Kablosuz bağlantı teknolojilerinde bir adım daha ileri gidildi. Wi-Fi 8, TP-Link’in gerçekleştirdiği ilk prototip testiyle geleceğe göz kırptı. Henüz Wi-Fi 7’nin yaygınlaşma süreci tamamlanmadan gelen bu gelişme, bağlantı hızından çok istikrar ve performansa odaklanacak yeni bir dönemin habercisi oldu.
TP-Link, Wi-Fi 8 (802.11bn) teknolojisinin erken prototip donanım testlerini başarıyla gerçekleştirdiğini duyurdu. Şirket, bu testi “kritik bir dönüm noktası” olarak nitelendirirken, bağlantı sinyali (beacon) ve veri aktarım yeteneklerinin doğrulandığını belirtti. Test sürecinde geliştirilen donanımın, farklı endüstri ortaklıklarıyla yürütülen ortak bir çalışma sonucu ortaya çıktığı ifade edildi.
TP-Link’e göre, Wi-Fi 8’in ilk kullanıcı ürünleri, resmi standardın onaylanmasından önce piyasaya çıkabilir. IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers) tarafından yürütülen sürecin 2028 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Bu da yeni bağlantı standardının önümüzdeki birkaç yıl içinde kademeli olarak ticarileşeceği anlamına geliyor.
Qualcomm’un Temmuz ayında yayımladığı teknik rapora göre Wi-Fi 8, tıpkı Wi-Fi 7’de olduğu gibi 2.4GHz, 5GHz ve 6GHz bantlarını kullanacak. Ancak odak noktası artık maksimum hız değil, gerçek dünyadaki kararlılık ve gecikme performansı olacak. 320MHz kanal bant genişliği ve 23Gbps teorik hız sunmasına rağmen, asıl amaç düşük sinyal koşullarında bile istikrarlı bağlantı sağlamak.
Yeni teknoloji özellikle çok cihazlı ortamlarda fark yaratmayı hedefliyor. Aynı ağ üzerinde onlarca cihazın bağlantı kurduğu durumlarda gecikmeyi azaltacak ve kapsama alanını genişletecek. Bu sayede oyunlarda, video konferanslarda veya yüksek çözünürlüklü yayınlarda kesintisiz bir deneyim mümkün olacak.
Qualcomm, Wi-Fi 8’in kablosuz bağlantı anlayışında temel bir değişim yaratacağını belirtiyor. Şirket açıklamasında, “Wi-Fi 8, artık yalnızca hızın değil, güvenilir performansın da standardı olacak. Amaç, kablosuz bağlantıyı kablolu altyapı kadar istikrarlı hale getirmek,” ifadelerini kullandı. Yeni standart, gelecekte ev ağlarından endüstriyel sistemlere kadar geniş bir yelpazede bağlantı güvenilirliğini artırmayı hedefliyor.