Bloober Team’in geliştirdiği yeni psikolojik hayatta kalma korku oyunu Cronos: The New Dawn, klasik “iyi” ve “kötü” son ayrımını bir kenara bırakıyor. Oyuncuya net bir yön göstermeyen bu yaklaşım, oyunun sonunda yaşanacakları yoruma açık bırakıyor. Geliştirici ekip, her sonucun kendi içinde tartışmalı olduğunu vurguluyor ve anlamın oyuncunun bakış açısında gizli olduğuna inanıyor.
Oyun dünyasında çoğu yapım, oyuncuya dramatik bir son sunarken bu finalin ne anlama geldiğini açıkça ifade eder. Ancak Cronos: The New Dawn bu kalıbı yıkıyor. Geliştirici ekip, oyunda yer alan çoklu sonların bilinçli olarak gri bölgede bırakıldığını ve her oyuncunun farklı anlamlar çıkarabileceğini söylüyor. Hikâyenin geçtiği kıyamet sonrası atmosferin de bu belirsizliğe hizmet ettiği ifade ediliyor.
Oyunun anlatı yönetmeni, finalin tekil bir doğru ya da yanlış içermediğini, aksine her tercihin kendi argümanlarını taşıdığını belirtiyor. Ekip içinde bile bazı sonların “kötü” mü yoksa “iyi” mi olduğu konusunda fikir ayrılıkları yaşanıyor. Bu da geliştiricilerin bilinçli olarak netlikten kaçındığını ve oyunu felsefi bir tartışma alanı olarak gördüğünü gösteriyor.
Sonların sayısı ya da nasıl açıldıkları konusunda resmi bir açıklama yapılmış değil. Ancak oyunun içeriğine dair yapılan ilk açıklamalar, Cronos: The New Dawn’ın tekrar oynanabilirliği yüksek, düşündüren bir yapım olacağını gösteriyor. Psikolojik gerilimi yalnızca anlık korkularla değil, aynı zamanda oyuncunun kararlarıyla da besleyecek gibi duruyor.
Son olarak Cronos: The New Dawn, bu sonbaharda PS5, Xbox Series X|S ve PC için çıkış yapacak. Korkunun sınırlarını zorlayan yapısıyla oyunseverlerin zihninde uzun süre yer edecek gibi görünüyor.