1/2
Operation Flashpoint: Cold War Crisis
Dünya savaşından sonra Avrupa'nın ikiye bölünmesiyle iki blok oluşur...
-Alpha Black, this is Papa Bear over.
-Papa Bear this is Alpha Black we hear you.
-Papa Bear we need air sport on Ghf3 over.
-Alpha Black the air sport on the way for Ghf3 over.
-Thanks papa bear.
-3 1’oclock enemy soldier 100.
-3 engaging.
-Soldier is history!
-I’v got him.
Bu sözler size tanıdık geliyordur.Ünlü şaheser Operation Flashpoint serisinin ilk oyunu Cold war Crisis’den bahsediyorum. 2000 yılında oyun çıktığında pek fazla kişi tarafından bilinmiyordu. Daha sonra adını duyurmaya başladığında büyük bir sanat eseri olduğu anlaşıldı. İlkten Amerikan ordusu ve daha sonra onları takip eden İngiltere, İtalya ve Rusya… Bu ülkeler bu oyunu simülasyon amaçlı aldılar ve ordularına bu oyundan eğitim vermeye başladılar. Gerçekten oyun o kadar gerçekçi ki, bir yere saldırırken öyle paldır küldür değil de takım arkadaşları ile ve bir strateji kurarak gidiyoruz. Şimdi biraz daha oyunun ayrıntılarına inelim.
Rusya adalara saldırdı…
Oyunun konusu şöyle; 2. Dünya savaşından sora Avrupa’nın ikiye bölünmesiyle iki blok oluşur. Bunlar Doğu ve Batı bloğudur. Doğu bloğunun lideri Rusya, Batı bloğunun lideri ise Amerika’dır. O dönemde güçlü olan Rusya yakınında bulunan 4 adaya (Malden , Everon , Kolgujev ve Nagova fakat Nagova adası Resistance paketinde var) saldırır. Bununla müdahale etmek isteyen Amerika’da olayın içine girer ve Soğuk Savaş başlar. Burdaki adalarda sadece soğuk savaşın bir bölümüdür. Hikayemiz buradaki adalarda Amerikan ordusuna çalışan 4 askerin maceraları ile başlar. Gerçekten adalar öyle güzel tasarlanmış ki, adanın bir ucundan yürümeye başlayıp sonuna kadar gitmek gerçekten çok uzun zaman alıyor. Köyler ve şehirler çok güzel olmuş... Çevre sesleri çok iyi, eğer haritanız yoksa adada kaybolma olasılığınız çok yüksek.
Mermi ne taraftan geldi ya…
Oyundan gözlerimin yaşardığı an gerçekçilik kısmı oldu. Her an her yerden serseri bir kurşunlar vurulabilirsiniz. Oyunun herkese hitap etmediğini burada belirtmek istiyorum. Oyunda bazen tek vuruşta ölebiliyorsunuz, enerji barı veya kalkan yok. Başınıza gelen tek kurşunla ölebilirsiniz. Bu da bazı FPS fanatiklerini üzecek güzel bir özellik. Ayrıca oyunda vuruş hissi %100. Nişan ve vurma aynı gerçek hayattaki gibi. Nişanın üstüne adam gelince ateş edip adamı vurabileceğinizi sanmayın. Şahsen ben crosshair’i fazla kullanmıyorum. Onun yerine silahı omzunuza dayayıp, nişan alma işi daha da güzel. Hem daha fazla şansınız oluyor vurmak için. Gerçekçilik burada bitmiyor tabi ki. Asıl size anlatacağım şey gözlerinizi yaşartacak. Bir bölümde James diye bir pilotu yönetiyoruz ve adamımız Rus kuvvetlerine esir düşüyor. Oyundaki en değerli edevatımız silahtan önce tabi ki harita. O yoksa pusula o da yoksa radyo...
-Papa Bear this is Alpha Black we hear you.
-Papa Bear we need air sport on Ghf3 over.
-Alpha Black the air sport on the way for Ghf3 over.
-Thanks papa bear.
-3 1’oclock enemy soldier 100.
-3 engaging.
-Soldier is history!
-I’v got him.
Bu sözler size tanıdık geliyordur.Ünlü şaheser Operation Flashpoint serisinin ilk oyunu Cold war Crisis’den bahsediyorum. 2000 yılında oyun çıktığında pek fazla kişi tarafından bilinmiyordu. Daha sonra adını duyurmaya başladığında büyük bir sanat eseri olduğu anlaşıldı. İlkten Amerikan ordusu ve daha sonra onları takip eden İngiltere, İtalya ve Rusya… Bu ülkeler bu oyunu simülasyon amaçlı aldılar ve ordularına bu oyundan eğitim vermeye başladılar. Gerçekten oyun o kadar gerçekçi ki, bir yere saldırırken öyle paldır küldür değil de takım arkadaşları ile ve bir strateji kurarak gidiyoruz. Şimdi biraz daha oyunun ayrıntılarına inelim.
Rusya adalara saldırdı…
Oyunun konusu şöyle; 2. Dünya savaşından sora Avrupa’nın ikiye bölünmesiyle iki blok oluşur. Bunlar Doğu ve Batı bloğudur. Doğu bloğunun lideri Rusya, Batı bloğunun lideri ise Amerika’dır. O dönemde güçlü olan Rusya yakınında bulunan 4 adaya (Malden , Everon , Kolgujev ve Nagova fakat Nagova adası Resistance paketinde var) saldırır. Bununla müdahale etmek isteyen Amerika’da olayın içine girer ve Soğuk Savaş başlar. Burdaki adalarda sadece soğuk savaşın bir bölümüdür. Hikayemiz buradaki adalarda Amerikan ordusuna çalışan 4 askerin maceraları ile başlar. Gerçekten adalar öyle güzel tasarlanmış ki, adanın bir ucundan yürümeye başlayıp sonuna kadar gitmek gerçekten çok uzun zaman alıyor. Köyler ve şehirler çok güzel olmuş... Çevre sesleri çok iyi, eğer haritanız yoksa adada kaybolma olasılığınız çok yüksek.
Mermi ne taraftan geldi ya…
Oyundan gözlerimin yaşardığı an gerçekçilik kısmı oldu. Her an her yerden serseri bir kurşunlar vurulabilirsiniz. Oyunun herkese hitap etmediğini burada belirtmek istiyorum. Oyunda bazen tek vuruşta ölebiliyorsunuz, enerji barı veya kalkan yok. Başınıza gelen tek kurşunla ölebilirsiniz. Bu da bazı FPS fanatiklerini üzecek güzel bir özellik. Ayrıca oyunda vuruş hissi %100. Nişan ve vurma aynı gerçek hayattaki gibi. Nişanın üstüne adam gelince ateş edip adamı vurabileceğinizi sanmayın. Şahsen ben crosshair’i fazla kullanmıyorum. Onun yerine silahı omzunuza dayayıp, nişan alma işi daha da güzel. Hem daha fazla şansınız oluyor vurmak için. Gerçekçilik burada bitmiyor tabi ki. Asıl size anlatacağım şey gözlerinizi yaşartacak. Bir bölümde James diye bir pilotu yönetiyoruz ve adamımız Rus kuvvetlerine esir düşüyor. Oyundaki en değerli edevatımız silahtan önce tabi ki harita. O yoksa pusula o da yoksa radyo...
