1/2
James Bond 007: FRwL
Her insan bir kez de olsa Bond filmi izlemiştir...
Her insan bir kez de olsa Bond filmi izlemiştir. ‘My name’s Bond, James Bond’
repliğini kim unutabilir ki? Tam 21 defa devam filmi yapılan,(22.si de yolda)
kızlarıyla herkesin içinin yağlarını eriten, akıl almaz teknolojik aletleriyle
insanı hayaller dünyasına götüren bir sinema efsanesidir Bond serisi. Tabi,
tutulan her filmin bir de oyununu yapmak fantezisi, bu seri içinde pek çok defa
yapılmıştır. Tomorrow Never Dies, NightFire, Everything or Nothing, Golden Eye
Rouge Agent aklıma gelen ilk oyunlar. Saydığım oyunlar belli bir kalitenin
üzerine çıkamasa da, 2 yıl kadar önce çıkan EoN, oldukça tutulan bir oyundu.
Şimdi EA Games, yeni bir Bond oyunuyla karşınızda! Fakat biraz daha değişik bir
şekilde. Yöneteceğimiz karakter, Pierce Brosnan değil, ilk Bond karakteri olan
Sean Connery.
Onu ne kadar, Indiana Jones’taki ak sakallı, yaşlı haliyle hatırlasak dahi, anneannelerimizin ve babaannelerimizin hafızalarından uzun süre çıkmamış bir şahıstır Sean Connery. Karizma bakışıyla, soğukkanlılığıyla ve herkesin diline doladığı o efsane replikle, yıllar sonra da unutulmayacaktır. Bugüne kadar çıkan Bond oyunlarının hepsinde Pierce Brosnan’ı yönettik. EA Games, bu sefer bir değişikliğe gitti ve 3. James Bond filmine paralel olan bir oyun hazırladı. From Russia With Love... Ve hazırsanız başlayalım…
Bond
Terence Young’ın yönetmenliğinde yapılan 1963 yapımı FRwL, James Bond’un, Rus konsolosluğundaki bir şifreleme cihazını ele geçirmek için İstanbul’a gönderilmesini konu alıyor. Fakat bu görev, Bond’un en büyük düşmanı olan SPECTRE’nin hazırladığı bir tuzak olduğu ortaya çıkınca işler karışıyor. Dr No’nun intikamını almak isteyen SPECTRE, Bond’un başına olmadık işler açıyor. Bunlardan birisi de, ölümcül bir cazibeye sahip olan Rus Ajan Eva..
Filmin(ve doğal olarak oyunun) bir kısmı İstanbul’da geçiyor. Her ne kadar, 1960’lı yılların İstanbul’unu göremesem de, camiler, ipe asılan çamaşırlar, Türk Bayrakları, ve Türkçe tabelalar insanı ister istemez sevindiriyor ve Türkiye’de olduğunu hissettiriyor. Ayrıca oyunda Türk karakterler de bulunmakta. Fakat beni rahatsız eden bir şey oldu. Oyunda neredeyse hiç Türkçe seslendirme yok. Oyunun başlarında Rusların ele geçirdiği bir binanın önüne geliyoruz. Video giriyor. Bir patlamamanın ardından binadan Adem adlı biri koşarak çıkıyor. Kerim Bey ile konuşması ise İngilizce!?! Oldu mu şimdi? Sen ki en büyük patentleri almış, firma EA, bir iki tane Türk bulamadın mı seslendirmeler de kullanacak?
DVD’yi PS2’ye taktığımızda gayet güzel bir açılış filmi izliyoruz. Filmden orijinal görüntüler eşliğinde oyunda emeği geçenler tanıtılıyor. Arkada film ile ilgili görüntüler geçerken önde bir dansöz oynamakta. Bu dansöz loading ekranlarında da karşımıza çıkıyor. Gayet hoş, güzel bir ayrıntı olmuş. Daha sonra menü karşımıza geliyor. Menü tasarımı çok hoşuma gitti. Fotoğraf şeklinde New Game, Load Game, Options, Multiplayer seçenekleri karşımıza çıkıyor. Options’ta ekran ile ilgili ayarları, ses sistemi ile ilgili ayarları değiştirebiliyoruz. Multiplayer da ise tahmin edebileceğiniz gibi bir arkadaşınızla beraber oynayabiliyorsunuz. Tabi bu özellik 4 kişiye kadar da çıkabiliyor. Bizi asıl ilgilendiren seçenek New Game. Seçtiğimizde asıl oyun başlıyor.
İlk bölümde bir balo salonunun bombalanması ile birlikte aksiyonun içine direkt olarak dalabiliyoruz. ‘Daha yeni başladık?!?’ derken ekran donuyor ve ilk talimatlarınızı veriyor. Hangi tuşla ateş edeceğinizi, hangi tuşla zıplayacağınızı, çıkan ekranlardan öğrenebiliyoruz. Tüm düşmanları öldürdükten sonra bir çatıya çıkıyoruz ve Jetpack kullanma imkanına erişiyoruz! Ne kadar sürüşü pek zevkli bulmasam da, bu tip şeylerin oyuna renk kattığı düşüncesindeyim... Bölüm bitiyor ve kurtardığımız kız yakışıklı ajanımıza ismini sorunca, ‘My name’s Bond, James Bond…’ cevabını alıyor. Ardından çoğu yapımcının kullandığı ‘Hoca daha yeni başlıyoruz!’ nidalarıyla tekrar bir açılış filmi izliyoruz.
Onu ne kadar, Indiana Jones’taki ak sakallı, yaşlı haliyle hatırlasak dahi, anneannelerimizin ve babaannelerimizin hafızalarından uzun süre çıkmamış bir şahıstır Sean Connery. Karizma bakışıyla, soğukkanlılığıyla ve herkesin diline doladığı o efsane replikle, yıllar sonra da unutulmayacaktır. Bugüne kadar çıkan Bond oyunlarının hepsinde Pierce Brosnan’ı yönettik. EA Games, bu sefer bir değişikliğe gitti ve 3. James Bond filmine paralel olan bir oyun hazırladı. From Russia With Love... Ve hazırsanız başlayalım…
Bond
Terence Young’ın yönetmenliğinde yapılan 1963 yapımı FRwL, James Bond’un, Rus konsolosluğundaki bir şifreleme cihazını ele geçirmek için İstanbul’a gönderilmesini konu alıyor. Fakat bu görev, Bond’un en büyük düşmanı olan SPECTRE’nin hazırladığı bir tuzak olduğu ortaya çıkınca işler karışıyor. Dr No’nun intikamını almak isteyen SPECTRE, Bond’un başına olmadık işler açıyor. Bunlardan birisi de, ölümcül bir cazibeye sahip olan Rus Ajan Eva..
Filmin(ve doğal olarak oyunun) bir kısmı İstanbul’da geçiyor. Her ne kadar, 1960’lı yılların İstanbul’unu göremesem de, camiler, ipe asılan çamaşırlar, Türk Bayrakları, ve Türkçe tabelalar insanı ister istemez sevindiriyor ve Türkiye’de olduğunu hissettiriyor. Ayrıca oyunda Türk karakterler de bulunmakta. Fakat beni rahatsız eden bir şey oldu. Oyunda neredeyse hiç Türkçe seslendirme yok. Oyunun başlarında Rusların ele geçirdiği bir binanın önüne geliyoruz. Video giriyor. Bir patlamamanın ardından binadan Adem adlı biri koşarak çıkıyor. Kerim Bey ile konuşması ise İngilizce!?! Oldu mu şimdi? Sen ki en büyük patentleri almış, firma EA, bir iki tane Türk bulamadın mı seslendirmeler de kullanacak?
DVD’yi PS2’ye taktığımızda gayet güzel bir açılış filmi izliyoruz. Filmden orijinal görüntüler eşliğinde oyunda emeği geçenler tanıtılıyor. Arkada film ile ilgili görüntüler geçerken önde bir dansöz oynamakta. Bu dansöz loading ekranlarında da karşımıza çıkıyor. Gayet hoş, güzel bir ayrıntı olmuş. Daha sonra menü karşımıza geliyor. Menü tasarımı çok hoşuma gitti. Fotoğraf şeklinde New Game, Load Game, Options, Multiplayer seçenekleri karşımıza çıkıyor. Options’ta ekran ile ilgili ayarları, ses sistemi ile ilgili ayarları değiştirebiliyoruz. Multiplayer da ise tahmin edebileceğiniz gibi bir arkadaşınızla beraber oynayabiliyorsunuz. Tabi bu özellik 4 kişiye kadar da çıkabiliyor. Bizi asıl ilgilendiren seçenek New Game. Seçtiğimizde asıl oyun başlıyor.
İlk bölümde bir balo salonunun bombalanması ile birlikte aksiyonun içine direkt olarak dalabiliyoruz. ‘Daha yeni başladık?!?’ derken ekran donuyor ve ilk talimatlarınızı veriyor. Hangi tuşla ateş edeceğinizi, hangi tuşla zıplayacağınızı, çıkan ekranlardan öğrenebiliyoruz. Tüm düşmanları öldürdükten sonra bir çatıya çıkıyoruz ve Jetpack kullanma imkanına erişiyoruz! Ne kadar sürüşü pek zevkli bulmasam da, bu tip şeylerin oyuna renk kattığı düşüncesindeyim... Bölüm bitiyor ve kurtardığımız kız yakışıklı ajanımıza ismini sorunca, ‘My name’s Bond, James Bond…’ cevabını alıyor. Ardından çoğu yapımcının kullandığı ‘Hoca daha yeni başlıyoruz!’ nidalarıyla tekrar bir açılış filmi izliyoruz.
