Outer Wilds İnceleme

Outer Wilds incelemesi! Son dönemlerde bağımsız geliştiricilere sunulan olanakların artmasıyla örneklerini daha fazla gördüğümüz keşif oyunları, adeta tüm oyun dünyasını sarmış durumda. Tek tip, aynı tarzda ve genellikle yüzeysel psikolojik öğeler içeren bağımsız keşif oyunları, bu sebeplerden dolayı artık pek fazla oyuncunun dikkatini çekemiyor. Her ne kadar içlerinden güzide örneklerle karşılaşsak da, bağımsız oyun sektörünün keşif ve korku oyunlarının kalite çıtasını yeterli düzeye çıkartamadığını söyleyebiliriz. Ancak bu kez ilerleyiş itibariyle çok farklı bir keşif oyunuyla karşı karşıyayız. Bilim kurgu öğeleriyle bezenen Outer Wilds, bu senenin en dikkat çekici oyunu olabilir.

Outer Wilds inceleme

Şimdilik Epic Store’a özel olan yapım Mobius Digital isimli adını pek duymadığımız ve yeni sayılabilecek bir ekip tarafından geliştirilmiş. Oldukça sade bir başlangıç yaparak açılan Outer Wilds, ana karakter olarak bize dört gözlü ve biyolojik olarak insana oldukça benzeyen Hearthian ırkına mensup bir karakteri sunuyor. Teknolojik olarak oldukça ilerde olan bu ırk, yaşantı olarak teknolojiden oldukça uzakta. Çiftçiliğe devam eden ve ahşap evlerde oturan Hearthian ırkı, uzay ve gök bilimi konusunda oldukça usta. Genç bir astronotu kontrol ettiğimiz yapımda ilk başta oyuna başladığınız köyü keşfederek başlamanızı öneriyorum. Aksi takdirde direkt olarak uçuşa geçtiğinizde oyunun temelini kaçırabilir hatta daha kötüsü uzayda olmadık yerlerde can verebilirsiniz.

Outer Wilds oyuncuya takip etmesi için herhangi bir görev devamlılığı sunmuyor. Oyuncuyu bir anda dünyasına bırakan yapım, adeta size yürümeye yeni başlamış bebek gibi davranıyor. Ancak uzay geminizin içerisinde bulunan görev girdileri sayesinde ne yapacağınızı planlayabiliyorsunuz. Kamp ateşi başında başladığınız oyunda ilk karşılaştığınız NPC, gemiyi kaldırmak için uçuş kodlarına ihtiyacımızın olduğundan bahsediyor. Uçuş kodlarını almak için gittiğimiz gözlem evindeyse ana karakterimizde farklı bir şeyler olduğunu fark ediyorsunuz. Gözlem evinden çıkarken kapıda duran antik Nomai heykelinin gözlerini uzun süreden sonra tekrar açması ve karakterimizin zihnini kontrolü altına almasıyla birlikte son yaşadığımız anıların gözlerimizin geçmesi karakterimize ilk şaşkınlığını yaşatıyor.

Oynanış olarak az da olsa No Man’s Sky’a benzeyen Outer Wilds, bizden eski dillerde yazılmış Nomai tabletlerini çözmemizi istiyor. Özel bir çeviri aracı sayesinde içerisinde bulunduğumuz güneş sisteminde daha önce neler yaşandığını öğrenebiliyoruz. Yirmi iki dakikada bir güneşin patlamasıyla yeniden başlayan oyun, geminizde yaşanan tüm ilerlemenizi siliyor. Ancak bildiklerimiz sayesinde bir önceki döngüde yaşanan olaylardan ders çıkartarak problem çözümüne yaklaşıyoruz. Oyundaki amacımız bu döngünün neden devamlı gerçekleştiğini ve neden sadece bizim hafızamızın sıfırlanmadığını bulmak. Ana karakterimiz haricinde oyunun dünyasında bulunan tüm NPC’ler, döngü sona erdiğinde hiçbir şey hatırlamıyor. Ana karakterimizin ölüp tekrar dirildiğini diğer NPC’lere anlattığında ise tüm köy halkı psikolojik sıkıntımız olduğunu düşünüyor.

Outer Wilds’ı diğer keşif veya bilim kurgu oyunlarından ayıran en büyük nokta oyunun her 22 dakikada tekrar yeniden başlaması. Diğer NPC’ler ile ilişkimizi bir kenara bırakırsak oyundaki en uzak gezegeni keşfetmek için sadece 22 dakikamız var. Bu sebepten dolayı çoğu zaman en uzaktaki gezegeni keşfetmek için zamanla yarışmamız gerekiyor. Açıkça söylemek gerekirse bu mekaniğin fazlasıyla heyecanlı olduğunu içtenlikle söyleyebilirim. Oyunun dünyası pek büyük olmadığından her gezegeni keşfetmemiz gerekiyor.

Oyunun fizik unsurunun üstündeyse oldukça çalışılmış. Uzay gemimizin kontrolü en kolaya indirgense de, ilk başta kontrolcüyü elinize aldığınızda biraz zorlanıyorsunuz. Yer çekimi mekaniği konusunda ince eleyip sık dokuyan geliştiriciler, oyunculara yüzeysel de olsa astronot gibi hissetmeyi vadediyor. Ancak uzay gemisinin kontrollerinin özelliklerde inişlerde bazen sapıttığının altını çizmeliyim. Gezegenlerin çoğu engebeli araziye veya iniş yapılması imkansız platformlara sahip olduğundan, gemimizi durup dururken kırabiliyoruz.