WWE 2K Battlegrounds İnceleme

WWE 2K Battlegrounds, adını Crysis Remastered'dan da duyduğunuz Saber Interactive'in imzasını taşıyor. Dövüş simülasyonu haline gelmiş gerçekçilikten çok uzak, tamamen arcade kafasına sahip, hayatın meşakatinden yorulup birkaç saat stres atmak isteyen herkes için yapılmış diyebilirim. Oyunun bende bıraktığı ilk intiba bu yönde oldu. Tabi derinlemesine inceleyeceğimiz bu oyunun bir takım hatalı yönleri de var.

WWE 2K Battlegrounds İnceleme

Her şeyden önce oyunun stresi azaltma gibi etkilerinin olduğunu söylemem lazım. Birçoğumuz ömründe en az bir kez WWE Smackdown izlemiştir. Türkiye saatiyle gece yarısı başlayan şov için gecelere kadar televizyon nöbeti tutan bir neslin, bu oyunun temel mantığını sevmemesi mümkün değil. Özellikle gerçekçiliğe hem grafik anlamında hem de oynanış olarak uzak olması, biraz da içinde bulunduğumuz kavanoz dipli dünyanın dertlerini unutmamıza yardımcı oluyor.

Oyunun hikâye modu çok hoşuma gitti. Çizgi roman sayfalarını okuyarak olay akışına dahil oluyoruz. Temel mantık döv, ilerle, ödül al, döv, ilerle şeklinde. Bu ritimle ilerlerken size bir yandan hikayeyi anlatıyor ve hikayenin her kırılma noktasında oyunun atmosferi farklı bir boyuta taşınıyor. Örnek vermek gerekirse oyuna başladıktan belli bir süre sonra ilk karakterinizle vedalaşıyor, Meksika'ya gidiyor ve diğer karakterinizi süperstar ligine çıkartmaya çalışıyorsunuz. Bu sırada da Steve Austin (Stone Cold olarak da bilinir) her çaylağı yetiştirirken yanınızda bulunuyor. Hikayenin akışı aslında oyundaki farklı türden güreşçileri öğrenmeniz için her seferinde sizi karakter değiştirmeye telkin ediyor. Oyunda Brawler, High Flyer, All-Rounder, Technician, Powerhouse gibi farklı sınıflar var. Mesela Brawler sınıfı bam güm girişirken farkını ortaya koyuyor, High Flyer güreşçiler daha atletik oluyor ve biraz daha estetik güreşiyor. Technician güreşçiler size daha kolay karşı çıkıp daha teknik bir dövüş ortaya koyarken Powerhouse "Senden bana iki tane lazım" dercesine güçlü. Hepsinden biraz olsun istiyorsanız sizin için All-rounder sınıfı var.

Gerek hikayede olsun, gerek alıştırma modlarında oyunu öğrenirken bir şey çok dikkatimi çekti. Oyunda resmen tok bir vuruş hissi var. Elimdeki kontrolcünün titremesine bile gerek kalmadan iliklerime kadar çoğu yerde darbeleri hissettim diyebilirim. Vuruşlardaki bu tokluk sanırım oyunun stres azaltmasına sebep olan en güçlü yönü. Küçük plastik oyuncak gibi görünen karakterlerin ringi sallarcasına birbirlerine vurması ve bunun hissedilebilmesi oynanış anlamında oyunu başarılı kılıyor. Ayrıca karşılaşmalar sırasında gerçekten hissettiğim bir diğer şey, rakibinizi biraz hırpaladıktan sonra can ve dayanlıklılık barları azaldığında gerçekten yorgun ve ezilmiş bir rakibe karşı oynamaya devam ediyorsunuz. Bunun hissini çok iyi vermişler. Benden hayatının dayağını yemiş bir rakibin yerden hiçbir şey olmamışcasına kalkıp bana saldırmaya devam etmesini görmek ilginç olabilirdi. Bu anlamda da oyunun başarılı olduğunu söyleyebiliriz. 

Oynanış her ne kadar başarılı olsa da bazı animasyon hataları mevcut. Rakip sizi kapıp omuzlarının üstüne çıkardığında doğru tuşa basarak kurtulup, bir de ağzının ortasına vurmak isterseniz fark edeceksiniz. Animasyon geçişleri sırasında karakterimiz saçma sapan hallere girebiliyor, rakibin omzundan bir anda -içinden geçerek- yerin altına girip sonra tekrar arkasında ayakta belirmesi ve animasyonun devam etmesi az önce bahsettiğim tokluk hissini zedeliyor. Sanıyorum ki yakın zamanda bir güncelleme ile bunu düzeltirler. Ayrıca oyunda yer yer takılmalar ve performans sıçramaları yaşanıyor. Oyunun herhangi bir ses, giriş gecikmesi değeri değişmeden sadece birkaç saniyeliğine 10-15 FPS arası bir değer alıyorsunuz ve geçiyor. Aklıma ilk etapta "Konsol mu çok ısındı acaba?" gibi sorular gelse de kontrol ettim, ısınmadan ötürü yaşanan bir şey değil. WWE 2K Battlegrounds bu anlamda bir takım hatalar taşıyor.

Gel gelelim oyunda neler yapabileceğinize, eğer hikaye modunu bitirdiyseniz ya da size göre değilse birkaç farklı seçenek de mevcut. Dilerseniz çevrimiçi turnuvalara katılabilir ya da King of the Battlegrounds modunda başkalarına meydan okuyabilirsiniz. King of the Battlegrounds aslında dövüş oyuncularının çok iyi bildiği bir oyun modu. Bir lobi oluşturulur, herkes birbiriyle sırasıyla maçlar oynamaya başlar, fikstür oluşur. Oyuncular kazandıkları maç başına puan alır ve toplamda en çok maç kazanıp en çok puanı alan kazanır. Tabi PlayStation Plus sahibi değilseniz ve çevrimdışı modlar sizi daha çok ilgilendiriyorsa sorun yok, onlardan da mevcut. "Exhibition" kısmında oyundaki bütün karşılaşma çeşitlerini bulabilirsiniz. Burası alıştırma alanınızdır, bilmediğiniz modları burada öğrenerek hikaye modunda daha sağlıklı bir deneyim elde edebilirsiniz. Bunun yanı sıra kendi karakterinizi ve kendi haritanızı oluşturabildiğiniz bir bölüm de var.

Karakter oluşturma ekranında az önce bahsettiğimiz güreşçi çeşitlerini daha iyi görebilirsiniz. Karakterinizi oluştururken size sorulan ilk soru "Ne olmak istiyorsunuz" şeklinde. Buradan güreşçinizin özelliklerini belirleyecek tür seçimini yapıyorsunuz. Tony Hawk's Pro Skater 1+2 incelemesinde de söylemiştim, evet! Geralt'ı yapabiliyorsunuz. Karakterinizin birçok kısmını özelleştirebildiğiniz gibi bu kısımlardaki hazır ayar çeşitliliği de güzel. Ayrıca hazır ayarı seçseniz bile bazı kaş göz ayarlamalarını kendiniz yapabiliyorsunuz. Devamında karakterinizin dövmelerini, kıyafetlerini ve bütün görüntüsünü değiştirebiliyorsunuz. Bunlar arasında maça nasıl çıkacağı bile var. Bu özelleştirmelerin bir kısmı size kilitli olarak geliyor, oyun içindeki iki para birimiyle de ödeme yapabiliyorsunuz ve kilitleri bu şekilde açılıyor. Sizden harici oyun içi ödemeler talep etmiyor.

Karakterinizi oluşturduğunuz gibi kendi savaş alanınızı da oluşturabiliyorsunuz. Bunu yaparken ring, köşe direkleri, güreşçiler sahneye çıkarken patlayacak havai fişeklere kadar birçok kısmını özelleştirebiliyorsunuz. Bu kısımda en çok hoşuma giden ise müzikleri değiştirebilmemiz oldu. Kendi zevkinize göre bir müzik seçiyorsunuz ve siz kıyasıya mücadele ederken oluşturduğunuz karşılaşma alanında o çalıyor. Tabi bu kısım karakter oluşturmaya göre daha masraflı, bütün özelleştirmeler için önce kilitlerini açmanız gerekiyor. Size başta temel özelleştirmeleri verse de, hep daha havalı ve daha detaylı görünenler ücretli oluyor. Hal böyle olunca en azından hikaye modunu bitirip oradaki bütün ödülleri alarak zengin olmuş olmanız gerekiyor.

Karakterinizi oluşturduktan sonra "Battlegrounds Challenge" oyun modu yolu sizler için gözüküyor. Çevrimdışı bir oyun modu onu söyleyeyim. Burası da tıpkı hikaye modunda olduğu gibi döv, ilerle, ödül al, döv, ilerle şeklinde gerçekleşiyor. Temel amacınız karakterinizin gücünü ve yeteneklerini artırmak. Oyunda hali hazırda bulunan WWE güreşçilerinde olduğu gibi, sizin oluşturduğunuz karakterde de bir güç puanı var. İlk etapta 60 olarak başlıyor. Siz Battlegrounds Challenge oyun modunda rakiplerle kapışıp ödüllerinizi topladıkça size "Şu yeteneğin gelişti" gibi mesajlar veriyor ve karakteriniz de güçlenmiş oluyor. İlerledikçe daha zorlu rakiplerle karşılaşıyorsunuz. Hikayede de gördüğümüz bazı ünlü WWE güreşçileri her iki alanda da karşınıza çıkıyor. Rey Mysterio, The Undertaker, Big Show gibi kimimizin çocukluğunu, kimimizin ise gençliğini süslemiş ünlü isimlerle mücadele etmek ayrı bir keyifli oluyor.

Uzun lafın kısası

"WWE 2K Battleground almak istiyorum ama kafamda soru işaretleri var" diyorsanız doğru kısma geldiniz. Oyunun temel yapısından ve detaylarından yukarıda bahsettim ancak bu kısmı karar için ayırmak istiyorum. Önce kendinizi tartın, siz bir oyunda ne kadar tekdüze olmaya başlarsa başlasın sonuna kadar gitmekten hoşlanıyor musunuz? Eğer öyle bir yapınız varsa oyunu sizin için gönül rahatlığıyla öneririm. Ayrıca evde arkadaşlarınızla, kardeşinizle ya da çevrimiçi herhangi biriyle kapışmaktan hoşlanıyorsanız bu oyun sizi eğlendirecektir. Söyleyeceklerim bu kadardı, yeni bir oyun incelemesinde daha görüşmek dileğiyle, hepiniz sevgi ve oyun ile kalın.