Oyuncular olarak artık ağzımız ne kadar yandıysa, bir oyun birden fazla platforma aynı anda hazırlanıyorsa ister istemez üfleyerek yaklaşıyoruz. Zira çoğu firma, oyunu tek bir ana platform üzerinde geliştirip oyunun diğer versiyonlarını ara başka firmalara yaptırma yolunu seçiyor. (Arkham Knight’ın PC sürümünü satın alanlar muhtemelen bu konuda hâlâ kabuslar görüyordur) Ancak tabii ki Blizzard için bu söz konusu değil. Zaten hali hazırda PC odaklı olan Blizzard, işin konsol ayağına da bizzat en az PC’deki kadar önem gösteriyor. Nereden mi biliyoruz? Eh, geçtiğimiz hafta Polonya’nın başkenti Varşova’da yapılan Overwatch PS4 etkinliğindeydik de, oradan...
Öncelikle Overwatch’un konsol sürümüne karşı ilk başta bir hayli önyargılı olduğumu itiraf edeyim. Konsolda oyun oynamayı çok seven bir insan olsam da eğer seçebilecek durumdaysam ince nişan almanın önem taşıdığı oyunları her daim PC’de tercih ederim. Ve Overwatch etkinliğine gideceğim belli olduğunda önceden biraz alıştırma olması açısından Xbox One kontrolörünü PC’ye bağlayarak betayı oynamaya çalıştığımda da kontrollerin oyunun hızına ayak uyduramadığını da üzülerek deneyimlemiştim. Haliyle söz konusu Blizzard olmasına rağmen Overwatch’un konsol sürümüne biraz tereddütle yaklaştım. Ne mutlu ki, yanıldığımı anlamam çok da uzun sürmedi...
İyi haberi başta vererek içinizi rahatlatayım: Blizzard oyunun “PC Portu” olmaması için sonuna kadar çaba gösteriyor. Bunu etkinlik sırasında uzun uzun konuştuğumuz yetkililer birden fazla kez vurguladı. 1920x1080 yerel çözünürlükte çalışan oyun aslında dinamik bir çözünürlük sistemi kullanıyor. Kafanızı işin tekniğine çok girerek bulandırmak istemiyorum, o yüzden özetle oyun kendini 60fps’ye sabitlediği için ekrandaki aksiyonun yoğunluğuna göre performans için siz farkına bile varmadan çözünürlüğü uygun bir boyuta çekecek diyebiliriz. “Siz farkına bile varmadan” kısmı önemli, zira oyunu oynadığımız 1,5 saat süresince herhangi bir takılma, donma gibi durumlarla savaşın iyice kızıştığı ve ekranda yeteneklerin, bombaların, patlamaların uçuştuğu anlarda bile karşılaşmadığım gibi, çözünürlükle ilgili bir problem de tespit edemedim; oyun adeta yağ gibi akıp gitti. Üstelik bu noktada fark ettiğim bir detay daha vardı ki, Blizzard’ı bir kez daha takdir etmeme sebep oldu: Oyunun kontrolleri konsollarda daha oturaklıydı. İlk başta neyin farklı olduğunu anlamak zordu.
Ancak biraz dikkat edince oyunun temposunun neredeyse fark edilmeyecek ölçüde, çok az yavaşlatıldığını fark ettim. Bunu Blizzard yetkililerine sorduğumda onlar da onayladı, üzerine ufak bir detay daha paylaştılar: Oyunun konsol sürümlerinin dengesi PC’dekinden farklı ve tamamen kendine hastı. Mesela dönüşler PC’deki mouse ve klavyeye kıyasla daha yavaş olduğundan Symmetra’nın sağa sola gizlediği Sentry Turretlar ya da Torbjörn’ün kan kusturan Autocannonları normalde olduğundan daha az hasar veriyordu. Bu da mesela bir odaya daldığınızda, hemen arkanızda kalan sürpriz turretların siz daha dönemeden sizi öldürmesini engelleyen, çok yerinde ve mantıklı bir karar olmuş. Ancak bu seçim ki cross-platform yani “sistemler arası ortak oynanış” hayallerinin de köküne kibrit suyu döküyor aynı zamanda. Yine de konsolda düzgünce oynayabilmek için PC’yle birlikte oynama hayallerine veda etmeye hazırım doğrusu.