Kortların efsanesi olmaya hazır mısınız?
Eğer tenis sporuna karşı ilginiz varsa ve bunun yanında oyun oynamayı seven bir insansanız, SEGA'nın Virtua Tennis serisine yabancı olamazsınız. Serinin birinci oyunu 1999 yılında bizimle buluşmuştu. Ardından gelen serinin devam oyunları ilki kadar sevilmese de vasatı aşabilmiş demektir ki serinin dördüncü oyunuyla SEGA yeniden karşımıza gelebildi. Bu sefer yeni nesil konsollarda şansını denemek isteyen SEGA, arcade tenis türüne yeni bir halka daha ekledi.
Yıllanmış Şarap-ova gibiSeriye iki yıllık ara veren SEGA bu süreçte yeni nesil konsolların yeni donanımlarına oyunu uyumlu hale getirmek için uğraşıyormuş meğer. İncelediğimiz PlayStation 3 versiyonunda PS Move desteği var ve iyi denebilecek düzeyde bir tepkimeye sahip. Oyunda Move ile ilgili bir ayar yapmıyorsunuz. Yalnızca Move'u bağlayın ve Motion Play seçeneğine girerek oyuna başlayın.
Eğer daha önce oyunu oynadıysanız ve DualShock 3'ü kullandıysanız Motion Play'de işlerin biraz değiştiğini anlayacaksınız. Oyun Move ile FPS oluyor ve topa koşma işlerini PlayStation kendi hallediyor. Siz yalnızca gelen topa vuruyor gibi yapıyorsunuz ve tenis oynamış oluyorsunuz.
Hareketim algılanıyorAmacınız yalnızca oyun oynamaksa problem yok. Çünkü Virtua Tennis 4, piyasadaki nadir hareket algılayıcılı tenis oyunlarından biri. Toplara vururken kendinizi bir Andre Agassi ya da Martina Hingis gibi hissedecek ve gaza gelip çılgın vuruşlar yapmaya başlayacaksınız. Fakat sonra bir anda kan-ter içinde kaldığınızda, "Dur bakayım azıcık bileğimle sallasam şu algılayıcıyı ne olur?" diye düşünecek ve bir de bakacaksınız ki, yarım saattir boşu boşuna oradan oraya koşmuşsunuz evin içerisinde. Ben çok gaza gelmiştim, hayallerim yıkıldı.
Kariyer modunda tıpkı Monopoly oynarmış gibi adım adım ilerliyoruz. Zar atmak yerine bu sefer elimizde kaç adım ilerleyeceğimizi gösteren biletler bulunuyor. Bu biletleri kullanarak ilerliyoruz. Her adımda, yeni maç, antrenman seçeneği ya da küçük kaza gibi seçenekler karşımıza çıkıyor. Eğer elimizde kurtulmamızı sağlayacak bir bilet yoksa, mecburen kazanın olduğu kareye gidiyor ve sakatlanmak durumunda kalabiliyoruz. Bu durumda yine bizi iyileştirecek biletlerden birini kullanabiliriz.