ArtılarMarvel evreniyle ilgili küçük ayrıntılar barındırıyor, ekstralar ilgi çekici
EksilerKötü grafik ve fizikler, yapay zeka yok gibi
Marvel firmasını ne kadar tebrik etsek azdır. Çizgi roman işini sinemaya dökerek milyon dolarlar içinde yüzmesini bildiler. Karakterlerinin yeniden çevrim filmleri; oyuncakları, defter kapaklarını, tişörtleri, yemek çantalarını, kalem kutularını ve envai çeşit diğer eşyaları kaplar oldu. Her kullanıldığı alandan da lisans gelirini almayı bilen Marvel, para kazanmayı bir sektörden daha biliyor: Video oyunları!
Bunun son örneği de Captain America. Yakın zamanda ülkemizde de gösterime girecek olan Captain America: First Avenger adlı filmle birlikte piyasaya sürülen Captain America: Super Soldier, Marvel’in SEGA’yla birlikte ortak çalışmasından doğan bir aksiyon oyunu.
Tencere kapağından bozma kalkan
Super Soldier, İkinci Dünya Savaşı döneminin Nazi Almanya’sında geçiyor. Captain America, alınan bilgilere göre üstün silahlar geliştiren Hydra’lara karşı, Baverya dağlarındaki bir ortaçağ kalesi olan Castle Zemo’ya gidiyor ve kalkanıyla ortalığı birbirine katıyor. Hikayemiz maalesef böyle vasat.
Kaptanımız, karşısına çıkan ve birbirinin kardeşi, hatta klonu niteliğinde olan Hydra askerlerini dövüyor, hatta tekmeler savurup kalkanını kafalarına geçiriyor. Dövüş dinamikleri bir nevi Batman: Arkham Asylum’a benziyor. Çeşitli kombolar yapabilmek mümkün. Bu kombolar da az sonra bahsedeceğimiz puanları toplama yoluyla geliştirilebiliyor. Genellikle karşımıza 4-5 tane Hydra askeri çıkıyor. Bunları sadece kalkanı fırlatma yoluyla bile alt edebiliyoruz. Çünkü askerlerimiz salak. Evet. Karşınızda durup sizin saldırmanızı bekliyorlar veya aynı Cüneyt Arkın filmlerinde gördüğümüz gibi 5 kişi bekleyip, altıncı kişi size saldırıyor. Bu yüzden kalkanınızla karşınızdaki yığınla askeri yere sermeniz oldukça kolay. Hele de kalkan bir askerden diğerine sektiği için tek tek uğraşmanıza da ihtiyaç kalmıyor. Ne mübarek adammışsın sen Captain America!
Bölüm tasarımları oldukça ilginç. Çünkü çizgisel bir oyun yapısı beklediğimiz oyun, çaktırmadan “Ben çizgisel değilim” imajı yaratmaya çalışıyor. Ancak bizi kandıramıyor tabii ki. Çünkü tek bir haritada ilerlediğimiz imajı yaratmak için bir bölümü geçip daha önce kilitli olan bir kapıyı açtığımızda, başka bir kapıdan dönüp daha önceki haritaya gelebiliyoruz. Bunun asıl nedeni olarak etrafta topladığımız bazı ekstra ve geliştirmeleri açmamızı sağlayan dosya klasörleri, yumurta heykelleri, altın miğferler vb. gibi gözükse de, “Daha önce bu kapıdan geçmedim” diyerek girdiğiniz kapılar sizi anlamsız şekilde gerideki bir haritaya götürüyor. Bu da zaman kaybına yol açıyor.