Oyun dünyasının en köklü şirketlerinden biri olan Nintendo, sadece oyunlarıyla değil, işe alım süreçleriyle de dikkat çekiyor. Yaratıcılığı ve titizliğiyle bilinen şirket, çalışanlarını seçerken de aynı ölçüde sıkı davranıyor. Başvuran adayların deneyimlerinden anlaşıldığı üzere, daha ilk aşamalarda elenmek oldukça olağan bir durum. Bu da Nintendo’da işe girmenin neden bu kadar zor olduğunu ortaya koyuyor.
Nintendo’da işe alım sürecinin en dikkat çekici yönlerinden biri, başvuruların akademik geçmişe göre otomatik olarak elenmemesi. Büyük Japon şirketlerinde bu yaygın bir uygulama olsa da, Nintendo adaylarını başka yöntemlerle seçiyor. Bunun yerine oldukça zor olan ilk sınav, adayların büyük bir kısmını doğal olarak sürecin dışında bırakıyor.
Başvuru sürecini deneyimleyen Kuriki, ilk aşamada yer alan web tabanlı yetenek testini geçebilse de teknik mülakatta başarısız olduğunu aktarıyor. Bu mülakat sırasında adaylardan algoritmalar üzerine net ve doğru programlama çözümleri üretmeleri isteniyor. Sadece yüzeysel bir bilgiyle bu aşamayı geçmek mümkün değil; derin düşünme ve uygulama becerisi gerekiyor.
Eski Nintendo çalışanı Motoi Okamoto’nun açıklamalarına göre, şirket yalnızca akademik derecelere bakmıyor. Bunun yerine, oyun geliştirmeye tutkuyla bağlı, doğal zeka ve yaratıcılığı yüksek kişileri tercih ediyor. Bu yaklaşım, Nintendo’nun marka kimliğine de tamamen uyumlu. Şirket, eğlenceli ve eşsiz deneyimler sunma misyonunu ekibine de yansıtıyor.
Nintendo’da işe girmenin zorluğu aslında şirketin vizyonuyla doğrudan bağlantılı. Shigeru Miyamoto’nun oyunları “sanat eseri” değil, “ürün” olarak görmesi de bu yaklaşımı pekiştiriyor. Nintendo, oyunlarını oyuncularla en iyi şekilde bağdaştırmayı hedeflerken, işe aldığı kişilerin de aynı düşünceyi paylaşmasını bekliyor. Bu yüzden şirkete adım atabilmek, sadece teknik yeterlilik değil, aynı zamanda vizyona uyum sağlayabilmek anlamına geliyor.