Gerçek savaşa ilk adım
2006 yılında gerçek zamanlı strateji türünde birçok ödül alarak büyük bir yer edinen Company of Heroes, oyunculara II. Dünya savaşının kederli atmosferinde D-Day çıkarması ve sonrasındaki harekât süreçlerini yaşatmıştı. Sonraki yıllarda Opposing Fronts ile İngiliz ordusu başında Market Garden Operasyonuna ve Tales of Valor ile Alman cephesine sürüklenmiştik. Sabırla Company of Heroes 2’yi bekledik ve THQ’nun mali sıkıntıları ile sarkan süreçle SEGA’nın oyunu ele alması neticesinde şu sıralar oyunun betasına ulaştık. Bu yaz ise Company of Heroes 2 ile oyuncular II. Dünya savaşının soğuk yüzü, doğu cephesine gidecekler. Almanlar ve Ruslar arasındaki destansı savaşlarda komutayı alacaklar. Uluslararası organizasyonlarda tam 8 adet ödül alan ve 11 tane organizasyonda çeşitli dallarda adaylığı bulanan CoH2, gerek strateji olarak gerekse devam oyunu olarak büyük radikal değişiklikler ile geliyor.
Sadece askerinizin gördüğü, sizin gördüğünüzdürSadece kendi serisi için değil, tüm gerçek zamanlı strateji oyunları için bir mihenk taşı olabilecek yeni teknoloji TrueSight sayesinde artık sizin görebildiğiniz şeyler birimlerinizin gerçekten görebildiği ile sınırlı. Birimin boyundan uzun bir duvarın ardında ne olduğunu o birim bilemez. Biriminiz bunu göremiyor ve bilemiyorsa, komutan olarak sizde bunu bilemezsiniz. Artık bu teknoloji sayesinde savaş sisi çok daha dinamik ve çok daha stratejik bir öneme sahip. Artık keşifler çok daha zor, pusu harekâtları çok daha olası.
Tüm bunlar tek bir şeye işaret ediyor; CoH’un dikkatli ve öngörülü olmak zorunda olan komutanları artık daha dikkatli ve daha öngörülü olmak zorunda, ancak şunu eklemeden geçemeyeceğim. Savaş sisi ilk oyunda hile ile kaldırılabiliyordu. Eğer ikinci oyunda buna bir önlem alınmazsa, bu teknolojinin gerçekten bir esprisi kalmayacak, hatta çok büyük adaletsizliklere neden olacaktır. Umuyoruz ki yapımcılar da bunu öngörüyorlardır.
Doğu cephesinde tek düşman yoktur, doğayla da savaşabilmelisiniz!CoH2’yi iddialı kılan bir diğer büyük yenilik ise ColdTech adlı dinamik hava koşulu teknolojisi. Karlı haritalarda dışarıda uzun süre kalan birimler soğuktan donarak yavaş yavaş ölüyorlar. Bu açıdan kullanıcı arayüzünde piyadelerinizin simgesinde küçük bir termometre mevcut. Üşüyen piyadelerinizi en yakın ısı kaynağına veya bina, sığınak gibi fırtınadan korunmalarını sağlayacak yapılara sokmanız gerekmekte. Peki ya daha fazlası? Daha fazlası da var. Fırtınalar. Zamansız gelen fırtınalar o kadar etkili ki birimlerinizin görüş menzilleri ciddi oranda azalıyor ve piyadeleriniz etrafta biraz dolaşsalar dahi hemen üşümeye başlıyorlar.
Bu noktada fırtına sırasında ordunuzun manevra kabiliyeti inanılmaz ölçüde azalıyor. Üstüne bir de komuta ağacı ile elde ettiğiniz hava desteği unsurları da olumsuz hava koşulu sebebi ile pasif oluyor. Fırtınalar bu açıdan iki manaya geliyor; ya düşman kuvvetinin manevra kabiliyeti kısıtlığından ve görüş menzili darlığından faydalanarak taarruza geçebilirsiniz, ya da aynı kısıtlılıklardan sebep, taarruz planınızı geciktirebilirsiniz.
Örneğin fırtına zamanında Panther’im ile taarruza kalktığım sırada bir anda kendimi iki düşman tankının ve piyadelerinin ortasında buldum. Görüş menzilim yeterli olsa asla yapmayacağım bir hareketi, görüşün kısıtlılığına aldanarak yapınca bir Panther tankıma mal oldu.
Aynı zamanda donmuş göller ve nehirlerde gizli birer tuzak olabilirler. Havan ve top bataryası atışları donmuş buzu zayıflatıp, kırabiliyor. Bu noktada buzun üzerindeki bir araç mermiden sağ çıksa dahi kırılan buz ile soğuk suyu boylayabilir. Bu yüzden buzların üzeri, durmak için güvenli yerler değiller. Kırılan buzlar zamanla tekrar donuyor, eski halini alıyor. CoH2 adeta detaylarda saklı bir oyun.