Super Mario 3D World + Bowser’s Fury inceleme

Platformlar Nintendo Switch, Wii U
Super Mario 3D World + Bowser’s Fury inceleme
  • Yapımcı - Yayıncı Nintendo EAD - Nintendo
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Platform
Merlin Puanı 87
1 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%95
Artılar + İki oyun bir arada
+ Çevrimiçi çok oyuncu desteği
+ Bowser’s Fury yepyeni bir tecrübe sunuyor
+ Müzikler çok güzel
+ Bölüm çeşitliliği
+ Fotoğraf modu
Eksiler - Bir süre sonra tekrar eden dövüşler
- Bowser’s Fury içeriği fazla hızlı tükeniyor
- 3D World yenilikleri sınırlı
- Çok oyuncuda hakların ortak olması
Özel İnceleme
Samet Basri Taşlı 18.02.2021 - 14:37
Super Mario 3D World + Bowser’s Fury ile çok öfkeli bir Bowser Nintendo Switch’imize konuk oluyor.

Super Mario 3D World + Bowser’s Fury, Nintendo’nun Wii U için çıkardığı ve çoğu oyuncunun tecrübe etme fırsatı elde edemediği Super Mario 3D World’ü 8 yıl sonra Switch konsollarına geliyor. Yepyeni bir hikaye ve oynanış stili barındıran Bowser’s Fury ile birlikte gelen paketi birlikte inceleyelim.

Muslukçunun Garip Macerası

Super Mario 3D World + Bowser’s Fury, adından da anlaşıldığı üzere içerisinde iki oyun bulunduruyor. Bunlardan ilki, Wii U konsoluna özel olarak çıkarılmış Super Mario 3D World’un yenilenmiş Switch sürümü. Burada hikaye açısından yeni bir şey görmüyoruz. Bowser yine ortaya çıkıyor, bir grup periyi kaçırıp dünyanın farklı yerlerinde kalelere hapsediyor. Biz de ekibi toplayıp, perileri hapsedildikleri kavanozların içinden kurtarmaya çalışıyoruz. 

Bowser’s Fury paketimizin ikinci oyunu ve tamamen Switch’e özel olarak çıkışını yapıyor. Mario’nun ezeli düşmanı Bowser, siyah bir maddenin etkisi altında, öncekinden çok daha büyük ve öfkeli bir şekilde karşımıza çıkıyor. Babasını kurtarmak isteyen Bowser Jr. ile birlikte çalışıp, Bowser’ı ele geçirmiş olan siyah maddeyi temizlememiz gerekiyor. Hikaye açısından iki oyun da derin bir içerik vaad etmiyor. Zaten iki oyunun da asıl güçlü noktası oynanışta ortaya çıkıyor. O yüzden hikaye kısmını çok uzatmadan her iki oyunu da ayrı ayrı ele alacağımız kısma geçelim.

Mantarı pişirmeden yiyen karakterler

Super Mario 3D World + Bowser’s Fury, içerisinde hem 3D World’ün yenilenmiş halini hem de Bowser’s Fury isimli yepyeni bir oyunu barındırıyor. Bowser’s Fury, 3D World’e göre oldukça farklı bir oyun olduğundan, oynanış kısmında ikisini ayrı ayrı ele almamız gerekiyor. Super Mario 3D World, 2013 yılında Nintendo Wii U için yayınlanmış ve oynayanlardan olumlu yorumlar almış bir oyun. Hatta oyunun en büyük problemi, oyuncuların büyük bir çoğunluğunun sahip olmadığı bir konsola çıkmış ve bu yüzden gözden kaçmış olması diyebiliriz. Adının aksine, tam olarak 3 boyutlu olmayan bir dünyada, her biri kendine özel yeteneklere sahip olan karakterlerden birisi ile bölümleri tamamlamaya çalışıyoruz. 

Başlangıçta oynayabileceğimiz dört karakter bulunuyor. Dört karakterden birini seçiyor ve her biri farklı konseptlerden oluşan bölümleri tamamlamaya çalışıyoruz. Daha yükseğe zıplayabilen ama dengesi bozuk olan Luigi, yavaş yürüyen ama havada süzülebilen Peach, daha hızlı koşan ama zıplama konusunda daha kötü olan Toad ve her işi kendine yetecek kadar yapabilen Mario, başlangıçta seçebileceğimiz karakterler. Ana hikayeyi tamamladıktan sonra açabileceğiniz Rosalina ve zaman zaman kontrolümüze verilen Captain Toad’ı da unutmamak gerek.

Oyunda Mario ve Luigi başta olmak üzere birçok karakteri kontrol edebiliyoruz

2.5 boyutlu platform bölümleri ile serbest dolaşıma imkan veren 3 boyutlu bölümler arasında gezerek, bir sonraki kaleye girmemize izin verecek kadar yeşil yıldız toplamaya çalışıyoruz. Neredeyse her bölüm farklı bir konsepte sahip ve çoğu bölümde farklı bir oynanış stili bulunuyor. Perili köşkte hayaletlerden kaçtığımız, duvara yansıyan gölgeleri takip ederek oynamadığımız, ışıklara yakalanmadan gizlilik içinde ilerlediğimiz, suyun üzerinde bir dinozorun sırtında yol aldığımız bölümler ve çok daha fazlası bulunuyor. Dokunmatik ekranı kullanarak çözdüğümüz bulmacalar, müziğe ya da zıplamamıza göre yer değiştiren zeminler, borular içinde yolumuzu bulmaya çalıştığımız labirentler gibi bölüm tasarımları “Bakalım sırada ne var?” heyecanını uzun süre korumayı başarıyor. (Sürekli karşımız çıkan farklı bölüm tasarımları  “Bakalım sırada ne var?” heyecanını uzun süre korumayı başarıyor.) (Yine arada cümle olsun diye)

Bir sürü farklı bölüm, bir sürü farklı güçlendirme ve kendine ait yetenekleri olan karakterler ile oyunu oynamak oldukça keyifli. Bazı sıkıntıları var elbette. Mesela 3 boyutlu olduğunu iddia eden bir oyunun sabit kamera açılarıyla bizi kısıtlaması can sıkıcı. Oyunun Wii U’ya özel olması, konsolun dokunmatik ekranını kullanan bazı bölümlerin de yapılmasına fırsat tanımıştı. Switch konsolunda ise bu bölümleri Joycon’un hareket algılayıcısı ile telafi etmeye çalışıyorsunuz. Mario Odyssey’de  bu sistemi keyifle kullanmış biri olarak, 3D World’de bir türlü ısınamadım.. Konsolu el modunda kullandığınız zaman dokunmatik ekran aktif hale geliyor. Bu sayede bölümleri olması gerektiği gibi tecrübe edebiliyorsunuz. 

Godzilla ve Kong öncesinde Mario vs Bowser kapışması ile karşılaşıyoruz.

Super Mario 3D World, 4 kişiye kadar çoklu oyuncu desteği sunuyor. Daha önce bir Mario oyununu çok oyunculu modda oynadıysanız, bunun hem eğlenceli hem de sinir bozucu bir tecrübe olduğunu bilirsiniz. Bu oyunda da bir yandan bölümü tamamlamaya çalışırken, diğer taraftan en fazla puanı toplayıp birincilik tacını takma, çıkan güçlendirmeleri kapma, bayrak direğinin en tepesine ulaşma gibi mücadeleler içine girmek zorunda kalıyorsunuz. 

Çoklu oyuncu modu çok eğlenceli ama bazı şikayetlerim var. Oyundaki bazı bölümler yalnızca tek kişi için tasarlanmış ve işin için çok oyuncu girince tam bir karmaşa oluyor. Kamera alıp başını gidiyor, iki kişi farklı yönlere çektiği için suda dinozoru kontrol edemiyorsunuz ve en kötüsü oyuncuların ortak hak sayısına sahip olması. Bir oyuncu sürekli ölüp hak sayısını bitirirse herkes atılıyor. Kaos eğlenceli ama haklar bitti diye ölmemiş oyuncuların bile dışarı atılması saçma olmuş. 7 yaşındaki yeğeni ile oynamaya çalışan bir insanın çektiği çileleri tahmin edebilirsiniz. Bir de bölüm sonunda sahip olduğunuz hak miktarı bir sonraki bölümde aynen korunduğu için, sadece 1 adet hak ile sonraki bölüme girip ilerlemek çok mantıksız oluyor. Bütün kayıt noktaları atıldığınızda sıfırlanacağından, girdiğinizde ölüp haklarınızı yenileyerek tekrar oynamak daha mantıklı oluyor. Oyunun belli bir bölümden sonra zorluk olarak oldukça yükseğe çıktığını düşünürsek, bu taktiği uygulamayı ihmal etmeyin.

Co-op eğlenceli ama bazı problemlere de sahip.

Çok oyunculu modun online desteği de bulunuyor, yani evde oyunu oynayacak birileri yoksa, internet üzerinden başkaları ile de oynayabilirsiniz. Yukarıda saydığım sorunlara ek olarak, istediğiniz karakteri alamamak gibi bir sıkıntı da var ama bunu görmezden gelirseniz oldukça güzel bir özellik. Yine de Toad ile oynayacağıma hiç oynamamayı tercih ederim. En azından Rosalina açılana kadar bir seçenek olmaması sıkıcı. Hiç olmazsa Daisy’yi de oyuna ekleyebilir ya da oyuncuların aynı karakterleri seçmesine izin verebilirlerdi.

Super Mario 3D World’ün Switch sürümü, oyuna ufak tefek bazı yenilikler getirmiş. Karakterlerin orjinal oyundan daha hızlı hareket edebilmesi, havada yuvarlanma ya da dalış hareketleri yapabilmesi gibi geliştirmeler bulunuyor. Ayrıca “Snapshot” adıyla anılan fotoğraf modu da oyuna eklenmiş. Bu sayede oyun içinde fotoğraf makinası ile çekim yapıp, fotoğrafın üzerine istediğiniz etiketleri yapıştırabiliyoruz. 3D World’un kamera açısının sabit olması, istediğiniz gibi fotoğraflar çekmemizin önüne geçebiliyor. Bir fotoğraf üzerinde kullanabileceğimiz etiket sayısı da sınırlı ve üzerinde çok fazla oynayamıyoruz ama eğlenceli bir eklenti olduğu kesin. 

Birçok oyunda olduğu gibi Super Mario 3D World + Bowser’s Fury'de de fotoğraf modu var.

Sonuç olarak 2013 yılında yayınlanan 3D World, Switch konsolunda gayet keyifli zamanlar geçirmenizi sağlayacak bir oyun. Sanki Mario Maker’da bir sürü farklı tasarımcının elinden çıkmış kaliteli bölümleri bir senaryoda oynuyormuş gibi hissediyorsunuz. Evet, özellikle sonlara doğru bazı boss dövüşleri ya da bulmacalar tekrar etmeye başlıyor ama bu çok büyük bir sorun oluşturmuyor. Tek başınıza ya da birkaç arkadaşınız ile oynayıp iyi vakit geçirebilirsiniz. Switch sürümünde birçok geliştirme yapılabilirmiş ama orjinal halini bozmak istememişler gibi düşünüyorum. 

Super Mario 3D World + Bowser’s Fury’nin içerisinde bulunan ve benim asıl dikkatimi çeken oyuna geldi sıra. Bowser’s Fury, 3D World’ün yanına eklenmiş bir DLC paketi gibi gözükse de, oyuna girince yanıldığınızı anlıyorsunuz. Öncelikle sabit kamera gitmiş, tamamen bizim kontrolümüzde olan bir kamera ile, Lapcat Gölü bölgesini özgürce gezebiliyoruz. Lapcat Gölü ciddi anlamda kediye doyacağınız bir mekan. Dost düşman herkes bir şekilde kediler ile alakalı bir şekle bürünmüş. Bu defa yanımızda alışıldık ekip arkadaşlarımız değil, Bowser Jr. bulunuyor. Karşımızda ise eskisine göre çok daha fazla sinirli olan Bowser var. 

Bowser anlaşılan bugün ters tarafından uyanmış

Daha önce Mario Odyssey oynamış olanlar bu bölümde hiç yabancılık çekmeyecek. Tıpkı Odyssey’de olduğu gibi, çevredeki altınları toplayıp bulmacaları çözüyor, gizli yerlerde saklanan “Cat Shine” adındaki şeyleri topluyoruz. Şapka dostumuzun yerini ise Bowser Jr. almış durumda. Tek başınıza oynuyorsanız Bowser Jr’ın size ne kadar yardım edebileceğini seçebiliyorsunuz. Siz etraftaki engelleri aşmaya çalışırken, Jr’da sizin için altın toplayıp, düşmanların kafasına fırçası ile vurabiliyor. 

Çoğu zaman günlük güneşli olan bölge, hava kararıp yağmur başladığında asıl yüzünü ortaya çıkarıyor. Siyah madde tarafından ele geçirilmiş olan Bowser uyandığında gökten meteorlar yağmaya başlıyor, gölün etrafındaki barışçıl kediler daha alevli bir hal alıyor ve normalde ulaşamadığımız bazı yerlere gitme fırsatı ediniyoruz. Bowser’ın öfkesini dindirmek için bir kaç farklı yöntem bulunuyor. İlk olarak “Cat Shine” isimli nesneyi bulup, yakınlardaki deniz feneri aktif hale getirmek ve uykuya geri dönmesini sağlamak mümkün. Yeteri kadar “Cat Shine” bulduğumuzda ise dev çanın gücünü alarak kocaman bir kedi olup, Bowser ile birebir dövüşme fırsatı ediniyoruz. Bowser’ı güzelce dövdüğümüzde yeni bir bölgeye kaçıyor ve biz de onu kurtarmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.Eğer iki seçenek de mümkün değilse, bir süre bağırıp çağırdıktan ve üzerimize alev üfledikten sonra tekrar uykuya dönmesini beklemek de mümkün. Son seçenek ise ölmek. Bu durumda Bowser tekrar uykuya yatıyor.

Lapcat Gölü bölgesinde serbest bir şekilde dolaşıp, altın ve “Cat Shine” peşinde koşmak kesinlikle çok eğlenceli. Karşımıza bir sürü mücadele çıkıyor, “Cat Shine” toplamak için farklı bir bulmaca çözüyor ya da zaman sınırı içinde bitirilmesi gereken yarışlara dahil olabiliyoruz. Normal zamanlarda kırılmayan duvarlar, Bowser uyandığı zaman kırılabilir hale geliyor, normalde ulaşamadığımız yerlere yeni bloklar geldiği için ulaşabiliyoruz. 3D World’de bize yardım eden dinazor, burada da mevcut. Kendisi sayesinde istediğimiz adaya hızlı bir şekilde ulaşabiliyor, su üzerindeki mücadeleleri tamamlayarak daha fazla “Cat Shine” toplayabiliyoruz.

Bowser’s Fury basit bir DLC değil, tamamen yeni bir oyun olmuş. Serbest kamera açısı sayesinde gerçekten 3 boyutlu bir dünyada, 3D World’de şikayet ettiğim sorunlardan kurtulmuş durumdayız. Bowser Jr. bizim için güçlendirmeleri toplayıp, ihtiyacımız olduğu anda kuşanmamızı sağlayan bir yardımcı. İki kişilik oyunda ikinci oyuncunun kontrol ettiği Bowser Jr. karakterinin tek kişilik modda bize ne kadar yardım edeceğini seçmek de mümkün. Özellikle en yüksek seviyede sizin hiçbir şey yapmanıza gerek kalmayacak kadar etkili bir yardımcı. Bowser’ın yeni haline bayıldım. Bowser uyanmak üzereyken yağmurun başlaması ve neşeli havanın yavaşça kaybolması çok hoş. Mario Odyssey’in Ruined Kingdom bölümündeki karanlık ortamı hatırlatıyor. (bunu arada alıntı cümle olarak kullanabiliriz eğer olacaksa)

Çok karanlık, DC Universe'den olmadığına emin misin?

Bowser’s Fury ile ilgili sevmediğim noktalardan bahsedeyim. Öncelikle yeni bir oyun için oldukça kısa. Bowser ile yaptığınız her mücadele sonrasında gölün yeni bölümleri açılıyor ve her biri farklı bir konsepte sahip. Yalnızca ana görevi tamamlamak yaklaşık 4 saat sürüyor. Mücadeleleri tamamlayıp %100 yapmak ise ekstra 3 ya da 4 saat sürecektir. Bu kadar kısa bir oyunun boss dövüşünün kendini tekrar eden yapıda olması ise ayrı bir problem.

Bowser ile mücadele etmek için yeteri kadar “Cat Shine” toplayıp, sizi dev bir kedi haline getiren çanı aktif hale getiriyorsunuz. Dev bir kedi olduktan sonra Bowser ile yaptığımız dövüş ise kısa süre içinde kendini tekrar eden bir hal alıyor. Farklı bölgelerde farklı özellikler olmasını bekliyordum ama özünde “Bowser ters dönünce üstüne zıpla” taktiğinden fazlası yok. İki devin çarpışmasından çok fazla bir şey beklememek gerek.

Super Mario 3D World + Bowser’s Fury, 15 saatin üzerinde bir oynanış süresine sahip.

Bowser’s Fury hakkındaki son şikayetim ise Bowser’ın uyandığı bölümler. Belirli bir süre uykuda kalan Bowser uyanacağı zaman hava kapanıyor, yağmur başlıyor ve müzik değişiyor. Tamamen uyandığında ise haritanın gizli yerleri aktif oluyor, gökten Bowser’ın dikenleri (meteor misali) yağmaya başlıyor ve zaman zaman kendisinin ateş saldırılarına maruz kalıyoruz. Benim canımı sıkan durum bu bölümlerin çabucak sona ermesi. Bowser bağırıp çağırıyor, karmaşa yaratıyor ve sonra geri yatıyor. Bari ben ölene ya da bir deniz fenerini aktif hale getirene kadar orada kalsaydı. Zaman sınırı koymalarını sevmedim. 

Bowser’s Fury, Mario dünyasına yeni bir yaklaşım getirmiş keyifli bir oyun olmuş. Tamamen farklı, yepyeni bir oyun değil de, ileride hazırlayacakları yeni Mario oyunu için kullanıcıların tepkilerini ölçecek bir demo izlenimi verdi bana. Eğlenceli ama yalnızca bu oyun için paketi almanıza değecek bir içerik değil. 

Şuraya da küçük mutlu bir Bowser çizelim

Sonuç

Super Mario 3D World + Bowser’s Fury, içerisinde iki farklı oyunu barındıran harika bir paket. Çoğu oyuncunun sahip olmadığı bir konsola sıkışıp kalmış cevherleri bu Nintendo Switch’e getirmek kesinlikle doğru bir karar. 3D World’ün orjinal halini bozmamak için bazı özellikleri eklememeleri ve tekrar eden kısımları can sıkıyor. Bowser’s Fury’de tekrar eden kısımları ve kısa oyun süresi ile beklediğim kadar iyi bir oyun değil. Ana oyun gibi değil de ileride çıkarılması planlanan oyunun tanıtımı gibi düşünmeniz gerekiyor. Ama işin güzel yanı bu iki oyunun bir arada olması. 

Super Mario 3D World + Bowser’s Fury içerdiği iki oyun ile birlikte 60 dolarlık fiyat etiketinin hakkını veriyor. İki oyunu tek başınıza oturup bitirmeniz en az 15 saat sürüyor. Buna bütün toplanabilir nesneleri toplamak, çok oyunculu modları oynamak gibi özellikler de eklenince oldukça uzun bir oyun süresi sunuluyor.

Super Mario 3D World aynı fiyat etiketi ile tek başına satışa sunulmuş olsa iki kere düşünmenizi önerebilirdim. Bowser’s Fury tek başına 30 Dolar gibi bir fiyata satılsa kesinlikle bu paraya değmez derdim. Ama iki oyunun bir arada bulunduğu Super Mario 3D World + Bowser’s Fury her Mario seven Switch sahibinin alması gereken bir paket olmuş. Nintendo Switch sahibi olup diğer insanlar ile oynanabilecek eğlenceli bir oyun arıyorsanız kesinlikle göz atmanız gereken bir paket. Şimdiye kadar 2021 yılında çıkan en iyi oyun demem yanlış olmayacaktır. 

Yorumlar 4
MK Okuru
MK Okuru 23.12.2024 00:22
Kalan Karakter: 300 Gönder
DazlakGandalf
DazlakGandalf 14.03.2021 21:35
efso oyun!!!!!!
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 18.02.2021 23:27
Keşke android dede çıksa heryerde oynarık ders te metrobüste yatakta tuvalet te başka bir yer kaldıysa yazın alta
MK Okuru
MK Okuru 19.02.2021 14:48
eğer heryerde oynamak istiyorsan switch lite alabilirsin.
MK Okuru
MK Okuru 19.02.2021 14:47
şaka yaptın heralde? bu bir mobil oyun değil.artı nintendo ana markalarından birini androide çıkarması çok komik bir istek.
Kalan Karakter: 300 Gönder