İki Dünya Arasında 90 Saniyelik bir Dövüş
Dövüş oyunları Atari salonlarının ilk zamanından beri dünyayı en çok saran oyunlar olmuştur. Street Fighter ile başlayan macera sürekli ve hızlı bir şekilde kendini yenileyerek devam etmiş ve her zaman değişik şekillerde karşımıza çıkmıştır. Bazen birleştiler bazen ayrıldılar, ama hep amaca uygun olarak sürekli bir aksiyon içerisinde bıraktılar bizi.
Ama hiç bırakmadık onları, ne kadar yeni tarzda oyunlar çıksa da ne kadar oyun konusunda farklı yönlere baksak da ne zaman bir dövüş oyunu karşımıza çıksa hemen alıp denedik. İşte Marvel vs. Capcom da bunlardan bir tanesiydi. O zamanlar tarzın üstünlüğünü ele almış olan KOF ve Tekken serisinin yerine hoş bir alternatif olan MvsC oyunculara yıllarca okudukları o çizgi roman kahramanlarını dövüştürebileceklerdi üstelik onların yanına Capcom’un envai çeşit oyunundan alınan karakterler ile takım kurdurabileceklerdi.
Hmm… Bir tane Ryu olsunMarvel vs. Capcom serisinin son oyun olan Fate of Two Worlds’deki hikaye Dr. Doom’un Albert Wesker ile birlikte iki evreni birleştirme amacı sonunda doğan yeni bir kötülükle savaşı konu alıyor. Galactus adlı evren yok edicisine karşı durmak ise hem Marvel hem de Capcom karakterlerine ve elbette bize kalıyor.
Oyunun tekniksel detayları hakkında fazla konuşmayacağım nitekim ne birinci oyundan ne de ikinci oyundan çok farklı değil. Zaten konu bir dövüş oyunu olduğunda, üstelik de bu oyun bir serinin üçüncü oyunu olunca bu konu hakkında bir şeyler anlatmak gerçekten gereksiz kalıyor. Fakat bu demek değil ki hiçbir yenilik yok. Elbette üçüncü oyunda da yenilikler mevcut.
Bir tane Wolverine olsunHer şeyden önce ikinci oyunun aksine son oyunda kontrol mekanizmasında bir değişiklik olmuş. Klasik tekme ve yumruk ikilemesini üstten ve alttan seçenekleri ile dörtlü bir halde sunmak yerine, son oyundaki üç tuşlu bir sistem kullanıyor. Bu tuşlar hafif, orta ve sert olarak ayrılıyor. Yani kısacası artık X tuşu ufak tekme veya üçgen tuşu büyük yumruk değil. Her bir tuş yerine göre hem yumruk hem de tekme olabiliyor. Her ne kadar sistemin adı üç tuşlu sistem olsa da biz yine dört tuşu da kullanıyoruz. Dördüncü tuşumuz özel saldırı tuşu olarak geçiyor.