First-Person Shooter, el konsolları için oldukça zor bir türdür. Hatta normal
oyun konsollarında bile, PC’lerde alınan zevk alınamamaktadır. Yapımcılar buna
rağmen her türlü platform için FPS yapmaktalar ve yapacaklar. N-Gage için
hazırlanan FPS’lerden biri de Ashen.
Daha önce Red Faction’dan beklediğini alamayan N-Gage kullanıcıları, aslına
bakarsanız bu oyundan da istediğini alamayacaklar. Ashen; asla bir Doom, bir
Quake veya bir Duke Nukem olamıyor. Oynarken (eğer alırsanız tabi) çoğu zaman
sıkılacak, başka oyunlara dönecek, N-Gage’i uzun süre görmeyeceğiniz bir yere
koyacak ya da benim yaptığımı yapıp Ashen’ın MMC kartını telefonunuzdan
çıkartacaksınız.
Ashen konu olarak bir hayli zayıf. Kız kardeşinden haber alamayan birini
canlandırmaktayız. Kız kardeşinin bulunduğu şehir ise, terkedilmiş ve çölleşmiş
bir şehir. Bu şehrin altında yatan gizemli bir efsane var… Gizemli efsanelerin
olduğu yerde genelde ne olur dostlar? Yaratıklar, canavarlar ve hayaletler… İşte
bunlar da bizim oyun boyunca bolca karşılaşacağımız düşmanlarımız. Zaten
karşınıza gelen düşmanları öldürmek ve gerekli düğmelere basmaktan başka hiçbir
şey yapmanız gerekmiyor. Bu da sürükleyici olmasını etkiliyor, insanı sıkıyor ve
uzaklaştırıyor. Düşmanlarımızla savaşlarımız sokaklarda, koridorlarda ve geniş
dış mekanlarda geçiyor. Oyunda 3-4 modellemeden başka çeşit yok. Aynı
görüntüdeki düşmanları öldür dur. Çeşitlilik yok. Belki biraz olsaydı, daha ilgi
çekici olabilirdi. Düşmanlar ve mekanlarla ilgili bu kadar eksi arasında bir
adet artı var ki, oldukça güzel olmuş. Oyunun başlarında bir gece görüşü gözlüğü
bulacaksınız. O gözlük sayesinde, hayaletleri daha rahat seçip, öldürmeniz
mümkün olabilecek. Bir artı da silahlarınızın çeşitliliğinde. Gözlüğünüzün
dışında tekli tabanca, çift tabanca, pompalı tüfek, makineli tüfek, “Gatling”
silahı, el bombası atar, roket atar ve tam olarak ne olduğunu bilmediğim garip
bir enerji silahı sizlere eşlik ediyor.
Daha önce de bahsettiğim üzere, fare kontrolü olmayan bir platforma, FPS bir
oyun ürettiğinizde kontroller baştan ZOR damgasını yiyor. Ashen’da da kontroller
bu yönden zorlaşabiliyor. Yalnız yapımcılar bu kontrol zorluğunu engellemek için
başka birşey yapmışlar ki, kocaman bir eksi olarak Ashen’ın hanesine yazılacak.
Yaratıkların neredeyse hepsi sırf siz kafanızı oynatmayın diye ortadan geliyor.
Kontrollerinin zor olmasının tek avantajı, arkadaşlarınızla bluetooth üzerinden
oynarken karşınızdakinin sizi hedeflemesinin zor olması. Hoş aynı şey sizin için
de geçerli ama neyse…
Gelelim grafiklere. Aslına bakarsanız, etrafınızda gözlerini bozmak isteyen veya
illa “ben gözlük takmak istiyorum” diyen birileri varsa, Ashen’ı ona verin
rahatlıkla gözleri bozulur, gözleri yorgunluktan şişer. Grafikler o kadar
yetersiz ki, oyundan sıkılmadan grafiklerden sıkılıp çıkmak zorunda
kalıyorsunuz. Frame rate 30’u neredeyse hiç yakalayamıyor. Bu da, işlemcisi
düşük bir makinede Doom 3’te ayarları yükseltip oynamaya çalışmanıza benziyor.
Oysaki oyun, N-Gage için hazırlanmış. Bu kadar ağır ve yetersiz grafikler de
koskoca bir eksi teşkil ediyor.
Oyunun tek kurtarabileceği noktası sesleri. Doom’a benzer silah sesleri ve
atmosferine yakın olan müzikleriyle Ashen, N-Gage’in harici hoparlörünü oldukça
iyi kullanıyor. Daha iyisi olabilirdi, fakat Ashen için en iyisi desek daha
doğru olur.
“N-Gage’ime FPS türünde bir oyun almak istiyorum ve gelecek olan yeni FPS’leri
beklemek istemiyorum” diyorsanız gidin alın. Fakat beklemekte fayda var. Hele ki
Call Of Duty gibi bir şaheser, N-Gage’e çok kısa bir süre sonra gelmek
üzereyken. Ayrıca piyasada olan Tom Clancy’s Ghost Recon: Jungle Storm, Ashen’ın
kat kat üstü bir FPS. Son olarak Ashen’ına vasatın altı bir oyun yakıştırması
oldukça uygun olmakta. Tabi karar sizin… İyi oyunlar…