Merlin’in Kazanı (MK): Öncelikle zaman ayırdığınız için teşekkür
ediyorum. Sami Onur kimdir? Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Sami Onur: Tabii ki, İstanbul'da doğdum. Üsküdarlıyım. İTÜ’de mimarlık
okudum, sonra Amerika'nın sayılı mimarlık okullarından biri olan SCIarc'da
Master yaptım. Çocukluğumdan beri bilgisayarlara ve dolayısıyla oyunlara meraklı
olduğumdan dolayı mezun olduktan sonra bu alanı denemek istedim. Şimdilik
geçimimi bu alandan sağlıyorum. En çok oynadığım oyun Winning Eleven’dır.
MK: Amerika'da ilk iş deneyiminiz hangi kurumda oldu?
Sami Onur: Bir mimarlık ofisinde, Amphibian Arc isminde. Oyun firması
olarak ilk deneyimim Genuine Games’de oldu.
MK: İsminizi ilk olarak CD oyun dergisinde duymuştum. Röportajınız vardı
ve o sıra Call of Duty 2 ekibinde yer alıyordunuz. Activision'a nasıl geçtiniz?
Sami Onur: Genuine Games'den Electronic Arts'a geçtim, oradan da
Activision'a. Infinity Ward'da çalışan bir arkadaşım vardı, o çağırdı. Ben de
tekliflerini kabul ettim.
MK: Bu çağırıda, Europen Assault'taki çalışmanızın bir etkisi olabilir
mi?
Sami Onur: Etkisi varsa bile azdır. Yaptığım işler her firmada o firmanın
en iyilerini oluşturuyor. Genelde üstünde çalıştığım her şey pazarlamada
kullanıldı. European Assault üstünde az çalıştım. Dediğim gibi o sebeple diğer
işlerime göre etkisi pek önemli değildir diye düşünüyorum, ama muhakkak ufak da
olsa vardır katkısı.
MK: Baktığımızda Fight Club, Medal of Honor ve Call of Duty gibi
isimlerde yer almışsınız. Şimdiye kadar "İyi ki yer almışım" dediğiniz bir proje
var mı?
Sami Onur: Bunlara ek olarak Golden Eye: Rogue Agent’da var. Yaptığım
bütün işlerden memnunum. COD4’te yer almak diğer oyunlara göre benim için biraz
daha hoş oldu. Teknolojiyi sonuna kadar zorlayıp kendi sınıfında daha önce
yapılmamış kalitede iş yapma olanağım oldu. O sebeple herhalde COD4'e ayrı bir
parantez açmam iyi olur.
MK: Şu anki ekipte göreviniz nedir?
Sami Onur: Grafik bölümündeyim. Ortamlar, araçlar ve silahların bir
bölümünü ben yapıyorum. Özellikle yoğunlaştığım alan, ortamlar. COD4'ten birkaç
örnek vermem gerekirse; Sea knight (iki pervaneli helikopter), 50 MM’lik
makineli tüfek, Çernobil’deki ve diğer birçok kademedeki ortamların bir bölümünü
ben yaptım. Bunlar, binalar, bahçeler dönme dolap gibi büyük şeyler de
olabiliyor. Yazar kasa, telefon vs… de olabiliyor. Oyun tasarımına ilişkin
fikirlerimizi de tüm firma olarak söylüyoruz, ama benim katkım oyun tasarımında
çok az.