Amazfit Neo Retro inceleme

Klasik bir görünüme ve uzun bir batarya süresine sahip olan Amazfit Neo Retro inceleme içeriğimizde saatin kullanım deneyimine odaklanıyoruz.

Bugün retro bir havaya sahip olan Amazfit Neo Retro modeline yakından bakıyoruz. Sadece 32 gram ağırlığında olan ve tek bir şarjla uzun kullanım imkanı sunan bu saatin hem tasarımına hem de özelliklerine birlikte bakalım.

Amazfit Neo Retro inceleme

Öncelikle Amazfit imzalı bu saat modelinin tasarımına baktığımızda hani eski Casio saatlerine benzer retro bir tasarım kullanıldığını görüyoruz. Bu tasarım son dönemde moda oldu ve bu tasarıma olan talep arttı diyebiliriz. Adım sayma gibi klasik birçok özelliğe de sahip olan bu saat kandaki oksijeni bile ölçebiliyor. Kutu içeriğine baktığımızda aslında dokümanlar ve şarj aparatı dışında bir ekstraya yer verilmemiş. Bu şarj aparatını saatin alt kısmına oturtuyor ve ister PC isterseniz de bir adaptör ile şarj edebiliyorsunuz. 32 gram olan saatin ekranı 1.2 inç boyutunda.

Saatin sağ ve sol tarafında ikişer tuşa yer verilmiş. Bu tuşlar sayesinde uygulamalar arası geçiş yapabiliyor ve onlara müdahale edebiliyorsunuz. Ayrıca karanlık ortamlar için bir ışıklandırma olayına da yer verilmiş. Tuş sayısı biraz fazla gibi olsa da çok ufak bir çıkıntıya sahip oldukları için rahatsız etmiyorlar. Ayrıca saat ergonomi olarak gerçekten çok rahat. Normalde bu tarz plastik kayışlar beni çok rahatsız eder, bileğimde iz yapar ama saatin hafifliği ile birlikte böyle bir problem ile karşılaşmadım. Rahatlığı beni biraz şaşırttı diyebilirim.

Tabi saatin telefon ile bağlantısını Zepp uygulaması ile yapıyoruz. Buradan adım sayar, sağlık ya da egzersiz uygulamalarını falan takip edebiliyorsunuz. Ayrıca yükleme yapmanız ile birlikte saat telefonla senkronize oluyor ve saat ayarı dışında bildirimleri de açabiliyorsunuz. Mesaj, sosyal medya uygulamaları ya da aramalarda bildirim alabiliyorsunuz. Tabi uyarı sesi dışında mesaj okuma gibi bir şansımız tabi ki yok. Arama olduğunda ise kim olduğu ekranda gözüküyor.

Saatte bir GPS bulunmadığı için pil tasarrufu konusunda başarılı. Pil ömrünü korumak için ufak bir ipucu vermekte de fayda var. Kalp hızı izlemesini sürekli olarak açık tutmak yerine, ihtiyacınız olacağını düşündüğünüz zamanlarda, mesela bir doğa yürüyüşü ya da spor yaparken açmak pil süresini uzatmak açısından çok daha verimli bir sonuç veriyor. Örneğin, otomatik kalp atış hızı algılama ve uyku yardımını sürekli açık bırakırsanız pil ömrü daha kısa sürüyor. Gerekli ayarlamaları yaptığınızda yaklaşık bir ay şarj etmeden saati kullanabiliyorsunuz. Tabi bu ayarları açık bıraktığınızda bile 10-15 gün arası kullanabiliyorsunuz.

Sonuç olarak Amazfit Neo Retro modeli bildirimleri kısıtlı olsa da kandaki oksijen dahil olmak üzere birçok ölçümü yapabilmesi ile ön plana çıkıyor. Ayrıca uzun şarj süresiyle de aslında hedeflediği kulvarda başarılı bir çizgi yakaladığını söylemek mümkün. Başta da belirttiğim gibi retro tarzı seviyor ve bu özellikleri kapsayan bir saat arıyorsanız göz atabileceğiniz modellerden biri olmuş diyebilirim.