The Last of Us Part 2 İnceleme: The Last of Us hikaye ve daha da önemlisi hikaye anlatımıyla beni o kadar hazırlıksız yakalamıştı ki, oyunu hala düşündüğümde ilk günki şaşkınlığım aklıma geliyor. O vurucu sondan sonra 2. oyunun geleceğini hiç düşünmemiştim, düşünememiştim. Daha önce hiçbir oyunda bu kadar şaşırmamış ve boşluğa düşmemiştim. Bu denli büyük bir şekilde vuran ve zirvede tamamlanan hikayenin devamı gelmeli miydi? Zaman zaman bu soruyu sorar olmuştum kendime. Fakat devam oyunun duyurulmasından sonra aklımdaki bu soru yerini yeni sorulara bırakır oldu. "Joel ve Ellie arasındaki bu ilişki nereye gidecek?", "Ellie gerçeği öğrenecek mi?", "Bu dünya daha ne kadar acımasız olabilir?"
Arkadaşlar baştan söylemem gerekiyor ki The Last of Us Part 2 aklınızdaki tüm bu sorulara güzel bir şekilde cevap veriyor.
The Last of Us Part 2 İnceleme
Bu iç açıcı sözlerden sonra tabi ki biraz hikayeden ve oyunun dünyasından bahsedelim. Merak etmeyin, bu incelemede hikaye adına en ufak bir keyif kaçırıcı, yani Spoiler etkisinde bir detaya yer vermeyeceğim. Belki bu konuyu farklı bir içerikte konuşur, tartışırız.
"Oyun boyunca karakterlerin değişimini net bir şekilde görüyorsunuz. Bu durum hikayedeki tansiyonu da tırmandırıyor.
Last of Us hikayesinde yaşamın ne kadar ilginç sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne seren bir olgu ile karşılaşıyorduk. Büyük savaşlar, ekonomik yıkım, nükleer tehditler diye düşünüp dururken, insanlığın sonunu küçücük bir mantar türünün getirdiğine şahit olmuştuk. Kordiseps adı verilen bu mantar türünün insanlara bulaşması ile birlikte yıkım ve salgın da beraberinde gelmişti. İnsanlara bulaştığında önce öfke merkezini tetikleyen, daha sonrasında ise deformasyonlara neden olan mantarın etkileri The Last of Us Part 2'de çok daha vurucu bir şekilde resmedilmiş. İlk oyunda da doğa ananın dünyayı tekrar ele geçirmesine tanıklık ediyorduk ama devam oyununda bu iş yılların da geçmesi ile birlikte birkaç basamak daha ileri taşınmış. İnsanların salgını durdurmak amacıyla bombalamak zorunda kaldığı yıkık dökük sokaklar, otlarla kaplanmış binalar ve tam anlamıyla ayvayı yemiş bir dünya kompozisyonu The Last of Us Part 2'de çok güzel bir şekilde resmedilmiş. Yani oyunun her anında bu mahvolmuş ve kıyamet sonrası hissiyatı yaşadığınızı söyleyebilirim.
Runner, Clicker ya da Stalker gibi ilk oyundan da aşina olduğumuz enfeksiyonlulara yenileri de eklenmiş. Oyunun her anında karşılaştığınız bu enfeksiyonlular dışında daha çok dikkat etmeniz gereken düşman çeşidi ise insanlar olarak karşımıza çıkıyor. Önlerine gelen her fırsatta tamahkarlığın dibine vuran insanoğlu, yine ne kadar acımasız olunabileceğini bizlere gösteriyor. İlk oyunda küçük gruplar ve farklı oluşumlar halinde karşımıza çıkan insanlar, bu sefer daha büyük gruplara bölünmüş durumda.
Bu gruplardan ilki askeri düzen ile işleyen ve eğitimli köpeklere de sahip olan WLF grubu olarak karşımıza çıkıyor. Bulundukları bölgede eğitimli köpekler ile iz sürebilen, etrafı kolaçan eden bu grupla oyun boyunca baş etmeniz gerekiyor. WLF (Washington Liberation Front) grubu dışında tabi ki böyle bir dünyanın kaçınılmazı olan dini fanatiklerle de karşılaşıyoruz. Yüzlerine kendi istekleri ile büyük bir yara açan bu grup Seraphites ya da Scars olarak biliniyor. Silah olarak ok ve yay ikilisini kullanan grubun üyeleri gizlilik üzerine ustalaşmış durumda. Daha ilkel bir yaşamı seçen ve yeni dinlerine sıkı sıkıya bağlı olan bu grup ile karşılaştığınız kısımlarda daha temkinli hareket etmeniz gerekiyor.
Bu kadar güzel bir dünya resmedilince araştırma dinamiğinin işleyişi de genişletilmiş. Özellikle oyunun ilk bölümlerinde elinizde harita ile etrafı araştırdığınız kısımların oldukça tatmin edici olduğunu söylemem gerekiyor. Etrafı araştırmak Ellie'nin yeni özelliklerini açmak konusunda oldukça önemli bir yere sahip. Bulduğunuz mühimmatlar ile yeni eşyaları craftladığınız gibi silah ve karakter özelliklerini de geliştiriyorsunuz. Tıpkı ilk oyundakine benzer ama daha geliştirilmiş bir sistem kullanılmış. Ayrıca etrafı araştırma yeni özelliklerin kilidini açmak için de oldukça önemli. Bulduğunuz avcılık, zanaatkarlık kitapları sayesinde bu özelliklere ulaşabiliyorsunuz. Bu arada silah güncellemelerini yapmak gerçekten çok keyifli olmuş. Karakterinizi silah üzerindeki hakimiyetini gördükçe, sürekli silahlar arasında geçiş yapasınız geliyor. Şarjör sökülmesi, yeni parçalar takılması falan derken seyrinin de oldukça yüksek olduğunu belirtmem gerek.