Siyasetin mizaha vurduğu darbeyi, bir de Hacivat Karagöz cephesinden izleyin.
Ezel Akay’ın ikinci filmi özelliğini taşıyan “Hacivat Karagöz Neden
Öldürüldü?” 17 Şubat 2006’da vizyona girdi. Yönetmenliğinin yanında senarist
olarak da filme katkıda bulunan Akay, bu konuda tıpkı “Neredesin Firuze”de
olduğu gibi Levent Kazak ile çalıştı. Sadece o da değil, ayrıca iki filmin de
görüntü yönetmeni hanesinde Hayk Kirakasyon ve müziklerinde Ender Akay isimleri
geçiyor. Bu kadronun ilk yapımı olan Neredesin Firuze, son derece renkli
atmosferiyle, hafif masalsı tadıyla izleyenlerde farklı bir tat bırakmıştı.
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü için de benzeri bir izlenime sahip olacağımız,
yayınlanan fragmanlardan belliydi. Nihayet film vizyona girdi, sinemanın yolu
tutuldu ve Ezel Akay’ın yeni filmi beyaz perdeye yansıdı!
Herşey 14.yy’de geçiyor. Moğol’ların baskısı sonucu Anadolu halkı Bursa’ya,
Orhan Gazi’nin (Ragıp Savaş) topraklarına kaçmaktadır. Göçebe olan Karagöz
(Haluk Bilginer) ve annesi de (Ayşen Gruda), Osmanlı İmparatorluğu’nun
temellerinin atıldığı Bursa’ya yerleşmek zorunda kalırlar. Burada yolları
Hacivat (Beyazıt Öztürk) ile kesişir ve nesiller boyu unutulmayacak Hacivat
Karagöz efsanesi, Bursa topraklarında başlamış olur.
Karagöz; son derece cahil, okuma yazma bilmeyen, sinirlendiğinde
çevresindekileri farkında olmadan söyledikleriyle çok güldüren, hayatta
anasından başka kimsesi olmayan bir Türkmen göçebedir. Hacivat ise Karagöz’e
göre oldukça bilgili, son derece fırıldak, esprili ve zekası sayesinde her türlü
zor durumdan ‘laf’ ile kurtulabilen bir karakterdir. İkilinin öne çıkan yönleri;
Karagöz’ün kalbi, Hacivat’ın ise zekasıdır.
Hacivat ve Karagöz, filmin mizahi yanını, saflığı ve doğruluğu temsil ediyorlar.
Tabi filmde hainliği, kurnazlığı ve bencilliği temsil eden de bir taraf mevcut.
Bunu da eski Selçuklu Veziri Pervane (Güven Kıraç) ele alıyor. Böylelikle film
boyunca mizah ve siyasetin birbirlerine kılıç sallamalarını izliyoruz. Filmin
çatışması da buradan doğuyor.
Güldürükçüler
Karagöz’ü oynayan Haluk Bilginer, her daim yukarıda olan oyunculuk çıtasından
aşağıya düşmüyor. Büyük keyif ile Karagöz’ü, onun saflığını, cahilliğini,
sinirlenişini, üzülüşünü, aşık oluşunu... izliyorsunuz. Hatta filminde önemli
bir bölümünü Karagöz maskesi altında Haluk Bilginer sırtlıyor diyebiliriz. Onun
haricinde yine övgüye değer olarak Güven Kıraç gözümüze çarpıyor. Kadı Pervane
karakterini canlandıran başarılı oyuncu, izleyiciyi söylediği yalana
inandırmasını çok iyi biliyor. Ancak her daim, yalan söylediğini de veriyor
seyirciye. Siyasetin temsilcisi olan Pervane, mizahın acımasız dokundurmalarına
karşı (filmin sonuna kadar) çaresizlikten yutkundukça, farklı bir güldürü unsuru
olarak kendini ortaya koyuyor. Başroldeki bir diğer isim Hacivat’a gelince,
Beyazıt Öztürk’ün canlandırdığı karakter, sanki Hacivat’tan değil de Beyaz
Öztürk’ten besleniyor. Yine de filmin renkli atmosferinden, eğlenceli
müziklerinden, hoş esprilerinden dışarda değil, içerisinde kalıyor.