Yıllardır oyuncu aksesuarları ile bildiğimiz HyperX markası yeni bir kategori ile karşımıza çıktı. Firma oyuncu monitörü pazarına iddialı bir şekilde girdi. İddialı dememizin sebebi ise daha ilk üründen farklını ortaya koyacak detaylar eklemesinden kaynaklanıyor. Şimdi gelin HyperX Armada 25 inceleme içeriğimizde bu detaylara yakından bakalım.
Bu ürünü en farklı kılan özelliklerin başında aslında kutu içeriği geliyor. Çünkü HyperX kutu içeriğine oldukça kaliteli bir monitör kolu eklemiş. Yani klasik ayak yerine direkt olarak monitör kolu kutu içinde geliyor. Tabi bu durum fiyatı bir tık arttırmış ama ikisini ayrı ayrı aldığınızda daha pahalı olması muhtemel. Çünkü kutu içeriğindeki monitör kolu gerçekten çok kaliteli.
Şu an piyasada alabileceğiniz en iyi monitör kolunu düşünün. Onlardan aşağı kalır yanı yok. HyperX zaten malzeme kalitesinde elini korkak alıştırmayan bir firma. Monitör kolunda da bunu net bir şekilde hissettiriyor. Bu kolun bir diğer güzelliği de ek bir aparat alarak ikili sisteme çok kolay bir şekilde geçmesi. Yani bu monitörü aldınız diyelim. Daha sonra 2. bir monitör almak istediğinizde ya da hali hazırda elinizde vesa destekli başka bir monitör varsa bu ek aparat sayesinde ikili hatta üçlü sisteme geçebiliyorsunuz. Hatta kutu içeriğinde 75 ve 100 mm vesa montajı için aparatlar bile düşünülmüş. Bu da ileriye dönük bakıldığında da monitörü avantajlı bir hale sokuyor.
Monitör kolu çok az yer kaplıyor ama yerleşimi tam merkeze yapmak istiyorsanız tabi 3 akslı yapısından dolayı masa arkasında hafif boşluk bırakmanız gerekiyor. Diğer taraftan yekpare bir masanız varsa bu ayak yapısını takmanız zor. Neyse ki farklı çözümler için kutu içeriğinde ek aparatlara yer verilmiş. Eğer kenarda pay yoksa masanızı delerek bu diğer aparatlar ile kurulumu yapabiliyorsunuz.
Benim eski masam yekpare bir yapıya sahipti. Bayadır da aklımda yeni masa planı olduğu için hazır monitör de teste gelmişken masayı değiştirdim. Delme işlemindeki en büyük handikap tabi sonradan yerini değiştiremiyor olmanız. mengene yapısında ise dilediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Ben zaman zaman pivot, zaman zaman yan kullandığım için mengeneli yapıyı tercih ettim diyebilirim.
Tabi bu monitör kolu sayesinde dediğim gibi monitörü dilediğiniz açıda kullanmanız mümkün. Ayarlı yapısı sayesinde hem açı hem de pivot pozisyonuna çok kolay alıyorsunuz. Ayrıca buradaki ayak kısmını çıkarıp daha kısa mesafede kullanma avantajı da bulunuyor. Kısacası her anlamda kolaylık sağlayan kaliteli bir kol bulunuyor ve monitörün en sevdiğim özelliklerinden birisi de bu oldu diyebilirim.
Gelelim monitörün kendi tasarımına. Bir oyuncu monitörü olmasına rağmen HyperX, oldukça sade bir işe imza atmış. RGB hayranları için kötü haber ama benim gibi klasik, sade tasarımları seviyorsanız monitörün yapısı hoşunuza gidecektir. Çerçeve yapısı oldukça ince. Gizli şert dediğimiz sistem kullanılmış ve kapalıyken bütün ekran gibi duruyor. Alt kısım klasik olarak bir tık daha kalın ve burada HyperX logosuna yer verilmiş.
Arka tarafta bir adet Display Port, İki tane de HDMI 2.0 girişi bulunuyor. Her iki bağlantı çeşidinden de 240 Hz yenileme hızını almanız mümkün. Tabi GSync desteği için Display Port kullanmanız gerekmekte. Monitör üzerinde jak ve USB girişine ise yer verilmemiş. Kontrol tarafında analog bir yapı bulunuyor. Buradan menüyü çok rahat bir şekilde kontrol edebiliyorsunuz. Açma kapama için de ayrı bir tuş konumlandırılmış.
HyperX Armada 25 modeli FullHD çözünürlükte 240 hz yenileme hızına ve 1 MS tepki süresine sahip. Yani 24.5 inç boyutundaki monitörün ana özelliklerine baktığımızda tam da rekabete dayalı oyunlar için biçilmiş kaftan olduğunu söylemek mümkün. Yüksek yenileme hızı ve overdrive seçenekleri ile ghostng gibi bir problemle karşılaşmıyorsunuz. Ayrıca bazı testlerde ışık sızması olsa da benim kullandığım modelde böyle bir problem ile karşılaşmadım. Zaten olsaydı da bu monitörlerde genelde karşılaşılan bir durum diyebiliriz. Zaten oyunlarda ya da günlük kullanımda çok etkisini hissetmiyorsunuz.
Monitörün özellikleri dediğim gibi bu modeli rekabet ve Espor için çok uygun bir yapıya sokuyor. Srgb renk gamutunun %99'unu kapsayan bir model. Renk gamı oldukça zengin. Monitörde 5 seviyeli bir overdrive ayarı var. Aslında ihtiyaç duymuyorsunuz ama rekabete dayalı oyunlara daha çok düşkünseniz kendinize göre özelleştirmeniz mümkün. Çünkü bu ayarlarda parlaklık ve yenileme konusunda gerekli tüm koşullar sağlanmış.
Armada 25 8 bitlik bir oyuncu monitörü. tabi oyun dışında tabi yarı profesyonel dediğimiz işlerde de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Standart youtube işleri ya da grafik işleri için gayet yeterli bir performans sunuyor. Ama benim işim tamamen video görsellik üzerine derseniz bunun için 10 bitlik monitörler de var ama onların fiyatını da göz önüne almak lazım. Buradaki ayrımı iyi yapmak lazım, sonuçta bu bir oyuncu monitörü. Ayrıca monitör IPS bir panele sahip. Malum IPS paneller artık çok gelişti. MPRT açmaya gerek yok ama açınca Fast IPS ulaşabiliyorsunuz.
Monitördeki en büyük eksik ise HDR olmaması. 27 inçlik modelde olmasına rağmen Armada 25'te HDR özelliğine yer verilmemiş. Aslında bu durum boyut, çözünürlük konusunda ayrışan iki modele bir kalem daha eklemiş diyebiliriz.
400 nit ile parlaklık konusunda iyi bir iş çıkarılmış. Zaten IPS panel olduğu için renkler net ve görüş açısı problemi yok. Monitör ayarlarını analog kontrolcü ile yapabildiğiniz gibi HyperX'in yazılımıyla da yapabiliyorsunuz. Bu yazılımda parlaklık, kontrast, tepki süresi ve renk modları arasında geçiş yapmak mümkün. Ayrıca G-Sync açıp kapatabildiğiniz gibi monitöre bir FPS sayacı ya da crosshair eklemek mümkün. Bunlar için farklı renk özelleştirmelerine de yer verilmiş.
HyperX Armada 25 gerçekten etkileyici bir monitör . Firma bu segmente ilk defa girmesine rağmen daha ilk modelden farkını ortaya koymayı başarmış. Monitörün kendi kalitesi bir yana monitör kolu ile birlikte gelmesi bu ürünü de ayrı bir klasmana sokuyor. Eğer monitör kolu ile bir sistem kurmak istiyorsanız ve ileriye dönük bir düşünceniz varsa göz atmanız gereken modellerden biri olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz.