Ninja Kaplumbağalar, çocukluğumun favorilerindendir. Üçe kadar olan sinema
yapıtlarını başarılı bulmama rağmen, üçüncü filmde çok hayal kırıklığına
uğramıştım. Kaplumbağaların yeri yeraltıydı, karanlıktı, onlar ninjaydı; Antik
Japonya bibloları değillerdi. Shredder gibi bir kötü olmayınca üçüncü film,
gişede fena çuvalladı. Neyse ki kaplumbağa efsanesi son derece başarılı
bulduğum, pek çok eleştirmen tarafından da en iyi sinema yapıtı olarak
değerlendirilen, uzun metrajlı animasyon filmiyle geri döndü. Açık ara favori
karakterim Raphael’in, film üstündeki ağırlığı da hoş bir sürpriz oldu. 35
milyon dolarlık bütçe ayrılan film, 100 milyon dolar gelir getirmeyi başarınca
devamı da kaçınılmaz konuma geldi.
Büyük mücadele
Gelelim Teenage Mutant Ninja Turtles: Smash-Up’a (TMNT). Bilenler bilir, şu anda
Wii’nin dövüş oyunlarındaki en büyük kozu Super Smash Bros Brawl’dır. Bence iyi
bir yapım olmasına rağmen; Mario ve arkadaşlarından bana gına geldi. Adamların
var olduğu hiçbir oyunu, yakından uzaktan görmek istemiyorum. Ne yazık ki
Nintendo; Mario, Luigi ve saz arkadaşlarının suyunu sıkmayı sürdürecek. Peki
TMNT: Smash-Up, Super Smash Bros Brawl’a güçlü bir tehdit olabilir mi? En
azından satış rakamları açısından olmasını umuyorum.
Yapım için 3 boyut kelimesini kullanmak doğru olmaz. Eh iki boyutlu da sayılmaz.
Ne diyeceğiz? İki buçuk boyutlu bir dövüş oyunu. İlerlemeli, klasik dövüş
oyunları gibi eğlence faktörünü önde, grafikleri biraz geride tutmuş; bence iyi
de yapmış.
"TMNT: Smash-Up, kaliteli B Sınıfı filmlere benziyor. Kendisini oynattırıyor, zaman geçirmenizi ve sıkılmamanızı sağlıyor."
Eğer iki adet Wii kumandanız varsa yaşadınız. Ekranı ortadan ikiye bölüp,
arkadaşınızla birlikte ilerlemeniz mümkün olabiliyor ve Remote kontrol şart
değil. GameCube kontrolleri ya da klasik kumanda yapım için yeterli olabiliyor.
Dövüşler kesinlikle çok eğlenceli. Arka plan statik değil, çok değişken ve her
an karşınıza bir sürpriz çıkartabiliyor. Ne yazık ki, karakterlerin yetenekleri
arasında büyük farklar yok. Ben silah çeşitliliğinin daha çok ön plana çıkmasını
beklerdim… Ancak bir-iki şey hariç Leonardo ile Donatello, Mikey ve Raphael aynı
hareketleri yapıyor. Yani oyuna baştan başlayayım, bu sefer Leonardo ile
oynayayım gibi bir düşünceniz olmuyor.
Dövüş sanatı
Comboları bir hayli eğlenceli buldum. Büyük patlamalar, yağmur gibi yağan Sailer
(Raphael’in kullandığı silah), Leonardo’nun ani Katana kesişleri, Mike’ın havada
uçup etrafı parçalayan Nunchuk’ı… Hatta ne alakaysa; elektrik ve plazma
patlamaları… Splinter’da zaman içerisinde açılabilir bir karakter oluyor ve
inanın oynanış yapısı olarak hepsinden eğlenceli. Her başarınızdan sonra silah
deposuna girip, kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Bu özellik RPG’leri andırıyor.
Ne yazık ki hikaye modu pek uzun sayılmaz. Bir, bilemediniz iki saatte biten bir
yapısı var. Bu noktada; Arcade, Battle Royal, Survival, Tournament, Swap-Out,
Practice modları ve mini oyun modları yardımınıza koşuyor. Tamam hepsi eğlenceli
ama gönül, çok daha uzun bir hikaye modu umuyor ve ferman dinlemiyor. Neyse ki
ara ara ortaya çıkan videolar, hikaye bütünlüğünü sağlıyor, süreyi biraz uzatıp,
birazcık daha iyi hissetmenizi sağlıyor.
Sona gelirken…
Seslendirmeler, zamanında animasyon yapımlarında çalışan ekip tarafından
yapılmış. Mizahi yönü ve esprileri hoş ama bir durağanlık hakim. Bu durağanlık,
ses efektlerine de yansıyor ve sesler, TMNT’in öne çıkan noktası olmaktan uzak
kalıyor. Grafikler ise yeterli ama çok çok daha iyi olabilirdi.
Sonuç olarak TMNT: Smash-Up, kaliteli B Sınıfı filmlere benziyor. Kendisini
oynattırıyor, zaman geçirmenizi ve sıkılmamanızı sağlıyor. Lakin bu deneyim en
fazla bir kaç saat sürüyor ve yapım kutusunda, bir daha pek açılmamak üzere
unutuluyor. Hikaye modunun üstünden geçilse ve ses ile grafikler bir boyut öteye
taşınsaymış; Mario ve arkadaşlarının Super Smash Bros Brawl’ına rakip
olabilirmiş, ama yazık olmuş.