Thymesia, son yıllarda oldukça popüler bir tür haline gelmeye başlayan souls-like türünün en yeni örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Elden Ring’in başarısı sonrası bu türde daha fazla oyun görmemiz kaçınılmaz gibi gözüküyor ama çok az sayıda başarılı ve orjinal örnek ile karşılaşıyoruz. Nioh serisi ve Mortal Shell gibi kaliteli işler görsek de çoğu oyun hatırlanacak kadar iyi bir iş çıkaramıyor.
Yalnızca PlayStation oyuncularının tecrübe etme şansı edindiği Bloodborne’u oldukça andıran Thymesia, yapmak istediği işi başarıyla yerin mi getirmiş yoksa sıkıcı bir souls-like kopyası olmaktan öteye gidememiş mi birlikte inceleyelim.
Thymesia’nın hikayesi, tıpkı Bloodborne’da olduğu gibi, bir hastalığın yayılması ile başlıyor. Durdurulamaz veba Hermes Krallığı’nı neredeyse yok etmiş, inanlar benliklerini kaybedip garip yaratıklara dönüşmüş durumda. Ana karakterimiz Corvus ise tarihte veba doktorları tarafından takılan maskelerdere benzer maskesi ile krallığa yayılan vebanın sebebini ve önlemenin yollarını arıyor.
Corvus olarak mücadeleye ilk başladığımızda güçlü bir düşman tarafından dayak yiyor ve sonrasında kendimizi bir kızın yanında buluyoruz. Burası Hunter’s Dream tarzı bir ana bölge ve Corvus’un yapması gereken şey kaybettiği hatıralarında bir yolculuğa çıkarak vebaya çözüm bulmak. Hikaye çok ayrıntılı bir şekilde anlatılmıyor, etrafta bulduğunuz parçaları birleştirerek sizin çözmenizi istiyor.
Oyunda çevrede gezerken topladığınız bilgiler sayesinde krallık, düşmanlar ve hastalık hakkında daha fazla bilgi ediniyorsunuz. Bu bilgiler oyunun sonunu etkileyecek bir seçimde işinize yarıyor, o yüzden dikkat etmekte fayda var. Yine de sunum kısmını çok sevmedim. NPC karakter sayısı az, diyaloglar sınırlı ve bu sınırlı sayıdaki diyalog seslendirilmemiş bile.
Oyunda toplam 21 farklı son var ama asıl son diyebileceğimiz bitiş sayısı 4 diyebilirim. Oyun sonları çok tatmin edici gelmedi bana, Souls oyunlarında yaşadığım “bir şey başardım” hissiyatını sunamadı.
Thymesia souls-like tarzında bir oyun ve ilk bakışta da anlayacağınız üzere kendisine Bloodborne’un sistemini örnek almış. Kılıç ve bıçak kullanan ana karakterimiz daha saldırı ağırlıklı bir dövüş stiline sahip. Kılıç ile düşmana hasar veriyor, bıçak ile rakibin saldırılarına karşı saldırı yapma şansı elde ediyoruz. Bir de veba pençesi var ki, kılıç ile verdiğimiz yaraların iyileşmesini engelleyecek saldırılar yaparak, rakibin ikinci can barını indirmemizi sağlıyor. Son olarak kuzgun tüyleri var, olmasa da olur derecesinde ekipmanlar.
Oyunun dövüş sistemi Sekiro ve Bloodborne karşımı, rakibe silahlarınızla hasar veriyor, pençe saldırıları ile verdiğiniz hasarın iyileşmesini engelliyorsunuz.Rakibin saldırılarını savuşturup karşı saldırı yapmak ya da tüyler yardımıyla özel saldırıları durdurmak mümkün ama sistem her zaman çok iyi çalışmadığından fazla kullanmadığım sistemler oldu. Pençe ile rakibinizin silahının “veba kopyasını” yapıp bir kereliğine kullanma şansınız da bulunuyor. Çaldığınız silah illa kullan at tarzı saldırılarda değil, belirli bir süre daha hızlı kaçmanıza yarayan yetenekler gibi farklı şeyler de olabiliyor.
Oyunda silahlarınızı değiştirme şansınız yok, tıpkı Sekiro gibi tek bir silahla oynuyorsunuz. Düşmanlardan çaldığınız veba silahları ve karakter geliştirme ekranında vereceğiniz puanlar ile oyun tarzını bir yere kadar değiştirebiliyorsunuz ama ana hatların dışına çıkmak zor. Benim gibi savuşturma (parry) ve kaçınma (dodge) tarzını sevmeyen bir oyuncuysanız canınız sıkılabilir. Yine de hakkını yemeyeyim, kaçınmayı blok ile değiştirip kuzgun tüylerini yakın saldırı ile takas edince biraz daha eğlenceli bir oynanış oldu benim için.
Oyunun dövüş sistemi aslında eğlenceli olsa da, bazı teknik sorunlar yüzünden bu eğlence baltalanabiliyor. İlk demoyu denediğimde zamanlama konusundan çok rahatsız olmuştum ama tam sürümde düzeleceğini düşünmüştüm. Bir miktar düzelmiş ama hala daha sıkıntılar mevcut. Tam vaktinde bastığınız savuşturma bile kimi zaman işe yaramıyor ve normalde tek tüyle durdurulabilen saldırılar ağzınızın ortasına iniyor. Tek sorun bunlar olsa yine toparlanır ama bitmedi.
Thymesia hızlı ve agresif oynamanızı istiyor ama karakter bunun için gerekli donanıma sahip değil. Veba pençesi ağır saldırılar yapıyor ve bu sırada saldırıyı herhangi bir şekilde durduramıyoruz. İşin kötüsü düşmanların duruşunu (poise) bozmak gibi bir şey de yok, bazen kendi kendine bozuluyor, bazen en büyük saldırılarda titremiyor bile. Ağzına mızrak soktuğum düşman bana kafa atıyor resmen. Karakteri kırılgan yapmayı kabul edebilirim ama durdurulamaz düşmanlar sırf zorluk artsın da oynanış süresi uzasın diye konulmuş. Bu kadar çevik bir karakterin başlamayan saldırısını durdurup kaçınma yapacak yeteneğe sahip olmayışı da ayrı konu.
Boss mücadeleleri de yukarıdaki sıkıntılardan nasibini alıyor. Ek olarak rakibin attığı saldırının kaçınsanız bile sizi havada takip etmesi, menzilinden çıktığınız kılıcın size vurması gibi sorunlar var. Bir süre sonra saldırgan oynanışa teşvik etmesi gereken oyunun aslında vur-kaç taktiği ile oynamazsanız çok vakit kaybettirdiği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalıyorsunuz. Oyunun boss mücadeleleri çok keyifli olmasına rağmen böyle bir zorluk çıkarması tatsız.
Oyunda ana görevlerin yanı sıra, farklı bir amaç için aynı bölümlere döndüğünüz yan görevler de var. Nioh oyunları da benzer bir yola başvurmuştu ve orada da sevmemiştim, üstüne buranın bölüm içi tasarımlarını beğenmediğimi de düşünürsek, sırf normalde göremeyeceğiniz bazı bosslarla kapışmak için girilebilir diyeceğim.
Corvus aynı zamanda bir simyacı ve bu yeteneğini oyun içerisinde de kullanıyoruz. Sahip olduğumuz iyileştirme iksirini çevreden topladığımız nesneler sayesinde güçlendirmek ve yeni malzemeler ile özelliklerini değiştirmek mümkün. Bastığımız anda canı dolduran ya da belli bir süre içerisinde daha fazla can veren iksirler gibi seçenekler var. Eklenene malzemeler ile saldırı ve savunmamızı arttıran ya da çeşitli bonuslar sağlayan özellikler de ekleyebiliyoruz. Güzel bir sistem.
Thymesia’yı PlayStation 5 üzerinde oynadım ve gördüklerim konusunda biraz kararsızım. Öncelikle oyun kötü gözükmüyor, bölümlerin görsel tasarımları, karakter modelleri ve grafikler gayet güzel. Gerçi bazı düşman tasarımları ve karakterimizin kimi durumlardaki hareketleri biraz odun gibi duruyor ama olsun, oyunun kendi kategorisine göre değerlendirdiğimizde iyi bir iş çıkarılmış.
Oyun görsel anlamda hoş, animasyonlar güzel yapılmış falan ama kimi bitirici vuruş animasyonlarında hem düşman hem de biz duvarların içinden geçip başka yerlere gidebiliyoruz. Düşmana bitirici vuruşu yapacağım diye kendimi harita dışında bulup düşmek hoş bir tecrübe değil, neyse ki sadece bir kere başıma geldi. Ama düşmanların kafalarını bolca duvardan geçirdik.
Oyunda çok büyük performans problemleri yaşamadım, kare oranında kimi zaman düşüşler oldu ama oynanışı etkileyen bir düşüş olmadı. Bazı ara sahnelerde (ki çok fazla yok) sesler sahneden önce geldi ama bunu da sürekli yaşamadığım için bana özel bir problem olabileceğini düşünüyorum. Kusursuz bir performans sunmuyor ama oynamayacak seviyede değil.
Oyunun müzik açısından iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Bazı boss mücadelelerini tekrar tekrar yaparken müzik sayesinde sabretmeyi başardım. Ses konusunda silah sesleri ve yaratık inlemeleri güzel olmuş, seslendirme ise yok. Oyun düşük bütçeli olduğunu çoğu yerde belli ediyor ama seslendirme olmamasına rağmen konuşan bosslar biraz rahatsız edici. Keşke yerel tiyatrocularla falan anlaşmış olsalardı da kimi zaman ilginç şeyler söyleyen bossların dediklerini okuyacağız diye sopa yemeseydik. Çok fazla diyalog da yok, niye bu kısmı es geçtiler bilmem. Atmosferi çok baltalamış.
İnceleme boyunca Thymesia ile ilgili çok fazla söylenmiş olabilirim ama bu oyunu sevmediğim anlamına gelmiyor. Oyun üzerinde bir miktar uğraşılmış, hoş fikirler ortaya konmuş ama uygulama sırasında gerek tecrübesizlik gerek bütçe yetersizliği yüzünden iyi işlenmemiş bir yapım.
Bölüm tasarımları çok iyi değil, hikaye anlatımı zayıf ve teknik nedenlerden dolayı problemli bir dövüş sistemi var. Karakterinizin dövüş stilini kendinize uygun bir hale getirdiğinizde keyif alacağınız boss dövüşleri oluyor ama bazı kabul edilemez eksiklikler yüzünden oyunun tamamından aynı keyfi almanız zor. Yine de souls-like türünü seviyor, bu türdeki oyunları denemek istiyorsanız bir göz atabilirsiniz. Tecrübeli bir oyuncunun 7 ile 10 saat arasında bitirebileceği uzunlukta bir oyun.
PlayStation 5 üzerinde oynadığımız Thymesia PSN Store’da 259 TL fiyat etiketi ile satışta. Xbox konsolunda 249 TL olan oyuna, PC oyuncuları Steam üzerinden 199 TL’ye sahip olabilir. Peki bu oyun istediği fiyat etiketinin hakkını veriyor mu derseniz, inceleme içerisinde yazdıklarımı düşünüp son kararı kendiniz vermeniz gerekiyor. Ama indirimde denk gelip bu türden oyunları oynamayı seviyorsanız denemenizi öneririm.