Bu ada öldürmez, süründürür...
Muhteşem bir kumsal, göz kamaştıran okyanus ve yüzünüze vuran Güneş'in sıcaklığı ve tabii ki zombiler! Tatilin vazgeçilmezlerinden biri de zombilerdir elbet, zombisiz tatil yapamam, onların o güzel yüzünü (!) görmeden tatilden tat alamam diyorsanız gelin hep beraber Banoi adasına bir yolculuğa çıkalım ve merakla beklenen Dead Island evrenini tanıyalım.
Banoi Royal Palm Resort'e Hoş geldiniz!Amerikalıların "Bir sabah uyanırsın ve Dünya'da bir tek sen kalmışsın, bir de zombiler" gibi felaket senaryolarına alışıktık ancak Polonyalı Deep Silver firması da bundan esinlenmiş olacak ki kendimizi Banoi adasında bizleri uğruna ölünecek kadar güzel Banoi Adasına götürüyorlar. Sebebi bilinmeyen, aniden ve haber verilmeden adadaki tüm insanlar, biz hariç, bir enfensiyonun etkisi altında kalıyor ve bizim hayatta kalma mücadelemiz de burada başlıyor.
Dead Island, zombi dediğimizde aklımıza gelen ilk yapımlardan biri olan Left 4 Dead serisne bir çok yönden benzemekle birlikte hikaye anlatımı ve verdiği oyun içi serbestlikle diğer "Survival Horror" yapımlarından sıyrılmayı başarıyor.
Dead Island verdiğimiz kararlar, yaptığımız oyun içi davranışlar oyunun gidişatını büyük çlçüde etkileyecek ve birden farklı sonlarla karşılaşmamıza neden olacak. Bu nedenle kararlarınızı verirken bir kere daha düşünmekte fayda var.
Zombiden dost olmaz!Dead Island'ın en güzel özelliklerinden biri de dört kişilik Co-Op oynanışa destek verecek olması. Böylelikle korkunç zombi ordularına karşı sırtınızı kollayacak arkadaşlarınız da yanınızda olacak. Yapımda yer alacak dört ana karakterden şu an için üçü açıklanmakla beraber dördüncü karakterin ise sadece ismi ve cinsiyeti belli. Dördüncü karakterimizin adı "Purna" ve "Kadın".