ArtılarHikaye kaldığı yerden devam ediyor, grafikler, sesler, fizik etkileşim yine aynı kalitede, iki yeni yaratık var ve Alyx
EksilerGordon gene konuşmuyor, Episode 1'dan daha kısa sürüyor
İlk Half-Life çıktığı zamanı hatırlıyorum. Arkadaşım bana gelip “Öyle bir
oyun çıktıki ortalığı kasıp kavuruyor, kaçmaz” diyerek Half-Life’a
bulaştırmıştı. CD’den kurup yapıma girdiğim zaman farklılığını ortaya koymuştu.
Gordon Freeman olarak Black Mesa’ya gittiğimde, deneyden dolayı ortamdaki
kasvetlilik, insanlardaki gerginlik daha baştan belli oluyordu. Kıyafetimizi
giyip deneyin olacağı yere gittik ve ondan sonrasında olanlar oldu. Birkaç kere
Zen gezegenine gidip geldikten sonra dönüşte laboratuarı yaratıklar tarafından
istila edilmiş ve ortalığı karışmış halde bulmuştuk. Gordon Freeman artık
yaşamak için öldürmek zorundaydı ve Black Mesa’dan bir an önce dışarı
çıkmalıydı. Zaten gerisinde neler oldu biliyoruz. Half-Life 2’de konu daha
dallanıp budaklanmıştı. Half-Life 1’deki olaylar sonucunda Combine’ler Dünya’ya
gelmiş ve 7 saat savaşı sonucunda Dünya’yı ele geçirmişlerdi. Gordon olarak
yeniden geri dönüyor ve Combine’lere karşı Black Mesa’daki eski dostlarımızla
beraber bir mücadeleye girişiyorduk. Alyx’le de işte bu esnada tanışmıştık. Half-Life
2 sonunda G-Man bizi patlamadan kurtarmıştı. Bundan sonrasında Valve, Half-Life
2’nin devamında Episode’lar olacağını ve olayların bunlarla devam edeceği
açıklamasını yaptı. Hep beraber derinleşen senaryo ve cevapsız sorulara yanıt
bulmak için Episode’ları bekledik.
Gizemler artıyor
Episode 1’in sonunda Alyx’le beraber City 17’den trenle kaçmıştık. Fakat
Citadel’in patlamasının etkileri trene kadar gelmiş ve kaza yapmasına yol
açmıştı. O anda Episode 1 bitmiş ve bizi heyecan içinde bırakmıştı. Valve
gerçekten Episode 1’ı tam yerinde bitirdi, benden de biraz kalay yedi. Episode 2
tam tren kazasının olduğu yerde başlıyor. Alyx yine bizi kurtarıyor ve macera
başlıyor. Oyunun hemen başında patlamanın etkisiyle bir dalga üstümüze doğru
geliyor. Hemen arkamızı dönersek tren vagonlarının köprüden aşağı düşmesini
görebiliyoruz. Böylece kapalı olan mağaranın ağzı da açılıyor ve içeri
giriyoruz. Alyx’in yardımıyla önümüze çıkan yaratıkları temizledikten sonra bir
binaya geliyoruz. Alyx burada babasıyla iletişime geçiyor ve yeniden devam
ediyoruz. Vagonları ve binaların olduğu bir maden girişine geliyoruz. Çatıdan
binanın içine girip düğmeye basarak kilidi açtıktan sonra binanın altından
dışarı çıkarken olanlar oluyor. Alyx burada saldırıya uğruyor ve ölüyor. İşte bu
esnada bir Vortigaunt tarafından Alyx ve biz kurtarılıyoruz. Bundan sonrasında
Alyx’i yeniden canlandırmak için yeraltında koşturup, geri kalanında Alyx’le
beraber devam ediyoruz.
Gelelim oyundaki bazı yeniliklere. Alyx’e saldıran üç bacaklı yaratık oyuna yeni
katılan yaratıklardan biri. Bir diğeri ise yeraltında koştururken karşımıza
çıkacak olan ve üstümüze Toxic madde atıyorlar. Bu attıkları madde üstümüze
geldiğinde canımızı yakabilir. Ancak zehir atan bu yeni böceğe karşı pompalı
kullanmanızı öneririm. Gerçekten haklarından geliyor. Birde duvarlarda veya
köşelerde larvalar göreceksiniz. Bu larvalar sağlığımızı 1 yükseltiyor.
Vortigaunt, Alyx’i canlandırmaya çalışırken, 4 taraftan böcekler saldırmaya
başlayan bölüm var, gerçekten heyecanlı olmuş. Bir taraftan Alyx’i ve
Vortigaunt’ı korumaya çalışırken diğer yandan kendimizi de savunmaya
çalışıyoruz. Sandıklar içindeki mayınları kullanarak toplu böcek ölümleri
gerçekleştirebiliriz. Böylece onları daha kolay durdurabiliyoruz. Aynı şekilde
yardım eden direnişten iki kişi var. Onlar sayesinde böceklerin hakkından
gelmemiz daha kolay oluyor. Yeraltında oradan buraya koştururken en başlarda
bölüm biraz tekdüze gibi geliyor. Ancak ilerledikçe ortalık daha karışıyor ve
heyecan artıyor. Böylece tek düzelik hissi anında kayboluyor.