1/2

The Suffering: Ties That Bind

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Torque'un dinmeyen intikam hırsı, şehirde devam ediyor.
Platformlar PC
The Suffering: Ties That Bind
Merlin Puanı 73
Artılar Gayet güzel grafikler, atmosferi tamamlayan sesler.
Eksiler İlk oyunun tamamıyla aynısı, eklenen yenilik yok. İlerleyen bölümler hep kendini tekrar ediyor.
Geçtiğimiz sene, kan ve vahşet dolu oyunlarıyla ünlenmiş Midway firması, şanına yakışacak bir yapım ile tekrar gündeme gelmişti. The Suffering, ıssız bir adaya inşa edilmiş Abbott Hapishanesi’nde, yüzyıllar sonra ortaya çıkan bir gizemi, ailesini öldürmekten suçlu bulunmuş bir adamı ve dört bir yanı saran kana susamış yaratıklarla dolu bir hikaye ile aksiyon sevenlerin ilgisini toplamıştı. Biraz gerilim, biraz endişe ve bol kanlı aksiyon içeren The Suffering önce konsollarda sonra da PC’de büyük başarı elde etti.

İlk oyunu bilmeyenler için kısaca açıklamak gerekirse, ana karakterimiz olan Torque, karısını ve iki çocuğunu öldürmekten idama mahkum edilmiş bir suçludur. İdamına kadar geçecek bu son günlerini Carnate adasında bulunan Abbott Devlet Hapishanesi’nde geçirmek zorundadır. Ancak bu ada ve üzerinde bulunan bu hapishane sıradan bir yapı değildir. Oldukça ürkütücü bir geçmişe sahip olan hapishane, çok geçmeden doğaüstü güçler tarafından ele geçirilir ve idam için getirilmiş olan karakterimiz Torque, nedenini anlamadığı bir şekilde kendini serbest bırakılmış bulur. Daha sonra ilerleyen senaryo gittikçe karmaşık bir yapıya dönüşür ve oyuncuların kafasında Torque’un ailesini öldürüp öldürmediğine karşı bazı şüpheler oluşmaya başlar. Oyunun gidişatına göre şekillenen senaryonun sonunda oyun yol boyunca verdiğimiz kararlar doğrultusunda sona erer.

Torque’un dindirilemeyen intikam hırsı

İkinci oyunumuz ilkinin kaldığı yerden aynen devam ediyor. Herhangi bir video veya demo izlemeden direkt konuya giriyor ve kendimizi hikayenin geçeceği zamandan 5 sene evvelinde zenci bir mahkum ile karşılıklı satranç oynarken buluyoruz. Aramızda tartışırken bir anda ortaya garip tipler geliyor ve bize karşı zor kullanmaya kalkışıyorlar. İlk oyunda hatırlarsanız Torque’un üzerine gelen biri olursa ya da başı belaya girerse ortalıkta mutlaka garip şeyler döner ve çeşitli yaratıklar etrafa korku salar. İşte yine aynı durum gerçekleşiyor ve hapishanenin içinde garip olaylar ve yaratıklar kol gezmeye başlıyor. Daha sonra tipik alıştırma bölümü mantığı ile oynadığımız ilk aşamaların sonunda hapishaneden kaçıyor ve oyunun asıl başlangıç yazılarına ulaşıyoruz.

Torque tıpkı ilk oyunda olduğu gibi sürekli halüsinasyonlar ve geçmişe mini dönüşler yaşıyor. Dolayısıyla hem senaryo belirginleşiyor hem de kafa karıştırıcı bazı ayrıntılar dikkat çekiyor. Hapishaneden kaçan Torque günümüze geldiğinde bu sefer yaşadığı mekana geri dönmeye çalışırken görevliler tarafından yakalanıyor. Daha önce söylediğim gibi Torque nereye gitse ve başına bir şey gelse mutlaka etraf yaratıklarla doluyor ve bu sefer de yaratıklar her ne hikmetse bizi es geçip tüm görevlileri öldürüyorlar. Karımızın sesini ve hayalini takip ederek sonunda evimize ulaşıyoruz ve asıl amacımızın Blackmoore ismindeki garip şahsın kim olduğunu ve bizleri neden tehdit ettiğini bulmaya çalışıyoruz.

Şehirde savaş

The Suffering: Ties that Bind ilk oyuna ek olarak hemen hemen hiçbir yenilik getirmiyor. Geliştirilen grafikler haricinde tüm düşmanlar ve oyunun altyapısı tamamıyla aynı. Gerek kontroller, gerekse oyun içinde yaşadığımız çeşitli olaylar sanki yeni bir oyun değil de ilk oyunun bir ek paketi niteliğinde devam ediyor. Özellikle oyunun başında sık sık karşımıza çıkan yükleme sahneleri mini haritalarda ilerlememizin bir sonucu olsa da oyunun ilerleyen safhalarına kadar büyük bir mekanda savaşamıyoruz. Genelde bulunduğumuz yerlerde hep kilitli kapılar ve geçit vermeyen yollar oluyor ve dinlememiz gereken kişileri dinleyip izlememiz gereken önceden planlanmış olayları izledikten sonra kapılar açılıyor ve yolumuza devam ediyoruz.

İlk Suffering oyunu piyasaya çıktığında Survival Horror isminde yani ölümcül yaratıklara karşı hayatta kalabilme mücadelesine dayalı olduğu söyleniyordu. Oysa ki oyun bize tam tersi bir oynanış sunmuş, yaratıkların korkulu rüyası haline gelecek bir ölüm makinesi kimliğine bürünmemizi sağlamıştı. Hatta sayıları iyice artan düşmanlara karşı hiç durmadan savaşan karakterimiz ile korkudan çok aksiyon havasına sahip oluyorduk. İkinci oyunda da bu sistem bozulmamış hatta biraz daha arttırılmış vaziyette. Artık düşmanlar daha zorlu ve daha çevik olduklarından savaş sahneleri de iyice uzuyor ve artıyor.