Son yıllarda ülkemiz oyun sektöründe yaşanan gelişmeler hepimizi sevindiriyor. Hazırlanan oyunlar, oyun yapmaya teşvik edici çalışmalar ve gönüllü ekiplerce tamamlanmaya çalışılan oyunlar, sektörün ileriye dönük yoluna devam edebilmesi için gerçekten çok önemli. Ve eminim ki bu yükselişte, Civilization of Ottoman isimli oyunun da önemi büyük.
Tamamen gönüllü insanlardan oluşan bir ekip tarafından hazırlanan yapım, şimdiye kadar gördüğümüz en iddialı yerli strateji oyunu olmaya aday!
Ekiple zaten daha önce bir röportaj yapmıştık. Ama isterseniz gelin, oyunun son durumu hakkında en yeni bilgileri alalım.
Mahmut Saral (MS): Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Gürcan Serbest (GS): Civilization Of Ottoman'ın proje yöneticisiyim, aynı anda yazılım geliştirme uzmanlığını da yapıyorum. Ayrıca Microsoft Live@Edu ve Adobe User Group olan Türkiye Oyun Geliştirici Öğrenciler Grubu'nun da kurucularından biriyim. TOGOG'ta oyun geliştirme ve Unity3D hakkında naçizane eğitimler ve seminerler veriyorum.
MS: Civilization of Ottoman hakkında bilgi alabilir miyiz? İlk tarih konulu Türk strateji oyunu mu?
GS: “Civilization Of Ottoman, Türkiye'nin ilk tarih konulu strateji oyunu” dersem, büyük küstahlık etmiş olurum. Daha önce Osmanlı konulu veya öğeli oyunlar elbetteki yapıldı. Örnek olarak 1992 yılında Digital Team tarafından Amiga platformu için yapılan Hançer adındaki oyun. Civilization Of Ottoman'ın en büyük özelliği, ceddimize yakışır, kronoloji ve tarihe uygunluk alanında sanırım ilk oyun olacak olması. Özetle Civilization Of Ottoman, Osmanlı'nın kuruluşundan çöküşüne kadar olan süreci bölümler halinde işleyen gerçek zamanlı bir strateji oyunu olacaktır.
Önemli not: Bu görüntüler, oyunun son haline ait değildir.
MS: Oyunun hikayesi ve oyun modlarından biraz söz edebilir misiniz?
GS: Öncelikle okuyucularımızla şunu paylaşmak istiyorum. Biz oyunu ilk duyururken 1402'den itibaren başlayacağını duyurmuştuk. Yoğun gelen talep ve itirazlarla oyunu Osmangazi döneminden itibaren başlatmayı uygun bulduk. Oyunda god-admin modunda Osmanlı birliklerini ve diplomasisini yönetiyor olacağız. Bu süreç, Osmanlı'nın çöküşüne kadar farklı oyunlar halinde gidecek. Oyunda Single Player ve Multiplayer muhakkak ki olacak.
Multiplayer'a farklı bir bakış açısı getirmek adına, oyunda herhangi bir devlet seçip arkadaşınızla savaşacağınız gibi, ordu komutanları olarak tek bir orduyu da yönetebileceksiniz. Senaryo modunda ise, serbest oyun ve senaryo modlarımız olacak. Belirli tarih ve kurguları kullanıcımıza vererek, kullanıcımızın o bölümü geçmesini bekleyeceğiz. Osmangazi'nin Bilecik'i fethini örnek verebiliriz. Kullanıcımıza dönemin şartlarını sunup, istediğimiz tarihte başarı ile Bilecik'i fethetmesini bekleyeceğiz.
MS: Gönüllü bir proje bu sanırım?
GS: Evet, oyundaki herkes gönüllü. Hiç kimse bu oyundan herhangi bir ücret talep etmeden gönüllü olarak çalışıyor. Diğer projelerden farklı olarak, bu ekipte hiç kimse daha önce birbirini tanıyan insanlar değil, ortak bir ülküde hep beraber bir araya gelerek bu oyunu geliştirmek çabası ile çalışan insanlar. Bu açıdan kendimi böyle bir ekiple çalıştığım için çok şanslı hissediyorum. Ekipte gerçekten çok önemli insanlar var. Emre Yaman, İlker Bahar, Ozan Yurdakul, Cenk Çelebioğlu gibi başlıca çok değerli isimler bu projeye katkıda bulunuyor. Microsoft’ta çalışan Oğuzhan Filizlibay ve Ozan Köksal gibi isimler, bizden katkı ve desteklerini esirgemiyorlar. Görkem Çetin ve Tayfun Akçay’ın da danışmanlık desteklerini unutmayalım.