Oynadık! Star Wars Jedi: Survivor Ön İnceleme

Talha Aynacı 3.04.2023 - 19:31
EA Games sponsorluğunda Los Angeles'ta özel bir sunuma katıldık ve burada üç saat Star Wars Jedi: Survivor oynadık!

EA Games sponsorluğunda 27 - 30 Mart tarihleri arasında Amerika'nın Los Angeles şehrinde özel bir sunuma katıldık. Burada tam 3 saat boyunca Star Wars Jedi: Survivor’ı bire bir olarak deneyim etme şansını elde ettik. Şimdi gelin oyunda bizi neler beklediğine ve ilk oyuna göre nelerin değiştiğine birlikte bakalım. 

Beklediğinize Değecek! Star Wars Jedi: Survivor ön inceleme

Star Wars evreni yakın dönemde TV dizileri ve yeni filmlerle genişliyor ama  video oyun dünyasında hak ettiği konumda değil. Titanfall 2 ve Apex Legends gibi FPS türüne sıradışı dinamikler katan tecrübeli oyun geliştiricisi, hepimizin sevgilisi Respawn Entertainment’ın 2019 yılında oyun severlerle buluşan Star Wars Jedi: Fallen Order oyunu bu yüzden önemli bir yere sahip.

Eksiklerine rağmen büyük ilgi gören Fallen Order, Star Wars evreninde kendine kıymetli bir yer edindi ve yakın dönemde çıkan Star Wars Jedi: Battle Scar adlı romanla da konumunu güçlendirdi. 

27 Nisan’da Star Wars hayranları ve oyun severlerle buluşmaya hazırlanan yeni macerayı 3 saat oynadık. Bazı konularda EA Games sürprizleri bozmamızı istemedikleri için gördüğümüz her şeyi anlatamayacağız ama yine de konuşacak çok şey var! Ekleyelim, oyunun henüz yayınlanmamış bir demo sürümünü oynadık. Yani bahsedeceğimiz bazı detaylar final sürümde değişmiş / iyileştirilmiş olabilir.

Star Wars Jedi: Survivor ön inceleme

Star Wars Jedi: Survivor’ı Xbox kontrolcüsüyle, donanım bileşenlerini net bilmemekle birlikte AMD CPU & GPU’ya sahip bir PC’de, 4K 30fps’de tüm ayarlar üst seviyede oynadık. Bu önemli bilgiyi de not düşelim.

Star Wars Jedi: Survivor hikayesi neyi işliyor?

Jedi Survivor, ilk oyundan 5 yıl sonrasında geçiyor. Cal’in uzay aracı Mantis’in saldırıya uğraması, Koboh adlı, Star Wars evreninde ilk kez göreceğimiz gezegene mecburi iniş yapması ve tamir etmek üzere keşfe çıkmışken yolculuğunda kırılma noktasına sebep olacak ve macerasını yeni bir yöne çevirmesine neden keşiflerde bulunmasıyla senaryo başka bir yöne kayıyor.

Oyunun giriş kısmında The Bedlam Raiders adlı, yine Star Wars evreninde ilk kez göreceğimiz, Koboh gezegenine musallat olmuş bir çeteyle karşılaşıyoruz. Bu çetenin, grubun hikayedeki yeri önemli.  Hikaye ilerleyişiyle Cal Kestis’a çok önceden yoldaşlık etmiş bazı karakterlerin dönüşünü de göreceğiz. Ambargoyu delmemek, aslında sizin de keyfinizi kaçırmamak için hikaye hakkında daha fazla bilgi veremiyorum. 

Cameron Monaghan

Star Wars Jedi Survivor atmosfer olarak Fallen Order’a kıyasla çok daha güçlü. İlk oyun Star Wars temalı ama Star Wars’ın zengin dünyasını yeterince kullanamamış bir yapımdı benim için. Örneğin şöyle gideyim konuşayım diyebileceğin NPC, farklı ırklardan canlıların bir arada toplandığı mekanlar vs bunlardan yoksun olması önemli bir eksiydi.

Elbette Star Wars evreninden çeşitli karakter görüyorduk ama sadece senaryo müsaade ederse. Bu yüzden ruhsuz hissettiriyordu bir noktadan sonra. Ama Jedi Survivor bana “evet abi ben bir Star Wars macerası içindeyim ve bu evrene dokunuyorum” hissini yaşattı.

Koboh’a indikten bir süre sonra bir kasaba keşfediyoruz örneğin. Rambler’s Reach adlı bu kasabada, çevrede NPC’lerle diyalog kuruyor, etrafta olup bitenlerle ilgili bilgi alıyor hatta yan görevlerin peşine düşüyoruz. Bizim de sığınağımız, merkez üssümüz bu kasabada bir bara konuşlanmış. Burada tam olarak Star Wars’dan beklediğim zenginliği ve çeşitliliği bana sunacak karakterlerle karşılaştım ilk saatlerde.

Cameron Monaghan - Jedi Şövalyesi

Fallen Order’ın üstüne en büyük artılardan birisi kesinlikle ruh kazanmış bir yapımla karşı karşıya olmamdı. Örneğin sığınağız olan bara (ya da kantin diye de geçiyor) Koboh’u gezerken karşılaştığınız NPC’leri davet edebiliyorsunuz. Mesela bir çalgıcı ekibi diyelim; hadi gelin bizim mekana diyorsunuz, sığınağı bir dahaki ziyaretinizde fasıl yaparken buluyorsunuz arkadaşları. Hatta çalan müzikleri bile değiştirebiliyorsunuz. Sığınağınızda  açık dünyada bulduğunuz tohumlarla üretim işine de girebiliyor ve bazı kaynakları bu yolla edinebiliyorsunuz; bunu da ek bilgi olarak vereyim.

Sunum konusunda değinmek istediğim son şey diyaloglar. Star Wars filmlerinde biliyorsunuz Stormtrooper’ların da ya da Battle Droid’lerin, “cheesy” diye adlandırabileceğimiz diyalogları olur. İlk oyunda o havayı güzel yakalamışlardı. Star Wars Jedi: Survivor oyunu da aynı şekilde bu seriye özgün diyalogları devam ettirmiş ve ek olarak savaşın gidişatına yaşanan olaylara göre düşmanlarımız arasında ya da Cal ve BD-1 arasında anlık diyaloglar tetikleniyor ki bu karakterlerin tepkiselliğine çok büyük katkı sağlıyor böyle oyunlarda bence. 

Star Wars Jedi Survivor sinematik

Star Wars Jedi: Survivor açık dünyasında neler var?

Yavaştan açık dünya dizaynına geçeyim. Beni tanıyanlar açık dünya oyunlardan hazzetmediğimi bilir.  Malum artık büyük bütçeli, AAA diyorsan artık açık dünyadan kaçış yok. Ama Fallen Order harita tasarımı, bölüm dizaynıyla tam olarak bir Metroidvania’ydı ve eksiklerine rağmen cezbetmişti beni.

Jedi Survivor’ın açık dünyası ilginç biçimde metroidvania havasını korumayı başarmış. Oyunun ilk 3 saatlik kısmında kademe kademe büyüyen haritada ziyaret ettiğiniz her alanda öyle dümdüz yürüyüp gidiyorsunuz hissi yaşamıyorsunuz. Cal Kestis’ın parkur yeteneği, yeni bir hızlı seyahat yöntemi olarak Ascension Cable adlı kancası, force özelliklleri, BD-1’ın yeteneklerini kullanarak sürekli hoplaya zıplaya, bulmacaları çözerek ya da o an için açamadığınız ama ileride yeni bir yetenek ya da teçhizatla açabileceğiniz engelleri aşıyorsunuz.

Bu haliyle açık dünya değil de geniş dünya havası verdi bana Jedi Survivor. Geliştiriciler Fallen Order’da edindiğimiz yeteneklerimizi silmemiş. Çift zıplama, duvarlarda parkur yapma ya da BD1’ı Zipline olarak kullanma  gibi özellikleri oyunun en başında kullanımımıza sunulduğu için de ilerleyiş zengin hissettiriyor.

Star Wars Jedi: Survivor ön inceleme

BD1’ın sensörü ile yüksel bir yerden ilgi çekici bölgeleri haritada işaretleyebiliyoruz. İlk oyunda 3 boyutlu harita yol gösterme konusunda sıkıntılıydı, bu oyunda iyileştirilmiş bir harita sistemi mevcut. Tabii uzun vadede kullanarak ne kadar işlevsel olduğunu anlayabiliriz. Yeni Force yeteneklerimizden birisi ehlileştirme.

Bu sayede havada ve karada seyahat etme amaçlı canlıları bineğimiz yapabiliyoruz. Dünya keşfi konusunda ilk saatler çok tempoluydu ve beni memnun etti. İlerleyen saatlerde, hatta Koboh dışında gideceğimiz gezegenlerde nasıl bir tasarım tercihinde bulunmuşlar şimdiden merak ediyorum. 

Burada harita keşfi ödülleri ve yan görevlere değineyim kısaca. NPC’lerle muhabbetimiz oluyor bol bol demiştim. Onlardan bölgede ilgi çekici konulara ilişkin bilgiler ediniyor, söylentileri dinliyor ve buna göre doğrudan ana görevde ilerlemek yerine bu görevlerin peşine düşebiliyorsunuz. Bu görevin birinde mesela bir mini boss’la karşı karşıya geldim. Mini dediğim aslında devasa ve çetin bir arkadaştı! 

Açık dünyadayız, öyle dümdüz kaptırıp gidelim yok diye belirtmiştim. Karşınıza çıkan çeşitli platform öğeleri ve bulmacalarla eriştiğiniz noktalarda bazen can barınızı artıran enerji kaynağı buluyor, yeni kozmetikler kazanıyor, yetenek puanlarına erişiyor ya da The Legend of Zelda: Breath of the Wild’daki Shrine mantığına benzer biçimde Jedi Chamber adlı özel bölümleri keşfedip buradaki bulmacaları çözerek ödüller kazanıyorsunuz. Keşfedilmeyi bekleyen diğer alanlar Force Tear isimli bölgeler.

Burada da bulmacadan ziyade platform yeteneklerinizi kullanarak oynanışınıza etki edecek, şu an ne olduğunu söyleyemeyeceğim özellikler açabiliyorsunuz. Dolu hissettiren, sizi farklı şeyler yapmaya yönlendiren bir dünya vardı ilk 3 saate bakarak konuşacak olursak ve bu beni ziyadesiyle mutlu etti.

Açık dünya Jedi Survivor

Ama örneğin keşfettiğimiz bi hazine sandığından kişiselleştirme için kullanabileceğimiz sakal çıktığında biraz hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur. Zaten ilk oyunda bu sandık meselesi epey bir hevesi kursakta bırakıyordu. Sürekli renkli pançolar çıkıyordu ve o kadar.. daha fazlasını sunmuyordu. Star Wars Jedi: Survivor’da fazlası var mı? Var! Ama hediye sandıklarından sakal ve benzeri kozmetiklerin çıkması tuhaf duruyor.

Star Wars Jedi: Survivor’da kişiselleştirme seçenekleri çok iyi!

Madem bu kadar bahsettik kişiselleştirmeye girelim. Fallen Order’da lightsaber ışığından kıyafetlerimize, pançolardan keşif gemimiz Mantis’e ve BD-1’a çeşitli kişiselleştirmeler yapabiliyorduk.  Ama bu kişiselleştirmeler kozmetik sayısı ve renk seçeneğiyle pek de derinleşmiyordu. Jedi Survivor bu konuda çok daha fazla seçenek ihtiva ediyor.

Jedi Survivor karakter yaratma ekranı

Cal Kestis kişiselleştirilmesi oyunda önemli bir yere sahip; saç sakal stiller, havalı ceketler ve pantolonlar, artırılmış renk seçenekleri derken herkes Star Wars modasını farklı biçimde kullanıp herkes kendi Kestis’ını yapabilecek.

BD-1 da es geçilmemiş burada. Her bir aksanı farklı bir başka tasarımla değiştiriliyor, bu aksanlar ayrıca renklendiriliyor. Yoldaş olması yanı sıra üstümüzde taşınan bir çanta gibi konumlandığını düşünürsek, BD1’ın da kişiselleştirme konusunda detaya kavuşması tabii göze rahatlıkla çarpıyor. Eklemeden geçmeyeyim BD1’ın kişiselleştirme ekranındaki aksesuar değişim animasyonları ayrıca hoş olmuş. 

Lightsaber kişiselleştirme kısmında yaşanan değişimden nasibini almış. Asa ya da çift olarak kullanabildiğimiz Lightsaber’lar toplamda 7 farklı parçasıyla hem tasarım hem renk olarak göz zevkimize göre değiştirilebilir durumdalar.

Işın Kılıcı - Light Saber

Star Wars Jedi: Survivor grafikleri nasıl olmuş?

Görsel açıdan Jedi Survivor’ı beğendim. Burada tekrar etmem gerekecek sanırım: AMD mimarisine sahip, tam sistem özelliklerini bilmediğim bir PC’de 4K 30’fps’de tüm grafiksel ayarlar üst seviyede oynadım oyunu. 

Fallen Order’a kıyasla daha geniş bir dünyada olduğumuzu özellikle çizim mesafesiyle net biçimde vurgulamış geliştiriciler. Çevre dokuların kalitesi, tozuma efekti, gerek dünya aydınlatması gerekse ikonik silahımız Lightsaber’dan çıkan ışıkların etkisi göze çarpıyor. Yine Lightsaber kullandığımızda hedefi yakma, arkasında alevli partiküller bırakma görüntüsü de kullandığınız silahın gücünü yansıtan havalı görsel detaylar diyelim. 

Animasyon tarafında da zenginleşmesi söz konusu. Oynanışta bahsedeceğim stance duruşlarına özgü farklı bitirici vuruşlar getirilmiş. Star Wars Jedi: Fallen Order’da bozuk animasyonlarla çok karşılaşıyorduk, oynayanlar hatırlayacaktır. İlk 3 saat için Jedi Survivor daha az hatayla daha cilalı bir oyun izlenimi verdi bana.

Serbest Dolaşım

Grafiklerde bazen yakın mesafede sık yapraklı ağaçlarda bulanıklaşma  ve açık dünyada gezerken yer yer fps drop yaşadım. Oyunun çıkışında belki bu tarz eksiklikler de giderilir diye umuyorum.

Star Wars Jedi: Survivor oynanışında neler değişmiş?

Geldik en önemli kısma. Oynanış. Bu olmadı mı gerisi hava cıva oluyor biliyorsunuz. Oynanış kısmında beni en çok mutlu eden konu karakter hareketlerinde kontrol kalitesinin artması. Star Wars Jedi: Fallen Order’da karakter hareketliliğinin salaşlığı, oturaksızlığı beni gerçekten rahatsız etmişti. Savrulma ve karşılama hareketleri de bu yüzden bir türlü tatmin etmiyor, sanki Cal’ın kontrolümden çıkıyor gibi olması soğutuyordu. Üstüne hitbox’ın da yeterince iyi ve doğru çalışmaması çarpışma hissinden alıp götürüyordu.

Jedi Survivor’da kontrolleri elime aldım, şöyle karakteri yönlendirdim ve derin bi OOOOOHHHHHH çektim! Tamam, bence halen üzerine çalışılması gerekiyor ama Fallen Order’dan çok daha tatmin edici, daha tok bir kontrol hissi var. Hitbox da kesinlikle çok daha doğru çalışıyor. Benim gibi takık olanlar varsa bu konuda mutlu olacaktır yani.

Savaşa hazır mıyız?

Buna bir de artırılan uzuv kesme detayları eklenince tadından yenmez hale gelmiş savaşma hissi. Fallen Order’da uzuv kesme detayı az sayıda düşmana uygulanabilen ve insansı düşmanları kapsamayan bir detaydı. Bu yüzden bir yerden sonra Stormtrooper’ları sanki lightsaber değil ıslak sopayla dövüyormuş gibi hissediyorduk. Star Wars Jedi: Survivor’da özellikle bitirici vuruşlarla birlikte gerçekleşen ve artık her düşmanda görebileceğimiz kol bacak kopmaları lightsaber’ın gücünü hissetmenize katkı sağlamış ve düellolara seviye atlatmış. Mesela Mogu adlı canavarın elini koparıyoruz ve canavar kesik elle savaşa devam ediyor. Tabii bu uzuv kopuşları gerçek zamanlı değil scirpt olarak işliyor onun da altını çizeyim.

Hareket sistemindeyse gözüme çarpan bir değişiklik; tutunma olayını kontrolcüde sol alt tetik tuşuna atamışlardı Fallen Order’da ve mesela sarmaşıklara atladığınız anda tetik tuşuna basmazsak karakter aşağı düşüyordu. Bunu kaldırmışlar. Artık karakter doğrudan vantuz gibi yapışıyor tutunacağı yerlere. Hatta köşelere tutunur haldeyken saldırı düzenleme özelliği de gelmiş.

Storm Trooper'ların aklını alacağım

Jedi Survivor 4 farklı zorluk seviyesine sahip. Ben oyunu Jedi Knight zorluğunda, yani orta zorluk seviyesinde oynadım. Genel ilerleyiş metodu Fallen Order’da olduğu gibi; yine Souls serisindeki bonfire noktaları misali meditasyon noktaları açıyor ve ilerleyişiniz esnasında ölürseniz düşürdüğünüz deneyim puanlarınızı almak adına sizi öldüren her neyse onunla tekrar yüzleşmeniz gerekebiliyor. 

Eh, hadi şu stance konusuna geleyim!

Star Wars Jedi Survivor’ı oynadığım 3 saatlik kısımda 3 farklı stance yani lightsaber kullanış/duruş biçimi tercübe ettim.

  • İlk oyunda olduğu gibi standart tek elle kullanma, 
  • İki lightsaber birden kullandığımız Dualwield kullanımı 
  • İki lighsaber’ı birleştirerek asa haline getirdiğimiz Double-bladed kullanımını 

Bunların dışında demoda bulunmayan ama yetenek ağacında kapalı gözüken 2 stance daha var: Crossguard ve ilk oyunda “ah ay olsaydı da zın zın sıksaydık” dediğim Blaster’ı kullanarak uzak mesafedeki düşmanların canına okuduğumuz bir stance daha mevcut. Yani toplamda 5 farklı stance var. 

Oyunda aksiyona doyacağız

Oyunun savaş tasarımını üstelenen Jason De Hares tüm yetenekler açık özel bir gösteriyle tanıttı bu stance’ları ve inanılmaz eğlenceli gözüken bir sunum yaptı. Yakında belki bir tanıtım videosuyla Crossguard ve Blaster duruşlarını da Star Wars hayranlarıyla net biçimde paylaşırlar sanıyorum.

Her stance farklı bir savaş stilini temsil ediyor. Örneğin Dualwield agresif ve hızlı oynanışı destekliyor, Double-blade biraz daha kalabalık düşman gruplarına karşı işinize yarıyor. Her stance için güç, hız, defans ve mesafe olmak üzere 4 farklı istatistik mevcut. Bunları gözeterek de tercihte bulunabiliyorsunuz.

Demo bölümünde yanımda 2 stance taşıma hakkı veriyordu oyun. Dilerseniz meditasyon noktaları ve üretim masalarında stance seçimlerinizi değiştirebliyorsunuz. Meditasyon noktasında yeni bir özellik olarak talim alanı eklenmiş ki farklı kombo denemeleri için bu bölümün eklenmesi isabet olmuş. 

Sanki biraz Uncharted havası da var

Duruşlar arasında hızlı geçiş yapabiliyorsunuz. Benzetmek ne kadar doğru olacak bilmiyorum ama Devil May Cry’da biliyorsunuz farklı stillere geçerek kombolar yapabiliyor, farklı hareketler çıkarabiliyordunuz. Jedi Survivor bunu destekler bir oynanış sunuyor. Yani ilk oyuna kıyasla biraz daha fazla hack’n slash havası aldım ben oyundan. Stance olayı ilk intiba olarak oyundaki varoluş amacı olan savaşları derinleştirme ve daha eğlenceli hale getirme misyonunu taşımışa benziyor.

Ancak uzun süre ve yetenek ağacındaki çekici yetenekleri açarak denemek daha net bir fikir verebilir. Ben duruşların oyuna kattığı değerden büyük keyif aldıj. Bazen iri kıyım düşmanların tepkisiz durup beklemeleri gibi garip tempo düşüşleri olsa da özellikle insansı düşmanlara karşı kapışmak çok eğlenceli.

İsimlendirerek spoiler vermek istemiyorum fakat düşman çeşitliliği ilk 3 saat için beni tatmin etti. Fallen Order’da usandığım şeylerden birisi de dağ keçisi ya da sıradan Stormtrooper kesmekti. Jedi Survivor’da kesinlikle daha fazla ikonik Star Wars düşman tiplemesi görebileceğiz. Burada yine bir parantez açayım. İlk oyunda hatırlarsınız, gelen lazerli silah saldırılarını otomatik defetme özelliği alıyorduk. Devam oyununda doğrudan bu özelliğe sahip olarak giriyoruz savaşlara.

Çifte ışın kılıcı ile saç traşı

Son bahsedeceğim kısımsa yetenek ağacı ve Force özellikleri olacak. Ama belirteyim; geliştiriciler bu tarafta çok fazla bilgi vererek keyif kaçırmamızı istemediler. Bu yüzden saldırı tarzları, stance yetenekleri ve isimleri, neler oluyor bitiyor çok detaylı vermeden genel bir bilgilendirme yapmış olacağım. Önce yetenek ağacından başlayalım!

Star Wars Jedi: Fallen Order’da olduğu gibi; Survival, Force ve Lightsaber olmak üzere 3 dala ayrılmış bir yetenek ağacı var. Ama ilk oyunda bu farklı yetenekler tek bir ağaç üzerinden dağıtılıyordu. Artık Jedi Survivor ile her biri bağımsız olarak kendi dalında çeşitlenip, geliştiriliyor.

Düşmanı itme ve çekme yeteneklerinin etki alanını genişletme, hayvanları ehlileştirme özelliklerini Force dalı altında; favori stance için yeni saldırı stillerini Lightsaber başlığı altında; Survival başlığı altında da can durumunuza ilişkin iyileştirmeler, geliştirmeler yapabiliyorsunuz. 

Boss olmaz mı?

Oyuna yeni eklenen bir Force özelliği var: Force Confusion. Düşmanın zihnini bulandırma diyelim isterseniz buna. Geliştirmenize bağlı olarak bir süre düşmanı birbirine düşürebiliyor ya da çevredeki hayvanları azdırarak düşman üzerine salabiliyorsunuz. 

Jedi Survivor’da bahsettiğim tüm geliştirmeler Fallen Order’ı bi prototip oyun gibi göstermiş gerçekten. Respawn oyunu her yönüyle bir sonraki aşamaya taşımayı başarmış ve içeriği tatmin edici derecede zenginleştirmiş. Uzun lafın kısası sevgili video oyun severler ve Star Wars hayranları…. Star Wars Jedi: Survivor beklediğinize değecek bir Star Wars macerası olacak! 

Oyunu EA'in satış sitesinden pre order edebilirsiniz.

Yorumlar 16
MK Okuru
MK Okuru 14.12.2024 13:42
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 4.04.2023 00:23
Abi o kadar ea yöneticileriyle görüşmeye gitmişsin sorsaydınya neden hiç Türkçe oyun yapmıyorlar.
MK Okuru
MK Okuru 6.04.2023 08:11
Az oyun satışı ve yetersiz kârlılık bu kadar basit.
MK Okuru
MK Okuru 5.04.2023 08:55
Bi bitmediniz yemin ediyorum
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 4.04.2023 01:11
hızlı gitmek için elemanın sırtında roket felan var mı yoksa o kadar yere yürüyerek gitmek oyuncuyu yorar
MK Okuru
MK Okuru 5.04.2023 14:28
ign "thanks to yoda skills" diyerek teleportun varlığından bahsediyordu inceleme videosunda. Muhtemelen AC serilerindeki gibi belirli büyük noktalara ışınlanabiliyoruz. Ayrıca binek hayvanları da mevcut.
MK Okuru
MK Okuru 5.04.2023 08:59
Valla biz bu oyunun ilkini oynadık öyle hızlı gitmek için herhangi bir araç yoktu ve hiçte yorulmadık. Yani kendi adına konuş genelleme yapma.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 5.04.2023 13:44
Çıkıs fiyatı cok pahalı fiyat düşmeden alınmaz
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 5.04.2023 12:41
İlk oyunu beğenmiştim. Bu dediklerinden dolayı baya heyecanlandım. Beklemedeyim.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 3.04.2023 21:58
Türkiye'den birisinin de etkinlikte olduğunu görmek mutlu etti. EA game changerlara bakıyordum bilgiler için. Güzel oyun olmuş ama bence kesinlikle +1200 tl etmeyek bir oyun. Star Wars hayranıysanız bile bu para verilmez.
MK Okuru
MK Okuru 5.04.2023 08:53
Kardeşim zaten hiç bir oyun 1200 tl etmez. Oyun çünkü bu, Oyun dediğin en fazla 100 tl olur. Ama naparsın, ülkenin durumu ortada. Adamların 70 dolarlık oyunu Türkiye ekonomisinde vergilerle birlikte 1200 tl oldu.
Kalan Karakter: 300 Gönder
Oynadık! Star Wars Jedi: Survivor Ön İnceleme
İlginizi Çekebilir