Bazı oyunlar, filmler vardır kimseye anlatamazsınız belki de anlatmaya kıyamazsınız. Büyüsünün kaçacağından korkarsınız, yaşadıklarınızı kafanızda bir araya getirmeye çalışırsınız. Duygularınızı kelimelere dökmekten korkarsınız. Ya kelimeler yaşadıklarımı anlatmaya yetmezse diye korkarsınız belki de. Oyunlarla sanatın tam ortasında yer aldığını düşündüğüm Journey de sessizce izlediğiniz Mona Lisa tablosu gibi kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir yapım. Ama yine de elimden geldiğince Journey'nin PC versiyonunu sizlere anlatmaya çalışacağım.
Journey'nin çok karışık bir kontrolcü şeması yok. Hatta oyun boyunca sadece bir kaç tuş kullanıyorsunuz. Hal böyle olunca oyunun konsoldan PC'ye aktarılması sırasında kontrolcü kısmında büyük bir kayıp yaşanmamış. Klavye mouse ile rahatça Journey macerasına yelken açabiliyorsunuz. Bu arada her ne kadar hiç ihtiyacınız olmasa da Journey'nin PC versiyonunda Türkçe dil desteğinin de olduğunu belirtelim.
Peki hiç bilmeyenler için Journey nasıl bir oyun. Journey, shadow of the colossus, ICO gibi atmosferin, epik anların, tüyleri diken diken sahnelerin yaşandığı sanat filmi gibi oyunlar türünün bir başka örneği. Biraz limbo gibi, Inside gibi bir yol hikayesi. Adını dahi bilmediğimiz, garip bir dilde konuşan, uzun çarşafı ile göklere yükselebilen karakterimizi ufukta beliren kocaman dağa ulaştırmak için çabalıyor, mini platform bulmacalarını çözmeye çalışıyoruz. Daha uzun süre havada kalmamızı sağlayan pelerinimizi uzatmak için çevredeki beyaz toplanabilir eşyaları toplamaya çalışıyoruz. Oyunun mekanikleri bu kadar basit olmasına karşın her bölümde farklı bir dinamik sunuluyor. Böylece bu büyülü yolculuk hiçbir zaman sıkıcı bir çehreye bürünmüyor.
Bir bilinmezliğin ortasında uçsuz bucaksız bir çölde oyuna başlıyor, oyunun sonuna kadar sürüklendiğiniz heyecan dolu macera, hem karakterinizle sıkı bir bağ kurmanızı hem de oyuna katılan diğer oyuncularla bu maceranın sizde yarattığı hisleri paylaşmanızı sağlıyor. Evet Journey'de oyunu oynayan diğer oyuncularla birlikte ilerleyebiliyor, onları oyun haritasında sağda solda uçuşurken görebiliyor bazen de çıkan bir fırtınıya birlikte meydan okuyorsunuz.
Özellikle uzun süre bir yerde başka bir oyuncuyla zorluklara meydan okuyarak ilerliyorsanız, hiç konuşmasanız da bu yabancı ile aranızda tuhaf bir bağ oluşuyor. İnsanoğlunun güçlüklere birlikte meydan okuma işbirliği yapma dürtüleri bu anlarda ortaya çıkıyor. Journey bu hisleri de doyasıya yaşatan benzersiz bir deneyim sunuyor. Oyunun PlayStation 3 ve PlayStation 4 sürümünde diğer oyuncularla sıklıkla karşılaşırken Journey'nin PC versiyonunda ise çok fazla oyuncuya rastlayamamak biraz üzdü.
Journey tam anlamıyla bir yolculuk, adı gibi... Ancak bu yolculuk hafızanızda otobüs camından akıp giden şehir görüntüsü gibi silik bir yer bırakmıyor. Aksine Journey'nin her anı hafızanızda gerçek bir deneyimmiş gibi kazınıyor. Eğer PlayStation 3 ve PlayStation 4'te oynamadıysanız Journey'yi şiddetle tavsiye ediyorum. Oyunlar ile sanatın arasındaki duvarları yıkan, oyunlara bakış açınızı değiştirecek muazzam bir yapım Journey. Oyunun PC versiyonu sorunsuz çalışıyor ve adeta görsel bir şölen sunuyor, yeniden oynamak için de iyi bir fırsat.