1/2

Bilgisayar Oyunlarının Renkli Dünyası - Bölüm 2

Cansu Yunus 4.02.2015 - 16:02
Gerçek sanal iç içe
Bilgisayar oyunu oynarken ve animasyon izlerken bütünleştiğiniz karakterin kanlı canlı yanınızda olması cosplayerlar sayesinde mümkün. Karakterlerin dış görünüşlerini bire bir kendilerine uygulayan cosplayerlar, sanal dünyayı yanınıza getiriyor.

Katıldığım bir oyun fuar etkinliğinde etrafı incelerken, o kadar sesin arasında bir yerlerden kılıç sesleri geliyor. Merak edip, oraya doğru ilerliyorum. İki tane oyun kahramanı, ellerinde filmlerde gördüğünüz kılıç ve kalkanlarla bir savaş sahnesini canlandırıyor.  Oyunları bittiğinde, hiç tavırlarını bozmadan yanlarına gelen heyecanlı fuar ziyaretçileriyle fotoğraf çektiriyorlar. İşte o zaman oynadığın karakteri yanında görmenin nasıl bir duygu olduğuna şahit oluyorum.  “Ya cosplay ne demek? Ne iş yapar?” gibi soruların yanıtı için, uzun yıllardır bu işle ilgilenen ve oyun dünyasında tanınan Ceyda Doğan Karaş’a gidiyorum. Doğan, “costume” ve “play” kelimelerinin birleşiminden çıkan cosplayi bir kostüm sanatı olarak anlattı. Aslında cosplay kostümün dışında kişinin o kahramanı üzerine giymesi anlamına da geliyor. Kahramanın karakteri ve özellikleriyle bütünleşmesi diyebiliriz. Yani hem oyunculuk, hem taklit diyebiliriz. Türkiye’de bu hobi, oyun sektörüyle beraber büyümekte. Fuarlarda cosplay yarışmaları düzenlenirken, çeşitli oyun firmaları ise cosplay günleriyle çizgi severleri buluşturuyor.

Bilgisayar Oyunlarının Renkli Dünyası - Bölüm 2

“Cosplay sadece kostüm işi değil”


 Cosplayerların kostümünü giydikleri, karakterine büründükleri, çizgi ya da oyun kahramanlarını kendilerine yakın görmeleri önemli. Ancak o zaman bu keyifli işten zevk alabiliyorlar. İlkokuldan beri bilgisayar oyunlarına, animasyonlara, çizgilere ilgisi olan üniversite öğrencisi Irmak Odar, bu düşüncemi doğruladı. 2012 yılından beri cosplayerlıkla ilgilenen Irmak, canlandırdığı karakteri içselleştirdiğini, onun gibi yaşamaya, onun gibi düşünmeye çalıştığını belirtti. Bu bir şov ve karakterinizi ne kadar çok tanıyorsanız, o kadar iyi bürünebilirsiniz.

Karakteri yaşamak


Cosplay danışmanlığının yanında cosplayerlık ta yapan, Nil Sensee olarak oyun dünyasında tanınan Nilüfer Karaata, bir anısını paylaşıyor.
“Bir cosplay organizasyonundayız. Sunucu kapanış anonsunu yaparken, Hitman kostümündeki Göktuğ sahneye fırladı. Sunucuyu ensesinde tuttuğu gibi aşağı fırlattı. Mikrofon ve sunucu kartını alıp; ‘Kaldığımız yerden devam ediyoruz’ dedi. Çok şaşırdık ve sevindik. Çünkü bu hareket, Hitman karakterini bize yaşattı. İşte belki cosplayerlığın en güzel yanı bu. Onu yaşamak. Göktuğ o an Hitman’di. Biz buna inandık.”  Cosplayi özgürlük ve eğlence kelimeleriyle anlatan Sensee, kullandığı rumuzun Japonca da öğretmen anlamına geldiğini not düşüyor. Bu kelimeyi kullanma sebebini ise, karakter kostüm yapım tekniklerini öğretme amacıyla açıklıyor.

Büründüğünüz kahraman reel hayatı etkiler mi?


Fiziksel bir etkiden bahsedecek olursak, yurtdışında kendisini karaktere benzetebilmek için estetik yaptıran cosplayerlar bile var. Mesala Jessica Nigri, vücudunun neredeyse her yerini yaptırdı. Türkiye’de henüz bir iş olarak yapılmasa da Nigri’nin memleketi Amerika’da, cosplayerlık bir meslek. Bu sebeple, Nigri gibi cosplayerlar, sattıkları fotoğraflarla yüksek miktarlarda para kazanmakta. Kişisel bir etkiden bahsettiğimizde, Türkiye’ye dönebiliriz. 2006 yılından beri cosplayerlık yapan Ceyda, ete kemiğe büründürdüğü Batman’den Harley Quinn karakterine git gide benzediğini söylüyor. Bir süre sonra karakter gibi giyinmeye, onun gibi makyaj yapmaya başladığını anlatıyor. Karakterin kişiliğinden de bir pay alarak, neşeli bir psikopat gibi hissettiğini ekliyor. Irmak ise bu konuda, sevdiği bir kahramandan örnek veriyor.