Cyberpunk 2077 PC inceleme

Platformlar PC, PlayStation 4, PlayStation 5, XBox One, Xbox Series X
Cyberpunk 2077 PC inceleme
  • Yapımcı - Yayıncı CD Projekt Red - CD Projekt Red
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Aksiyon,Role Playing Game
  • Web Sitesi
Merlin Puanı 85
16 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%69
Artılar + Night City
+ Muazzam bir atmosfer
+ Heyecan verici hikaye detayları
+ Karakter gelişim sistemi ve seçenekler
+ Yapacak tonla şey olması
+ Johnny Silverhand ve hikayedeki ikilemler
Eksiler - Çok fazla hata var
- Özgeçmiş seçimi yeterince detaylı değil
- Bazı görevlerin işleyişi çok anlamsız
Özel İnceleme
Ersin Kılıç 13.12.2020 - 14:30
Uzun süredir yapım aşamasında olan Cyberpunk 2077 incelemesinde oyunun dünyasına ve genel oynanış dinamiklerine yakından bakıyoruz.

Cyberpunk 2077'ye uzun süren yapım süreci ve ard arda gelen ertelenmelerin sonrasında nihayet kavuştuk. Her sarı sayfa gördüğümüzde irkilmeye başladığımız oyun aslında biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu daha ilk dakikalardan belli etmeye başladı. Bu hatalardan ve oyunun optimizasyonundan, grafiklerinden tabi ki bahsedeceğiz. Farklı sistemlerde denediğim oyunu ultra RTX ayarlarında oynamak için ise ekran kartı olarak Gigabyte NVidia GeForce RTX 3080 Eagle modelini kullandım. Yani yazı içerisinde RTX ve DLSS teknolojileri de olmak üzere grafiksel olarak birçok detayı da sizinle paylaşacağız.

Cyberpunk 2077 PC inceleme

Cyberpunk 2077 bildiğiniz gibi Night City isimli bir şehirde geçiyor. Amerika'nın California eyaletinde olan bu kurgusal şehir ilk olarak Coronado City olarak adlandırılsa da temellerini atan Richard Night'ın ölümünden sonra Night City adını alıyor. Burada uzun uzadıysa Night City ya da Cyberpunk dünyasının geçmişini anlatmayacağım. Bunun için birçok kaynak bulunduğu gibi zaten oyun içerisinde önemli olaylar üzerinde sık sık duruluyor.

Bilinmesi gereken en önemli detay ise Cyberpunk Evreninin temellerinin 1800'lü yılların sonuna kadar uzanan bir külliyata sahip olması. Aradan geçen geçen bu süre zarfında şirket savaşları, trajik olaylar ve efsane karakterler bu şehrin kanlı geçmişini de oluşturmuşlar. Oyunla ilgili olan bazı kilit karakter ve bu karakterlerin hikayelerini zaten oyun sırasında görüyorsunuz. Başta Johnny Silverhand olmak üzere onun kız arkadaşı Alt Cunningham ya da Rogue, Adam Smasher gibi Cyberpunk dünyasına aşina olanların bildiği birçok karaktere oyunda bir şekilde yer verilmiş. Cyberpunk 2077 tarih olarak günümüz ile benzer bir geçmişe sahip. Fakat zaman çizelgesi aslında 1800'lü yılların sonu ve özellikle 1900'lü yılların başından itibaren artık alternatif bir tarih çizgisi şeklinde ilerliyor. 80'li 90'lı yıllar ile birlikte artık teknolojinin çok ilerlediğini hatta milenyum ile birlikte Cyberpunk dünyasını oluşturan birçok temelin çoktan atıldığını görüyoruz. Yazıda da şehrin geçmişine odaklanmaktansa oyundaki durumuna değinmek istiyorum.

Oyunda Johnny Silverhand başta olmak üzere Cyberpunk evreninin birçok önemli karakterine yer verilmiş.

Cyberpunk 2077 dünyası ilk bakışta küçük gibi gelse de aslında dolu dolu bir şekilde tasarlanmış. Bunu tam olarak nasıl ifade edebilirim bilmiyorum ama oyunun dünyası şimdiye kadar gördüğüm en yoğun olarak tasarlanan dünya diyebilirim. Yani Red Dead Redemption 2, GTA 5 ya da Witcher 3 gibi oyunlarda da çok fazla detay var tabi ki ama yoğunluk olarak Cyberpunk 2077 çok başka bir seviyeye çekilmiş. Devasa yapı ve gökdelenlerin olduğu bu şehirdeki harita tasarımı bazı noktalarda dikine uzanan bir yapıya sahip. Apartmanınızdan dışarı adımınızı attığınız anda hakikaten de devasa bir dünyanın içerisinde olduğunuzu hissediyorsunuz. Kalabalık insan grupları, neon ışıkları, gök yüzüne uzanan gökdelenler, uçan araçlar ve futüristik atmosfer biraz başınızı döndürüyor diyebilirim. Buradaki en büyük sıkıntı ise popülasyon olayının tam olarak dengelenememiş olması. Şehir merkezi beklenildiği gibi kalabalık. Fakat binalar olmasına rağmen bazı bölgelerde kuş uçmaz, kervan geçmez bir yapı olması bu dengesizliği ortaya çıkarmış.

Trauma ekibi altın ya da platin üyelerini korumak için babasını bile tanımaz

Night City rengarenk olduğu kadar karanlık ve tehlikeli bir şehir. Her köşe başında farklı bir olayla karşılaşabiliyorsunuz. Silahlı bir çatışmaya denk gelebilir ve olaya müdahil olabilirsiniz. Ya da soyulmak üzere olan bir vatandaşı kurtarmak tamamen sizin tercihinize bırakılmış. Kendi çöplüğünüzde bu işleri tereyağından kıl çeker gibi halledebiliyorsunuz. Fakat daha tekin olmayan, karanlık sokaklara saptığınızda ya da büyük bir çetenin kontrolünde olan bir bölgeye girdiğinizde kahramanlığa soyunursanız ağzınızın payını çok güzel veriyorlar. Siperden kafanızı çıkartmadan mermiyi beyninize yiyiveriyorsunuz. Bu noktada göreve giderken navigasyonun hep ana yolları gösterdiğini fark ediyorsunuz. Bir kere daha kestirme bir yol buldum ve ara sokağa saptım. Burada çete elemanları önümü kesti ve küçük çaplı da olsa bir çatışma yaşandı. Hele ki yüksek seviyeli bölgelerde benzer senaryolar ile karşılaşırsanız, o sokaktan canlı olarak çıkma ihtimaliniz bir hayli düşük oluyor. Bu gibi olaylar Night City'nin o acımasız atmosferini pekiştirmeyi başarmış.

Cyberpunk 2077 görev anlamında dolu dolu bir oyun. Ana hikaye dışında yapılacak gerçekten de tonla iş var. Önemli karakterlerden aldığınız yan görevler dışında gezilecek yüzlerce nokta bulunuyor. Zaten haritayı açtığınızda küçücük bir bölgede bile ortaya çıkan işaretleri görünce yapılacak birçok şey olduğunu anlıyorsunuz. Implant noktaları, restoranlar, gece klüpleri ya da silah dükkanları gibi etkileşime girebileceğiniz birçok mekan bulunuyor. Biraz önce de bahsettiğim gibi gelişi güzel cereyan eden bazı olaylarla da karşılaşmanız mümkün. Tüm bunların dışında telefonunuz neredeyse hiç susmuyor arkadaşlar. Yani önemli bir göreve doğru yol alırken bile sürekli iş teklifleri geliyor, farklı görevlerin kilidi açılıyor. "Abi meşgulüm telefon falan uğraşamam" şimdi dediğiniz anda cep telefonunuza mesaj bildirimleri gelmeye başladığını görüyorsunuz. 

Bu görev yapısı dışında haritaya mini görevler ve ne olduğunu bilmediğiniz soru işaretleri de serpiştirilmiş. Hatırlarsanız benzer bir sistem Witcher 3 için de kullanılmıştı. Kimi zaman ufak hırsızlıklar, ortadan kaldırma görevleri olsa da bazen çok komik ya da dallanıp budaklanan güzel görevlerle de karşılaşabiliyorsunuz. Bu durum haritadaki mini görevleri ve soru işaretlerini de renkli kılmayı başarmış. Görev sistemindeki en büyük problem ise bazen fazla kopuk hissettirmesi. Yani hırsızlık, ortadan kaldırma görevlerini geçtim, bunlar zaten para kazanmak için yaptığımız ve ne olduğu çok basit anlaşılabilen görevler. Fakat bazen ne yaptığınızı, neden yaptığınızı anlayamadığınız görevlerin içerisinde buluyorsunuz kendinizi. Bu konuda ufak da olsa bir dengesizlik durumu söz konusu.

Oyunun dünyasında yapacak yüzlerce yan görev bulunuyor.

Oyunda Watson, Westbrook, Heywood, Pacifica, Santo Domingo, City Center ve Badlands olmak üzere yedi farklı bölge bulunuyor. Hani bölge yoğunluğunu daha net bir şekilde belli etmek için kendi deneyimimden size bahsedeyim. Birazdan da bahsedeceğim giriş senaryolarını saymaz isek oyuna apartmanınızın da bulunduğu Watson bölgesinde başlıyorsunuz. Hatta Watson bölgesinin Little China kısmı oyunun ana başlangıç noktası olmuş. Oynadığım neredeyse ilk 10 saatlik sürede bu bölgeden hiç dışarı çıkmadığımı fark ettim. Hala da yapılacak bir sürü şey vardı o bölgede. Başlangıç senaryosu demişken oyunun bu özgeçmiş sisteminden de bahsedelim.

Cyberpunk 2077'de Göçebe (Nomad), Sokak Çocuğu (Street Kid) ve Şirketçi (Corpo) isimli üç tane özgeçmiş senaryosu bulunuyor. Bunlardan hangisini seçerseniz ona göre hikayeye farklı bir başlangıç yapıyorsunuz. Hepsi oyunun farklı bir noktasında hikayeye başlamanıza neden olduğu gibi aynı zamanda bazı avantajları da beraberinde getiriyor.  

Göçebe: Bu seçim aslında özgeçmiş kısmındaki en farklı hikayeye sahip. Çünkü başlangıcı direkt olarak Night City dışında yapıyorsunuz. Night City'e sokmak üzere bir kargo alıyoruz ve yolda aracımız bozulmuş bir şekilde hikayeye başlıyoruz. Daha oyunun başında Badland adı verilen bu çorak toprakları görmek ve burada araba sürmek gerçekten de çok keyifli olmu. Daha özgür ruhlu bir karakter portresi çizebileceğiniz bu seçimde Night City'e girdiğinizde ise işler biraz sıkıntıya girebiliyor. Şehir dışından olanlara çok nazik davranmayan karakterler bazı diyalog seçimlerinde sizi tersleyebiliyorlar.

Göçebe senaryosuna şehrin dışında uçsuz bucaksız topraklarda başlıyorsunuz.

Sokak Çocuğu: Bu seçim tam olarak ifade etmek gerekirse torbacıların, çetelerin, itin, kopuğun arasında büyüdüğünüz bir karakter geçmişi sağlıyor. Bu hikayeye bir araba çalmak için aldığımız görevle başlıyoruz ama işler tahmin edebileceğiniz gibi bir süre sonra çığrından çıkıyor. Sokak Çocuğu seçiminin en büyük avantajı ise çeteler ve daha düşük klasmandaki karakterler ile konuşurken ek diyalog seçimlerine kavuşuyor olmanız. Yani night City'nin her köşe başında çetelerle dolu olan bir şehir olduğunu düşünürsek mantıklı seçimlerden birisi de bu diyebiliriz.

Şirketçi: Şirketçi seçimi adından da anlaşılabileceği gibi daha üst kademeden başlayacağınız bir özgeçmişi barındırıyor. Üst kademenin tüm çakallığını deneyimlediğimiz bu kısımda fragmanlarda da sık sık gördüğümüz suikast sahnesi ile süslenmiş. Bu seçimin en büyük avantajı ise daha üst kademe karakterler ile konuşurken yeni diyaloglara kapı aralaması oluyor. 

Ben oyundaki bu üç senaryoyu da belli bir süre denedikten sonra ana ilerleyişimde Sokak Çocuğu seçimini yaptım. Oyundaki en büyük eksiklerden birisi bu özgeçmiş işleyişinde karşımıza çıkıyor. CD Projekt her ne kadar daha önce farklı bir işleyiş sunacağını belirtse de temelinde üç senaryonun da aynı noktada kesiştiğini görüyorsunuz. Ana ilerleyişinize çok büyük bir katkıları malesef olmuyor. Yapılan açıklamalarda örneğin Şirketçi senaryosunu seçtiyseniz harbiden de büyük denizde, biraz da akıllıca oynayarak ilerleyeceğimiz aklımıza gelmişti. Ya da Nomad seçersek çok daha farklı bir işleyiş sunulacağını düşünmüştük. Bu özgeçmiş senaryoları 20-25 dakika sonra ortak ilerleyişte kesişiyor ve sadece ek diyalog seçenekleri sunuyorlar.

Bu diyalog seçimleri genelde bilgi almak üzerine kurulmuş olsa da bazı görevlerde neyse ki farklı çözümler de üretmenizi sağlıyor. örneğin girmeniz gereken bir şirket binası olduğunda Şirketçi senaryosunu seçtiyseniz ona göre farklı bir yöntem bulabiliyor ve elinizi silahınıza atmadan bu işi çözebiliyorsunuz. Ya da Sokak Çocuğu senaryomda başıma gelen başka bir olay ile bu durumu örnekleyeyim. haritada bir soru işaretine gittim ve buradaki restoran sahibi için ufak bir iş hallettim. Tam ödememi alıp çıkacakken içeri eli silahlı 4-5 kişi girdi. Bu noktada dilerseniz silahınıza davranıp olayı kanlı bir şekilde çözebiliyorsunuz. Fakat Sokak Çocuğu senaryosunda ek bir seçim karşıma çıktı ve "bu bölgede soygun yapıyorsanız kesin şu çetedensinizdir, ama üzerinizde onların sembolü olan ceketleri göremiyorum. Eğer habersiz bir soyguna kalkıştıysanız tabutunuza son çiviyi çakmışsınızdır" tarzında bir uyarıda bulundum. Bunu duyan soyguncular biraz atarlansa da arkalarına bakmadan, komik bir şekilde mekandan tüydüler. 

Oyunda özgeçmiş seçimini yaptıktan sonra karakter oluşturma ve yetenek puanı seçimleri ile karşılaşıyoruz. Karakter oluşturma kısmında öncelikle kadın ve erkek seçimlerine yer verilmiş. Sonrasında CD Projekt Red ekibinin sunmuş olduğu üç hazır karakterden birini ya da random karakter yaratma seçimini kullanabiliyorsunuz. Tabi kaşına, gözüne, tırnağına ya da kulağındaki küpeye bile ben karar veririm derseniz oldukça detaylı bir karakter oluşturma seçeneğine de yer verilmiş. Saç tipi, ağız, burun gibi klasik seçimlerin yanı sıra diş, dövme, yara izleri gibi geniş bir yelpaze sizi bekliyor. Bu seçenekler ile gerçekten de çok farklı karakterler oluşturmak mümkün.

Buradaki en ilginç seçenek ise genital kısımda karşımıza çıkıyor. Vajina, penis seçimi dışında penis boyunu sünnetli ya da sünnetsiz olmasına kadar her detaya yer verilmiş. Öyle ki kadın bir karakter seçtiğinizde ona penis, erkek bir karakter seçtiğinizde ise ona vajina bile ekleyebiliyorsunuz. Yani 2077'de birçok cinsel kimliğin bulunması oyundaki karakter oluşturma kısmına da yansımış.

Sibernet sistemini de göz önüne aldığımızda oyunun yetenek sisteminin oldukça geniş tutulduğunu söyleyebiliriz.

Daha sonra karakter yetenek sisteminizin ilk puanlarını vermeniz isteniyor. Bu aşamada tüm özelliklerinizin üçe sabitlendiğini ve dağıtılmak üzere size yedi puan verildiğini görüyorsunuz. Oyunun başında verdiğiniz bu yetenek puanları genel olarak vücut, zekâ, refleksler, teknik kabiliyet ve serikanlılık olmak üzere beş başlık altına toplanmış. Karakterin gücü, sağlık durumu ya da yakın dövüş yetenekleri gibi özelliklerin Vücut seçeneğinde toplandığını görüyoruz. Zeka kısmı daha çok hack süresi ve ağgezer gibi özelliklerinize etki ediyor. Reflekslere baktığımızda düşman saldırılarından kaçınma, kritik vuruş ihtimali ya da Z bıçaklarının verdiği hasar gibi etkenler ile karşılaşıyoruz. Z bıçağı demişken çift zıplama implantını ve Z bıçağını aldığınızda tam bir kasaba dönüştüğünüzü de belirtmem gerek. Kapı kilidi açma ya da teknolojik silahları kullanma yeterliliğimize etki eden Teknik Kabiliyet niteliği dışında Serikanlılık kısmı ise direnç, gizlilik gibi özelliklerimizi etkiliyor.

Bu kısmı okurken ya da oyuna başlarken "Bu ne abi ne kadar az seçenek varmış" diyebilirsiniz. Fakat oyuna başladığınız anda aslında karakter yetenekleri üzerine ne kadar çok seçenek olduğunu fark etmeye başlıyorsunuz. Karakter yetenekleri bu başlıklar altında farklı sekmelere ve onlarca seçeneğe ayrılmış durumda. Örneğin karakter seçeneğinden Vücut başlığına girdiğinizde Atletik, Tahribat ve Kavgacı sekmeleri ile karşılaşıyorsunuz. Bu sekmeler altında karakterinizi bu başlıklar ile ilgili geliştirebileceğiniz onlarca seçeneğe yer verilmiş. Üstelik bazı seçeneklerin 2-3 kademeden oluştuğunu da belirtmem gerekiyor. Kazandığınız Nitelik puanlarını başta belirttiğim beş farklı başlığa dağıtırken Kazanım Puanlarını ise bu beş başlık altında bulunan farklı özellikler üzerine harcıyorsunuz. 

Oyunun ilk evrelerinde Z bıçağı olan birini görürseniz, arkanıza bakmadan kaçın.

Yani diyelim ki açmanız gereken bir kapı var ve bu kapıyı açmak için Teknik Kabiliyetinizin 7 olması gerekiyor. Nitelik puanı ile bu özelliğinizi yükseltiyorsunuz. Teknik Kabiliyet başlığına girdiğinizde ise Üretim ve Mühendislik sekmeleri altında işte patlayıcılardan alınan hasarı şu kadar azaltır, efendime söyleyeyim teknolojik silahların yükleme süresini bu kadar azaltır gibi seçimler ile karşılaşıyorsunuz. Karakteriniz geliştikçe ve seviye atladıkça daha ölümcül bir oynanışa kavuşuyorsunuz. Yani yakın dövüş yeteneklerinizi geliştirip elinizde katana ile dolaşmak bile acayip keyif veriyor. Kafa, kol kopardıkça tam bir sibernetik samuray gibi ortalıkta dolaşmaya başlıyorsunuz. Kısacası oyunun karakter gelişim sisteminin aslında kendi içerisinde yetenek ağaçlarına ayrıldığını söyleyebiliriz.

Tabi karakter gelişiminin oyuna olan etkisi bu kadarla sınırlı tutulmamış. Öncelikle bir envanter sistemimiz bulunuyor. Buradan taşıyacağınız üç silaha, giyeceğiniz kıyafetlere, zırhlara kadar birçok seçimi yapabiliyorsunuz. Oyunda çok farklı silahlar bulunuyor. tabancalar, makinalı tüfekler, ağır silahlar, yakın dövüş silahları derken hangi birini kullanacağınızı şaşırıyorsunuz. Tabi tüm bu başlıklar içerisinde de onlarca modele yer verilmiş. Oynadığım kısma kadar sadece tabancalarda bile onlarca farklı model ile karşılaştım. Bu silahların yanı sıra teknolojik açıdan daha etkili silahlar da bulunuyor. Şok tabancaları, mermiye falso veren tüfekler derken çeşitlilik bol tutulmuş. Satın alma opsiyonu dışında hele ki düşmanların üzerinden tüm bu silahları loot etmek bile envanterinizin dolup taşmasına sebep oluyor. Neyse ki topladığınız silahları ve hurdaları satabiliyorsunuz. Yani bu şekilde bile sağlam bir para yaptığımı itiraf etmem gerekiyor. Altıma çektiğim birçok aracın parası Loot sevdasından geliyor diyebilirim. Ayrıca topladığınız hurdalar ile kendi silah ya da muhimmatınızı da üretebiliyorsunuz. 
Görev işleyişinde rastgele gelişen çatışmalar dışında şimdiye kadar tekrar eden bir görev yapısı ile karşılaşmadım. Tabi yan görevlerde araba çalma ya da belli hedefleri imha etme gibi farklı mekanlarda benzer görevler var. Ama ana görev işleyişinde hikayenin gerçekten de su gibi akıp gittiğini söyleyebilirim. Daha oyunun ilk saatlerinde bile beklemediğiniz olaylarla, heyecanlı durumlar ile karşılaşıyorsunuz. Diyalog ve hikaye işleyişi konusu oyunun bana göre en büyük artısı olmuş. Bunun dışında üç, dört gün boyunca sadece yan görev peşinde koştuğum, ya da şehrin, Badlands bölgesinin farklı noktalarında yarışlara katıldığım da oldu. Özellikle Badlands yarışları hakikaten çok keyifli. Kum fırtınaları arasında direksiyon sallamak oyunun şehir ve dış bölgelerde ne kadar farklı bir atmosfere sahip olduğunu da gözler önüne seriyor.
Johnny abimiz kimseyi takmayan, sivri dilli bir karakter portresi çiziyor.
Oyundaki çatışma dinamiklerine gelecek olursak önemli eksiklerine rağmen keyifli geçtiğini söyleyebilirim. Öncelikle hem yakın dövüşte hem de silahlı çatışmalarda vuruş hissiyatı çok düşük. Keşke biraz ses oyunları ile bu hissiyatı kuvvetlendirselermiş. Neyse ki buna rağmen karakteriniz geliştikçe çatışmalardan da daha fazla keyif alıyorsunuz. Örneğin oyunun ilk saatlerinde sürekli katana, hafif silah ve makinalı tüfek şeklinde ilerliyordum. Z bıçaklarını açınca katana, pala gibi yakın dövüş silahlarını bıraktım ve ekstra bir silah slotuna sahip oldum. Çünkü Z bıçakları resmen kollarınızda katana taşıyormuş hissiyatı yaratıyor.
Ayrıca çatışmalarda bomba kullanmak, düşmanları ya da çevrede bulunan bazı objeleri çatışma anında hacklemek oldukça keyifli olmuş. Çatışmalar yoğun ve bir o kadar da kanlı geçiyor. Elinizde iyi bir silah varsa kopan uzuvların haddi hesabı yok diyebilirim. Çatışmalardaki bir diğer eksik ise yapay zekanın zaman zaman sapıtması. Bazen siper alan, siper değiştiren ya da kafasını bile çıkarmak istemeyen karakterler ile karşılaşıyorsunuz. Ama kalabalık çatışmalarda yapay zeka biraz sapıtıyor ve daha harale gürele bir çatışma durumu yaşanıyor.
Gelelim oyunun grafik ve teknik detaylarına. Bu konuda oyunu iki farklı kulvarda irdelemek istiyorum. Birisi oluşturulan dünya, grafiksel detaylar, diğeri ise hatalar ve karşılaştığımız bug'lar olsun. Öncelikle  CD Projekt Red'in çok güzel bir dünya tasarladığını baştan söylemem gerekiyor. Şehirde yaya olarak ya da farklı araçlarla dolaşmak, detaylar arasında kaybolmak gerçekten de çok keyifli. Devasa gökdelenler ve futuristik yapı dışında sokak aydınlatmaları, duvarlardaki grafitiler üzerinde bile özenle durulmuş. Tabi devasa olacağı belirtilen ilk gün yamasını henüz kurmadığımız için kaybolan karakterler, aksayan altyazılar ya da havada duran objeler gibi farklı hatalar ile karşılaştığımızı belirtmem gerek. Ama dediğim gibi bu hatalar muhtemelen ilk gün yaması ile birlikte büyük oranda giderilecek.
Cyberpunk 2077 PC inceleme
Yazının başında da belirttiğim gibi oyunu Gigabyte NVidia GeForce RTX 3080 Eagle modeli ile oynadım. Çünkü Cyberpunk 2077 dünyasında RTX ve DLSS gibi teknolojilerin önemi gerçekten de büyük olmuş. Birçok oyunun aksine sadece ışın izleme teknolojisini kullanmayan CD Projekt Red firmasının oyunu tamamen bu teknolojileri göz önüne alarak geliştirdiğini söylemek yanlış olmaz. Işığın çok önemli olduğu bu dünyada floresan lambalardan yansıyan ya da reklam tabelalarından yere, araç kaputuna yansıyan ışıkları bile fark edebiliyorsunuz. Alt tabakada yer alan bu ışıklandırmaları geçtim kafanızı kaldırdığınızda bile her yerden fırlayan neon ışıkları, irili ufaklı ekranlar ile Cyberpunk atmosferini adeta iliklerinize kadar yaşıyorsunuz. Oyunu RTX açık oynadığınızda doğal olarak bu etki çok daha net bir şekilde resmedilmiş.
Işıklandırma dışında atmosfere büyük etki eden Ambient Occlusion ve Global Illumination etkilerini de es geçmemek gerek. Işın izleme teknolojisinde duvardan yansıyan ışığın farklı bir alandan tekrar yansıması üzerinde bile durulmuş. Detaylara baktığınızda karşılaştığınız en ufak objenin bile ne kadar güzel ve gerçekçi gözüktüğünü bu teknolojiler belirliyor. İşte devasa bir çöp yığınına baktığınızda RTX kapalı iken kaplamadan ibaret bir yığın görüyorken RTX açtığınızda gölgelendirme ve ışık yansımalarının da etkisiyle objelerin aslında ne kadar detay içerdiğini fark ediyorsunuz. Örneğin köprü altına ya da kapalı bir mekana girdiniz diyelim. Normalde her alan aynı tonda bir gölgelendirmeye sahipken RTX açtığınızda ise her duvarın ya da köprü ayağının farklı bir şekilde ışık aldığını görüyorsunuz. 
Oyunun grafik ayarlarında birçok seçeneğe müdahale etmeniz izin verilmiş. Işın izlemenin katmanlı yapısından tutun gölgelendirmeye olan etkisine kadar tüm seçimlere müdahale edebiliyorsunuz. Düşük, orta, yüksek ve ultra seçimleri dışında Işın izleme seçeneği için RTX Yüksek ve RTX Ultra seçimlerine de yer verilmiş. DLSS teknolojisi ise uzek detaylardaki keskinliği sağladığı gibi performansa da büyük oranda etki ediyor. DLSS kısmında dengeli, görsellik, performans ve ultra performans seçenekleri bulunuyor. Tabi sisteminiz iyi ve RTX 3080 gibi güçlü bir karta sahipseniz direk olarak görselliğe önem verebilirsiniz. DLSS açıkken otomatik ayarda bile tutsanız 25-30 FPS fark ettiğini görüyorsunuz. Zaten NVidia'nın göndermiş olduğu raporlara baktığımızda DLSS teknolojisinin 1080P'de 30 FPS, 2K'da 25 FPS ve 4K çözünürlükte ise performans modunda 35-40 FPS fark ettirdiğini görüyoruz. Kısacası atmosfere de etki eden bu teknolojiler oyunun bütünlüğüne de büyük bir katkı sağlamayı başarmış.
RTX etkisi oyunun atmosferini ayrı bir seviyeye çıkarıyor.
Gelelim tartışmaların da ana sebebi olan hatalara. Cyberpunk 2077 gerçekten de çok fazla hataya sahip arkadaşlar. İç içe geçen NPC'ler, duvarların içinden geçen karakterler, havada asılı duran objeler. Bunlar gibi onlarca hata oyun içerisinde yer alıyor. şahsen ben karşılaşmadım ama haritanın altına düşme, oyunun defalarca çökmesi gibi hatalar bu denli büyük bir oyunda olmaması gereken şeyler. En basitinden oyunu Türkçe yaptığınızda ve kapattığınızda bile tekrar İngilizce'ye döndüğünü görüyorsunuz. Oyunu her açtığımda ayarlardan dili değiştiriyorum. Yani bu tarz hatalar sanki bitmiş bir oyunu değil de kalite kontrol yapmanız gereken bir oyunu oynuyormuşsunuz hissiyatı oluşturuyor. Oyunun hala zamana ihtiyacı olduğu ve toparlanma sürecinin biraz daha süreceğine kesin gözüyle bakabiliriz.
Türkçe dil desteğinden de bahsetmek istiyorum. Bu kadar devasa bir oyunu Türkçe altyazı ile oynamak keyfinin katlanmasını sağlıyor. Üstelik çeviri gayet iyi ve en ufak detaylar bile düşünülmüş. Sokaktaki karakterlerden tutun da herhangi bir dükkanın içinde yer alan televizyona kadar her şey düşünülmüş. İşte haber bülteni, reklam ya da radyo dinlediğinizde bile her şeyin Türkçe olarak açıklandığını görüyorsunuz. Bu konuda beni şaşırtan nokta ise oyun dünyasına yansıyan etkenler oldu. Mesela yolda hologram ile "giriş yasak" uyarısını ya da farklı Türkçe tabelalar görebiliyorsunuz. 
Hatalar Cyberpunk 2077'de henüz tamamlanmamış ve aceleye getirilmiş hissiyatı uyandırıyor.
Tabi oyunun müziklerini de es geçmeyelim. oyunun kendine özel olarak hazırlanan şarkılar dışında parça seçimleri ve atmosfer müzikleri çok başarılı olmuş. Aracınızla giderken şarkı dinlemek, farklı radyo istasyonları arasında dolaşmak oyundan aldığınız keyfi arttıran ufak nüanslar arasında yer alıyor. Bu arada araç iç tasarımlarını da çok sevdim. Model model tasarlanmış ve radyo dinlerken frekans dahil her şeyi görebiliyorsunuz. Araçlar demişken sürüş hissi mükemmel değil ama oyunu baltalayacak, sırıtacak kadar da kötü değil.
Bu arada konsol sürümlerindeki durumdan da tabi ki haberimiz var ama incelememiz oyunun PC sürümü üzerinden değerlendiriliyor. Muhtemelen konsol sürümünü inceleseydik çok daha düşük bir puanlama ile karşınıza çıkabilirdik. Özellikle PS4 ve Xbox One ilk versiyonlarına sahipseniz, kişisel tavsiyem oyunu bu platformlarda es geçmeniz yönünde olacaktır. Keşke CD Projekt her ne kadar bu konsollar üzerinden duyuruyu gerçekleştirse de oyun çıkacağı dönem "Cyberpunk 2077 bu konsollarda çalışacak durumda değil, o nedenle iptal ediyoruz" deseydi. Şahsi düşüncem şu anki durumdan çok daha iyi olurdu. Neyse ki yeni nesil güncellemesini birçok firmanın aksine bedava olarak sundular. Yani ilerde PS5 ya da Xbox Series X alma planınız varsa o zaman mevcut sürümleri düşünebilirsiniz. Aksi durumda dediğim gibi uzak durmanızı tavsiye ediyorum. 
Cyberpunk 2077 her şeye rağmen türü seven oyuncuların kaçırmaması gereken bir deneyim sunuyor.
Diğer taraftan oyunun ilk videolarını fuarlarda izlediğimde de söylemiştim. İlginç bir şekilde bu oyunu GTA, Far Cry gibi yapımlar ile kıyaslayan ya da saf bir aksiyon oyunu olduğunu düşünen oyuncular bulunuyor. Eğer bu açıdan bakıyorsanız, oyun için yanlış düşündüğünüzü ve oyunun sizi büyük bir hayal kırıklığına uğratacağını söyleyebilirim.
Sonuç olarak Cyberpunk 2077 özellikle dünyası ve detayları ile göz dolduran bir yapım olmayı başarmış. Çok fazla hata, çok fazla eksik var ama oyunun genel yapısı o kadar keyifli ki bu hatalara rağmen ben oynarken çok büyük keyifle oynadım. Ve oynadığım süre boyunca oyundan sıkıldığım bir an olmadı arkadaşlar. Yine de sorunlardan arınmış bir şekilde oynamak istiyorsanız Cyberpunk 2077'nin biraz daha zamana ihtiyacı olduğu da bir gerçek. 
Yorumlar 149
MK Okuru
MK Okuru 21.12.2024 14:06
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 3.02.2021 00:00
oyunu oynadım bitirdim bence efsaneydi. Keşke hemen bitmeseydi. şimdi yan görevlerde takılıyorum
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 15.12.2020 14:53
Ps5 ve Series X düşük donanımla hayal kırıklığı olmaya devam ediyor...Heleki gta 6 geldiği zaman 20 fps 'te oynayacaksınız,4K 60 fps 120 fps yok bilmem ray tracing 8K hep hayal ürünü bunlar ps6 ps7 ps8 Series X zart zurt diye geçir babam geçir..oyunların suçu yok hep teknoloji politikası hilesi
MK Okuru
MK Okuru 27.01.2021 14:16
gta 6 en az 30 fps çalışacak sen ps5 donanımını gördün mü
rclank93
rclank93 15.12.2020 17:47
Cok biliyorsun sen.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 17.12.2020 13:33
Ps5 pro ve Series X pro 2'seneye çıkar 60 teraflops ile harikalar yapar bu yeni nesil çok bi sefil eksik güçsüz yetersiz ve alışıla gelmiş grafiklerle geldi..20 bin olsun tam olsun fiyat önemli değil iphone 12 olmuş 25 bin veren yine verir alır..çizgi-film isteyen ps5 ve series x gerçek isteyen pro.
MK Okuru
MK Okuru 27.01.2021 14:14
series x pro diye bir şey yok microsoftun prosu x liler
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 19.01.2021 00:57
the witcher serisini bitidirdim ancak bu oyuna ısınamadım bir türlü, görseller, hikaye, görevler gayet güzel, karakter gelişimi harika ancak oyun beni içine çekemedi bir türlü ilerleyen zamanlarda bir şans daha vermeyi düşünüyorum ama oyun b.k atılacak cinsten bir oyun kesinlikle değil.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 14.12.2020 23:47
"Bazı görevlerin işleyişi çok anlamsız" -- Gamespot kopyala yapıştır??!
MK Okuru
MK Okuru 31.12.2020 14:03
Yahu Witcher'da da bazı görevler "git şu yaratığı öldür, şuradaki adamla konuş, şuraya bi uğra" gibi görevlerdi. Her görev sinematik bir efsane olmak zorunda mı? Elbette ana senaryo dışında canınız sıkılınca çete basmak, sibersayko avlamak gibi basit görevler var ve bu da oyuna zevk katıyor...
MK Okuru
MK Okuru 15.12.2020 19:38
görevlerin işleyişinin anlamsız olduğu yorumunu Gamespot mu yapabilir sadece? bu site veya ben yapamaz mıyım yani
Kalan Karakter: 300 Gönder