İçinde bulunduğumuz şu günlerde tam sürüm incelemelerinin yapıldığı ve aldığı
yüksek notlarla herkesin beklentilerini fazlasıyla karşılamayı başaran Killzone
2’nin (Kısaca KZ2), geçtiğimiz günlerde tüm PSN kullanıcılarına açık olan demosu
yayınlandı. Tabii büyük bir heyecanla indirdiğimiz demo hevesimizi kursağımızda
bıraktı da diyebiliriz. Çünkü yaklaşık 10 dakikalık bir oynama imkanı verilmişti
ve açıkçası tam tadını almaya başlıyorken bitiyordu. Dolayısıyla kaseti başa
sarmaktan başka çare kalmadığından, aynı demoyu defalarca oynamak zorunda
kaldık. Peki “Bu kısa oynanış Killzone 2’nin o muhteşemliğini gösteriyor muydu?”
derseniz, gelin onu yazımızın devamında açıklayalım.
"Takım arkadaşlarımız bize çok yardımcı oluyorlar. Hatta bırakın, düşmanları onlar öldürsün siz izleyin."
Bir terslik var sanki!
Evet, demoyu açtığımda bir terslik vardı, bir şeyler eksik gibiydi. Bunu ilk
oynayışımda anlayamadım, daha sonra PSN’deki arkadaşlarımdan biri mesaj atınca
XMB’ye dönüp mesaja baktım, o sırada video kısmında sakladığım Killzone 2
videolarından biri gözüme çarptı. İşte o anda tersliğin ne olduğunu fark ettim.
O tersliğin ismi de Corinth River’dı. Çünkü biz bu bölümü 1 sene öncesinden
görmeye başlamıştık, hatta Guerrilla Games hemen hemen tüm oyun fuarlarında bu
bölüm üzerinden tanıtımlar yaptı. Öylesine alışmıştık ki bölüme, demoyu açtığım
anda sanki haftalardır oynuyormuşum gibi bir hisse kapıldım. Hiç bir şey yeni
gelmiyordu, sanki eski bir oyunu oynuyormuşum gibi bir durum içindeydim.
Kimlerin nereden gideceğini, nereden ne çıkacağını, kimin öleceğini, yolun
nerede olduğunu, ne yapacağımı her şeyi biliyordum. Bana farklılık duygusunu bir
türlü veremedi. Doğal olarak zaten kısa olan demoya bu duygu eşliğinde giriş
yapmak zorunda kaldım.