Vampire: The Masquerade - Bloodlines
Semih Sancar
3.06.2010 - 12:31
Vampirler ve onların gizemlerle dolu hayatları!
Madem ki bir vampir oyunu oynuyoruz ilk önce vampirlerin nereden geldiğini,
neyin nesi olduklarını bilelim. Böylelikle klanları tanıyıp, onlar hakkında
bilgi sahibi olacağımızdan dolayı yapımı daha iyi anlayıp, oyundan daha çok zevk
alacağız. Vampirlerle ilgili bir sürü hikaye vardır, kimileri vampirlerin 15.
yüzyılda yaşamış olan Romanya prensi Vlad Drakula yani namı diğer, Osmanlıya
zamanında kazık çakmış Kazıklı Voyvodadan, kimileri sözde Adem ve Havva'nın
çocuklarından biri olan Caine'den geldiğini söyler. Yani şu an vampir diye bir
şey var mı, yok mu belli değil. Hiç değilse nereden geldikleri bilinmiyor. Bende
hiç durur muyum? Hemen derin bir araştırmaya geçtim ve bu araştırmalardan sonra
elime diğerlerine göre sağlam bir anonim hikaye geçti... Anlatayım, gerçekten
ilginç :
Vampirlerin Doğuşu...
Bundan yüzyıllar önce, yapraklardaki sakin rüzgar dokunuşu ve kuş cıvıltılarıyla
dolu dünyanın sessizliği bir ışıkla bozuldu; bu ışık, barış rüzgarlarını
dindirip dünyanın tüm benliğini sömürecek olan olgunun, insanlığın ilk
hüzmesiydi. Adem ve Havva adındaki fırtına öncesi sessizliğin ilk fısıltısı,
sonraları evlenecek ve 3 tane de oğulları olacaktı; Caine, Abel ve Seth. İlk
doğan Caine, bitkileri yetiştirdi. Onları suladı ve büyüttü, hayat verdi. İkinci
doğan Abel hayvanlara baktı. Onları besledi ve büyüttü.
Bir gün babaları Adem, iki oğluna keskin bir ses tonuyla; "Caine ve Abel,
yukarıdaki için bir kurban getirin. Getirin ki yaratıcınıza olan minnetiniz
bilinsin." dedi. Caine, yukarıdaki için en tatlı meyvelerini, en olgun
bitkilerini getirdi. Abel ise en genç, en güçlü hayvanını kurban etti.
İki kardeş de kurbanlarını Adem'in ocağına koydular ve ateşe verdiler. Duman
onları yavaşça yukarı doğru götürdü. Abel'in kurbanı tatlı bir koku yayıp kabul
edilirken, Caine'inki kabul edilmedi ve Caine sert bir şekilde azarlandı.
İlk doğan (Caine) ağlamaya başladı, gece gündüz yukarıdakine dua etti.
Gel zaman git zaman, Adem kurban vaktinin yeniden geldiğini söyledi. Abel yine
en güçlü ve genç hayvanlarından birini öldürdü. Caine ise eli boş geldi, çünkü
kurbanının istenmeyeceğini biliyordu. "Caine, neden bir kurban getirmedin?" diye
sordu Abel. İlk doğan, gözleri yaşlı bir şekilde kardeşinin kalbine mızrak
saplayarak onu kurban etti; hayatta en çok sevdiği şeyi.
Bu olayın ardından yukarıdaki onu cennetten attı, ve Nod denilen bir yere sürgün
etti.
Caine karanlıkta yalnız kalmıştı. Açtı, üşüyordu ve ağlıyordu... Karanlığın
içinden tatlı bir ses geldi. Siyahlar içinde bir kadın Caine'e doğru yaklaştı:
"Hikayeni biliyorum, Nod'lu Caine. Açsın, bende yemek var. Üşüyorsun, bende
kıyafetler var. Üzgünsün, bende rahatlık var". Şaşırmış olan Caine: