Yıllardır bilgisayarlarımızda hüküm süren bir oyun düşünün. Sonrada o oyunu;
işte, okulda, otobüste kısacası her yerde oynayabildiğinizi düşünün. The Sims'i
düşünün. Evet yıllar öncesinden beri dünyanın en çok oynanan PC ve PS2 oyunu
olan The Sims, artık N-Gage’lerimizde. Hemde çok eğlenceli ve bağımlılık yapıcı
olarak.
Oyunda yaz tatilini amcasının yanında geçirmek üzere olan bir çocuğun yaşamını
yönlendiriyoruz. İlk zamanlar amcamızdan aldığımız basit ve oyunu öğretmek
amaçlı görevleri yapıyoruz. Bu görevlerle oyuna biraz daha ısınınca şehirdeki
diğer sim’lerle tanışıp onlara yardımcı oluyoruz. Tüm Sims oyunlarında olduğu
gibi öncelikle kendi karakterimizi yaratıyoruz. Ten rengi, saç tipi, saç rengi
ve kıyafetlerimizi oluşturduktan sonra burcumuzu seçiyoruz ve özelliklerimizi
düzenledikten sonra oyuna başlıyoruz.
Karakterimizi “rocker key” ile rahatlıkla yönlendirebiliyoruz. Hatta bu özellik
bence oyuna rahatlık sağlamış. 5 tuşu ile seçim veya onaylama işlerini
yapıyoruz. 7’ye bastığımızda oyun içi menüler geliyor karşımıza. Bu menülerden
ilki arkadaş listemizi görebileceğimiz ekran. Buradan edindiğimiz dostluklar
hakkında bilgi alabiliyoruz.
İkinci ekran ise bizim cebimiz. Bu ekranda cebimize koyduğumuz veya aldığımız
eşyaları görebiliriz. Mesela amcamızın çiftlikten kaçan tavuklarını topladığımız
görevde, burası işimize epey yarayacak. Ayrıca şehir içinde bulduğumuz çeşitli
nesnelerdende kaçar tane topladığımızı buradan öğrenebiliriz(bu nesneleri oyunun
sonrasında açılacak olan laboratuvara satarak para da kazanabiliyoruz.) Üçüncü
ve en önemli olan ekran ise bize görevlerimizi gösteren ekrandır. Belki de bu
ekran oyun içinde en çok kullanacağımız kısımlardan biri.
Oyun içerisinde paramızı kendimiz kazanıyoruz. Evet yanlış duymadınız. Paramızı
kendimiz kazanıyoruz artık. Şehire para kazanabileceğimiz küçük oyunlar serpmiş
yapımcılar. Çim biçme, barmenlik bunlardan sadece iki tanesi. Örneğin çim
biçerken, amcamızın bahçesindeki otları biçmeliyiz. Süs bitkilerini de biçersek
bir miktar paramız gidiyor. Bu arada görevlerin hepsinde terfiler mevcut. Çim
biçme görevinde birinci seviyedeyken, ot başına 2 simeleon alırken, üçüncü
seviyede ot başına 4 simeleon alıyoruz.
Oyunda gezebileceğimiz alanlar çok geniş. Bu yüzden yapımcılar biz oyunculara 2
kolaylık sağlamışlar. Birincisi seçenekler menüsüne şehrin haritasını koymuşlar.
İkincisi de şehirde kolay gezinmek için bir scooter yapmışlar. Bu scooter’a
sahip olmak için bazı görevleri geçmeliyiz. Scooter ın bir faydası da
eğlencemizi arttırması.
Şehirin oldukça büyük olmasından dolayı haliyle girebileceğimiz bir sürü mekan
var ve hepsinde de çeşitli aktiviteler var. Hatta öğlen saat 17.00-19.00
arasında bu mekanlardan birinde açık arttırma bile yapılıyor. Kısacası oyun her
an oynanabilecek bir oyun. Hele de N-Gage konsolu olupta diğer oyunlardan
sıkılanlar için, bu bahsettiğim özellikler sadece oyunun ana özellikleri.
Oynadıkça keşfedeceğiniz muhteşem bir oyun The Sims Bustin Out. Bence N-Gage
için çıkan en iyi oyun. Şiddetle tavsiye ederim.