City of the Dead

Son zamanlarda sanırım sizin de dikkattinizi çekmiştir ki, zombi oyunları oyun piyasasında çok fazla yer edinmeye başladı. Bunlar da zaten paso önüne geleni öldür türünden olduğundan dolayı, açıkçası bana pek zevk vermeyen yapımlar. Tabi Resident Evil gibi kaliteli yapımları bu genellemenin içine katmıyorum. Her ne kadar beni sıksalar da, şu yaz aylarında doğru düzgün tek bir oyun çıkmadığı için, biz oyuncular kendimizi bu tür oyunlara teslim ediyoruz...

Bunların son örneklerinden biri de, geçtiğimiz günlerde Kuju firması tarafından duyurulan “City of the Dead” adlı yapımdı. Başında George Romero adlı vatandaşın bulunduğu yapım, yine önüne geleni paso öldür türünden... Tabi zaten oyunun screenshot’larından da anlayacağınız gibi bunlar doğal olarak insan değil zombi ırkı. Her nasıl olmuşsa bu biladerler de zombiye dönüşmüş ve şehri kasıp kavuruyorlar. Nedense böyle oyunlarda da zaten sadece bir vatandaş canlı kalır, o da şehri kurtarmayı kendine amaç olarak seçer. Nasıl oluyorsa zombiye dönüşmez, fakat şehirde 7 milyon kişinin yaşadığını düşünürsek, diğerleri zombi ve bunların içinden bir tanesi normal insan olarak kalır. Biz buna seçilmiş kişi de diyebiliriz. Demek ki adam gereğinden fazlı ballıymış(!)

Her ne kadar ben yazıya böyle sert başlasam da, City of the Dead’den umutlu olduğumu açıkça söylemek isterim. Kocaman bir şehirde her taraf zombi dolu ve siz tek başınasınız. Oyunun yapımcıları da diyor ki zaten “ölmemek tek amacınız”. Yani bu oyunda böyle bir amaç benimseniyorsa önüne geleni paso öldürmek zevkli gelebilir. Ayrıca yapımcılardan gelen açıklamalara göre sadece insan, yani zombi öldürecekmişiz. Etrafta herhangi bir kuş, börtü-böcek, köpek, kedi falan olmayacakmış. Bu açıkçası bana saçma geldi. Yani bu hayvancağızlar uzaya mı ışınlandılar da yoklar?! Tabi Kuju firması kendine bunu şekil seçip, böyle bir olayı yapmışta olabilir. Sonuçta biliyorsunuz ki oyun yapmak fantezi işidir, beyin fırtınasıdır...

CotD’de alışveriş merkezleri, parklar ve hastaneler gibi yerlerde zombi avına çıkacağız. Zaten bu tür konulu oyunlarda hastane olmazsa olmazlardandır. Ancak oyuna hava kattığıda kesin. Çünkü zombi oyunlarında insana en ürkütücü gelen yerler hastanelerdir. Mesela hemen aklınıza Silent Hill gibi bir yapımı getirin...

City of the Dead’de sağlam bir Havok motorunun kullanılacağı söylendi. Bu motoru Painkiller ve Half-Life gibi muhteşem bir oyunlardan da hatırlayabilirsiniz. Açıkçası bu Havok motorunun oyuna geçirilmesi beni şahsen çok mutlu etti diyebilirim.

Sanırım aranızda Silent Hill ve Resident Evil gibi oyunları oynayanlarınız vardır. Orada bilmem hatırlar mısınız ama zombiler genelde çok yavaştır. Yani şöyle bir karşılaştırma yaparsak siz tavşan, onlarsa kaplumbağadır. Ancak City of the Dead’de arada bu kadar fark olmayacağı söyleniyor. Yani zombiler ne hızlı ne yavaş diyebiliriz.

Sonuç olarak oyun hakkında verilen bilgilere göre eğlenceli bir yapım olacağa benziyor. Zaten Kuju firması da bu konuda iddialı! 2006 Mart-Nisan ayları içerisinde çıkması planlanan oyunu hepimiz 7 ay gibi bir süre daha bekleyip göreceğiz.