Tıpkı sinema dünyasında olduğu gibi oyun dünyasında da kötülerin yeri bir başkadır!
Tüm hikaye boyunca peşinden koştuğumuz veya bucak bucak kaçtığımız kötüleri kim unutabilir ki? Bugüne kadar oynadığımız oyunlar içerisinde sayısız düşmanla karşılaştık. Kiminden nefret ettik kiminden ise öyle korktuk ki kaçacak delik aradık.
Sonuçta oyun dünyasında pek çok kötü kahramanla karşılaştık ama aralarında öyleleri var ki, uzun yıllar geçse de unutulmayacak isimler olarak tarihe geçti.
Gelin oyun dünyasına adını yazdırmış en önemli kötü karakteri bir araya getirelim. Bakalım kimlerden korkmuş, kimlerden ölesiye nefret etmişiz.
Oyun dünyasındaki uçsuz bucaksız dehliz içerisinde unuttuklarımız elbette olacaktır. Bunları da sizlerin hatırlatmasını rica ediyoruz.
İşte oyun dünyasına adını yazdırmış En Kötü 30 Karakter:
Shang Tsung - Mortal Kombat
Yakın zaman öncesinde son oyunu çıkan Mortal Kombat’ın hikayesini bilmeyeniniz kalmadı. Karanlık güçlerin dünyayı ele geçirmesi için düzenlenen bu turnuvanın da ev sahibi Shang Tsung. Bu yaşlı büyücü, ruh toplayıcı psikopat şahsiyet, aslında karanlık efendi Shao Kahn’ın bir ulağından fazlası değildir. Ancak Shang Tsung’un daha çok ortalıkta dolaşması bu listeye onu eklememizi sağladı.
Saren Arterius - Mass Effect
Ünlü BioWare serisinin üçüncü oyunu 2012’de bizlerle birlikte olacak. İlk oyundan beri kendine büyük bir hayran kitlesi oluşturan oyun iyi adamları olduğu kadar kötü adamlarıyla da meşhur oldu ki bunların başında da Saren gelir. Eski bir Spectre olan Saren’in insan ırkına olan düşmanlığı anlatılmaz. Biz de ona gıcığız zaten.
Jaffar / Vezir - Prince of Persia
Ne zaman prens bizden yardım istese işin sonunda hep bir prensesi kurtar görevi oluyordu. Peki buna sebep neydi? Akıllı kralımızın “Hadi gidelim de bir yerler istila edelim” fikriyle yola çıkıp ülkenin sorumluluğunu vezire brakmasıydı. Yahu adamın bir kere yüzü gülmüyor. İnsan hiç mi sormaz kendine “Acaba iyi mi ettik?” diye. Neyse Allahtan prens var ve prenses kurtarmayı çok seviyor.
Zombiler – Pek çok oyun
Resident Evil, Left for Dead, Dead Rising, House of the Dead ve hatta Black Ops… Daha sayalım mı? Zombiler nerede yok ki? Oyunlarda, filmlerde, hikayelerde, aramızda, evimizde, yatağımızın altında, dolabın içinde... Onlar her yerdeler. Dolayısı ile onlarsız bir hayat düşünemiyoruz. Ve bu listeye de onları eklemesek olmazdı.
Heihachi Mishima – Tekken
Jinpachi Mishima’nın oğlu, Kazuya Mishima’nın babası ve oyun karizma çocuğu Jin Kazama’nın dedesi olan Heihachi, Tekken olayının başlamasına neden olan kişidir. Bu gaddar baba, oğlunun kendisine layık olup olmadığını öğrenmek için onu hendekten aşağıya atmış bir insandır. Yüzü hiç gülmeyen bu güç yaşlı adama pis pis bakıyoruz.
Akuma - Street Fighter
Eh Tekken’den bahsedip de Street Fighter’ı bırakmak olmaz. O halde Jin ve Heihachi arasındakine benzer bir rekabet bulunan Ryu ve Akuma rekabetine de değinmek lazım. Akuma, nam-ı diğer Gouki (Japonca’da), Ryu ve Ken’in efendisi olan Gouken’in en genç kardeşidir. Ryu’nun karanlık tutkularının bir bütünü halinde karşımıza çıkan Akuma, Ryu’nun başının en büyük belası olmuştur.
Officer Tenpenny – GTA: San Andreas
Grand Theft Auto serisi tüm oyun dünyasını kalbinden vuran bir seriydi. San Andreas ise halen pek çok oyuncu için serinin en iyisidir. CJ’in hayatını düzene sokmaya çalıştığımız bu oyunda ise en büyük düşmanımız kendi ırkımızdan olan Officer Tenpenny’di. Bu siyahi kanun adamı kendisini biraz kanunun üzerinde hissettiğindendir sokakları kendisinin yöneteceğini düşünmüştü. Ancak ona da cevabını verdik.
LeChuck - Monkey Island
Guybrush’ı ne kadar seviyorsak Le Chuck’tan da o kadar nefret ediyoruz biz. Ya bir kere adam ölü. Artık ölmüşsün, bitmişsin, daha ne oyalanıyorsun bu dünyada. Bir de yetmezmiş gibi Guybrush Treepwood gibi bir Mighty Pirate’ın kadınını çalmaya çalışıyorsun. Kaç oyun oldu, hala vazgeçmedin adamım ya. Bak bu da zombi işte.
Death Adder - Golden Axe
Bu tiran devi karizmatik zırhı, kocaman kalkanı ve bir o kadar kocaman baltası ile etrafa korku salmaya bayılırdı. Hem güçlü hem hızlı oluşu da onu daha büyük bir savaşçı haline getiriyordu. Ancak her kötü gibi onunda sonu iyiliğe yenik düşmek oldu ve kahramanlarımız tarafından huzura kavuştu.
Naziler – Bütün İkinci Dünya Savaşı oyunları
SS’ler, Gestapolar, Hitler’in Gençleri. Her ne kadar dallara ayrılmış olsalar da Naziler her zaman sadece oyunların değil dünyanın gerçek tarihinin de kötü adamlarını oynamışlardır. Her şeyden önce koca dünyayı bir savaşa sürüklemiş ve milyonların ölümüne sebep olmuşlardır. Onlardan daha kusursuz bir düşman da bulunmazdı elbette.
Bowser - Super Mario
Onlarca Mario oyunu oynadık ve neredeyse hep en son rakibimiz o oldu. Obsesif Kolposif bu yaratığın prenses saplantısı yüzünden bıyıklı boru tüccarımızın girmediği delik, kırmadığı taş kalmadı. Defalarca kurtarmamıza rağmen o yine de bir şekilde prensesi tekrar kaçırmayı başardı. Fakat en sonunda üzülen hep o oldu. Nitekim Bowser’ın kaderinde Mario’ya yenilmek yatar.
Albert Wesker - Resident Evil
Resident Evil serisinin en etkili kötü adamı olan Albert Wesker iri gövdesi, ifadesiz suratı, güneş gözlüğü ve sağlam dövüş yeteneği ile gerek filmlerinde gerekse oyunlarında hep bir baş belası olmuştur. Ne zaman öldürdüğümüzü sansak bir şekilde geri gelir ve bizi canımızdan bezdirir. Tıpkı dördüncü filmde bitti derken beşinci filmin haberini aldığımızda olduğu gibi.
Kain - Legacy of Kain
Kain farklı oyunlarda karşımıza çıkmıştır. Esasen tarihteki Habil ve Kabil hikayesinin Kabil’i olarak tanınan Kain aynı zamanda işlediği cinayetten dolayı Tanrı tarafından cezalandırılan ve sadece kan içerek hayatta kalabilecek olan ilk vampir olarak kabul edilir. Altı oğlundan biri olan Raziel ile çekişmesinin de yaşandığı seride her ikisini de oynama imkanı bulmuştuk.
Dormin - Shadow of the Colossus
Dormin bu dünyada bizlere ruhani varlıklara güvenilmeyeceğini öğretmiş bir astral varlıktır. Wander’ın biricik sevdiğini hayata geri döndürmek için yardım edermiş gibi Dormin, gel gör ki işlerin sonunda hiç de yardım sever olmamıştır. Zaten gözleri ateş gibi parlayan karabasan görünümlü bir yaratığa ne kadar güvenebilirsiniz ki?
Kane - Command & Conquer
Üstün zekalı kötü adamlar sınıfında Kane’in yeri bir hayli yükseklerdedir. Nitekim kel kafası ve keçi sakalı ile karizmatik bir görünümüne sahip bu adam aynı zamanda yüksek ikna kabiliyeti sayesinde liderlik vasıflarını da en iyi şekilde yapmaktadır. Barışın savaştan geçeceği gibi garip bir saplantısı bulunmaktadır.
Nemesis - Resident Evil 3
Onu kim unutabilir ki? “STAAARS!” diye bağırarak etrafa korku salan ancak bizi takip ederken de sakin sakin yürümeyi tercih eden bu dev yaratığın ayak seslerini duyduğumuzda hepimizi birazcık ağlamaklı olmuşuzdur korkudan.
Origami Killer - Heavy Rain
Çocukları öldürmek sizleri kötü adam yapar ve sadece kötü bir hayat tecrübesi yaşamanız da bunu haklı kılmaz. Üstelik onları çocukları çabucak da öldürmez onlara acı çektirmeyi sever. Böyle bir adamın insalık içerisinde yeri de olmaza. Pis sapık!
Zeus - God of War
Onu pek çok kez sinemada gördük. Zamanında televizyonda Anthony Quinn şeklinde bile tanıdık. O tanrıların tanrısı herkesin efendisi olan Zeus’tu. Kimseden korkmazdı. Niye korksun ki zaten adam en güçlü varlık. Yoksa değil mi?
Darth Vader - Star Wars
O nefesi nerede ne zaman duysak tanırız ve ardından siyah cilalı kasklı, siyah kıyafetli ve siyah pelerinli bir adam çıkacağını da biliriz. Genç Anakin’in aşkı uğruna ruhunu kaybetmesinden sonra başkalaşım geçirerek hayata getirdiği Darth Vader bu listenin elbette olmazsa olmazlarından.
Alma - F.E.A.R.
Etrafınızda küçük bir kız varsa ve hele ki uzun saçlı ve esmer ise o zaman en hızlı şekilde oradan topuklayın deriz. Büyük olasılıkla kaçmayı başaramayacaksınız, ancak yine de denemekte fayda var. Alma’nın o kafası eğik bir şekilde karşınıza çıkıp yavaş yavaş başını kaldırması... Yok yok bu seri bitmez. En son hamile diye duyduk, baba kim acaba?
Archdemon - Dragon Age
Fereldan topraklarında kah oraya kah buraya koşturduk durduk. Bazen büyücü olduk, bazen savaşçı. Dostlukar kurduk düşmanlar edindik. Ama en sonunda o ejderha kılıklı sefili bir şekilde alt etmeyi becerdik. Bir de tahta biz otursaydık pekiyi olacaktı ama neyse. Zaten Warden’ın yeri Darkspawn’ının yanıdır.
Andrew Ryan – BioShock
O bir dahi, o bir mucit, o bir hayalperest, o biraz kafayı üşütmüş. Rapture’ın başkanı, kurucusu, yöneticisi olan bu adam neyle uğraştığını bile bile delice fikrini gerçekleştirmiş ve hiç alakamız olmayan bizim hayatımızı bir süre cehenneme çevirmiştir.
Kerrigan – StarCraft
Ahh aşk denen şey sen adama neler yaptıryorsun ve sen savaş, sen ne hayatlar mahvediyorsun. Güzeller güzeli Kerrigan, Zerg’ler tarafından “istila” edilince malesef aşağıdaki gibi bir şeye dönüştü ve bizim talihsiz Jim Raynold’a da içki içip adam vurmak kaldı. Ama neyseki sonunda yine mutlu sona ulaştık.
Liquid Snake - Metal Gear Solid
Atalarımız, "Ülkenin güvenliği için kardeş katli vaciptir" demiş. Heleki manyak bir adam kendi DNA’sından siz ve kardeşlerinizi yapmışsa ve o kardeşleriniz işin aslını öğrenip “Madem mükemmelim, gidip dünyayı fethedeyim bari” demişlerse o zaman Solid’in, Liquid Snake’e karşı başka şansı yoktu malesef. Son sözleri hala aklımızdadır zavallı biçarenin; “Foo..ox Dii..ee!”
Darth Malak - Star Wars: Knights of the Old Republic
Raven’ın sağ kolu, öğrencisi ve haini olan Malak, ismini bizim buralarda kullansaydı bu kadar ciddiye alınır mıydı bilmiyoruz, ancak Star Wars evreninde ciddiye alındığı kesin. Ağzındaki o metal şey ile birlikte çenesizin teki olduğunu anladığımız bu Sith Lord’u, mükemmel bir oyunun, mükemmel bir boss’u olmuştur bizim için her zaman.
Sephiroth - Final Fantasy VII
Her ne kadar Final Fantasy IV’ün Kefka’sı daha kötü bir boss olarak düşünülebilse de Sephiroth hiç kuşku yok ki serinin en ikon karakteridir. Shinra’nın asker bölüğünden olan Sephiroth bilgiden delirdikten sonra ortalığa dehşet saçmaya başlamıştır. Üstüne bir de biyolojik bir deneyin ürünü olduğunu öğrenince de işler çığrından çıktı tabii.
GlaDOS – Portal
Ondan sonunda kurtulduk. En sonunda bizi azad etti. Peki mutlu olduk mu? Şimdi o yalnız başına o koca tesiste ne yapıyordur acaba? Salak robotlarla mı testler yapuıyordur? Yoksa gıcık turret’ları mı kontrol ediyordur? Caroline...öhmm pardon GLaDOS her ne kadar bize çok çektirse de onun o manasız ve duygusuz esprilerini hiç unutmayacağız. Ve biliyoruz ki Chell’de bir gün o koca dünyadan sıkılıp geri dönecektir. Bu arada birisi Wheatley’i uzaydan alsın lütfen. “I’m in SPACEEEEE!”
Arthas - Warcraft III
Güç insana neler yaptırıyor, hırs ne kadar kötü veya babaya kılıç kalkmaz derslerinin başarılı rol modeli Arthas, dünyanın en iyi paladini iken bir anda bir kılıç peşinden koşma sevdasına kapılınca olanlar oldu ve en sonunda sarı saçlarına ak düştü ama gözlerinin feri gitti. “Succeeding you, Merlin!”
Joker - Batman
Pekala işte size uzman sorusu; Jack Nicholson mı, yoksa Heath Ledger mı? Usta ilk filmde gerçekten iyidi ancak bizce rahmetlinin yanına bile yaklaşamaz. Filmlerde faklı olsa da Batman dünyasında Joker her zaman için aynıdır. Psikopat, sosyopat, dengesiz, hayalperest vs... Mor takımı, yeşil saçları, palyaço makyajı ve o devamlı gülen yüzüyle ne de çok sever Batman’i. Karşılıksız kalmazda bu sevgisi. Yıllar yılı bir dövüşür bir... Daha da dövüşürler.
Diablo – Diablo
Bence buraya bu konuda bir şey yazmayalım artık. Eğer son 20 yıldır bir mağranın veya bir cyro kapsülün içinde yaşamıyorsanız hepiniz onu tanıyorsunuz. Bu ölmek bilmez şeytanın garip bir şekilde geri dönüp kötülük saçmasını bekliyoruz ancak o da garip bir şekilde sürekli gecikiyor. Bizden mi korktu acaba nedir?