Oswald Chesterfield Cobblepot, sıradan insanlar tarafından bu isimle tanımış olsa da suç dünyasında, aslında pek de ürkütücü olmayan ancak isimde bu niteliğin de pek aranmadığı bir şehir olan Gotham’ın yer altı dünyasında daha değişik bir ad ile anılıyordu; Penguen.
Batman’in en eski düşmanlarından birisi olan Penguen, Bob Kane ve Bill Finger tarafından yaratılmış ve ilk defa 1941’in Aralık ayında Detective Comics’in 58 sayısında ortaya çıkmıştır. Penguen, IGN’in “Çizgi Romanlardaki En Muhteşem Kötü Adamlar” listesinde 51. sırada yer almaktadır.
Her yiğidin gönlünde bir Penguen yatar
Bu bodur, yarı kel, şişman adam bir kuş hastasıdır ve aynı zamanda şemsiyeleri çok sever. Mafya babası ve hırsız olan bu adam aynı zamanda “Suç dünyasının centilmeni” diye adlandırılır. Gece kulübü işletmeciliğinin arkasına sakladığı suç hayatının Batman tarafından bile hoş görüldüğü söylenir, elbette bunun karşılığında Kara Şövalye ondan suç dünyası ile ilgili gerekli bilgileri alır. Bob Kane’e göre Penguen karakteri Amerika’daki Kool sigaralarının maskotu olan silindir şapkalı bir penguenden esinlenmiştir. Öte yandan Bill Finger ise yüksek sosyeteye mensup bu smokinli suçlunun görüntüsünü penguen cinsinin en uzun ve ağır cinsi olan İmparator pengueninden almıştır.
Oswald’ın hayatının ilk zamanları epey zor geçmiştir. Nitekim yaşıtlarına göre daha kısa boylu olan bu tıknaz çocuğun burnu da gagaya benzemektedir. İşte bu fiziksel özellikleri okul yıllarında pek çok çocuğun ona sataşmasına ve onu her gün dövmesine sebep olmuştur. Hatta o kadar ki bazı yerlerde, Oswald’ın doğduğunda ellerindeki parmakların birbirine yapışık olduğu ve bir elden çok yüzgece benzediği yazar. Nitekim ikinci Batman filminde de Danny DeVito’nun canlandırdığı Oswald bize bu şekilde lanse edilmiştir.
Aristokrat ve zengin bir aile olan Cobblepot’ların fiziksel açıdan ucubeye benzer bir çocuğa sahip olması bir yana, annelik ve babalık duygusu yine her şekilde ağır basar, hatta Oswald’ın hakkında anlatılan hikayelerin pek çoğunda annesinin, özellikle baba Cobblepot’un sağanak yağmurda sırılsıklam olduktan sonra zatürreye yakalanıp ölünce, küçük Oswald’ın üstüne haddine fazla düştüğü ve onu devamlı bir şemsiyenin altında tuttuğundan bahseder.
