Samurai Jack: Battle Through Time inceleme: Cartoon Network’un sevilen çizgi filminden yola çıkarak yapılan Samurai Jack: Battle Through Time, hem serinin hayranları hem de daha önce izlememiş olan oyunculara hitap edecek bir oyun olmayı planlamış. Oyun güzel olmuş mu? Aku karşısında yıllardır süren macera sonunda bitiyor mu? Jack kendi zamanına dönüp mutlu bir hayat sürebilecek mi? Samurai Jack: Battle Through Time’ın Switch sürümünü inceleyip bu sorulara yanıt bulalım.
İlk olarak 2001 yılında yayınlanmaya başlayan Samurai Jack, dördüncü sezonun ardından uzun bir ara verip, 2017 yılında son sezonu ile ekranlara veda etmişti. Şekil değiştirebilen kötü varlık Aku’nun, kendisini yenebilecek kılıca sahip samurayı geleceğe, Aku’nun hüküm sürdüğü bir zamana yolladığı seri, kendisine Jack adını koyan samurayın geri dönme çabalarını anlatıyor. Oyunumuz ise tam olarak final sezonunun son bölümünde, Aku ile gerçekleştirilen son dövüş sırasında başlıyor.
Aku ile gerçekleştirilen son mücadele zamanda geri dönmenin yolunu bulan kahramanlarımız, Aku’nun son anda müdahale etmesi ile ayrılıyor. Zamanın arasında kalan bir dünyaya düşen Jack, kendisine ulaşmaya çalışan Ashi’ye ulaşmaya çalışıyor. Bu sırada eski dostlarının yardımlarını alırken, eski düşmanlar ile tekrar mücadele etmek zorunda kalıyor. Hikaye çok yaratıcı değil ama serinin hayranları için ekstra bir yan sezon gibi görülebilir. Bizi zamanın arasında bulunan bu mekanda tutmaya kararlı olan Aku’nun üzerimize saldığı düşmanlar ile dövüşüyor, İskoç Adam, Sör Rothchild gibi eski dostların yardımıyla yolumuzu buluyoruz.
Hikaye çok güçlü olmasa da, çizgi filmin orjinal seslendirme kadrosunu kullanmaları oyunun atmosferini güçlendirmiş. Hem dostlar hem de düşmanlar orjinal aktörleri tarafından seslendirilmiş. Kesinlikle iyi bir karar.
Hikayeye kısaca değindiğimize göre oynanışa bakalım. Samurai Jack: Battle Through Time tam bir hack and slash oyunu. Çizgi filmden tanıdığımız düşmanlar ile kapışıyoruz, bölüm ortasında güçlü bir rakip geliyor onunla mücadele ediyor ve bölüm sonuna kadar devam ediyoruz. Bölümün sonunda çizgi filmden tanıdığımız güçlü bir düşman geliyor, onu yeniyor ve bir sonraki bölüme geçiyoruz. İlk sezonda huzura kavuşturduğumuz golem, ödül avcısı eski karı-koca, Imakandi Avcıları gibi bir sürü tanıdık düşman oyun boyunca bizi kovalıyor.
Dövüşlerde bize eşlik eden büyülü katanamızın yanı sıra, birçok farklı silah da kullanıma hazır bekliyor. Bambu sopalarından gürzlere, oraklardan ateşli silahlara kadar bir sürü seçenek var. Hatta yumruk ve tekmelerimizi kullanarak bile ilerlemek mümkün. Her silahın farklı rakiplere karşı avantajları bulunuyor. Kılıç ve yumruklar dışındaki silahların belli bir dayanıklılığı var ve tamir edilmezse kırılıyorlar.
Oyunun dövüş sistemi fena değil. Silahlar arasında geçiş yapıp farklı kombinasyonlar ile rakibi yeniyor, yeteri kadar enerji topladığımızda sağ ve sol analog tuşlarına basarak aktif hale getirilen Kiai Attack modu ile ölümcül saldırılar yapabiliyoruz. Karakteri geliştirdikçe her silahın yeni saldırıları açılıyor. Karakteri kontrol etmesi kolay ve yeni saldırıları kullanmak keyifli ama mükemmel bir vuruş hissi beklememelisiniz. Yapay zeka da çok parlak değil ama sizi köşeye kıstırabilecek kadar kalabalık gelebiliyorlar. Dövüşler keyifli geçiyor yani.
Dövüşler sırasında en çok hoşuma giden ayrıntı ise Jack’in canı azaldıkça görsel olarak değişmesi oldu. Çizgi filmde dayak yedikçe saçları dağılan, elbiseleri parçalanan Jack görüntüsünü oyuna adapte etmeyi başarmışlar. Zorlu bir boss dövüşü sonrası ara videoda, az önce verdiğiniz mücadelenin izlerini taşıyan saçları dağılmış bir Jack görmek güzel bir ayrıntı. Can arttıran bir şeyler kullandığınızda kıyafetleri de geri geliyor ama çizgi filmde bile sürekli bu kıyafetleri nasıl geri kazandığını merak ediyorduk zaten.
Genellikle 3 boyutlu ortamlarda geçen oyun, zaman zaman 2 boyutlu bir oynanış sunuyor. Düşmanlar ile dövüşmediğimiz zamanlarda etraftaki nesneleri kırıp para ve diğer gizli nesneleri toplamaya çalışıyoruz. Ortalama 45 dakika süren bölümlerde bulunan gizli nesneler arasında en önemlisi lanetlenmiş kolyeler. 50 adet lanetlenmiş kolyeyi toplarsanız, hem oyunun hem de serinin gizli sonunu görebilme fırsatı elde ediyorsunuz.
Her bölüm sonunda Devil May Cry benzeri bir puan sistemi ile derece alıyoruz. Kaç eşya kullanıldı, ne kadar sürede bölüm tamamlandı ve kaç kere öldün gibi kıstaslara göre değerlendiriliyoruz. Sırf S almak için eşyaları kullanmamaya çalışmak, oyunu olduğundan daha zor hale getiren bir mücadele oluyor.
Genel olarak keyifli bir oynanışa sahip olan Samurai Jack: Battle Through Time, eski nesil aksiyon oyunlarını oynadığım zamanları hatırlattı. Üstümüze koşan düşmanlar, minik bulmacalar çözerek bulduğumuz gizli kapılar, her noktada toplanabilecek bir şeyler bulmak. Kötü değiller ama belli bir süre sonra sıkılmaya başlayabilirsiniz.
Gelelim oyunun nasıl göründüğüne. Oyunu Nintendo Switch üzerinde oynadığımı başlangıçta belirtmiştim. FPS 30 olarak belirlenmiş ve çoğunlukla stabil bir şekilde çalışıyor. Karakter ve çevre modelleri gayet ayrıntılı, animasyonlar akıcı ve zengin renkler ile görsellik Switch oyunu için oldukça iyi.
Oyun performans olarak çoğunlukla iyi bir iş çıkarıyor. Hem dock üzerinde hem de elde oynarken stabil bir şekilde 30 FPS alabiliyorsunuz. Yalnızca tren üzerinde ödül avcısı karı-koca çift ile mücadele ettiğimiz bölümde ciddi bir performans düşüşü yaşadım. Boss dövüşünü düşük performans ile yapmak zor olsa da, oyunun geri kalanında bu kadar büyük problem yaşamadım. Oyunun diğer platformlarda 60 FPS ile çalıştığını duydum. Bir fırsatını bulursam, diğer platformlarda da denemek istiyorum.
Dövüşler sırasında grafiklerin biraz daha kötü hale geldiğini küçük ekranda çok fark etmeyebilirsiniz ama dock üzerinden televizyonda oynarken dikkat çekiyor. Düşmanlar kalabalıklaştıkça performansta ufak düşüşler oluyor. Normalde çok rahatsız etmiyorlar ama düşman saldırılarını savuşturmaya çalışıyorsanız zamanlamanız bozuluyor. Sinir bozucu ufak ayrıntılar.
Aku’nun Hükmü Sona Erecek
Samurai Jack: Battle Through Time, serinin hayranları için kesinlikle göz atılması gereken bir oyun. Biraz eski usul olsa da keyifli oynanışı, orjinal seslendirmen kadrosu ve çizgi filmden farklı hikayesi ile ilginizi çekecektir. Burada en büyük engel ise fiyat. Switch üzerinde 40 dolardan satılan oyun, döviz kurları sebebiyle pahalı bir oyun olarak gözüküyor. Playstation 4 sürümü de yaklaşık 200 lira ediyor. Eğer dışarıda gezerken oynama gibi bir planınız yoksa PC sürümünü 60 - 70 lira arası bir fiyata satın alabilirsiniz. O zaman hakkını verecek bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Diğerleri için ise biraz daha indirim beklemenizi öneririm.
Daha önce Samurai Jack izlememiş olanlar için de söyleyeceklerim var. Daha önce TV’de birkaç bölüm izlemiş ama tamamen takip etmemiş biri olarak “oyuna girmeden önce bir göz atayım” dedim. 1 hafta içerisinde hem oyunu hem de seriyi birlikte götürerek 5 sezonu izledim. Eğer oyunu oynamayı düşünüyorsanız kesinlikle bu çizgi filmi izleyin. Aslında izlememiş olsanız bile anlayabileceğiniz bir anlatım var ama asıl sorun hikaye. Oyunun en başında çok büyük spoiler içeren bir mücadeleye şahit oluyorsunuz. Oyunun sonu ise çizgi film ile aynı şekilde bitiyor. Oyunu oynarken zaten “ben bunu izlemeliyim” düşüncesine kapılacaksınız. En azından önce başlayın ki sürprizleri bozmayın.
Son olarak oyunun notunu 70 olarak belirledim ama bunun Switch sürümü için verildiğini belirtmem gerek. Görsel olarak güzel olsa da 30 FPS olması ve performans sorunları notunu kırmama sebep oluyor. Yoksa oyunun genel olarak hakkı 75 olacaktır.
-----------------------------------------
İncelemeyi okuduğunuza emin misiniz? Neden 30 FPS olduğunu ve Switch incelemesi olduğundan bahsediyoruz çünkü yazıda..