SpongeBob SquarePants: The Cosmic Shake, Nickelodeon’un sevilen karakteri Sünger Bob’u ekranlarımıza getiriyor. Sünger Bob’un yeni macerasında, Bikini Kasabası’nı saran kaosu engellemeye çalışıyor ve Sünger Bob evreninin Multiverse hikayesini tecrübe ediyoruz.
Sünger Bob ve yakın arkadaşı Patrick’in yeni macerası, standart bir Sünger Bob çizgi filmi tadında başlıyor. Eldiven Dünyası’na giden ikili, gizemli bir satıcı ile karşılaşıyor. Satıcının dilekleri yerine getiren baloncuk zımbırtısını satın alan kahramanlarımız, kasabadaki herkesin dileklerini gerçekleştirmeye başlıyor. Dilekleri gerçekleştirmek derken, sabundan balonlar yapıp havaya üflüyorlar, bu balonlar dileklerin şeklini alıyor.
Neredeyse baloncukların tamamını kullandıkları sırada zımbırtının Neptune’e ait olduğunu fark eden ikili, çok fazla kullanılmaması gerektiğine dair uyarıyı görüyor. O sırada dileklerin bulunduğu balonlar çarpışıyor, tam beklediğimiz gibi bir kaos oluşuyor ve herkes bilinmeyen bir yere doğru uçup gidiyor. Patrick ise bir uçan balona dönüşüyor, çünkü neden olmasın.
Sünger Bob ve Balon Patrick diğer evrenlere gidip kasaba halkını kurtarmak üzere bir yolculuğa çıkıyor ve biz de bu maceranın kontrolünü ele alıyoruz. Hikaye tam bir Sünger Bob filmi tadında, bu da seriyi ne kadar sevdiğinize bağlı olarak iyi ya da kötü bir şey. Son yıllarda iyice popüler olan çoklu evren temasını da hikayeye güzelce yedirmişler.
Çoklu evrenin hikayeye katkısı, bir dönem interneti kasıp kavuran ne kadar “meme” varsa kullanma şansı elde etmiş olmaları. Bölümler ünlü Sünger Bob karakterlerinin hayallerindeki evrenlerden kurtulmaya çalışması şeklinde tasarlanmış. Bu bölümlerde korsanlar, vahşi batı ve cadılar bayramı gibi bilindik konseptler kullanılmış. Her bölümde tanıdık karakterlerin farklı kişiliklerini görme şansı elde ediyoruz. Oynarken çok eğlendiğim yerler oldu ama yazıyı yazarken hikayenin çoğunu unuttum bile. Eğleniyorsunuz ama hakkını yemem.
SpongeBob SquarePants: The Cosmic Shake eski tarz 3 boyutlu platform - macera oyunu. Karakteriniz ile etrafı geziyor, bir sürü eşya topluyor, çevrediklerin isteklerini yerine getiriyor ve gizli şeyleri keşfetmeye çalışıyorsunuz. Ana karakterin basit bir saldırı yeteneği dışında, menzilli bir saldırısı, çift zıplama özelliği, havadan güçlü bir şekilde yere çakılma saldırısı, havada süzülme yeteneği (pizza kutusuyla) ve saldırılardan kaçmak için yuvarlanma özelliği var.
Tam bir eski tarz platform macera oyunu var karşımızda, tamamen güvenli oynayan, yenilikçi hiçbir özellik sunmayan bir oyun. Sünger Bob’un kasabasında başlayan macera bizi bir sürü farklı yere götürüyor, bölümlerde karşımıza çıkan engelleri geçmek için yeteneklerimizi kullanıyoruz, zaman zaman çeşitli düşmanlarla karşılaşıp karate darbeleriyle ve kafalarına düşerek işlerini bitiriyoruz. Bazen baloncuk içine alıp savunmasız hale getirmemiz de gerekebiliyor.
Oyunun dövüşleri zor değil, zaten az sayıda savaş hamlemiz var, düşmanlar da benzer şekilde iki üç yetenek spamlayarak üstümüze geliyorlar. Yeni düşmanları ilk gördüğünüzde zorlanıyorsunuz ama taktiği çözünce basit tipler haline geliyorlar. Sağlık miktarımız yüksek ve yeniden doldurması da kolay.
En dikkatimi çeken şey ise hareketleri istediğim kadar akıcı bir şekilde, hızlı bir tepki süresiyle yapabilmek oldu. Tabi oyunu Dark Souls oynar gibi oynamıyorum ama istesem “ya karakter bastığım komutu yerine getirmedi” diyemeyeceğim kadar iyi. Ama o kadar, dövüşler başlangıçta nasılsa, oyunun sonunda da aynı şekilde duruyor. Neyse ki oyun çok uzun değil ve genellikle dövüşlere zorlamıyor.
Oyunda yan görevler ve toplanacak paralarla dolu bir evren bizi bekliyor. Bu paralar sayesinde Sünger Bob için yeni kostümler alabiliyoruz. Eğer seriyi uzun zamandır takip ediyorsanız (20 yıl olmuş!) aklınıza gelen herhangi bir kostümü bu oyunda görme ihtimaliniz çok yüksek. Kostümlerin ek olarak bir özelliği yok, yeni yetenekler eklese daha hoş olabilirdi ama bütün kazandırdığı “şu bölümü hatırladın mı hehehe” hissiyatı.
Oyunun en büyük problemi fazla garantici olması. Başlangıçta elinizde olan mekanikleri oyunun sonuna kadar kullanıyorsunuz. Bölüme özel bazı değişiklikler oluyor ama hiç bir zaman “işte bu yepyeni bir şey” dedirtmiyor. Kostümleri almak için para ve deniz anası topluyorsunuz, görevleri tamamlıyorsunuz ve basit ama eğlenceli bir Sünger Bob macerası yaşıyorsunuz. Patrick’i ikinci oynanabilir karakter yapmak gibi eklentiler getirebilirlerdi, Bowser’s Fury oyunundaki Bowser Jr. tadında bir iş görürdü en kötü ihtimal. Onu bile yapmamışlar. Bazı boss dövüşlerinin kendini tekrar etmesi sorunu da var.
SpongeBob SquarePants: The Cosmic Shake görsel anlamda mükemmel grafikler sunmuyor ama bu vaat edilmiş bir şey de değil, sonuçta Sünger Bob oynuyoruz. Bölüm tasarımları çok güzel, çevre ve karakter modelleri, animasyonlar, ışıklandırma, ara sahneler gayet iyi gözüküyor. Grafik anlamında gelişmiş bir çizgi film oynuyor gibiyiz. Karakterlerin hareketleri ve yüz animasyonları da kesinlikle övgüyü hak ediyor.
Oyundaki seslendirmenlerin hepsi orjinal kadrodan geliyor, bu da büyük bir artı. Tabi ben ilk sezonlardaki Türkçe seslendirmeleri daha çok seviyorum ama Türkiye’de bile yok artık, oyunda mı olsun o seslendirme? Diyaloglar Sünger Bob kalitesinde, bazıları çok tekrar ediyor, uzun bir süre oyunu oynarsanız beyniniz yanabilir. Belki bana öyle gelmiştir tabi, sonuçta 10 yıldır falan çizgi filmi izlemedim.
Müzikler Sünger Bob ve ziyaret ettiği dünyalara uygun hazırlanmış. Ukulele vazgeçilmez enstrümanımız zaten, diğer enstrümanlar da ona eşlik ediyor. Basit ama güzel müzikler, oyun dışında dinleseniz keyif verir mi emin değilim ama atmosfere uygun, eğlenceli ve komik parçalar. Yalnız bölümler için biraz kısa olmuşlar sanki, bitip baştan başladığını duyuyoruz, zaten tekrar ediyorlar, bir de kısa!
Daha önce Sünger Bob çizgi filmlerini izlemiş ve vaktiyle çok fazla üçüncü şahıs kamera açılı platform macera oyunu oynamış birisiyim ve Battle for Bikini Bottom’ı da bitirmemiş olsam da bir kısmını oynamıştım. 2020 yılında çıkan remake sürümü ise oynama şansım olmamıştı. Bu oyunda yaşadığım en keyifli his nostalji oldu. İnternette oyun oynamanın çok mümkün olmadığı zamanlarda Playstation ve PC üzerinden iki kişi oynanabilen oyunları çok seviyorduk.
O dönemde Bugs Bunny: Lost in Time, Bugs Bunny & Taz: Time Busters, Taz Wanted gibi envai çeşit 3 boyutlu platform oyunu vardı. Time Busters’ın iki kişi oynanabilmesi (hem de tek klavyeden) türe olan ilgimi arttırmış, benzeri tüm oyunları oynayıp bitirmeme sebep olmuştu. Battle for Bikini Bottom’ı oynarken (remake sürümünü değil) bu hissi yaşamamıştım ama Cosmic Shake sırasında aklıma sürekli bu oyunlar geldi ve oynamaktan keyif aldım.
Eğer oynaması eğlenceli ve basit bir platform - macera oyunu arıyorsanız, üstüne Battle for Bikini Bottom – Rehydrated’ı beğendiyseniz, bu oyunu size öneririm. Sünger Bob çizgi filmlerini sevip, bir bölümü kendiniz oynamak istiyorsanız yine önerebileceğim bir oyun. Yine de keşke biraz daha cesur olup, kısa süresine rağmen kendini fazla tekrar eden mekaniklere sahip bir oyundan fazlasını yapabilselerdi.
Oyunun PC sürümü 400 TL fiyat etiketiyle Steam, Epic Store ve 40 dolarlık etiketiyle GOG üzerinde satışta. Konsollarda ise PlayStation 4 - Xbox One ve Nintendo Switch için yayınlanmış durumda olan oyunun fiyatı yine önceki nesil konsollarda 400 TL ve Switch’de 40 dolar olarak görülüyor. İyi bir indirimde denemenizi öneriyorum.