Days Gone PC inceleme içeriğimizde sizlerle hem oyunun PC sürümü nasıl olmuş? Hem de 2021'de Days Gone almaya ve oynamaya değer mi? Bunu tartışacağız. Bu incelememizin konsol sürümünü oynamış oyuncular için farkları ayırt edebileceği ve aynı zamanda oyuna sıfırdan başlayacak PC oyuncuları için fikir verici nitelikte olmasını temenni ediyoruz. Öyleyse lafı da fazla uzatmadan gelin hemen incelememize geçelim.
Oyunun hikayesi virüs salgınının başlangıcından küçük bir kesit ile başlıyor. Bir yanda babayiğit biraderimiz ve bir yanda küçük bir çocuk tarafından bıçaklanan eşimiz bulunuyor ve kurtarma helikopterlerinden biriyle şehri terk etmeye çalışıyoruz. Ancak helikopter yalnızca iki kişiyi alabiliyor ve biz, yaralı eşimizi destek bulması için gönderirken "gardaşımızın" yalnız kalmasına göz yummayarak, onun yanında kalıyoruz. Henüz oyunun başlarında, hikayeye henüz dalıp ısınmamış ve karakterleri tanımamış olsak bile giriş sekansı oldukça etkileyici ve "Helal be, adamsın!" dedirten türden olmuş diyebilirim.
Bu etkileyici girişten sonra hemen iki yıl sonrasına, salgına adapte olmuş insanlığın gruplaşmasına gidiyoruz. Dostumuz Boozer ile iki motorcu olarak kendimizi hemen bir eğitim bölümünde buluyoruz. Oynanışın ilk kez ön plana çıktığı bu kısımda oyunun temel mekanikleri ve aslında salgının insanlarda yok ettiği insanlık gösteriliyor. Buraları yüzeysel geçeceğim ancak senaryonun girişi, gelişme kısmına kadar nefret, kardeşlik gibi duyguların yoğunluğuyla geçiyor. Bu anlamda girer girmez oyuncuyu dünyanın ne kadar acımasız bir yere dönüştüğüne ve artık her şeyin daha tehlikeli olduğuna ikna etmeyi başarıyor.
Ancak hikaye konusunda en azından beni rahatsız eden bazı şeyler gördüğümü söyleyebilirim. Girişte sinematiklerle desteklenmiş hikaye, ilerledikçe silikleşiyor. Hikayenin bir şekilde devam ettiğini hissetsem de bir türlü hikayedeki doğrusal ilerleyişi kavrayamadım. Oyunun bir şeyler sakladığını ve göstereceğini düşünerek, ilerledikçe öğrendiklerimi kafamda derlesem de yer yer atlanan kısımlar oldu. Yani biz bir şekilde iki yıl geçirdik ancak geçmişimize dair çok az şey biliyoruz, görevler sırasında yavaş yavaş hatırlıyoruz ama büyük soru işaretleri varlığını sürdürmeye devam ediyor. Bu küçük boşluklar doldurulsa mükemmel işleyecek hikaye anlatımı minik kopukluklar nedeniyle bir süre sonra güçten düşüyor.
Ana ve yan görevler arasında da bir çeşit karışıklık bulunuyor. Yani oyundaki amacımıza doğru ilerlerken bir anda bu ilerleyiş dallara ayrılıyor. Boozer ile kuzeye mi gidecektik, iyileşmesiyle mi ilgilenecektik yoksa NERO'nun ne yaptığını mı anlamaya çalışacaktık? İnanın girişten hemen sonraki bölümde çok karıştı. İlerledikçe bunların aslında birbirini tamamlayan kesitler olduğunu ve nihayetinde ana görevi ilerletmek için bunları da yapmak zorunda olduğumu anladım. Yİne de bu kadar karıştırmaya gerek var mıydı? Orası tartışılır. Bazı oyuncuların hoşuna gidebilecek bu dallanma beni yakalamayı başaramadı. Hikaye anlatımı yer yer güçlenip gerçekten oyuncuyu tutabilirken, öyle bir yerde güçten düşüyor ki ne yaptığınızı anlamanızı bile güçleştirebiliyor.
Ayrıca hoşuma gitmeyen bir diğer unsur ise ana karakterimizin sağda solda kamplarda yaşayan insanlara yalan söyleyip, bu yalanların ortaya çıkmasının ardından oyunun yükü bize bırakması. Burada en azından bir tercih yapabilmeliydik. Tabi oyunun kurgusuna saygı duruşunda bulunacak olursam aslında biz inşa etmeden önce karakterimizin nasıl biri olduğu konusuna ışık tutmak istemiş de olabilirler.
Bununla birlikte arayüzde ana görevler, yan görevler, ganimet avları ve açık dünya aktiviteleri oyuncuya çok açıklayıcı şekilde sunulmuyor. Bu nedenle neyin ne olduğunu anlamaya çalışmak ve kopuk şekilde anlatılan hikayeyle bağdaştırarak "Ha bu ana görevmiş!" demek biraz zamanınızı alıyor. Bunu da belirtmeden geçmeyeyim.
Tabi Days Gone PC inceleme içeriğimizde atlamamamız gereken bir kısım daha var. Hikayesi ne kadar kopuk ve karmaşık ilerlese de oyunun takdir edilesi yönlerinden biri, kesinlikle oynanış mekaniklerini çok iyi işlemiş olmaları. Motorcu ana karakterimizin hareket animasyonlarından tutun, yakın dövüş ve menzilli silah kullanımı konularında Bend Studio bu işi yapmış! Karakter animasyonlarındaki tokluk, yakın dövüş silahlarını kullanırken hissettiğiniz vuruş hissi ve bitirici animasyonları oldukça tatmin edici. Menzilli silahların ise atış hissi oldukça güzel. PC sürümüne geçmenize rağmen oyunu kontrolcüden titreşimleri hissederek oynamak isterseniz, bu da mümkün. Ayrıca konsoldan PC'ye geçmesine rağmen silah kontrolleri, karakter kontrolleri ya da yakın dövüş mekanikleri bundan kötü etkilenmemiş, oldukça uyumlu. Yavan hissettirmiyor.
Ayrıca oyunda ilerledikçe deneyiminizi farklılaştırmayı başaran bir yetenek ağacı da bulunuyor. Çok derin ve detaylı olduğunu söyleyemeyeceğim ancak yetenek puanlarınızı istediğiniz yönde kullandığınızda, yarattığı farkı rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Yakın dövüş, menzilli silahlar ve hayatta kalma dallarında harcayacağınız yetenek puanları size kendi tarzınızı oyuna yansıtmanız için şans veriyor.
Diğer mekanikler bir yana, motor sürüş dinamiğine de bir paragraf açmam gerekiyor. Days Gone'un muhteşem tasarlanmış açık dünyasında orman patikalarının arasında motorla dolaşmak müthiş keyifli! Motorun sürüş dinamikleri ve ilerlediğiniz yolun her kademesini size hissettirmesi gerçekten muhteşem. Oyunun belki de en güçlü yönlerinden birinin bu motor seyahatleri olduğunu söyleyebilirim. Tabi her güzel şey gibi bunun da sonu gelebiliyor. Motorunuzun bakımını düzenli yapmanız ve yakıtını sürekli kontrol etmeniz gerekiyor. Şayet yakıtınız biterse, benim yaptığım gibi 1.2km boyunca motorunuzu ayaklarınızla iterek en yakın yakıt istasyonuna götürmeniz gerekebilir. Tabi bir diğer seçenek de etrafta silahınızla patlatabileceğiniz gibi motorunuza da kullanabileceğiniz benzin bidonlarının olması. Benim şansıma, yakıtım bittiğinde etrafta hiç bidon yoktu. Ancak şunu söylemeliyim, motoru yakıt yokken yokuş aşağı salıp o ivmeyle gidebildiğin kadar yol gitmek bile ayrı bir keyifti. Motor sürüş dinamiğinin güzelliği, Days Gone'un açık dünyasını ve oyuncunun keşif duygusunu destekliyor.
Hikayeyi takip etmeyi bir kenara bırakıp biraz eğlenmek istersek, bizi mücadeleler bölümü karşılayacak. Burada çeşitli modlarda kendi yeteneklerinizi sınayabilir ve bir dahaki sefere daha güçlü dönmek için kredi kazanabilirsiniz. Kendi içerisinde bir kredi sistemi olan ve siz her mücadeleye girmeden önce bir çeşit "loadout" oluşturmanızı sağlayan mücadeleler modu, kendine aksiyon arayan oyuncular için enfes bir seçenek. Hikayede ilerlerken en azından belli bir güç seviyesine kadar ulaşmadan baş edemediğiniz sürülerle, burada kapışabilirsiniz. Böyle bir çeşitliliğin olması güzelken, iyi işlenmiş olması daha da güzel.
"PlayStation 4 özel oyunu olarak çıkan Days Gone, 2021'de PC'de o kadar iyi gözüküyor mu?" diye sorduğunuzu işitir gibiyim. Buna gönül rahatlığıyla evet diyebilirim. Açık dünyanın oldukça güzel tasarlanması bir yana, grafikler, dokular, parçacıklar ve işleme sonrası efektleri günümüz standartlarını zorluyor. PC portuyla birlikte geliştirilen grafiklerin gücünü ortadan kaldırdığımızda bile bazı manzaraların harika birer bölüm tasarımı işi olduğunu görmeniz mümkün. Yani Bend'den birkaç harika tasarımcı çıkmış ve "Şuraya güzel bir manzara tasarlayalım, milletin içi açılsın" demiş. İçerisinde bulunduğunuz kıyametten çıkmış ve tehlikeli dünyanın atmosferini size soluturken, bir yandan da doğanın harmonisine hayran kalmanızı sağlıyor.
Bununla birlikte haritanın farklı bölümlerinde farklı iklimler görmek de mümkün. Oyuna başladığımız bölge sık ormanların ve akarsuların manzaralarıyla süsleniyorken, kuzeye ilerlediğinizde etrafın kuraklaştığını ve çölleştiğini görebiliyorsunuz. Bölgeler arasındaki bu keskin geçiş görevlerin akışına kapıldığınızda sürekli aynı yerde geziyormuşsunuz gibi hissettirmiyor. Bu konuda da oyunu beğendiğimi söyleyebilirim.
Oyuncuların belki de en çok tedirgin olacağı nokta, oyunun PlayStation 4 sürümünden PC sürümüne geçişi olacaktır. Konsolda ilk çıktığında bazı sorunlara sahip olduğu için asla -en azından bana göre- olması gerektiği kadar parlayamayan Days Gone, PC'de bu sorunu yaşamayacak gibi görünüyor. Horizon Zero Dawn'ın PC portuyla kıyaslayacak olursak Days Gone gerçekten oldukça akıcı, sorunsuz çalışıyor. Ekran kartım alev alana kadar oynamaya devam ettim ve ne bir takılma ne de bir çökme sorunu yaşadım. Tabi PC platformunda donanım çeşitliliği fazlasıyla zengin olduğundan, oyun piyasaya sürüldüğünde daha büyük bir kitleye sunulacak ve buradan gelecek bildirim konuyla ilgili daha net bilgi sahibi olmanızı sağlayacaktır. Benim AMD FX-8370e, 1050Ti ve 16GB RAM'e sahip sistemim oyunu yüksek ayarlarda oldukça akıcı (50-60FPS) çalıştırdı.
Bununla birlikte fare & klavye için tuş atamaları, oyun mekaniklerinin bu kontrollere yedirilmesi gibi detaylar da oldukça iyi. Oyun ilk etapta PC için yayınlansaydı, belki de kontroller olarak bu kadar fare & klavye uyumlu olabilirdi. Bu anlamda oyunun PS4'ten PC'ye oldukça düzgün şekilde geçtiğini söyleyebiliriz. Ek olarak PC sürümüyle gelen geliştirilmiş grafikler, PS4 konsolunun donanımı nedeniyle yaşanan bazı kısıtlamaları da kaldırıyor ve zincirlerini kıran Days Gone'un manzaraları yeni sürümde daha da etkileyici görünüyor.
Unutmadan! Günümüzde büyük oyun şirketleri ülkemizde çıkan oyunlarına Türkçe dil desteği eklemeyip, yamalara da müdahale etmeye başladığından, burada geliştirici ve yayıncı tarafını tebrik etmem gerekiyor. Days Gone PC sürümü Türkçe altyazı desteğine sahip ve bu sayede oyunda her şeyi "biraz daha fazla anlayarak" yapabiliyorsunuz. Ülkemizde yayınlanan oyunların büyük kısmında bu hassasiyet gösterilmediği ve oyuncular tarafından bu konu çok dillendirildiği için bu konuda biraz daha hassas yaklaştığımı söylemeliyim. Ayrıca Days Gone'un çevirileri de oldukça hoş, rahatsız edici derecede büyük bir hataya rastlamadığımı belirtmeliyim. Yine de ufak tefek insana garip gelen diyaloglar görebilirsiniz.
Days Gone açık dünya bir oyun olduğundan, oldukça uzun bir oynanış süresine sahip. Ancak oyuncular fiyat/oynanış süresi hesaplamasını yaparken şuna dikkat etmeli. Açık dünyadaki detayları keşfedip, yan görevleri ve ganimet avlarını yapmayı ne kadar seviyorsunuz? Bu sorunun yanıtı sizin için "Çok seviyorum" gibiyse sizi oldukça uzun bir oyun deneyimi bekliyor demektir. Ancak sadece hikayeden ilerleyip, yan görevlerle fazla vakit kaybetmek istemiyorsanız bile en az 30-35 saatlik bir deneyim sizi bekliyor. Tabi süre, oynadığınız zorluğa ve oyun tarzınıza göre değişkenlik gösterebilir.
İncelemede bahsettiğim başlıkları kısaca özetleyip bir karara varacak olursam, Days Gone PC sürümü oyunu farklı bir platformda denemek isteyen ve sıfırdan başlamak isteyen oyuncular için oldukça uygun. Teknik problemlerden ötürü çekinip denemiyorsanız, bu konuda Horizon Zero Dawn'da olduğundan daha az endişe edebilirsiniz. Yazı içinde sizlerle paylaştığım ortalama bilgisayar sistemimle bile herhangi bir bug, çökme ya da düşük performans sorunu yaşamadım. Hatta bu beni oldukça şaşırttı. Bu anlamda geçer notu almayı başardı.
Tabi eğer hikaye sizin için her şeyden önce geliyorsa Days Gone'a biraz temkinli yaklaşmakta fayda var. Genel hikayeyi, anlatımda kullanılan sinematikleri sevsem de akış dengesiz olduğu için yer yer oyundan koptum. Tabi bu sizin aynı deneyime sahip olacağınız konusunda kesin bir kanı değil. Yine de 30-35 saatlik "Keşke daha iyi işlenseymiş" dedirten bir hikaye ve keşfedilmeyi bekleyen açık dünyasıyla Days Gone, "çok iyi" olmaya yaklaşmış ancak "iyi oyun" olarak kalmış bir yapım ve oynamanızı tavsiye ederim. Tabi hali hazırdaki fiyatıyla biraz tuzlu gelebilir ancak yeni standartlarımız maalesef böyle. Days Gone PC inceleme içeriğimizde size aktaracaklarım bu kadardı, bir başka incelemede daha görüşmek üzere, sevgi ve oyun ile kalın.
Oyuna ulaşabileceğiniz platformlar: Epic Games Store | Steam