ekliyor. Bizim odağımız hafif zırhta olduğu için ülkemizde Light Armor’un gelişimi %168 oluyor
Ordu (Military) Ordu ekranı da pek çok ekran gibi ikiye ayrılmış durumda. Üst kısımda ordunuzun ve donanmanızın genel yapısını görürken alt kısımda ise daha detaylı bir sunum karşımıza çıkıyor.
Üst kısımda yukarıdan aşağıya doğru başlayacak olursak iki adet sekme göreceksiniz “Armies” yani ordu ve “Fleets” yani donanma. Bu ikisinin sadece isimleri değişik olduğu için ben sadece ordu kısmını anlatacağım. Bilin ki ordu kısmında anlattığım herşey donanma kısmı için de geçerlidir.
İlk olarak Armies yazısının sağ tarafında bir rakam görüyoruz. Yukarıdaki resimden yola çıkacak olursak buradaki 337 kontrol ettiğimiz karakter olan kral Arnkjell’in KENDİ ordusu. Burada “kendi” kısmına dikkat edin çünkü CK2’de ordumuz ikiye ayrılıyor. Birincisi sizin karakterinizin yönettiği ordu, ikincisi ise vassallarınızın yönettiği ordu. Her ne kadar onların askerleri de sizin için çarpışıyor olsa da onlar sizin derebeylerinizin adamları. Bu sadece kral veya imparator için değil dükler için de geçerli. Kısacası vassallı olan her karakterin ordusu iki farklı ordudan oluşuyor.
Ekrana geri dönecek olursak 337’nin sağında ise 1.17 rakamı bulunuyor. Yanındaki para işaretinden de anlayacağınız gibi bu da şu anda aktif olan ordumuzun bize olan aylık masrafı. Lakin bu masraf 337 kişilik ordu için geçerli olan masraf. Siz sadece kendi ordunuzun masraflarını karşılamakla yükümlüsünüz. Derebeylerin ordularına para harcamıyorsunuz. Onlar kendi masraflarını kendileri karşılyorlar.
Bir alt kısma geçtiğimizde burada üç satır görüyoruz; From Demesne, From Vassals ve Hired.
From Demesne: Eğer bu yazıyı baştan itibaren okuduysanız artık demesne’nin ne olduğunu anlamışsınızdır. Bilmeyenler için rehberin Feodal Sistem kısmını okumalarını tavsiye ederim. From Demesne, size ait olan topraklarda yetiştirdiğiniz ordu sayısını gösterir. Hemen sağ tarafındaki mavi tuş kendi topraklarınızda yetişen tüm askerleri aktif hale getirmenizi sağlarken kırmızı tuş ise aktif ettiğiniz bütün askerleri evlerine gönderir yani “Disband” eder. Ancak bir hatırlatma, normalde disband orduları ortadan kaldırmak için kullanılsa da CK2’de bu terim o manaya gelmiyor. Bir orduyu disband ederseniz o ordu ortadan kalkmaz sadece aktif olduğu bölgeye geri dönerek garnizonuna yerleşir. Siz de böylece ona masraf yapmaktan kurtulursunuz. Savaşmadığınız sürece ordularınız MUTLAKA disband şekilde kalsın yoksa onlara boş yere masraf yaparsınız.En sağda ise yine yukarıda olduğu gibi o sırada aktif olan ordunun size aylık ne kadar para harcattığını görürsünüz.
From Vassals: Burada ise bütün derebeylerinizin ve onların vassallarının sahip olduğu toplam asker sayısını görürsünüz. Hemen sağ tarafında bu sefer üç tuş göreceksiniz. Kırmızı tuş yine disband için kullanılırken ilk tuş sadece sizin vassallarınızın sahip olduğu topraklardaki askerleri aktif etmek için kullanılır. Raise Realm Levies adlı ortadaki tuş ise derebeylerinizin de yönettiği derebeylerin ordularını, kısacası yönettiğiniz diyardaki tüm orduları aktif eder.En sağda ise vassallarınızın sizin adına savaşması için aktif ettiğiniz ordularına harcadıkları masrafları gösterir.
Vassalların sizlere vereceği asker sayısı yasalarla olduğu gibi sizinle de alakalıdır. Bir vassal sizi ne kadar çok severse askeri gücünden o oranda bir bölümünü size yardım etmek amacı ile ayırır. Vassalarınız her şekilde ordularının masraflarını kendileri ödedikleri için onların ordusunu aktif ettiğiniz her yıl size olan sevgileri azalmaya başlar. Dolayısı ile büyük bir savaşa, özellikle kutsal topraklara yapacağınız seferlerde bunu göz önüne alın.
Hired: Her ülkenin olmazsa olmazı paralı askerler ve daha sonra açılacak olan Holy Orders yani dini savaşlar için yetiştirilmiş askerlerden ordunuz için tuttuğunuz asker sayısını burada görürsünüz ve diğerlerinde olduğu gibi en sağda da size olan masrafları bulunur.
ORDU konusu 29. sayfada devam etmektedir >>>>>>>>>>>>>>
Vassasls: Ekranın alt kısmındaki üç sekmeye gelecek olursak Vassal sekmesi doğrudan size bağlı olan derebeylerin listesinden oluşur. Buranın amacı ise bütün derbeylerinizin ordusunu toptan aktif etmek yerine belli kriterlere uyan (mesela sizi 50’den fazla seven) derebeylerinin ordusunu aktif etmektir. Yine burada da tıpkı From Vassals kısmında olduğu gibi isterseniz derebeyinin kendi ordusunu, isterseniz yönettiği diyardaki bütün orduları ve donanmayı aktif edebilirsiniz.
Mercenaries: Orduların olmazsa olmazı paralı askerleri bu sekme altında görebilirsiniz. Paralı askerler sekmesi size o sırada dünya üzerinde bulunan paralı asker gruplarını gösterir. Tek amaçları para olan bu gruplar, normal ordunuzdan farklı olarak tuttuldukları anda yüklü bir miktar para alırken aylık olarak da masraflarını sizlere ödetmeye devam ederler. Dolayısı ile kısa zaman içinde onları kullanıp disband etmeniz en mantıklısı olur. Listede gördüğünüz paralı askerlerin bazılarını ya da hiçbirini kullanamayabilirsiniz. Nitekim demin de dediğim gibi burada dünya üzerinde var olan paralı askerleri gördüğünüz için bu askerler başka ülkeler tarafından da kullanılabilirler. Zaten sağ taraftaki “Hire” tuşu gri renkte ise bilin ki o grup zaten bir başkası için savışıyordur. Kim için savaştığını imlecinizi “Hire” tuşu üzerine getirerek görebilirsiniz. Hire tuşunun solunda ilk tuttuğunuz anda grubun sizden alacağı parayı altında ise aylık masraflarını görebilirsiniz.
Holy Orders: Dindar şövalyelerden oluşan bu grupta Knight Hospitaller veya Knights Templar gibi tarihe mal olmuş ordular bulunur. Holy Order’lar paralı askerlerden faarklı olarak ilk kiralama ücreti için para talep etmezler. Onları “Piety” miktarınız ile kiralayabilirsiniz. Lakin yine de aylık masraflarını karşılamak zorundasınız. İne aynı şekilde bu liste dünya üzerindeki Holy Order’ları gösterdiği için listede seçemeyeceğiniz gruplar olma ihtimali bulunur. “Hire” tuşunun solunda o grubu kiralamk için gerekli olan Piety miktarı, altında ise o grubun aylık masrafı yer alı. Önemli bir uyarı; Holy Order’lar dini savaşçılar olduğu için SADECE farklı dinden düşmanlarla mücadele ederler, KESİNLİKLE hristiyan bir grupla (isyancı köylüler olsa bile) savaşmayacaklardır.
Her bir satırın yanında bulunan ve “/” işareti ile ayrılan rakamlar ise sırası ile ilgili satırın aktif olan asker sayısı (kullanılan)/pasif olan asker sayısı (kullanabileceğiniz ancak kullanmadığınız)/ toplam maksimum asker sayısını (eldeki tüm askerler)gösterir. Toplam maksimum asker sayısı aktif ve pasiflerin toplamından fazla olabilir bu durumda bilin ki geri de kalan askerler sadece bulundukları garnizonu korumakla yükümlüdürler.
Eğer bu sayı from Vassals kısmında farklı ise o zaman bilin ki vassallarınız size normalden daha az asker veriyorlardır. Aşağıdaki resimde From Demesne kısmında kullanabileceğimiz toplam 2844 asker varken elimizin altında toplam 2898 asker bulunuyor. Demek ki toplam askerlerimizden 54 tanesi sadece bulundukları bölgeyi koruyor. Öte yandan From Vassals kısmında eldeki toplam asker sayısı 2408 iken sizin kullanabileceğiniz asker sayısı sadece 2053. Bu da demek oluyor ki derebeyleriniz sizden 355 askeri esirgiyorlar. Bu tamamen kendi güvenliklerini sağlamak amacaıyla olacağı gibi (ki bu kadar düşük rakam ise muthemelen neden budur) sizi sevmediklerinden dolayı da kaynaklanabilir.
Bütün bunların yanında ordunuzu tek tek county üzerinden de kaldırabilirsiniz. Doğrudan veya dolaylı olarak yönettiğiniz bir kontluğa gelip tıkladığınızda aşağıdaki ekranı göreceksiniz. Bu ekranın sağ tarafında bulunan dördüncü satırdaki dört tuştan ikisi sadece o kontlukta bulunan asker ve donanmayı aktif ettirirken diğer ikisi bunları disband eder. Peki bunu neden kullanırız?
Diyelim ki Buchan’da bir isyan çıktı ve 200 köylü birden sokaklara döküldü. Sadece 200 kişi için tutup 2000 kişilik bir ordu hem gereksiz masraf olur hem de ordular farklı bölgelerden gelip birleşeceği için boşa zaman kaybetmiş olursunuz. Bunun yerine Buchan’ın komşusu olan Atholl’a gidip county ekranını açtığınızda sağ taraftaki “Raise County Levies” tuşuna basarsanız sadce Atholl’daki orduyu aktif eder ve isyanı daha ucuza ve daha hızlı bir şekilde yapabilirsiniz.
Ordu ekranı temel olarak size ordunuzu kontrol etme imkanı sağlarken aslında bir yerden de sizinle size bağlı derebeyleriniz arasındaki güç farkını ortaya koyar. Resime baktığımızda tek başına Kral Arnkjell’in toplam ordusunun 2898 kişiden oluştuğunu görürken 28 adet derebeyinin toplam ordusu 2408 kişiden oluşuyor. Yani bir adamın ordusu ile 28 adamın ordusu arasında sadece 490 kişilik fark var. Siz makul şekilde demesne siz rakamınızı büyütüp buralarda ordu yetişmesini sağlarsanız bu farkı iki katı kadar bile çıkartabilirsiniz. Dolayısı ile 28 derebeylik aynı anda krala karşı ayaklansa bile elinizdeki orduya bir de paralı asker eklediniz mi hepsiniz teker teker dize getirebilirsiniz.
Son olarak tüm ordularınızı aktif ederken CTRL tuşuna basılı tutarak aktif etme tuşuna basarsanız o zaman üzerinde düşman olan topraklardaki ordularınız aktif olmayacaktır. Dolayısı ile üzerinde 500 kişilik bir düşman ordusunun bulunduğu county’deki 200 asker aktif olmaz ve doğrudan 500 kişilik orduyla savaşığ en nihayetinde yenilmez.
Bizzat sahip olduğunuz topraklarda yetişen asker sayısını arttırmak için ise konsey kısmında anlattığım mareşali kullanmalısınız
Entrika (Intrigue) Entrika ekranının en üst kısmında o sırada yönettiğiniz karakteriniz için bir hırs (ambition) ya da kompllo (plot) planlayabilirsiniz. Hırslarınız içinde “Çok zengin olmak, Çok prestijli olmak veya Din dünyası tarafından çok sevilmek” gibi uzun yıllar içinde gerçekleştirebileceğiniz seçenekler olduğu gibi “Evlenmek, kız/erkek çocuk sahibi olmak veya (kont ya da dük iseniz) yöneticinizin konseyinde bir sandalye kapmak gibi” nispeten daha kısa sürecek seçenekleriniz de olacaktır.
Komplo kısmında ise genellikle birisinden kurtulma seçeneği karşınıza çıkarken oyunun ilerleyen zamanlarında daha farklı seçenekler sunulabilir. Örneğin bir dük iseniz ve kralınız taç otoritesini maksimum düzeye çekti ise bunu düşürmek için bir komplo planlama seçeneği ile karşılaşabilirsiniz.
Komplo veya hırsların üzerine imlecinizi getirdiğinizde hedefinnize ulaşmanız durumunda size ne kazandıracağını görebilirsiniz. Hemen altta ise iki bölüm bulunmaktadır. “Backed Plots” kısmında desteklenen komplolar gözükürken “Decisions” kısmında, eğer varsa mevcut komplonuzda komplo kurduğunuz kişiye yapabilecekleriniz, kutsal bir kişiliği saraya davet etmek, gözünüze kestirdiğiniz bir bayanı sarayde konaklaması için davet etmek, av partisi düzenlemek, turnuva düzenlemek, festival düzenlemek, endlüjans almak ve hatta dinden çıkartılmanız durumunda Papa’ya af dilenme mektubu yazmak gibi seçenekleriniz bulunur.
Buradaki satılarda sağ taraftaki soru işaretinin üstüne geldiğinizde o kararı almak için gerekenleri görürken en sağda üzerinde tik olan parşömene tıklayarak aldığınız kararı uygulayabilirsiniz. Misal ınvite Holy Man to Court kararının yanındaki soru işaretine geldiğinizde bu kararı uygulayabilmek için en az 5.0 Piety’nizin olması gerektiğini göreceksiniz. Zaten koşullarına uyamadığınız kararların tik işaretleri gri renkte olacaktır.
Ekranın alt kısmına geçersek, burada üç sekme bulunur. Threats (tehditler) ülkenizde ayaklanma veya size isyan çıkartma riski olan kişileri ve satırın en sonunda ise isyan çıkma riskinin oranını görebilirsiniz.
Prisoners (mahkumla) kısmında ise zindana attığınız kişileri görerek bunları doğrudan serbest bırakabilir, fidye karşılığı serbest bırakabilir veya idam ettirebilirsiniz.
Son olarak Known Plots (öğrenilen komplolar) kısmında ise size veya bir başka karaktere karşı kurulan ve Spymaster’ınız tarafından size aktarılan komploları, o komplonun kim tarafından kime kurulduğunu ve komplonun destekçilerini (Backers) görürsünüz.
Bu öğrendiğiniz komplolar sayesinde o komplo sahibinin diplomasi ekranına giderek (unutmayın her karakterin portresine sağ tıkladığınızda çıkan parşömen tuşu doğrudan o karakterin diplomasi ekranını açar) komployu sonlandırmasını isteyebilirsiniz. Ancak esas güzel yanı, komplosunu öğrendiğiniz kişiyi diğer derebeylerinizin tepkisini çekmeden (sonuçta komplocu bir insan o) hapse atabilir ve orada çürümeye mahkum edebilirsiniz.
Hapse atma işlemine de kısaca değinecek olursak, bir karakteri sebepsiz yere hapse atarsanız diğer derebeyleri sizlere tepki gösterecek ve tiranlık yaptığınızı düşünecektirler. Lakin size karşı bir komplo kurduğunu düşündüğünüz kişinin bölgesine bir Spymaster gönderip komplosunu bulursanız o zaman onu hiç tepki alamdan hapse gönderme imkanınız ortaya çıkar. Hapisteki bir insanı idam edebilir, salabilir veya fidye karşılığı bırakabilir veya ülkeniz topraklarından kovabilirsiniz. Kovmanız durumunda o kişinin bütün ünvanları ve mal varlığı elinden alınıp size geçer. Fakat birisini kovmanız her zaman için diğer beylikleriniz tarafından şiddetle tepki görür. Bunun olmamasındaki tek koşul o kişinin aynı zamanda Papa tarafından dinden çıkartılmış olmasıdır. Bu durumda dinsiz birisinin başına gelenleri hiç bir hristiyan lordu umursamaz. Eğer kovduğunuz kişinin elinde düklük ünvanı varsa demesne size’ınızın sol tarafını arttırmanın bir yol da budur. Öte yandan bir karakteri kovmanız için onun doğrudan lordu yani “Liege”i olmanız gerekmektedir.
KOMPLO konusu 31. sayfada devam etmektedir >>>>>>>>>>>>
Komplo Hırslarınızı tek başınıza gerçekleştirirken komplolarınız için yardım alabiirsiniz. Seçim ekranının hemen altında yer alan satırda, bir komplo seçmeniz durumunda, soldan sağa komployu düzenleyeceğiniz kişinin portresi (Target), o komploda size destek olan kişiler (Backers) ve komplo gücünü (Plot Power) görebilirsiniz. Nitekim çoğu komplonuzu gerçekleştirmek için en az bir destekçiye ihtiyacınız olacaktır.
Her destekçi komplo gücünüzü arttıracak ve bu şekilde komplonuzun başarıya ulaşma şansını da yükseltecektir. Öte yandan komplo gücünüz arttıkça hemen alttaki “Decisions” kısmında komplo kurduğunuz kişiye ne yapacağınıza ilişkin yeni seçenekler de ortaya çıkacaktır. Komplonuz için gereken destekçileri “Backers” kısmında bulunan “+” işaretine basarak açılan listeden seçebilirsiniz.
Burada size yardım etmesi muhtemel olan kişilerin portrelerinin altında yeşil renkte el işareti çıkacaktır. Bu işaret onların sizin komplonuza katılmak için istekli olduğunu gösteriri. Seçiminizdeki ikinci unsur portrelerin solunda bulunan rakamlardır. Bu yüzdelik rakamlar o kişinin kendi “Plot power” derecesini gösterir. Son olarak seçeceğiniz kişinin Intrigue yeteneğinin de yüksek olmasında fayda vardır. Önceliklerinizi bu kriterlere göre belirlerseniz o zaman komplonuz büyük bir olasılıkla başarılı olacaktır.
Listeyi açıp uygun adayın portresine tıkladığınızda doğrudan o kişi ile yapacağınız diplomasi ekranı açılacak ve otomatik olarak “Komploya davet et” seçeneği seçilmiş olacaktır. Eğer kişi komplonuza katılmaya isteki ise (yeşil el) aşağıdaki muhtemel cevabı evet olarak gözükür. Gönder (send) tuşuna bastığınız zaman biraz beklemelisiniz. Lakin CK2’de karşı taraf kararını o saniye size açıklamıyor, bir kaç gün sonra cevabı size geliyor. Bunu send tuşuna bastıktan sonra aynı ekranda görebilirsiniz. Kabul ettiğine dair pop-up mesjı geldikten sonra teklif ettiğiniz karakterin portresini “Backers” kısmında görebilirsiniz. Öte yandan onun komplo gücü de mevcut komplo gücüne eklenerek bu rakamı arttıracaktır.
Komployu gerçekleştirmek için çıkan seçenekleri aşağıdaki “Decisions” başlıklı listeden görebilirsiniz. Demin de dediğim gibi plot gücünüz ne kadar fazla olursa “Decisions” kısmında da o kadar fazla ve farklı seçenekler bulunur. Yine buradan seçtiğiniz bir kararı uygulayabilmek için nelere ihtiyacınız olduğunu sağdaki soru işaretine gelerek öğrenebilirsiniz.
Lakin şunu unutmayın ki CK2 kesinlikle düz çizgide giden bir oyun değildir. Sizin bir kişiyi öldürmek için kurduğunuz komplonun gücü %200’de olsa, o komploya on kişi destek de verse bazen hiç beklenmedik bir şekilde daha siz hamle yapmadan komplonuzun ortaya çıkma ihtimali mevcut.
Misal ben kraliçeyi öldürmek için bir komplo kurduğumda komploya katılmasını sağladığım Kont Mael-Morda bir tavernada sarhoş olup boş boğazlık etti ve oradaki herkese kralın kraliçeyi öldürmek istediğini söyledi. Dolayısı ile benim bütün haysiyetim yerle bir oldu. Bu tarz veya tersi durumlar başınıza gelebilir. Bu durumlar komplonuzu yapmanıza engel olmaz ancak başarıya ulaşma ihitimali üzerinde büyük etki yapacaktır
Diplomasi (Diplomacy) Sürekli söylediğim gibi CK2 ülkelere değil karakterlere dayalı bir oyundur. Dolayısı ile diplomasi de ülkeler arasında değil karakterler arasında yapılmaktadır. Bu karakterler 3 yaşındaki çocuğunuzdan komşu ülke kralına, hatta uzaklardaki müslüman beyliklerin alt yöneticilerine kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu yüzden oyunda binlerce farklı diplomasi görüşmesi yapmanız mümkün.
Diplomasi ekranındaki bütün seçenekleri sizlere açıklamayacağım. Kaldı ki benim bile henüz karşıma çıkmamış seçenekler olması muhtemel çünkü bu ekranda karşı tarafa götürebileceiğiniz teklifler o kişinin durumuna, sizinle olan akrabağlığına, dini inancına, sizinle olan husumetine kadar daha pek çok şeye göre değişebiliyor. Hatta o kadar ki kendinizle ilgili açılan bir diplomasi ekranı bile mevcut. Dolayısı ile aslında CK2’deki diplomasi o karakter ile etkileşime geçmenizi sağlayan bir ekran, yani tam olarak ülkeler arası yapılan bir diplomasi değil.
Ekranın en üstünde diplomasi yapacağınız kişinin portresini, portrenin altında yönettiğ toprağın arması sağ tarfta üyesi olduğu hanedanlığın arması, üstte küçükten büyüğe doğru soldan sağa doğrudan ve dolaylı olarak bağlı olduğu derebeylerinin ve krallılların armaları, hemen altında etnik kökeni ve dini inacı, portrenin hemen sağında onun sizin hakkındaki düşüncesi ile sizin onun hakkındaki düşünceniz ve onun sağında varsa savaşta olduğu toprakların armaları yer alır.
Alt ekranda sol tarafta kendisine sunacağınız seçenekler listelenirken sağ tarafta, hiçbir şeçenek seçilmediği takdirde, o kişinin kim olduğu hakkında kısa bir bilgi yer alır. Yine aynı ekranda, bir seçenek seçtiğinizde o seçeneğin açıklaması, sizin için getirisi ve götürüsü ile diğer bilgileri bulabilirsiniz. Alt kısımda ise seçtiğiniz seçenek bir teklif ise vereceği olası cevabı (evet, hayır) ve gönder tuşunu bulursunuz.
Bazen sol taraftaki seçeneklerin inaktif olduğunu göreceksiniz. Bunun sebebi o kişiye o seçeneği sunmanız için gereken koşullar yerine getirilmemiş olmasıdır. İmlecinizi bu seçeneğin üzerine getirirseniz o seçeneğin aktif olması için gereken şartları görebilirsiniz. Yeşil işaretli olanlar yerine getirilmiş koşullar iken kırmızı işaretli olanlar yerine getirilmemiş koşullardır ve siz bu koşulları sağlayana kadar o seçenek aktif olmayacaktır.
Yine aynı şekilde teklif sunacağınız seçeneklerde seçenek aktif olsa bile “send” tuşu inaktif olabilir. Bunun sebebi ise karşınızdaki kişinin büyük olasılıkla teklifinize hayır diyecek olmasıdır. Hayır demesinin sebebini ise “No” yazısının üstüne gelerek açılan pencereden görebilirsiniz. Burada genellikle nedenleri ve bu nedenlerin güçleri artılar (yeşil) ve eksiler (kırmızı) halinde gösterilir. Burada önemli olan toplam artıların toplam eksilerle aynı değerde ya da daha yüksek olmasıdır. Aksi taktirde kişi sizin teklifinizi kabul etmeyecektir.
Öte yandan teklifinizin muhtemel cevabı evet bile olsa ve siz teklifi gönderebilecek bile olsanız teklifinizi kabul edeceği mutlak değildir lakin genelde bu tarz teklifler oyunda kabul görür.
Son olarak bir seçeneğe tıkladığınızda sağ ekranda seçeneğin yazdığı başlıktaki soru işaretine gelirseniz o seçeneğin neye yaradığını da oyun sizlere anlatacaktır
Diğer pek çok erkan gibi ikiye ayrılmış olan din ekranında üstte o an ki Papa’nın portresini adını ve sol tarafta size karşı olan düşüncesini görürsünüz. Sağ tarafında Moral Authority kısmı dini gücün etkinliğini yüzde olarak sizlere sunar. Onun hemen altında devam etmekte olan haçlı seferlerini hizasında ise o haçlı seferindeki hedefe ulaşan kişinin kazanacağı para ve prestij puanını gösterir.
Ekranın alt kısmında ise yönettiğiniz toprakalrda bulunan vassal piskoposları görürsünüz. Sizlere daha önceden de söylediğim gibi psikoposlar veraset yolu ile değil atama yolu ile gelirler. İşte mevcut piskopostan sonra gelecek kişiyi belirleyeceğiniz yer burası.
Her satırda bir vassal piskoposun portresini ve yönettiği bölgenin armasını adını, “Appoint Successor” seçeneğini ve en sağda da o piskoposun ilk önce Papa’ya daha sonra size kaşrı olan sevgisini görürsünüz.
Ekonomi bölümünde kiliselerin sizlere sadece sizi Papa’dan daha çok severse vergi vereceğini söylemiştik. Dolayısı ile buradan hangi piskoposun size vergi verip hangisinin vermediğini görebilir ve ona göre vergi vermeyenleri sizi daha çok seven kişilerle değiştirebilirsiniz. Karakter ekranında vergi verenler listesinin aksine buradaki listede sadece ruhban sınıfı vassallarınız bulunmaktadır.
Ayrıca hatırlarsanız karakter listesindeki “Vassals” sekmesinde sadece doğrudan size bağlı olan vassallaarı görebiliyorsunuz. Onalrın kendi vassallarını göremiyorsunuz. Halbuki bu listede holding’lerinizi yöneten ruhban sınıfı vassallarınızı bile görebiliyorsunuz
Karakterler (Characters) Hızlı Tuşlar menüsünün son seçeneği olan karakterler listesi arayüz konusunda da değindiğim gibi oyunda belli niteliklerdek karakterleri daha rahat bulmanız için hazırlanmış bir sistem. Örneğin kendinize bir eş arıyorsanız veya doğrudan/dolaylı tüm vassallarınızı tek bir listede görmek istiyorsanız bu listeye başvurabilirsiniz.
Oyun içinde oynanışa bir etkisi olmasa da karakterler listesi, o kişi ölmediği sürece, kayıp insan bulma konusunda birebirdir.
SAVAŞ Biliyorum hepiniz sabırsızlıkla bu konuyu bekliyorsunuz. Nitekim bu bir strateji oyunu ve bu oyunlar savaşsız olmaz. Fakat burada sizlere belirtmek istediğim önemli bir nokta var. CK2 temelinde savaş üzerine kurulmuş bir oyun değil. Evet, savaş var hem de çok sayıda savaş var ve bunların çoğundan kaçışınız da yok, lakin hiçbir şekilde “Ona saldırayım, buna saldırayım, dünyanın hakimi olayım” diye uğraşmayın nitekim buna ne oyun içi zamanınız yetmez, ne de sabrınız.
İşte bu yüzden savaşlar CK2’de olabildiğince basite indirgenmiş durumda. Esas karışık tarafı savaş öncesi ve savaş sonrası.
Savaş mekaniğini basitçe anlatmamız gerekirse; en fazla asker sayısına sahip olan ordu o savaşı kazanır. Savaşın temel noktası bu. Elbette bölge şartları, saldıran-savunan farkı, teknoloji gibi bazı etmenler de işin içine katılıyor lakin şunu söyleyeyim ben İskoçya ile oynadığım oyunda İskoçya’nın batısını, İrlanda’nın tamamını ve Burgundry’nin bir kısmını aldım. Öte yandan vassal’ım olan kuzenimin hanedanını yok ettim ve topraklarına el koydum. Onlarca halk ayaklanmasını bastırdım, onlarca vassal isyanını sona erdirdim, bir iki defa Haçlı Seferine çıktım ve hepsinde aynı taktik oldu. Asker sayısı kimin daha fazla ise o savaşı kazandı. Aradaki sayı farkı 50-60 gibi ise bazen kimin kazanacağı belli olmuyor ancak 100 ve üzeri fark olan savaşlarda bilinki üstün taraf %99.9 o savaşı kazancaktır.
Eğer oyunun tutorial bölümünden savaşı açarsanız şu yazar:
“Savaş diplomasinin bir başka türüdür. Topraklarınızı genişletmek ve sizin olanı kormak için önemli bir araçtır.”
Şimdi bundan yola çıkarak konumuza derinelemesine girelim.
Paradox oyunlarına alışkın olanlar bilirler ki bu tür oyunlarda öyle hop diye savaş açamazsınız. Herşeyden önce savaşavağınız kişiye karşı bir savaş gerekçeniz (Casus Belli) olması gerekir. CK2’deki Casus Belli’ler genellikle hak iddialarından (Claim) doğar. Bunlar sizin, başkasının elinde bulunan bir bölgede veya bir ünvandaki yasal haklarınızdır.
Claim’ler oyun içinde sizlere otomatik olarak açıldığı gibi siz de zaman içinde kendi isteğiniz ile yaratabilirsiniz. Bunun için ise başvurmanız gereken tek isim şansöyle’niz (chancellor) olacaktır. Nitekim kendi alanında da anlattığım gibi şansölyenin bir işi de (ki en önemli işi) sizin olmayan ve üstüne üstlük hakkın olmayan bir bölge için uydurma claim yaratmaktır.
Oyun boyunca farklı savaş sebepleri ile ender olarak karşılaşsanız da en çok Claim’ler aracılığı ile savaş başlatacaksınız ve bunların çoğu da sahte claim’lerle olacaktır. Siz sahte Claim dediğime bakmayın oyunda hiçbir şekilde “Hak iddianızın sahte olduğu anlaşıldı” gibi bir mesaj almayacaksınız. Zaten claim çıktıktan kısa bir süre sonra savaşa gireceğiniz için bçyle birşey olmuş olsa da pek fark yaratmayacaktır.
Peki nasıl savaşacağız? Dilerseniz sıfırdan açılmış bir oyuna başlayarak bu olayı resimli bir şekilde bölüm bölüm anlatalım:
Not: 1- Bu bölümü (genel olarak) tıpkı rehberin çoğunda yaptığım gibi İskoçya ile yeni oyuna başlamış gibi anlatacağım. Dolayısı ile konuyu okurken aynı anda oyunda uygulamak isterseniz size de mevcut oyununuzu KAYDETMEYİ UNUTMADAN kapatıp İskoçya ile yeni bir oyuna başlamanızı tavsiye ederim.
2- Aşağıda anlattıklarım arasında ortaya çıkan bazı ufak olaylar (birinci notu dikkate alıp benimle aynı oyunu açarak aynı şeyleri yapmış olsanız bile)sizin başınıza gelmeyebilir. Nitekim oyun esanasında random olarak gelişen pek çok “event” meydana gelebiliyor. Yine bu durumun tam tersi, benim yazmayıp sizin başınıza gelen şeyler de, olabilir. Bunlara kafanızı takmayın. Burada önemli olan nasıl savaşaılacağını öğrenmek.
Claim (Hak iddiası) Evet, yöneticilik hayatımıza Malcom III’ü yöneterek başladık. İskoçya’dayız ve tarih 15 Eylül 1066. Malcom III şu anda İskoçya kralı ve Dunkeld hanedanının en üst mevkideki üyesi. Bizim niyetimiz de Malcom ve o öldükten sonra varisleri ile İskoçya krallığının hanedanımızda kalmasını sağlamak.
İlk işimiz fiziki haritamızı minimap’in yanında bulunan “Independent Realms” tuşuna basarak siyasi haritaya çeviriyoruz.
Şimdi İskoçya, sınırları ve açık mavi tonu ile karşımızda duruyor. Hemen üstümüzde beyazımsı mor renkte Norveç’in güneybatı bölgesini görüyoruz. Bizim adamıza ayak basmışlar ancak şimdilik onları görmezden geleceğiz. Güneyimizde ise kırmızı rengi ile o bilindik İngiltere mevcut. Onunla sınır konusunda bir sorunumuz yok (en azından şimdilik) fakat esas problem batımız ile. Laciverte çalan koyu mavi renkteki o bölge de neyin nesi öyle? Hemen imlecimizi sınırları üstündeki herhangi bir cölgesine/countysine/providince’ına (hepsi aynı kapıya çıkıyor) getiriyor ve minimap’in üstünde çıkan ufak açıklama ekranındaki en alt satıra bakıyoruz (çünkü alan isimleri bu ekranda yukarıdan aşağıya doğru küçükten büyüğe sıralanıyor). Hmm Duchy of Isles, yani Isles Düklüğü öyle mi? Bence ilk adım olarak orası çok uygun bir nokta. Hem tutorial’da da bizi oraya saldırtıyor demek ki istilaya hazır bir yer.
İlk önce bakalım benim yani Malcom’un oradaki herhangi bir bölge üzerinde hak iddiası (De Jure)’u var mı? Hemen Malcom’un portresinin altındaki sarı İskoçya Krallığı armasına tıklıyorum karşıma çıkan “Vassals” başlıklı ekranda bulunan De jure kutucuğunu işaretliyorum. Karşıma beş adet düklük ünvanı çıkıyor; Galloway Düklüğü, The Isles Düklüğü, Lothian Düklüğü, Albany Düklüğü ve Moray Düklüğü.
Hmm ne güzel Duchy of Isles benim De Jure’um o zaman hemen bu ekranı kapatıp Duchy of Isles’taki herhangi bir bölgeye tıklayarak buranın düküne savaş açayaım. En üstteki Innse Gall bölgesine tıkladığımda karşıma top sakallı bir arkadaşın portresi çıkıyor. Üzerine geldiğimde bunun The Isles dükü olduğunu görüyorum. Evet, aradığım adam bu. Üzerine sağ tıklayıp sağ taraftaki parşömene tıklayarak onunla diplomasi ekranına gideyim hemen.
Diplomasi ekranında seçeneklerin sağında yer alan boş bölgede Dük gudrod’un bir Norveç dükü olduğu yazıyor. Norveçliler içimize kadar girmiş demek ki. Neyse ben bir savaş açayım da... Fakat o da ne! “Declare War” seçeneği inaktif, ama benim buraya otomatik olarak Casus Belli’im olması gerekmez mi? O zaman farklı bir olay var demek ki. Peki bir saniye, en altta “Derebeyim ol” (Offer Vassalization) tuşu mu gördüm ben? Evet doğru, hem de aktif. Önce onu bir deneyeyim bakalım.
Daha tuşa basar basmaz sağ tarafta soğuk soğuk “No” cevabını aldım. Peki neden “No” Gudrod? Bunun cevabını “No” yazısının üstüne gelerek görüyorum.
Benim gücümden korktuğunu itiraf ediyor (Power – 2 yeşil artı) lakin aramızda ünvan olarak çok ufak bir fark olduğunu söylüyor (Small difference in Rank – 3 kırmızı eksi) bu da ona güven veriyor tabiki ne de olsa kraldan sonra dük geliyor. Öte yandan o bir Norveçli ben ise İskoç’um yani farklı kültürlerin insanıyız (Foreign Culture – 4 kırmızı eksi). Benim hakkımdaki düşüncelerinin iyi sayılabileceğini söylese de (Opinion of King Malcom III – 1 yeşil artı) temeldeki isteksizliğinin (Base Reluctance – 2 kırmızı eksi) ağır bastığını da söylemeden etmiyor. “Bu temel isteksizlik pek çok yerde karşına çıkacak onu da bil” diye de nasihat veriyor bana. Gudrod’un eksilerini (kırmızılar) ve artılarını (yeşiller) toplayınca 9’a 3’lük bir durumun olduğunu görüyorum. E, o zaman derebeyim olmayı kabul etmemesi doğal. Zaten gönder seçeneği bile aktif değil. Bu puanlar en azından 9’a 9 olsa hiç olmazsa “gönder” (Send) tuşu aktif olurdu. Neyse kolayı olmadı zoru deneyeceğiz artık. (Bu değerler sizlerde farklı çıkabilir)
CLAIM konusu 37. ve 38. sayfalarda devam etmektedir >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
En iyisi ben şu Gudrod’un portresinin altında bulunan kahverengi The Isles Düklüğü armasına sol tılayayım.
Evet, şimdi Duchy of Isles ekranındayım. Hemen onun da “De Jure” kutusunu işaretleyeyim bakalım. Ah, evet şimdi sorunu anladım. Argyll, Innse gal ve ısle of Men kontluklarından oluşan The Isles Düklüğünde Gudrod’un da “De Jure”u bulunuyormuş. O zaman ona karşı savaş açmak için kendi sebebimi kendim bulacağım.
Hemen konseyimi toplamalıyım. Konsey ekranına gittiğimde beşi de beni hazır ve nazır bir şekilde beklediğini görüyorum. (Kral olmak çok güzel birşey) Önce şansölyemin (chancellor) altında bulunan atama tuşuna (Appoint) bir basayım belki bundan daha yetenekli bir adam vardır ülkemde. Açılan listeyi açılmış bir parşomen olan diplomasi simgesine tıklayarak bu alanda en yetenekli adamları iyiden kötüye sıralayayım bakalım.
Yok, listedeki en yüksek değere sahip adam kuzenim Gospatrick ve onun da değeri 9. Gerçi en sağda hırslar (ambitions) kısmında şansölye olmak istediğini belirtmiş bundan dolayı onu şansölye olarak atarsam bu puan 10 olacak ama yine de James’ten az. Halbuki şu an ki şansölyem James’in değeri 11. Neyse o zaman işimizi James ile göreceğiz. Zaten 11 rakamının üzerine geldiğimde de aşağıda açılan ekranda oyun bana “11 değerlik diplomasi yeteneği ile James, işin ehli bir diplomattır” diyor. Neyse bu güzel oldu bak.
James’i diğerlerinden ayırıp onunla özel konuşmam gerekiyor. “James dostum, benimle bi gelsene” (nasılsa kralım düzgün konuşmaya mecbur değilim) diyorum ve yanıma alığ yürümeye başlıyoruz. “Emret abi” çektikten sonra ona derdimi anlatıyorum ve “Ayıpsın hemen ayarlarız” diyor. (Sanki başka şansı varmış gibi). Şimdi tek yapmam gereken konsey ekranındaki şansöyle kısmında James’in sağ altında bulunan üç tuştan ortadakine yani “sahte iddia yarat” (Fabricate Claims) tuşuna basıp haritada yeşil olan bir bölgeye (ki amacım doğrultusunda the Duchy of Isles’ın sınırları içindeki yeşil renkli bir toprağa) tıklamam gerekiyor. O da ne? Bir anda bütün harita yemyeşil oldu. Sanırım James’i sahte claim yaratmak için istediğim her yere koyabilirim. (Üstelik kendi yönettiğim veya vassallarımın yönettiği topraklara bile). Neyse amacımızdan şaşmayalım.
James bana diyor ki “Hocam (Neyin!?) Yani kralım, şimdi sen bu düklüğü istiyorsun ancak biz bunu maalesef bölüm bölüm almalıyız. Yani tutup benden Isles düklüğünde hak iddia ediyorum diyemezsin (en azından şu an ki durum için) o yüzden sen şimdi ilk saldırmak istediğin bölgeye beni gönder ben orası hakkında sahte evrak işlemlerine başlayayım”. Tamam o zaman neresi olsun? Zaten daha öncesinde Duchy of Isles’ın armasına tıklayıp açtığım listede de gördüğüm gibi Isles Düklüğü topu topu üç kontluktan oluşuyor; Argyll, Innse Gall, Isle of Man. Hmm ilk önce büyük lokmayı bir ortadan kaldıralım o zaman, Innse Gall olsun.
Konseyden James’in altındaki Fabricate Claim tuşuna basıp daha sonra haritada Innse Gall’ın üzerine sol tıklıyorum veya James, hemen yerleştin oraya. Bu sırada Fabricate Claim’in üstüne geldiğimde oyun bana bilgi vermeye devam ediyor. “Senin işin ehli James” diyor “Sahte claim yapmak için yıllık 6.01’lik bir orana sahip ama aynı zamanda yıllık olarak da %3.24 oranında o bölgenin lordunu kızdırma durumu da mevcut ona göre. Bir de aklıma gelmişken James işin ehli olabilir fakat şu anda yaptığı iş için gerekli olan trait’i yani diplomasi özelliğini ülke puanı üzerinden yapmıyor mu? Hemen Malcom III’ün karakter ekranına bir gireyim bakayım. Evet doğru, sağda Malcom’un trait’leri kıısmında diplomaside ii farklı rakam var 6 (17).
Buradaki 6 Malcom’un (kendimden 3. şahıs olarak bahsetmeyi severim) diplomasi yetenek değeri, 17 ise Malcom ve James’in toplam değerleri (6+11=17) Dolayııs ile James’in sahte belge hazırlama işi 11 değil 17 puan üzerinden değerlerndirilecek. Ah keşke zamanında politikaya giriş derslerini dinleseydim de puan biraz daha yüksek olsaydı.
Olsun 17 de iyidir. Şimdi iş geldi beklemeye. Ben bunca süredir zamanı durdurmuştum değil mi? O zaman zamana hükmetmeye devam edeyim ve... “Let the time continue.” (Umarım James’in işi uzun sürmez, olmazsa biraz hızlandırayım zamanı. Bu iş birkaç ay hatta yıl sürebilir)
James’i beklerken çok sıkıldım ve bir av partisi düzenlemeye karar verdim fakat parti umduğum gibi geçmedi. Koskoca çayırda tavşan bille göremedik üstüne bir de attan düştüm. Ben en iyisi mi şahinle avlanmayı (Falconry) deneyeyim. Hey! Şu işe bak bu karar bana +2.00 diplomasi veriyormuş.
Demek ki her işte bir hayır var. Bu yeni trait’im “Aspiring Falconer” 25 Kasım 1067’ye kadar sürecek. Şimdi karakter ekranıma geleyim bakalım bir. İşte bu! Artık 25 Kasım’a kadar diplomasim 8 puan olacak, ülke diplomasisi ise (8+11=19) 19 puan olacak. Eh bu James’in işine gelir. Nitekim şimdi beklemeye devam.
2 Ekim’de ilginç bir gelişme oldu. Sarayımda kalan soylulardan (bunu karakter ekranındaki Court sekmesinden gördüm) Henry de Abernethy bana James’den çok daha iyi diplomasi yeteneğine sahip olduğunu bu yüzden ondan çok daha iyi bir şansölye olacağını iddia etti.
Portresine tıklayıp onun karakter ekranına geldiğimde haklı olduğunu gördüm. Nitekim onun diplomasisi 12. Bu da ülke diplomasi puanını 20 yapar. Oldukça güzel bir rakam. Lakin James’in karakter ekranından gördüğün kadarı ile bana karşı olan 30 puanlık görüşü (portresinin sağ altında) büyük bir olasılıkla onu konseyden kovduğumda değişecek. Peki bu Henry denilen eleman beni seviyor mu? Onun karakter ekranına bir bakalım Hmm, 12. Fakat büyük bir olasılıkla onu atadığımda bu değer yükselecektir. Haydi ona bir şans veryim. Gerçi bu, süreci biraz daha geciktirecek ancak neyse artık. O zaman “He is my new Chancellor now.”
Tıpkı seçeneğin üzerine geldiğimde oyunun söylediği gibi James’in benim hakkımdaki görüşü 20 değer azaldı ve 10’a düştü. Öte yandan Henry’nin görüşü 15 arttı ve 27’ye çıktı.
Şimdi Henry’i sahte döküman hazırlamak için göndermem gerekecek. Ancak bu sefer daha küçük bir yer seçeyim. Misal Isle of Man adası olsun. Herhalde daha kısa sürer. Lakin hiç de öyle olmadı. Gelen gideni arattı Henry’nin sahte claim yapma oranı, daha yüksek bir diplomasi değerine sahip olmasına rağmen James’ten daha düşük çıktı. Ben de James’i tekrardan şansölye yaptım ve bu sefer onu Argyll’e verdim (Hacı artık alın şu claim’i gözünüzü seveyim.)
İşte bu! Aslanım James bana Argyll için sahte bir claim hazırlamayı başardı. O zaman hemen “Press the claim!” Gerçi bu bana 15.01 altında ve 150 Prestij puanına mal olacak fakat sorun değil bunları savaşı kazanarak geri toplayabilirim.
Şimdi hemen zamanı durduralım ve Gudrod ile yeni bir diplomasi yapalım. Artık ona savaş açabiliyorum çünkü James’in hazırladığı sahte Claim’den dolayı bir Casus Belli’m var.
Warscore (Savaş skoru) Pekala Gudrod, ordularını hazırla, ben geliyorum! Savaşa ilan ettikten sonra (Declare War) oyun “Bunun için bana bir sebep göster” diyor. Agryll benim hakkım. Ben orayı istiyorum. Claim Argyll’ın üzerine geldiğimde bana savaşın sonucuna göre başıma gelecekleri analtıyor. Öte yandan ana haritada da fosforlu turkuaz ile bana hak iddia ettiğim yerin neresi olduğunu gösteriyor.
Eğer kaybedersem 200 prestij daha kaybedeceğim ve üstüne üstlük Argyll üstündeki hak iddiam ortadan kalkacak. Beyaz barış (white peace) yaparsam ise sadece 200 prestij kaybedeceğim ama eğer kazanırsam Argyll kontluğu benim olacak. O zaman bu benim 1/6 olan demesne size’ımı da 2/6 yapacak ve bu şekilde daha fazla toprak sahibi olacağım. Peki bu bana ne kazandıracak? (Önce savaş açtığıma dair haberi bir gönderip diplomasi ekranından çıkayım da). Bu arada “send” tuşuna bastığım anda ana haritada Gudrod’un bütün düklüğü (yani savaş açtığım düklük) kırmızı ile çevrelendi. Öte yandan Argyll (ele geçirmek istediğim bölge) turuncu ile. Kısacası ben Argyll’i (turuncu) almak için doğal olarak bütün düklükle (kırmızı) savaşmak zorundayım.
Şimdi zamanı bir durduralım ve Argyll toprağına/county’sine tıklayıp orası hakkında bilgi alalım. (hoş bunu savaş açmadan önce yapsam daha mantıklı olurdu)
Burada gördüğüm kadarı ile Argyll bölgesinde 3 adet holding bulunuyor. Bunlardan tepedeki Dunstaffnage bir kale ve Arglly bölgesinin başkenti. Demek ki Arglly bir asker bölgesi ve buradan Noble Vassal vergisi alabileceğim. İşin kötü yanı şu ki kaleler az vergi verir çünkü fazla para kazanmazlar. Nitekim Argyll’in yıllık geliri 26.2 altın ancak bunun ne kadarı bana düşer orası meçhul. Öte yandan soylular vergi vermeyi sevmez dolayısı ile oradan vergi almak için bir de feodal vergi (Feudal Tax.) yasasını değiştrimek için oyamaya sunmam gerekiyor.
Bir kale bölgesi olduğu için holdinglerin toplamının garnizonunda bulunan asker sayısı 603. Bunlardan bir kısmı aktif olarak benimle açık alanda savaşacaktır ancak bir kısmı da mutlaka içeride kalıp sadece bölgeyi korumakla ilgilenecektir.
Öte yandan Argyll bölgesinde St Moluag piskoposluğu ve Dunollie şehri bulunuyor. Argyll’de tam anlamıyla kontrolü sağlamam için bu üç holding’i de kuşatmam lazım. Psikoposluk kolay fethedilen yerlerdir ancak şehir ve kaleler beni biraz uğraştıracak. Neyse düşman hakkında eppey bir bilgi sahibi olduk zaten daha geri kalan bölgelerden de düşman askerleri gelecek. Ben en iyisi orduyu kurmaya hazırlanayım.
WARSCORE konusu 40. ve 41. sayfalarda devam etmektedir >>>>>>>>
Ordu ekranına geldiğimde kral olarak kendimin (From Demesne)nacizane 313 kişilik bir orduya sahip olduğunu görüyorum. Öte yandan yönetimim altındaki derebeylerinin (From Vassals) toplam asker sayısı 1091. Fakat onlar bunun sadece 784 kişisini bana deverecekler. İyi bir oran, anlaşılan genel olarak derebeyler arasında sevilen bir kralım.
Şimdi orduyu kaldırmadan önce zamanı en düşük seviyede biraz ilerleteyim, bakalım düşmanın kaç kişilik bir ordusu olacak?
265 mi!? Zuhaha, bu iş sandığımdan da kolay olacak. Elbette bu rakam bütün ordusunun toplam sayısı değil ancak büyük olasılıkla aktif edebileceği ordu sayısı bu. 265 kişi için tutup 1097 (313+784) kişilik bir ordu kaldırmama gerek yok. Eh benim 313 kişi bu adamları yerle bir eder ancak o zaman ordu sadece benim şahsi askerlerimden oluştuğu için de masrafları ben karşılamak zorunda kalırım. Öte yandan düşmanın aktif ordusu 265 kişi olsa da az önce gördüm ki Argyll’de 603 kişi beni bekliyor yani düşmanı yensem bile bölgeyi ele geçirmem zor olur.
Derebeylerin bütün ordusunu kaldırsam masraftan kurtulurum, ordunun parasını onlar öder fakat ta ülkenin öbür ucundan da gelecekler olduğu için on günlük savaş iki aya çıkabilir. O yüzden ben en iyisi Argyll’e yakın olan county’lerdeki askerleri kafamdaki rakama gelene kadar teker teker aktif edeyim.
Misal Clydesdale, Strathearn veAtholl ile başlayalım. Hmm 46, 71 ve 96. Toplamda 213 ediyor. Yetmez. Briaz daha içerilere gideyim ve garnizonunda yüksek sayıda asker olan yerlere bakayım o zaman. Lothian ve Fife’den 52+211 adam daha çağırdım ve toplamda 476 kişilik ordum oldu. Üstelik hepsi de derebeylerinin. Yani benim cebimden kuruş para çıkmıyor. Fakat bunları da çok uzun süre aktif tutarsam o zaman da asker veren derebeylerinin bana olan sevgisi her yıl azalır.
Dolayısı ile elimi çabuk tutmalıyım. Önce orduları Strathearn’da birleştirelim. Zamanı biraz hızlandırırsak (misal dört çizgi kadar) fazla sıkılmam herhalde.
Evet hepsi artık Strathearn’de bulunuyor. Ancak hala ayrı ayır birlikler halindeler. Şimdi ordumuzu tam anlamıyla birleştirelim (merge). Ahh evet her ordunun olmazsa olmazı komıutanlar. Buradaki bütün ordular en fazla üç kanat halinde sıralanırlar. Bunların her birisine de mümkünse komutan atarsam o zaman ordular daha başarılı olurlar.
Komnutanları atarken mareşal (Martial) yeteneklerine bakmam lazım.Dub ve Mael Muire’nin seviyeleri iyi iken John 11’de kalmış bakalım onun yerine daha sağlam birisi var mı acaba? Heyhat benim ordu generallerini değiştirme yetkim yok çünkü taç otoritesi (Crown Authhority) beni bu konuda kısıtlıyor. Belki bir 15’lik adam vaar ama ben onu sağ kanadın başına koyamıyorum.
Nitekim yasalar (Laws) kısmına baktığımda taç otoritemin en düşükte olduğunu görüyorum.
Neyse sağlık olsun. O zaman ordumu seçip Argyll’a yönlendireyim artık. Durdurduğum zamanı da biraz hızlandırayım.
Argyll’de aktif edilmiş ordu olmadığı için bizimkiler direk Dunstaffnage’yi kuşatmaya başladılar. Lakin benim ordum sayıca oradaki ordudan az olduğu için kuşatma bir türlü başlatılamıyordu.
Neyse ki bir iki kez ufak kuvvetlerle dışarı çıkıp bana saldırdılar ve yenildiler. Bu da yetmezmiş gibi ordularındaki asker sayısının benden daha az olmasına sebep olup istilayı başlatmamı sağladılar. Üstelik alttaki Warscore tabelasında da gözüktüğü gibi skorumun %5’e çıkmasını sağladılar çünkü onlar karşısında iki savaş kazandım.
Ancak şimdi büyük bir tehlike geliyor. O 265 kişilik ordu birleşip 377 kişiye çıktı. Muhtemelen açık alan savaşında yine ben kazanırım (çünkü sayıca hala üstünüm) fakat bu ordu bende de oldukça fazla adam öldürür ve kuşatmaya devam edecek kadar askerim kalmayabilir.
O zaman hemen ben de yeni kuvvetler çağırayım. Sanırım artık kendi şahsi ordumu devreye sokmanın zamanı geldi. Büyük olasılıkla düşmandan sonra gelecekler fakat sorun değil. Argyll’deki ordum düşmanı yok eder, kendi ordum da kuşatmayı devam ettirecek kadar asker desteği sağlar.
Şansa bak ikinci ordum da savaşın ortasına yetişti ve ciddi bir güç farkı doğurdu. Hemen bu iki orduyu merge edip kuşatmaya devam edelim. Artık Isles düklüğünün askeri gücünü büyük ölçüde kırdım. Bana çift haneli ordularla saldırmaya başladılar.
İlk holding’i almamla birlikte haritada istila alanını işaretlemiş oldum. Bu sırada Warscore’um da %30’a çıktı. Savaşa devam!
Ve en sonunda Argyll’deki son holding’i de ele geçirdim artık bu county kısmen benim oldu. Şimdi tek yapmam gereken şey Gudrod’u bana Argyll’i vermesi için zorlamak. Üstelik Warscrore’um da %63. Umarım bu yeterlidir. Hemen “Offer Peace” seçeneğine geleyim. Hayır mı!? Gudrod, seni inatçı keçi. Öyle olsun. Şimdi önümde iki seçenek var. Dilersem diğer bölgeleri de ele geçirip Warscorumu hızlıca arttırabilirim. Öte yandan ordumu Argyll’de tutup bu bölgeyi kontrol altına alabilirim. Ordum burada 3 seneden fazla kalınca her ek zaman için Warscore’um yeniden artmaya başlayacaktır. Ancak bu bana hem para kaybına neden olacak hem de derebeylerim ordularını uzun süre elimde tuttuğum için bana iyice sinirlenecek ve belki isyan edeceklerdir. Üstelik Isles düklüğü küçük bir bölge olduğu için diğer yerlere saldırıp oraları da istia etmek pek zor olmayacaktır. O zaman haydi bakalım kuzeye, Innse Gall’e.
Evet artık Innse Gall’ın da başkentini ele geçirdik ve Warscore’umuz %87 oldu. Zaten daha öncesinde Gudrod bana bir barış teklifi sundu ancak ben şin sonunu görmek için konuşmaya bile yeltenmedim. Şimdi ise ben ona zorla imzalattıracağım.
İşte gördüğünüz gibi Gudrod’un şartlarımı kabul etmekten başka çaresi kalmadı. Şimdi teklifimi düşünecek ancak bu sadece formalite. Bu hayatta en ufak teklifler bile hemen kabul edilmiyor. Bu insanlar en azından biraz düşünmek istiyor. Fark etmez nasılsa zaman benim kontrolümde.
Nihayet! Gudrod benim teklifimi kabul etti ve Agryll’i bana bırakmak zorunda kaldı. Böylece İskoçya’nın Argyll üzerinde hak iddia ettiği savaş sona erdi ve ben, İskoçyaKralı Malcom III, Gilla Brigte Airergaidil’in Argyll kontluğu ünvanını elinden aldım. Bu da benim Demesne Size’ımı 2/6 yaptı. Şimdi Gowrie gibi Argyll de benim şahsi toprağım ve buradan gelecek vergiler ile yetiştirilen askerler benim kişisel kasama ve orduma gidecek.
Yarın da bir Haçlı Seferi yaparız artık he James? “Ayıpsın ab...Kralım”
De Jure (Sezar’ın hakkı Sezar’a meselesi) De Jure kelime olarak “kanuna göre" veya "hukuki olarak" manasında gelir ve De Facto’nun karşıtıdır.
Hukuki bir durumu tartışırken "de jure" konu hakkında kanunların ne söylediğini, "de facto" ise gerçek hayatta uygulamanın nasıl olduğunu belirtir. Yani "de jure" kanuna göre olması gerekeni, "de facto" ise olanı ifade eder.
De Jure bir ülke veya bir hükümetin yasal olarak yürülükte bulunan kıstasları istikrarlı bir şekilde memnun etmesi anlamına gelmektedir. –Vikipedi
Kısacası De Jure bir toprak üzerinde sizin(krallığınızın/hanedanlığınızın,vs.) doğuştan gelen ve sonsuza kadar sürecek olan hakkıdır. Bu hak asla bir başka güce devredilmez veya hak sahibinin elinden alınmaz. Bir nevi kutsal bir hak olarak da görülebilir. De Jure sadece bir bölge üzerinde olabileceği gibi birkaç bölgeden oluşan düklük üzerinde de oluşur. Dolayısı ile o düklüğün kapsadığı bölgeler de otomatik olarak De Jure’un altına girerler.
De Jure olan bölgeleriniz sizin kontrolünüzdeyse zaten ortada bir sorun kalmaz ancak farklı birisi tarafından yönetiliyor ise o zaman problem ortaya çıkar. Sizin için De Jure olup da sizin yönetemediğiniz topraklar De Facto konumuna geçer. Yani normalde sizin olması gerekirken bir başkasının ship olduğu topraklardır.
Lakin burada ufak bir bit yeniği mevcut. De Jure’unuzun bulunduğu toprak bir başkasının da De jure’u olabilir bu durumda o toprak için otomatik bir Casus Belli’niz olmayacaktır ve bunun için siz bir Casus Belli yaratmak zorunda kalacaksınız.
Doğuştan gelen ve hiç bitmeyen bir hak olduğu için sizin için De Jure olan bölgelere karşı her zaman geçerli bir Casus Belli’niz vardır ve istediğiniz zaman bu bölgeri kontrol eden kişiye savaş açabilirsiniz. Dolayısı ile De Jure’larınızı her zaman kontrol etmelisiniz