ArtılarEğlenceli oynanış, her şeyin yıkılıp kırılması
EksilerBaşarısız kurgu, basit oynanış, detaysız görsellik, müzikler, ara videolar
Bruce Banner namı diğer yeşil dev beyaz perdedeki ilk filmiyle eş zamanlı
olarak oyun dünyasında da boy göstermişti. İlk oyun etrafın parçalanması ve
renkli grafikleriyle beğeni kazanmıştı. Aradan yıllar geçmesine rağmen mantık
pek değişmemiş. İkinci film vizyona girdiği gibi oyunun da ikincisi piyasalarda.
Bu sefer macera alanı olarak New York seçilmiş. Bazı kendini bilmez bilim
adamları robot tarzı mutasyona uğramış yaratıklarıyla şehri ele geçirmeye
çalışıyorlar. Sizde bu sefer biraz Robocop gibi şehrin sevilen yeşil devi olarak
bu düşmanların amaçlarına ulaşmalarını engellemeye çalışıyorsunuz.
Koskoca gökdelenleri yumruklarıyla yıkan adam
İlk oyunda olduğu gibi yine her gördüğünüz nesle kırılabiliyor. Yüksekten
atladığınızda yerde deformeler oluşuyor. Hatta gözünüz alabildiğince yüksek olan
binaları bile yeteri kadar yumruklarsanız yıkmak mümkün. Başlangıçta bahsettiğim
gibi bu sefer oyunun geneli New York şehrinde geçiyor. Bu aralar zaten
piyasadaki birkaç yapım yüzünden iyice New York yerlisi olduk sayılır. Şehir
canlı olmuş. Devamlı akan trafiği ve insanları var. Hatta metrolar bile
eklenmiş. Gerçi koskoca Hulk nasıl metroya binip şehrin öteki ucuna kadar
gidebiliyor ben pek anlayamadım ama olsun. Şöyle bir baktığımda ana karakteri
saymazsak The Incredible Hulk, Spiderman oyunlarını çok andırıyor. Ekranın sol
alt köşesinde yer alan ufak harita yardımıyla işaretli yerlere gidip görevler
alıyorsunuz. Bunlar hem konuyu ilerleten hem de ufak çaplı oyunları barındıran
görevler. Mesela belirli bir sürede şehre ne kadar zarar verebilirsiniz ya da 25
tane aracı kaç saniyede patlatabilirsiniz gibi. Zamanla yaptıklarınıza göre
karakteriniz gelişiyor. Farklı hareketler ve yetenekler kazanıyorsunuz. Bunlar
için özel bir menü hazırlanmamış. Siz yaptıkça alttan uyarı geçiyor. Yani
puanları biriktirip istediğiniz yeteneği kendiniz almıyorsunuz. Her şey otomatik
gelişiyor. Şehir baştan itibaren tamamen açık olarak geliyor. Görev almayıp
etrafı dağıtabilir, öteki ucuna kadar gidip manzarayı seyredebilirsiniz. Eğer
şehre fazla hasar verirseniz polisler gelip sizi öldürmeye çalışıyor. Bunun için
de ufak bir bar koyulmuş haritanın üzerinde. Tamamen dolduğunda başınız dertte
demektir. Gerçi gelenleri öldürmekte pek zor değil. Zaten sağlığınız doğru
dürüst düşmüyor bile. Saatlerce oynasanız da ölmek pek kolay değil.
Yeni halk kahramanı Hulk
Şehir ilk bakışta göze güzel geliyor. Özellikle bol çeşitli renkler kullanılması
çok hoş. Ama oynadıkça aslında çok yavan olduğunu anlıyorsunuz. Sadece binalar
koyulmuş, 10-15 çeşit araç hazırlanmış bir o kadar da sivil insan tipi herkes
bir yerlere gidip duruyor. İnsan gerçekten şehrin yaşadığını hissetmiyor. Yüksek
binalara tırmanıp etrafa baktığınızda sadece kısa mesafeyi net görebiliyorsunuz.
Bir tarafta helikoptere bindiğinizde neredeyse bütün haritayı gördüğünüz GTA 4,
öteki elinizde de burnunuzun ucunu zor gördüğünüz bir oyun. Her binanın her
aracın hatta kaldırımların bile yıkılabiliyor olması görsellikte öne çıkan tek
nokta. Ha bir de Hulk karakterinin kendi modellemesi var. Oyunlardan anlamayan
bir insan bile rahatlıkla üzerine çok uğraşıldığını anlayabilir. O kadar bol
poligonlu olmuş ki, en ufak kasının hareketleri bile dikkatli bakarsanız
görülüyor. Ama bunların dışında geri kalan hiçbir görselliğe bu itina
gösterilmemiş. Fizik motoru da vasatın üzerinde diyebilirim. Nesneleri
fırlattığınızda bazen aşırı şekilde uçabiliyor. Görevlere hep aynı video sahnesi
kullanılmış. Diğer videoları ise hep oyun içi olarak hazırlamışlar. Daha detaylı
film havasında videolar görmeği tercih ederdim. Oyunda fazla yapabileceğiniz bir
şey olmadığından sesler de kısıtlı kalmış. Müzik ise neredeyse hiç
kullanılmamış. Çoğu firma müzik konusunda uğraş verirken nedense burada pek
umursanmamış.
Kapatırken...
The Incredible Hulk aslında güzel bir potansiyele sahip. Grafikleri ve
meziyetleri geliştirmeye çok müsait. Ama yapımcılar üzerinde pek uğraşmamış.
Etrafı dağıtmak, yıkmak, parçalamak eğlenceli fakat insan daha fazlasını
istiyor. Konu ve kurgu itibari ile de pek kalite vaat etmiyor. Öte yandan hiçbir
Multiplayer seçeneği de yok. Hani canınız sıkkın olur amaçsızca kafanızı
yormadan yarım saatinizi geçirmek isterseniz belki olabilir, ama ilk oyuna
nazaran bu defa maalesef üzerine düşüp oynayacağınız bir yapım olmamış.