Final Fantasy 7 Rebirth inceleme: Final Fantasy 7 Remake, Final Fantasy serisinin en popüler oyunu olan FF7’yi yeni nesil oyunculara tanıtacak olan bir yeniden yapım oyunu olarak ilgimizi çekmiş, oynadıktan sonra ise “bu yeni bir oyun” dedirtecek içerikleri ile çoğu oyuncunun sevgisini kazanmıştı.
Final Fantasy Remake ve Intergrade sürümleri basit bir grafik güncellemesinden ibaret de değillerdi. Modern çağa uyarlanmış grafikler, oynanış sisteminin tamamen elden geçirilmesi, daha ayrıntılı karakter hikayeleri, eski hikayenin yeniden anlatımı ile sınırlı kalmayıp tamamen yeni bir yöne doğru ilerleten bitişi ile Rebirth’ü heyecan içinde beklememe sebep olmuştu. Square Enix sağolsun, erkenden oyunu oynama ve uzun saatler boyunca içeriği tecrübe edip inceleme yazma şansına eriştim.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Oyun tarihinin en ünlü spoilerlarından birine sahip olan Final Fantasy 7’nin Rebirth sürümü içerisinde mümkün olduğunca tüm spoilerlardan kaçınacağım. Karşılaşacağınız karakterler gibi zaten duyurulmuş bilgilerden bile çok bahsetmemeye çalışacağım. Benim gibi oyunun sürprizlerini bozan uzun gameplay videolarını izlemeyi sevmeyen ve oyunda görünce sevinen insanlar olduğunu düşünmek istiyorum.
Final Fantasy 7 Rebirth incelememize ilk olarak hikaye tarafıyla başlayalım. Oyunun hikayesi Remake’in bıraktığı noktadan devam ediyor, ekibimiz Midgar’dan ayrılmış ve Sephirot’u bulmak üzere siyah cüppeli adamları takip ediyor. Bu sırada Cloud Nibelheim’da başından geçenleri de ekibe anlatıyor. Bu kısmı demoda oynadıysanız ve Crisis Core oynadıysanız zaten aklınızda bazı sorular vardır, oyunda da bu çelişkiye dikkat çekiliyor zaten. Ayrıca demoyu oynadıysanız bu bölümü atlama şansınız da var, hızlıca açık dünyaya geçmek için güzel bir fırsat.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Tamamı Midgar’da geçen, hatta orijinal oyunun sadece 1. CD’sini içeren Remake hakkında çok söylenmiştik, hikaye daha yeni başlıyor demiştik. Rebirth ise bu durumu telafi etmeye gelmiş gibi gözüküyor. Junon, Shinra-8, Costa Del Sol, Gongaga, Gold Saucer ve daha bir çok farklı bölgede, neredeyse tüm ekip üyelerinin geçmişini öğrenecek kadar çok içeriğe sahibiz. Remake’de olduğu gibi burada da hikayeler genişletilmiş, yeni bölümler eklenmiş, olaylar Before Crisis ve Crisis Core gibi yan oyunlarda anlatılan içerikler ile zenginleştirilmiş.
Grasslands ile birlikte oyunun açık dünyasına geçiyoruz ve ana hikaye aralarında açık dünyada çeşitli aktivitelere dahil olabiliyor ve yan görevler yapabiliyoruz. Bir kısmı bölgeye girdiğinizde aktif olarak gelirken,bir kısmı da bölgedeki ana hikayeyi tamamladığınızda açılıyor.Her biri kendine ait ara sahnelere, seslendirmesi yapılmış diyaloglara sahip ve bazıları ekip üyeleri ile ilişkinizin daha iyi olmasını sağlayacak özel görevler.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Sonuç olarak hikaye anlatımını çok beğendim. Geçen defa ağzımıza bir parmak bal çalıp kaçtılar, bu defa içeriği dolu tutsalar iyi olur diye düşünüyordum, istediğimden fazlasını buldum. Ayrıca orijinal oyunu küçükken oynadığımda, Barret’i hiç kasmadığım için çok söylendiğim Dustbowl görevini büyük bir keyifle yaptım. Resmen çocukluk travmasını attım üstümden.
Remake’de hikaye konusunda yapılan en büyük şikayetlerden biri “Her yerden Sephirot çıkıyor” olmuştu, beni çok rahatsız etmese de eski hayranların bir kısmı bundan memnun değildi. Yine çok memnun olmayacaklar ama en azından bu defa oranı biraz kısmışlar. Tapınakta söylenebiliriz “nerden çıktı bu” diye tabi.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Final Fantasy 7 Rebirth kocaman bir açık dünyaya sahip ve içerisinde yapabileceğimiz bir sürü şey var! Grasslands ile başlayan açık dünya bölümler Junon, Costa Del Sol ve Gongaga gibi farklı bölümlerde de bizi bekliyor. Her bölgede yapılabilecek yan görevler, ilgi noktaları, mini etkinlikler ve keşfedilmeyi bekleyen alanlar var.
İlk oyunda materia geliştirmemiz için bize yardım eden ve VR görevleriyle ekstra materialar elde etmemizi sağlayan Chadley’i hatırlıyorsunuzdur. Shinra’dan ayrılan Chadley bizim gibi dünyayı geziyor ve çeşitli yerlerde hizmetini sunmaya devam ediyor. Chadley için haritalardaki kuleleri aktif ediyor, bazı özel düşmanları yeniyor, keşif yapıyor ve summon tapınakları buluyorsunuz. Chadley oyunun açık dünya etkinliklerini araştırmalarını genişletmek için kullanıyor.
Chadley içerikleri hep birbirine benzer ve biraz “Far Cry gibi oldu” diye düşündürüyor oyunun ilerleyen aşamalarında. Ama şöyle bir durum var, bu içerikler zorunlu deği. Yaptıkça daha iyi materialar üretiyor, daha farklı VR mücadelelerine dahil olabiliyorsunuz. Örneğin Summon tapınaklarını gezdikçe hem daha güçlü hale getiriyor hem de elde etmek için gireceğiniz dövüşün zorluğunu düşürebiliyorsunuz.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Final Fantasy 7 Rebirth’ün açık dünya konusunda beni çok memnun etti. Yapılacak bolca aktivite var, ulaşım için chocobodan arabaya kadar farklı araçlar var. Gittiğiniz bölgeye göre chocobo türleri bile farklı, her biri farklı bir bölgesel engeli aşmak için özel yeteneklere sahip. Biri dik dağlara tırmanabilirken diğer ile su üzerinde surf yapma şansı elde edebiliyorsunuz gibi. Gezerken dinlenmeye yarayan Chocobo duraklarını aynı zamanda hızlı seyahat için de kullanabiliyoruz. Oyunun başında bölgeler arasında hızlı seyahat etmek için öncelikle o bölgeye yolculuk etmemiz gerekiyor, ileride bu durum daha kolay hale geliyor.
Rebirth resmen bir mini oyun cenneti, bunlardan bahsetmeden geçmeyelim. Bir sürü farklı bölgeye gidiyoruz ve neredeyse hepsinin kendine özel etkinlikleri var. Oyuna yeni eklenen ve her bölgede yeni rakipler ile mücadele edebileceğiniz Queen’s Blood kart oyunu ise en dikkat çeken mini oyun. 18 kareden oluşan tahta üzerinde yer kapma ve en yüksek puanı yapma savaşı olarak çok basitçe özetleyebileceğim Queen’s Blood, neredeyse ayrı bir oyun olabilecek kadar iyi. Witcher 3’ün Gwent’i neyse, Final Fantasy 7 Rebirth’ün Queen’s Blood’ı da o olmuş. Başlarda kolayca ilerlediğim oyunda seviye atladıkça ekstra vakit harcamaya başladığımı fark etmem ve incelemenin bir deadline süresi olduğunu hatırlamam ile ara verdim ama bütün rakipleri yenene kadar durmak yok!
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Costa Del Sol ve Gold Saucer mini oyunlar için ana duraklarımız. Hedef vurma, chocobo yarışı, eski karakter modellerini kullanan 3D Brawler gibi bir sürü farklı mini oyun buralarda bizi bekliyor, üstelik iyi ödüller de sunuyorlar. Dünyanın geri kalanı da mini oyun açısından boş değil, Moggle kovalamaca, piyano notaları toplama ve bunları çalma gibi etkinlikler var. Gerçekten etrafı gezerken yapacak bir şey olmadığı için sıkılacak vaktiniz olmuyor.
Bu arada Gold Saucer’ın ünlü “randevu” görevini istediğiniz karakter ile tamamlamak istiyorsanız, ilgili karakterin yan görevlerini yapıp arkadaşlığınızı geliştirmeniz gerektiğini unutmayın. L1 tuşu ile aranızdaki ilişkinin durumunu görebilirsiniz. Karakterlerin yan görevleri zaten keyifli, yapacağınız diyalog seçimleri ve dövüşlerdeki sinerjiniz de aranızdaki ilişkiyi etkileyen diğer etmenler.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Oyunun dövüş sisteminden ve gelişmelerden de biraz bahsetmek istiyorum. Remake ile eski sistemi arkamızda bırakıp, daha aksiyon tabanlı bir dövüş tarzına geçiş yapmıştık. Eğer bu tarzı sevdiyseniz iyi haber, özünde hala aynı sistem mevcut. Karakterinizi serbest bir şekilde kontrol edip düşmana saldırıyor, savunma ya da kaçınma hareketlerini gerçekleştirebiliyorsunuz. ATB barınız dolduğunda ise ilgili yeteneklerden istediğinizi kullanıyorsunuz. Tabi oyuna yeni eklenen sinerji sistemi ile eskisinden daha farklı bir hissiyata sahip.
Yeni eklenen “Synergy” sistemi, uygun yeteneklere sahip karakterlerin özel hareketler yapmasını ve belirli miktarda sinerjiye sahip olduğunda savaşı etkileyecek seviyede güçlü teknikler kullanmasını sağlıyor. Cloud ve Aerith ikilisinden örnek verirsek, Cloud R1 tuşuna basıp savunma moduna geçtiğinde yeni sinerji menüsü açılıyor ve orada kullanabileceği yetenekleri görüyoruz. Takım üyelerine ve karakter geliştirmenize göre bunlar saldırı - kaçınma ya da savunma içerikli olabiliyor.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Aerith ile Cloud’un birlikte kullanabildiği Spellblade isimli saldırı sayesinde kısa bir süreliğine kılıcımızı şarj ediyor, ardından R1 tuşunu bıraktığımız anda yüksek hasar veren bir saldırı yapıyoruz. Aerith ve Tifa ile benzer şekilde Tifa’yı havaya yollayıp yüksekteki rakipleri indirmek ya da Barret’ın sıktığı mermiyi kılıcımızdan sektirmek gibi farklı kombinasyonlar var. Bunları kullandıkça Synergy Bar sahibi oluyoruz ve tıpkı Limit Break yeteneği gibi, iki karakter arasında kullanılabilecek özel “Synergy Abilities” yeteneklerini aktif edebiliyoruz.
“Synergy Abilities” adı verilen yetenekler yüksek hasar veren saldırılar ya da çeşitli özellikleri güçlendiren geliştirmeler olabiliyor. Yüksek hasar veren saldırılar bir yana, kullanan ikilinin ATB barını bir arttıran, bir süreliğine sınırsız MP sahibi yapan, stagger süresini arttıran ek bonuslarıyla da etkili yetenekler. Özellikle dinamik zorlukta oynuyorsanız bu sistemi kullanmaya alışmanızı öneririm.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Sinerji ile tam alakalı değil ama alanı uygun olduğu için belirtmek istediğim bir özellik daha eklenmiş, artık parti dışından da yardım geliyor. Dövüşürken etrafta koşturup arada bir şeylere salladıklarını görüyoruz ama işler çok kötü hale geldiği zaman “Backline Command” isimli bir tuş aktif oluyor ve parti dışındaki bir arkadaşınız olaya müdahale ediyor. Yardım olmasa kaybedeceğim bazı savaşları bu sayede ucu ucuna kurtarmışlığım var.
Bu incelemede ayrıntılı olarak Materia kullanımına, linklenmesine, yetenek-ekipman seçimine ya da dövüşü biraz daha avantajınıza çevirebilecek kısımlara girmeyeceğim. Çok isterim ama bu kendi başına bir rehber olur ve ben bile bunu yazabilecek kadar hakim olup olmadığıma emin değilim. Yine de oyunun karakterinizi otomatik optimize etme özelliğini kullanabilirsiniz. Saldırı - Dengeli - Defansif seçenekleri ile materia yerleştirmesi yapabiliyorsunuz. Yüzde yüz işe yarar değil tabi.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Final Fantasy 7 Rebirth ile ekibe üç tanesi oynanabilir olan beş yeni karakter katılıyor. Daha önce Intermission’da kontrol ettiğimiz Yuffie ve yardımcı olarak yanımıza katılan Red XIII’ün yanı sıra, beş saniyelik ara sahneyi saymazsak ilk defa tanıştığımız Cait Sith ekibimizin oynanabilir karakterleri. Vincent ve Cid ise yardımcı karakterler olarak geliyor ve oynayamıyoruz..
Yuffie’yi daha önce INTERmission görevinde oynamıştık ama orada takım içinde ne kadar aktif ve keyifli olabileceğini tecrübe etmemiştik. Tek başına oynuyor ve şu anki sinerji sistemine benzer bir sistem ile idare etmeye çalışıyorduk. Ninja yıldızı ve ninjutsu yetenekleri ile takım içerisinde gayet etkili ve eğlenceli bir karakter olmuş. Red XIII ise ekibin tankı olmuş, saldırı aldıkça dolan “vengeance” barı, can çalan ve karşı saldırı yapan yetenekleri ile güçlü düşmanların karşısında oldukça faydalı bir ekip üyesi. Cait Sith ise şansa dayalı hasar veren saldırıları, yanına çağırdığı devasa moggle oyuncağından bağımsız da dövüşebilmesi ile dikkat çekiyor. Eşya atarken DualSense dokunmatiği ile fırlatma gibi bir sistemi de var, ben pek beceremedim ama uzağa eşya atma konusunda iyi.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
İlk oyunda oynaması en eğlenceli karakter Tifa olmuştu benim açımdan, hem akıcı hem de estetik duran dövüş stili ile her dövüşte ilk tercihimdi. Aerith ise en eğlencesiz dövüş mekaniklerine sahip olan karakterdi. Bu oyunda yeni yetenekler ve sinerji sistemi sayesinde Aerith bile oynaması eğlenceli bir karakter haline gelmiş, bütün karakterleri oynaması ve farklı kombinasyonlar denemesi eğlenceli.
Dövüşler demişken aklıma gelen bir şey daha var, oyunun Auto Save özelliğinin garip olması. Normalde bir dövüşte başarısız olursanız “retry battle” “retry from …” “retry from checkpoint” gibi seçenekler var. Retry Battle hemen dövüş öncesinde başlatırken biraz daha geriden başlamak isterseniz Checkpoint seçiyorsunuz ve mantıken en yakındaki Auto Save’e döneceğini düşünüyorsunuz ama hayır, bazen sizi Chapter’ın en başına bile atabiliyor. Oyunda istediğiniz zaman save alabiliyorsunuz, asla auto save özelliğine güvenmeyin. 6 saat öncesine attığında yaşadığım kısa süreli paniği anlatamam.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Final Fantasy 7 Rebirth harika gözüküyor. Ara sahnelerin iyi olduğundan bahsetmiştim, görsel olarak da harika gözüküyorlar. O yüzden CGI konusuna ekstra girmeyeceğim. Oyun içi grafikler ise genellikle tatmin edici düzeyde iyi. Işıklandırmalar çok güzel, gölgelendirmeler iyi, karakter modelleri, sadece kalabalık olsun diye konan NPC karakterlerde bile çok güzel.
Remake’de bulunan “Cloud’un Kapısı” muhabbetine sebep olan kaplama sorunları burada da karşımıza çıkıyor bazen. Oyun çıkmadan önce güncelleme ile geliştirirler mi bilmiyorum ama bazı kaplamalar göze batıyor. Korkunç değiller belki ama çevredeki detaylar o kadar güzel ki bunları görmezden gelemiyorsunuz. En basitinden Costa Del Sol’da bulunan giyinme kabinlerinin perdelerini örnek verebilirim.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Açık dünyada gece-gündüz döngüsü yok, bir bölge gündüzse hep gündüz olarak kalıyor, farklı zaman dilimlerinde nasıl gözüktüğünü görmek istediğim yerler olmuştu, bu biraz üzdü beni ama elimdekinden o kadar memnunum ki şikayet edemiyorum. Kimi zaman biraz geç yüklenen kaplamalar ya da ışık problemleri ile karşılaştım ama ilk gün yaması ile düzeltilebilecek problemler olduğunu düşünüyorum.
Final Fantasy 7 Rebirth müzikler konusunda Remake’i bile geçmeyi başarmış, bu muhteşem bir şey. Her bölgenin kendine has müziklerinin yanı sıra müzisyenleri de var. Remake’de müzik kutusu falan duyuyorduk ama burada resmen müzisyenler geliyor ve harika müzikler çalıyorlar. Shinra-8 ve Dustbowl’da dinleme şansı edindiğimiz müzik gruplarını ayrıca övmek isterim. Karakter temalarının yenilenmiş halleri, eski müziklere yeni yorumlar falan derken oyun “dahası iyisi olmaz” dediğim seviyenin üstüne çıkmış.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Seslendirme konusunda ben oyunu Japonca oynamayı tercih eden taraftayım. İngilizce seslendirmede Cloud’ın sesini beğenmiyorum ve Cait Sith’i de çok iyi bulmadım. Zorlama seslendirme yapıyorlarmış gibi hissediyorum. Oyunu İngilizce oynarsam sırf Barret’in seslendirmeni için oynarım. Japonca seslendirmeler ise ilk oyundaki gibi muhteşem. Yine farklı işleriyle tandığım seslendirme aktörlerini, kısa ama önemli roller ile görmek beni sevindirdi.
Final Fantasy 7 Rebirth bu yıl oynadığım en iyi oyun olma kapasitesine sahip. İnsanı bıktırmayan açık dünyası, güzel yan görevleri, eğlenceli mini oyunları, her biri ayrı bir oynanış tecrübesi sunan karakterleri, düzgün hikaye anlatımı, muhteşem müzikleri ve kılıç gibi içinizden geçen olaylar silsilesi ile bu oyunun üstüne daha ne gelebilir bilmiyorum. Belki Dragon’s Dogma 2 yerini zorlayabilir diye düşünüyorum ama çok ihtimal vermiyorum.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Çocukluğunda Final Fantasy VII oynayarak bu dünyaya ilk adımı atmış oyuncuları da, ilk defa Remake ile oyuna dahil olanları da memnun edebilecek kadar iyi bir oyun var elimizde. İnceleme yazmak için yan görevler dışında çok fazla vakit harcayamadım, istediğim kadar fazla etkinlik tamamlayamadım, Queen’s Blood oyununda umduğum kadar iyi ilerleyemedim ve buna rağmen oyunu yaklaşık 50 saatte bitirdim.
Şu anda yalnızca PlayStation 5 sistemlerinde bulunan oyunun satış fiyatı PSN Türkiye’de 2.000 TL olarak belirlenmiş. Daha önce almadıysanız, Twin Pack ile hem ilk oyunu hem de ikinci oyunu 2.000 TL’ye alma şansınız da var. Kesinlikle bunu öneririrm. Final Fantasy 7 herkesin en sevdiği Final Fantasy oyunu olmayabilir (benim değil) ama muhteşem bir oyun. Hele ki geçen yıl çıkan Final Fantasy XVI’nın JRPG olarak ağızda bıraktığı kötü tadı atmak isteyenler için muhteşem bir fırsat.
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme
Final Fantasy 7 Rebirth İnceleme