Skyforge

Obsidian Entertainment ve Allods Team’in geliştirdiği Mail.Ru’nun yayıncılığını yaptığı F2P MMORPG oyunu son derece ‘’garip’’. Alıştığımız klasik MMORPG oyunlarından çok farklı bir sisteme sahip. Birçok oyundan iyi içerikleri seçip harmanlamışlar ve kendi yorumlarını katmışlar diyebiliriz. Sağlam grafik kalitesine ve oynanışa sahip oyunun hikayesinden başlayalım.  Tanrılara yardım eden ölümsüzlerden birisiyiz. Dualara cevap vermek ve nerede yardım ihtiyacı olduğunu saptamak için üstün teknoloji kullanan Tanrı’ların yancısıyız da diyebiliriz. Dua edin gelelim gibi bir olay söz konusu. Ne hoş. 

Skyforge'un "Garip" bir oyun olduğunu ilk dakikadan itibaren anlayabiliyorsunuz. Non-target sisteme sahip olan oyunda, seviye sisteminin olmadığını öğrenince de biraz afallıyorsunuz. MMORPG’lerin genelinde, oyuna 1. seviyeden başlar son seviyeye gelip ‘end game content’ denilen olaya odaklanılır. Skyforge’da ise oyunun sonu asla gelmeyecek gibi bir hava var. Bunun nedenine sonra değineceğim..

Skyforge'da seviye olmadığı için bunun yerine prestijinizi arttırmanız gerekiyor. Bunu ise ekipmanınızı güçlendirerek veya Ascension Atlas’ta yeteneklerinizi geliştirerek yapabiliyorsunuz. Ekipman dediğime bakmayın sadece silahlarınız ve takılarınız mevcut. Zırhmış kollukmuş dizlikmiş meh… Ne gerek var ki? Ölümsüzüz sonuçta. Eşya geliştirmek istediğinizde kullandığınız silahı değil silahı koyduğunuz yeri geliştiriyorsunuz. Sebebi ise bütün sınıfları oynayabiliyor olmanız. Evet  13 farklı sınıftan istediğinizi oynayabilir hatta hepsini geliştirerek son derece güçlü bir karakter yaratabilirsiniz. Oyuna Cryomancer, Paladin ve Lightbinder sınıflarıyla başlıyorsunuz. İstediğiniz an sınıf değiştirebilirsiniz. Sadece takı ve silah kullanabilmek de burada çok işe yarıyor.Zaten her sınıfa farklı zırh seti alsaydık işin içinden çıkamazdık. Silahı değiştirmek fazlasıyla yeterli oluyor.

Karakterinizin yeteneklerini ve özelliklerini geliştirmek için Ascension Atlas’ı kullanıyoruz. İşte burada oyun sizi kendine bağlıyor. Path Of Exile oyununda kullanılan sisteme çok benziyor. Ascension’da oynamak istediğiniz sınıfa doğru bir yol seçiyorsunuz. O seçtiğiniz sınıfa doğru giden yoldaki bütün özellikleri ve yetenekleri açmalısınız. Bu özellikleri açmak için 4 farklı spark (bir çeşit tecrübe veya yetenek puanı) kullanmanız gerekiyor. Görevleri yaptığınız sürece sparklar geliyor ve sizde prestijinizi arttırıp yeni maceralara atılabiliyorsunuz. Oyunun başında sınıfınızı belirlemeniz iyi olur yoksa benim gibi hepsini aynı anda açmaya çalışır ortaya saçma sapan bir karakter çıkarırsınız. İsterseniz Cryomancer sınıfına tank bile kasabilirsiniz yani. Geliştirebileceğiniz o kadar çok yetenek ve sınıf var ki düzgünce birisini seçmediğiniz sürece hepsini almanız aylarınızı hatta yıllarınızı alabilir.

Görevler açışından oyunun bir artısı yok. Sadece zindan sayısının ve zorluk seviyelerinin fazla olması ilgi çekici. Aynı zindanı farklı zorluklarda oynadığınızda farklı görevler veriyor. Açık dünya olayına pek kafa yormamışlar diyebilirim. Sadece dua edilen yerlere gittiğimizi düşününce biraz mantıklı gelse bile yok olmamış. Mekan olarak kısıtlı kalmışlar. Yeni güncellemeler ile düzeltmezlerse durum vahim.

Oyunun amacının dua eden insanlara yardım etmek olduğunu söylemiştik. Biraz ilerledikten sonra insanlar direk size dua edip takipçiniz oluyor. Tanrı olmaya aday oluyorsunuz. Sizin adınıza tapınaklar yapılıyor, insanlar kendilerini size adayıp verdiğiniz görevleri yapıyor. Tapınaklar sayesinde istediğiniz özelliğinizi güçlendirebiliyorsunuz. Cidden üstüne düşerseniz sağlam ekmek çıkar yani.

Buraya kadar anlattığım özelliklerin hepsi çok hoş. Hepsi birbirinden zevkli ve oyuna bağlayan etkenler. Maalesef oyunun iyi olduğu taraflar kadar kötü tarafları da var. Özellikle iki konuya çok takıldım. İlki oyunda ticaret olmaması. Ticaretsiz MMORPG olur mu arkadaş? Bu nasıl vicdansızlık. Sadece ticaret yaparak geçinenler var. Hiçbir şekilde takas, açık arttırma vb. ticari olay yok. İkincisi ise Premium geyiği. Az çok free-to-play MMORPG oynamışsanız bedava oynamanın hayal olduğunu, elbet onun pay-to-win’e döneceğini biliyorsunuzdur. Aynı olay burada da mevcut. Her ne kadar oyun parasıyla premium alabiliyor olsanızda uçuk fiyatlar var. Peki neden premium şart? Sebebi çok bariz. Kazandığınız bütün para ve sparklar %50 artıyor. Oyunun tamamen ekipman ve Atlas olduğunu düşünürsek büyük bir avantaj. Ayrıca oyun parasını satın almak gibi seçenekler var. Yani pay-to-win diye bağırıyor oyun. Premium aldırtmak için ticareti kapattıklarını düşünmeye başladım artık.

Herşeyi toparlayıp bir sonuca bağlayalım. Oyun genel itibariyle getirdiği yeni sistemler, oynanış ve grafik ile ilgi çekiyor. Oynarken cidden zevk aldım diyebilirim. Hatta premium sürem bitene kadar zorlamayı düşünüyorum. Öte yandan premium biter bitmez 4 çocukla sokağa atılmış hissi yaşayacağımı bildiğim için biraz temkinliyim. Pay-to-win olayı cidden üzüyor.  Premium alsanız bile önünüze geçebilecek olmaları çok saçma bir şey. Bunun dışında bu oyun oynanır arkadaşlar. Girin bir deneyin hazır betadayken. Cidden bağlanırsanız zaten aylık 12 euroyu unutun. Yok ben çok oynar aynı seviyeye gelirim para vermem diyorsanız ona da eyvallah. İndirip deneyin, pişman olacağınızı sanmıyorum.