Warhammer üçlemesinin ikinci oyunu olan Total War: Warhammer II, 28 Eylül 2017'den bu yana bizlere 20'den fazla DLC sunuldu. Bu DLC'lerin bazıları hikayeli ve ücretli genişletme paketleriyken bazıları ise ücretsiz bir şekilde verildi. Üçlemenin son oyunu olacak olan Total War: Warhammer III öncesi Total War: Warhammer II'nin son ek paketi olan The Silence and The Fury incelemesi ile karşınızdayız.
The Silence and The Fury ek paketinde, İmparatorluk topraklarında getirdiği yıkımdan sonra Kaos Tanrılarının gözüne giren Taurox Muştalı Boğa ve hiç bitmeyen katliam arzusu onu, bizzat Kaos diyarının içine dalmış ve Kaos güçleri ile kendi diyarlarında savaşıp sağ çıkan efsanevi bir suikastçı olan Oxyotl ile karşı karşıya getiriyor. Seferin hikayesinde Taurox, gittiği her yere Kaos adına yıkım getirirken, Kertenkeleadamlar ise Kaos kuvvetlerinin karşısında duruyor. Canavaradamlar hiç görmediğimiz kadar güçlü ve yıkıma açlar. Her ne kadar bu ek paketin içeriğinin arkasında oldukça güzel bir hikaye yatıyor olsa da, sefer kısmında hikaye anlatımı biraz zayıf kalıyor diyebiliriz.
The Silence and The Fury ek paketi ile Canavaradamlar fraksiyonunun daha önceki oynanamaz halinden eser kalmamış. Güçsüz ve ağır yapısı ile Warhammer'ın en az sevilen ve en çok güncelleme istenilen fraksiyonlarından bir tanesiydi. Bu tarz ilgi çekici bir fraksiyonun bu tarz bir yeniliğe oldukça ihtiyacı vardı. Ayrıca mevcut birimler dengelenirken fraksiyona oldukça güçlü yeni birimler de eklenmiş. Eklenen 5 yeni birimden 2 tanesi bu fraksiyonun gücünü oldukça arttırırken, oynanışa zevkte katmış.
Taurox Muştalı Boğa ile Girdap seferimize başlarken ordumuzda yeni birimlerden bir tanesi olan Ghorgon bulunuyor. Bu dört kollu, öküz başlı dev yaratığın 10.000'den fazla sağlık puanı var ve neredeyse yenilmez diyebilirim. Oldukça güzel savaş animasyonlarına sahip olan Ghorgon, oyunda en çok işinize yarayan ve hoşunuza gidecek birimlerden bir tanesi haline gelirken, dev bir kurbağa ve tombik bir ejderin karışımı olan Jabberslythe ile muharebelerde oldukça iyi işler çıkartabiliyorsunuz. Ayrıca efsanevi lordumuz olan Taurox, oldukça hızlı ve güçlü.
Oynanış kısmından detaylı bir şekilde bahsedecek olur isek, sefere Naggarond topraklarında yani Kara Elflerin mekanında başlıyoruz. Taurox, yıkımına Kara, Yüce, Orman Elfi demeden devam ederken ilk kurbanımız Clar Karond elfleri oluyor. Elf diyarlarını yağmalarken, Lustria ormanlarına yöneliyoruz. Ayrıca fraksiyonun oynanış kısmı oldukça değişmiş.
Yerle bir ettiğimiz her bölgenin ardında Kirlenmiş Kanlı Topraklar bırakırken, fethettiğimiz bir yerleşim yerine Sürütaşı dikebiliyoruz. Fakat her bir yerleşim yeri ele geçirdiğimizde onun etrafındaki bazı yerleşim yerleri de Kirlenmiş Kanlı Topraklar olarak işaretleniyor. Sürütaşlarımızı her Kirlenmiş Kanlı Topraklar bölgesinde sadece bir defa dikme hakkımız olurken, bölge içerisinde yağmaladığımız her yerleşim yeri için Yıkım Ayini yaptığımızda kazanacağımız Yıkım Damgaları artıyor. Yapacağımız her Yıkım Ayini ile belirli bir sayıda Yıkım Damgaları kazanırken 500 Damgaya ulaştığımızda ise Taurox, en önemli amacı olan Karanlığın Kalbi'ne ulaşmak için son bir muharebeye hazırlanıyor.
Sürütaşı mekaniği her ne kadar kulağa oldukça hoş gelse de bir süre sonra tekrara giriyor ve kendisini belirli bir döngüye bırakıyor. Ayrıca fraksiyon dinlenmenize hiç bir şekilde izin vermeden savaştan savaşa koşmanızı istiyor. Her ne kadar hiç durmadan savaşmak, Canavaradamların ana oynanış mekaniklerinden bir tanesi olsa da girdiği sonsuz tekrar ile artık kendinizi tek tek tüm muharebeleri yönetirken değil, otomatik sonuçlandır tuşuna basarken buluyorsunuz. Fakat merak etmeyin, her muharebe kazandığınızda, elde ettiğiniz çeşitli bonuslar ile oyun kendisini affettiriyor.
Gittikleri her yere kaos ve yıkım getiren, tamamen canavarlardan oluşan bu fraksiyon, kendi içerisinde bir güruh sistemine de sahip. Lordlarımızın kendi içerisinde sahip olduğu güruh bina zinciri, ordumuzu güçlendirmeye, özel büyüler açmaya ve yeni birimler yetiştirmek için hayati önem taşıyor ve yetiştirme kapasiteleri de oldukça yüksek bir şekilde yapılmış olan bu güruh sistemleri, sefer deneyiminizi oldukça kolaylaştırırken sizleri adeta bir yürüyen sonsuz ordu haline getiriyor.
Sürütaşları diktiğimiz yerleşim yerlerinde ise sınırlı da olsa bir bina zincirine sahip oluyoruz. Bu bina zinciri her ne kadar basit binalardan oluşsa da garnizon birlikleri oldukça güçlü olmuş. Seferimizde ilerleyen kısımlarda yaptığımız yükseltmeler ile diktiğimiz Sürütaşlarıda güçlü bir seviyede başlayınca, ele geçirdiğimiz her yerleşim yerinde 20 birimden oluşan bir garnizon ordumuz oluyor ve bu ordu o yerleşim yerini 30-40 birimlik bir orduya karşı savunmak için oldukça yeterli bir seviyede.
Yeni Canavaradam birimlerini kontrol etmek ve seyretmesi oldukça eğlenceli. Özellikle Ghorgon ve Jabberslythe birimleri sizleri tek başına oyunda tutmaya yeterken, sizden sayıca 3 kat üstün bir orduya karşı zafer kazanmanızı da sağlayabilir. Tüm Canavaradam birimlerini yetiştirmek tamamen ücretsiz ve oldukça kolay. Ordu kurarken yaşayacağınız tek problemler ordu limiti ve birim limiti sorunu olacaktır fakat her ikisini de oldukça kolay bir şekilde yükseltebiliyor ve düzenleyebiliyorsunuz. Eklenen Dehşetin Ödülleri bölümü sayesinde ise tamamladığınız görevler, yıktığınız yerleşim yerleri, kazandığınız muharebeler ve inşa ettiğiniz çeşitli binalarla kazanacağınız Dehşet puanları ile bu bölümden birlik limitlerinizi yükseltirken, çeşitli kahramanlara erişebilir, fraksiyonunuz için güçlendirmeler yapabilir veya hazineniz ile lordlarınız için birbirinden güçlü eşyalar satın almayı tercih edebilirsiniz.
The Silence and The Fury ek paketinde, Canavaradamlar kadar fazla olmasa da Kertenkeleadamlar tarafında da çeşitli yenilikler mevcut. Açıkçası ilk gördüğümde Canavaradamların karşısına neden Kertenkeleadamların seçildiğine pek anlam veremedim. Zaten mevcutta bir oynanış stilleri, bir sürü ek paketi olan ve oldukça güçlü bir fraksiyon Kertenkeleadamlar. Ancak yapımcılar, Oxyotl'un Kaos evrenindeki uzun geçmişi ile ilgili bir hikayeye oyunda yer vermek istemiş olacaklar ki bu tarz bir tercih yapılmış.
Oxyotl tarafına ise 4 adet yeni birim eklenirken bu birimler arasında en dikkat çekeni ise Vahşi Troglodon. Tek başına orduları dağıtabileceğiniz bu birlik, Canavaradamlara karşı oldukça işinize yarayabilir. Ayrıca Sessiz Mabetler ile Kadimlerin Görüleri mekanikleri de eklenmiş. Her ne kadar bu eklenen birimler ve mekanikler oldukça iyi olsa da bu ek paketin ana kahramanının Canavaradamlar fraksiyonu olduğunu hissediyorsunuz.
Zaten mevcutta oynanabilir 6 ayrı efsanevi lord ve 6 ayrı sefer bulunduran Kertenkeleadamlar ırkı, The Silence and The Fury DLC'si ile birlikte 7 ayrı efsanevi lorda ve sefere sahip oldu. Bir ırk için mevcutta oynanabilir zaten 6 adet ayrı sefer bulunurken 7.'nin eklenmesi ek paketi olumsuz bir şekilde etkilemiş diyebilirim. Bu olumsuzlukların dışında Oxyotl tabii ki, oldukça severek oynayabileceğiniz bir fraksiyon. Özellikle Kadimlerin Görüleri mekaniği sizlere aradığınız aksiyonu sunabilir.
Canavaradamlar fraksiyonu dengelenen eski birlikleri ve eklenen yeni birbirinden eğlenceli birlikleri ile oldukça iyi olmuş. Eklenen mekaniklerin bir kısmı her ne kadar kendisini sürekli olarak tekrar etse de, kendisini oynatan bir fraksiyon olmuş. Sürekli olarak Çılgın Hücum yapmaya çalıştığınız bu fraksiyonda karşınızda hiç bir yerleşim yeri veya ordu duramazken, keyifli saatler geçirebilirsiniz. Sefer kısmı Canavaradamlar yeniden yapımı ile oldukça kolaylaşmış. Güçlü güruhları ve efsanevi lordu ile Canavaradamlar fraksiyonu küllerinden yeniden doğmuş ve oynanabilir bir hal almış.
Kertenkeleadamlar ise 7. efsanevi lordu ile buluşurken, efsanevi suikastçı Oxyotl ve ordusu, Kaos'un yeni gücü karşısında durmaya hazırlanıyor. Eklenen Sessiz Mabetler ve Kadimlerin Görüleri dışında fraksiyon, klasik oynanışını korusa da Kadimlerin Görüleri bölümü ile oldukça güzel bir iş çıkarmış. Eklenen yeni Vahşi Troglodon birliği ile de karşınızda pek bir ordu duramıyor.
Total War Warhammer II'nin son ek paketi olan The Silence and The Fury incelememizin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Her ne kadar son çıkan bu ek paketin olumsuz tarafları olsa da Canavaradamlar açısından ortaya oldukça başarılı bir iş çıkmış diyebiliriz. Canavaradamlar, eski güçsüz ve ağır hallerini bırakmış, oldukça güçlü, hızlı ve yıkıma aç bir şekilde geri dönmüşler. The Silence and The Fury incelememizde genel olarak Canavaradamlar fraksiyonuna değinmemizin sebebi ise, bu fraksiyon ilk Warhammer oyunu zamanından beri unutulmuş ve en az sevilen fraksiyonların başında yer alıyordu. Gelmiş olan bu yeniden yapım ile Canavaradamlar oldukça güçlenmiş ve oynanabilir bir hale gelmiş. Böylece, Total War: Warhammer II'nin son DLC'si olan The Silence and The Fury'i geride bırakmış bulunuyoruz.