Steam’in yıllardır süregelen başarısının sadece oyun kalitesi ya da platform kolaylığıyla ilgili olduğunu düşünüyorsanız, bu duruma farklı bir bakış açısı sunan ilginç bir analiz var. Sektör analisti Chris Zukowski, oyuncuların oyun satın alma alışkanlıklarının, Steam’i rakiplerinin önüne geçiren gizli güç olduğunu belirtiyor. Özellikle oynamadan kütüphaneye atılan onlarca oyun, geliştiriciler için beklenmedik bir avantaj yaratıyor.
Zukowski, yayınladığı yeni blog yazısında, Steam kullanıcılarının büyük bölümünün satın aldığı oyunları hiç açmadığını söylüyor. 2023’te yapılan bir araştırmaya göre, ortalama bir kullanıcının oyun kütüphanesinin %51.5’i hiç oynanmamış durumda. Bu da geliştiricilerin, oyunlarının yalnızca dikkat çekici olmasıyla bile satış başarısı yakalayabileceği anlamına geliyor.
Bu alışkanlık, Steam’i diğer dijital platformlardan ayırıyor. Netflix gibi servisler izlenen içeriklerle değerlendiriliyorken, Steam’de satın alımların oynanıp oynanmadığı çoğu zaman ikinci planda kalıyor. Zukowski, bu durumu “Steam oyuncuları dijital istifçi” diyerek tanımlıyor ve %30’luk platform komisyonunun bu alışkanlık sayesinde geliştiricilere değer sağladığını belirtiyor.
Bu davranış biçimi, özellikle küçük ve bağımsız yapımlar için büyük fırsatlar doğuruyor. Zukowski, Peak adlı oyunun büyük yapımlar olan Stellar Blade ve Death Stranding 2 ile aynı dönemde çıkmasına rağmen büyük ilgi görmesini buna örnek gösteriyor. Oyunun ilginç görünmesi ya da farklı bir temaya sahip olması, satın alma için yeterli olabiliyor.
Steam’in başarısı sadece aktif oyuncu sayısına değil, aynı zamanda “bir gün oynarım” düşüncesiyle alınan yüzlerce oyuna dayanıyor. Bu dijital istifçilik kültürü, hem geliştiriciler hem de platform için benzersiz bir avantaj oluşturuyor.